| Komisyon Adı | : | (10 / 6996, 7004, 7005, 7006, 7007, 7009, 7010, 7024, 7026, 7034, 7035, 7036, 7037, 7038, 7039, 7040, 7041, 7042, 7043, 7044, 7045, 7046, 7047, 7048, 7049, 7050) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kumral'ın, İTÜ olarak 6 Şubat depreminden etkilenen yerlerdeki, özellikle organize sanayi bölgelerinde yaptıkları çalışmalar, tespitler ve öneriler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 05 .04.2023 |
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Muhterem Rektör Yardımcım -Dekanım- çok teşekkür ederiz.
Esasen, daha önce de belirttim, bu rapordan dolayı bütün Teknik Üniversite mensuplarına, başta rektörümüz Profesör Doktor İsmail Bey'e...
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Çok selamları var size, onu söylemeyi unuttum, kusura bakmayın.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Geçmiş olsun bir de. Arkadaşlar o kadar çok çalıştı ki beyninde bir takım bir sıkıntı oldu, neyse çözüldü. Allah'a şükür, geçmiş olsun. İyi şu anda, değil mi?
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Şükürler olsun, gayet iyi, göreve de devam ediyor.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, çok çalışınca...
Ama bütün ekiplerin arazide olması, hâlâ orada olması, tabii, her türlü takdirin üzerinde, tebrik ediyoruz.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Sağ olun efendim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Rapor için de teşekkür ediyoruz.
Hocam, esasen çok önemli bir konuya temas ettiniz, benim de yıllardan beri söylediğim konu bu. Ya, bir ilde sabit bir ivme almak cahilliğin dik âlâsıdır.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Yanlış.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Cahilliğin dik âlâsıdır. Hocam, bakıyorsunuz, gördük, diyelim ki Kahramanmaraş'ta 0,4 ivme alınmış ama 1,2; 1,5 çıkan yerler var. Ama bu "ivme" dediğimiz, işte, deprem ivmesi zeminin yapısına göre değişiyor.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Evet.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Siz çok güzel ifade ettiniz. Çamlıca tepesinde 0,7 ivmeyle olur mu? Orada belki 0,2-0,3 ivmeyle...
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Hiç gerek yok.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Atıyorum tabii, ben bu konuda uzman değilim ama bir mühendis olarak diyorum. Ama öbür tarafta belki Bakırköy Sahili'nde bu 0,7 ivme kifayetsiz gelecek, belki 1-1,5 ivme alınacak. Yani bu konuda bu çalışma yapılmazsa Hocam, bazı yerlerde o ivmeyi sabit ivmeye göre aldığımız zaman yapılar emniyetli olamaz. Bazı yerlerde de lüzumsuz yatırım yapmış oluruz. Yani bu konudaki bu çalışmanın çok hızlı yapılması lazım; bu konuda ne gerekiyorsa sadece İstanbul'da değil, bütün Türkiye'de, her ilde, ilçede yapılması gerekiyor. Hocam, başka türlü buna çözüm yolu yoktur diye düşünüyorum.
Bir de tabii fay hatlarının geçtiği yerler ve yapıların faya olan mesafesinin belli bir standardı olması lazım tabii. Şu anda, Bakanlık 500 metre alıyor bunu galiba, dolayısıyla bunun da bir standardı olması lazım. Diri fay hatlarının mutlaka çalışılması lazım diyorum, bununla ilgili bir seferberlik yapılması şart.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Kesinlikle haklısınız.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Devlet bununla ilgili para ayırabilir yani bir kurum yüklensin, parasını ayırsın; bütün Türkiye'de seferberlik kapsamında bunu yapalım diye düşünüyorum.
