BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Teşekkür ediyoruz, buraya kadar teşrif ettiniz. Tabii, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu bizim için çok önemli çünkü dünyayı inşa eden müteahhitler, inşaat müteahhitleri. Ayrıca, tabii, bizim müteahhitlik sektörü de çok gelişti. Arkadaşlar gelinceye kadar ben bir iki düşüncemi söyleyeyim. Aslında yurt dışında herhangi bir çalışma yoktu, ilk defa müteahhitlerin yurt dışına açılmasını sağlayan kim biliyor musunuz? İTÜ İnşaat Fakültesinden mezun olan Libyalı bir kardeşimiz, Muhammed Manguş. Mühendis olduktan sonra Libya'da Bayındırlık Bakanı oldu, sonra Başbakan oldu. Bayındırlık Bakanı olunca Türkiye'deki bütün müteahhitleri davet etti. Bizim müteahhitler ilk defa 1970'li yıllarda Libya'ya, daha sonra Suudi Arabistan'a açılmaya başladı. Gerçekten çok güzel hizmetler yaptılar. Daha sonra da Moskova'ya, Rusya'ya açılmasında da benim bir katkım oldu, onu anlatayım arkadaşlar gelinceye kadar. Biliyorsunuz, İSKİ Genel Müdürüydüm Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken. Tabii, biz çok kısa bir sürede devasa yatırımlar yaptık, 600 tane tesis açtık, dünyanın en ileri tesislerini inşa ettik orada ve bir ara beni Moskova Su ve Kanalizasyon İdaresinin Genel Müdürü yani oranın İSKİ Genel Müdürü aradı "Bir heyetle İstanbul'da yaptığınız çalışmaları takdirle izledik, sizin tesisleri görebilir miyiz?" Ben de "Buyurun." dedim, onlar 4 kişilik bir heyet hâlinde geldiler, Moskova Su ve Kanalizasyon İdaresi. Önce tabii makama kabul ettim, her gelen bir hava atmak istiyor, tamam mı? Bunlar da önce dediler ki: "Bizde 1 milyon metreküp suyu bir anda arıtan içme suyu arıtma tesisleri var." "Daha yeni yaptık, çok ileri, ozon teknolojisi de var, dünyanın en iyi teknolojisi, 1 milyon 200 bin metreküp arıtıyor tek başına." dedim. Baktılar olmayacak "Bizde içinden otomobil geçen 2 metre çapında isale hatları, boru hatları var." dediler. "Bizde ta Terkos'tan Kâğıthane'ye kadar 42 kilometre, 2 metre 20 santim çapında hatlar var, bunun gibi ne hatlar var." dedim. Baktı o da olmadı, ondan sonra dediler ki: "Bizde içinden tır geçen atık su kolektörleri, tünelleri var." Ben de o zaman Dragos'tan, Orhantepe'den -İstanbul'u bilenler- Tuzla'ya kadar 4,5 metre çapında dev tüneller inşa etmiştim, atık su tünelleri "Bizde 4,5 metre çapında var." deyince "Bu tesisleri görelim." dediler. Bütün tesisleri gezdiler, baktılar ki maliyetler falan bizde çok daha hesaplı "Bize Batı'dan bazı ülkelerden müteahhitler geliyor, sizin fiyatların 4-5 katı, listeyi verin, Türkiye'deki müteahhitleri çağıralım." dediler. Hakikaten, ondan sonra bizim müteahhitler 1990 yılından itibaren Rusya'ya da girmeye başladı. Dolayısıyla, müteahhitlik sektörü önemli. Tabii, burada ben burada özellikle -arkadaşlar gelsin diye söz aldım- şunu vurgulamak istiyorum: Ben yurt dışında pek çok yeri denetlemek için gittim, bir tarihte Libya'da bir şey vardı, baktım, bizim müteahhitler orada muhteşem işler yapıyor ama orada Batı'dan, Polonya'dan falan denetleyici mühendis müşavirler var, çok iyi olduklarını söylediler ama maalesef, müteahhitlerimizin yurt dışında yaptığı güzel binaları -istisnalar hariç ama- burada göremiyoruz. Bu husus müteahhitlik sektöründen mi kaynaklanıyor, denetimden mi kaynaklanıyor; yoksa yer seçimi, malzeme, pek çok faktör bunda tabii etkili, bunlardan mı kaynaklanıyor; işte bunları çözmemiz lazım. Size de çok önemli iş düşüyor diye düşünüyorum.

Tahir Bey, size söz veriyorum.

Buyurun.