| Komisyon Adı | : | (10 / 462, 1737, 1908, 2372, 4832, 5448, 7097, 7098, 7099, 7100, 7101, 7102, 7103) |
| Konu | : | 1.- Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü 2.- Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü 3.- Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi 4.- Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi 5.- Su Ürünleri Mühendisleri Derneği 6.- Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği 7.- DSİ Genel Müdürlüğü Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı 8.- Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü 9.- Bodrum ve Milas Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 10.- Burdur İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 11.- Kayseri İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 12.- Milas İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 13.- Muğla Alabalık Yetiştiricileri Birliği Temsilcisi 14.- Trabzon İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 03 .04.2023 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Özellikle bu enerji maliyetlerini aşağı çekmek için güneş enerjisinden Başkanım da bahsetti. Şimdi yeni duruma göre tüketiminizin 2 katı kadar bir üretim yapabiliyorsunuz ama bu üretim yapılırken ışınlanma süresi belli, ihtiyacınız belli, bunun ne kadar zamanda üretileceği konusunda bazı şeyler var. Bence devlet bu konuyla ilgili bir sınırlama getirmemeli, isteyen istediği kadar enerji üretmeli, ne kadar istiyorsa. Bugün Türkiye'nin bir enerji açığı var, buna sınırlama getirmenin ben şahsen mantığını anlayabilmiş değilim. Neticede bunun tek alıcısı devlet, istediği fiyatı uygulayabilir.
İkincisi de kapasitelerle ilgili. Bugün 100 ton üretmeyi hedefliyorsunuz, buna göre bir enerji tüketiminiz var, diyelim ki 1 megavat enerjiye ihtiyacınız var ama sizin projeksiyonunuz 100 ton değil, bin ton ama enerji yatırımını da bir sefer yapmak istiyorsunuz, ona göre enerji yatırımı yapılabilir. Burada devletin "2 katıdır, 3 katıdır; bundan daha fazlasını almam." gibi bir sınırlama getirmesinin ben bir mantığı olduğuna inanmıyorum, kim ne kadar enerji istiyorsa buyursun, üretsin.
Üçüncüsü: Küçük işletmelerden devlet ne denetimle ilgili bu 4 bin lirayı almalı ne de numunelerle ilgili 4 bin lirayı almalı yani neticede, aile işletmesinin geliri o kadar.
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Bunu devlet mi alıyor?
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Kim alıyorsa, zorunlu tutuluyor çünkü.
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Bağımsız denetimciler mi alıyor, devlet mi alıyor?
MİLAS İÇ SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLERİ ÜRETİCİ BİRLİĞİ BAŞKANI MUHAMMED TOGUÇ - Rakamları Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız belirliyor ama danışmanlık hizmeti veren özel firmalar alıyor.
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Danışmanlar alıyor.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bunun karşılığı şudur: "Küçük işletmelerden bu rakamlar alınmaz." der, gerekiyorsa bu rakamı devlet destekler, verilmesi gerekiyorsa, bir maliyeti varsa devlet bunu destekler. Netice, küçük işletmeler -bakın, tekrar söylüyorum- çadırın orta direği gibidir, çadırın orta yerinden çekerseniz sistem çöker. Bu tür küçük işletmelerin kesinlikle ayakta kalması lazım. Bugün köylü nüfusun azalıp şehirli nüfusun artmasından bahsediyoruz, aynı şey ev hayvancılığı için de geçerli. İnsan 4 tane hayvan besliyorsa -etinden, yününden, sütünden- hem bakar hem besler hem de geçinir. Yani bu tür küçük işletmelerde bu rakamları gerekirse, zaruret varsa devlet ödemeli ve bunlar kesinlikle yaşamalı. Özel bir alan, hakikaten çok bildiğim bir şey değil ama en kısa zamanda da ziyaret etmek isterim.
Teşekkür ederim.