Bir de Hocam, şöyle bir hata yapılıyor: Bana göre -mühendis olarak- buna da... Şimdi, bir yerde deprem oluşmuş, belki beş yüz yıl sonra yeni bir deprem oluşacak çünkü özellikle, bu faya belli bir süre gerekiyor o enerjiyi depolaması için. Dolayısıyla şimdi, biz orada beş yüz yıl sonrası için orada 7,7 büyüklükte deprem oldu diye onun yanına bu konuda o tedbirleri alırsak bana göre saçmalık yapmış oluruz ama muhtemel kırılacak fay alanındaki gerek ivme değerlerini gerek yapıyla ilgili çalışmaları en doğru şekilde yapmamız gerekir, o ayrı bir şey. Biz, şimdi bunu da karıştırıyoruz gibi geliyor yani bütün arkadaşlar bu konuyu da karıştırıyor. Artık deprem olmuş bitmiş, depremin tarihi sürecini dikkate alırsak belki dört yüz, beş yüz yıl sonra yeni bir deprem olacak olan bir alanda yeni bir kentsel dönüşüme oradan başlamak yerine zemin açısından sıkıntılı olan, deprem riski olan büyük yerlerden başlamak daha iyi değil mi? Yani bunu belediyelere, üniversitelerimiz eliyle "Arkadaş, sen burada bir şey yapma gerekirse ama yaparsan yap. Ama elindeki imkânlar sınırlıysa şuradan başla, şu boyutta ivmeyi şu alacaksın, şu bölgeyi tamamen kentsel dönüşüme tabi tut." diye bir çalışma yapmamız gerektiği kanaatindeyim ben. Yoksa herkes el yordamıyla devam ediyor.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Sayın Bakanım...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Toparlayacağım Hocam, içim dolu çünkü. Bakıyoruz -siz de biliyorsunuz, çok rahatsız oluyorum ben- hayatında sismoloji okumamış hocalar çıkıyor orada, ahkâm kesiyor.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Maalesef.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ve diyor ki: "Şu kadar kilometre uzağa gidin." Ya, ne alakası var? Ya, İstanbul'un zemini çoğu yerde Türkiye'de en sağlam zemin.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Evet efendim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama tamam, riskli yerler var; neresi? Ayamama Deresi'nin etrafı, Göksu, Küçüksu dereleri ve diğer Kâğıthane Deresi, kıyıdaki yapılar, dolgu alanları, muhtemel depreme yakın olan alanlar, ivmeyi büyütecek olan alanlar riskli. Ama bir kişi kalkıp -bir profesör- "İstanbul'u terk edin, 500 kilometre uzağa gidin." derse kusura bakma, ben buna isyan ederim hocam.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Sayın Bakanım, biz de isyan ediyoruz.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kusura bakmayın yani. Hocam, bunun yaptırımı yok mu yani? Bu, ilmî bir şey değil yani. Bir ilim adamı olarak ben de bunun fevkalade yanlış ve insanları tedirgin edecek bir husus olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu ne biçim ilim adamı? İsim vermek istemiyorum.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Herkes anlıyor Sayın Bakanım kimlerin olduğunu.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama televizyonlarda görüyoruz, çıkıyor, ahkâm kesiyor ve kendisini allameicihan kabul ediyor. Ya bilmiyorsun, cahilsin işte. Ya Hocam, hakikaten bunu Sayın Rektöre de söyledim, herkes konusunu, en iyi konuyu, neyi biliyorsa onunla konuşması lazım. Ben kendim ihtisasım olan konuda konuşurum ama beni çağırıyorlar "Arkadaş, ben profesörüm ama o konuda ihtisasım yok." diyorum. Ama onların bildiğinden daha fazlasını biliyoruz ama çıkmıyoruz. Yani Hocam, bu konuyu bir gündeme taşıyalım, hakikaten insanlar tedirgin ediyorlar, çoluk çocuk korku içinde, psikolojik olarak çok büyük sıkıntı. Ben biliyorum, depreme çok dayanıklı, hiçbir riski olmayan belki ivmesi 0,2 bile olmayacak depremde bir yerdeki çocuklar sabah akşam "Depremden korkuyoruz, depremde ölmek istemiyorum." diyor. Bu çocuklar... Biliyorum, oturduğu yerde hiçbir riski yok ama beni dinlemiyor, en sonunda kızdım: Ya, ben de bu konunun uzmanıyım, sismoloji dersi okudum, betonarmeden yüksek lisans yaptık, şunu yaptık, bunu yaptık, şu kadar 10 binden fazla tez seçtim, beni dinlemiyorsun ama televizyondaki o kişiyi dinliyor, korkuyor çünkü o ballandıra ballandıra anlatıyor. Çok tehlike, işte şu kadar, hemen diyor. Yirmi yıldır depremi konuşuyoruz.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Çok haklısınız ama bir arpa boyu yol gitmedik.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim?
