KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Merhabalar Hocam, sizi burada gördüğümüz için çok mutlu olduk.

DR. MUSTAFA SİNAN GENİM - Sağ olun, ben teşekkür ederim.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Daha önceden Ankara'da, Altındağ'da, Ulucanlar'da biz sizi gençlerle bir araya getirmiştik.

DR. MUSTAFA SİNAN GENİM - Evet, evet.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Hocam, şimdi, işte bazı kirişlere, kolanlara giren çeşitli örnekler gösterdiniz. Ya, bu yapı denetimi meselesi gerçekten benim de kendi içimde çok düşündüğüm konulardan biri. Depremin ilk olduğu zamanlarda "Belediyeler hangi evrakları istiyor?" diye bir açıp baktım, sizin de gösterdiğiniz liste aslında çok kapsamlı. Zemin etüdünden tutun, diğer unsurlara kadar pek çok evrakı isteyen bir sistem var. Fakat bu yapı denetimine ilişkin olarak, şimdi kolonlar oluşturulurken mesela çimentonun belirli bir noktada, betona karıştırılmaması bile belirli boşluklar bulunmasına sebep olup kolonun yapısını etkileyebiliyormuş ki gösterdiğiniz örneklerde eksik demir kullanımı vesair de var. Dolayısıyla benim aklımı hep kurcalayan sorulardan biri şu: İdeal yapı denetimini nasıl yapacağız? Çünkü bir yandan sürekli binalar oluyor, kat çıkıyor, her bir katta mı ayrı bir denetim yapılması gerekecek yahut kolonlara beton dökülürken, kolonun iskeletinin fotoğraflanması vesair hani nasıl bir denetim mekanizması işleteceğiz diye kendi kendime kaygılanıyorum. Çünkü hani neredeyse her bir inşaatın başında bir polis diksek bile bütün kolonların mütemadiyen incelenmesi mümkün gözükmüyor. Hâl böyle olunca nasıl bir denetim geliştiririz, sizin bir çözüm öneriniz nedir diye sormak istedim Sayın Hocam.

DR. MUSTAFA SİNAN GENİM - Ben birkaç kere televizyonlarda bunu dile getirdim. Bu, bürokrasiyle yapılacak iş değil. Yaklaşık 2 bin sene önce önemli bir Romalı hukukçu, tarihçi vardır Tacitus diye, o der ki: "Bizi koruyuculardan kim koruyacak?" Bizi denetçilerden kim koruyacak? Denetçileri kim denetleyecek? Yani bu bir ahlaki sorun.