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Çok özür dilerim yani yirmi yıldır depremi konuşuyoruz ama bir arpa boyu yol gidilmedi o insanların bu söylemlerinde, hep aynı şeyleri söylediler. Yani Sayın Bakanım, şimdi...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Allah aşkına Hocam, Teknik Üniversite olarak, diğer üniversiteler siz bu konuda bir söz birliği yapın, bu tür hususlar Hocam, televizyonda konuşulmaz.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Aynen.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İlim adamı konuşmaz, ispat eder. Elinde bir veri yok... Yani içim dolu da çünkü İstanbul'da büyük korku, Bursa'da, şurada, burada, her yerde bir korku senaryosu uygulanıyor. İnsanlar var ya güzelim evlerini terk edip başka yerlere gidiyor tamam mı?.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Çok haklısınız, ben medyada gördüğüm her yöneticiye bunu söylüyorum. "Yani Türkiye yirmi yıldır hiç mi bilim insanı üretmedi de hep aynı insanları çıkarıyorsunuz." dedim bir gün. Yani Türkiye'de çok değerli bilim insanlarımız var, genç hocalarımız var. Yani hakikaten Sayın Bakanım, benim tavsiye ettiğim insanlar çıktıklarında da dediğiniz gibi ispatlı konuşuyorlar, Hocam rakamlarla konuşuyor, Hocam verilerle konuşuyor yani bunlar çok önemli şeyler. Yani bir bilim insanı dediğiniz gibi rakam ve veriyle konuşur, afaki konuşmaz. Mutlaka söylediği tutacak ama ne zaman? Yani illa deprem olsun diye dua eden insanları görüyoruz maalesef ekranlarda. Olsun da ben de ünlü olayım diyen insanları... Çok açık konuşuyorum sayın vekilim, kusura bakmayın ama maalesef böyle.
Şimdi bir şeyi daha söylemek istiyorum müsaade ederseniz. Şimdi biz Eyüp Belediyesiyle bir anlaşma yaptık Sayın Bakanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hangi belediye?
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Eyüp Belediyesiyle, yeni.
Şimdi, bakın eğri oturup doğru konuşmak lazım. İstanbul'da, bugün, insanların yüzde 90'ı korku içinde müteahhitlere saldırmış vaziyette. Ne Türkiye ne İstanbul 15 tane Türkiye bunun altından kalkamaz ekonomik olarak bir anda bütün binaların yenilendiğini düşünürseniz; artı, bütün binaların bir anda yenilenmesine de ihtiyaç yok zaten.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İhtiyaç yok efendim.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Böyle bir şey olamaz, bu zaten olmayacak duaya amin demektir. Şimdi biz dedik ki belediyeye... Bizim İnşaat Mühendisliğinde işte Beyza Hocamız var, Mustafa Genç Hocamızı tanırsınız Sayın Bakanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Onlarla beraber bir ekip kurduk. Jeoteknikçiler var, jeologlar var, zeminciler var.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Betonarmeci, malzemecilerden de alın.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Betonarmeci var, malzemeci var.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kadir vardı...
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Hasan Yıldırım var biliyorsunuz.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kadir Bey var.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Kadir Güler Hoca var, bizim Abdul Hayır var yani birçok insandan aldık Sayın Bakanım, onları götürdük belediyeye. Ve şöyle bir şey yaptık: Şimdi 22 bin tane 2000 öncesi bina var, bunları sınıflandırıyoruz biz. Bu sınıflandırmalar neye göre yapılıyor? Zemine göre yapılıyor, beton kalitesine göre yapılıyor, kat sayısına göre yapılıyor, malzeme kalitesine göre yapılıyor. Şimdi bunlara göre A, B, C, D, E kategorileri vereceğiz. Atıyorum E kategorisi en zayıf, yenilemeye oradan başlanacak. Bunun olması gibi biz şu anda bunun kararını alıyoruz efendim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hocam, sağ olun hakikaten.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Aldık belediyelerle şimdi diğer belediyelerle de...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Aklın yolu bu Hocam.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Aynen öyle. Öani bu şekilde olmaz. Ben mesela şahsım otuz sekiz yıllık binada oturuyorum, benim eşim bile bana diyor ki: "Binayı terk edelim." Ya, ben buradayım diyorum neden korkuyorsun? İşte ben buradayım yani bu işin Hocasıyım ben diyorum...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bu işi bilen hakiki ilim adamını...
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Ama korkutmuşlar Sayın Bakanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hayır, aynı şey bende de var Hocam yani. Diyor ki: "Hoca diyor deprem olacak." "Ya, ben bu işi az çok bilen adamım, burası sağlam, endişe etmeyin." diyorum.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Aynen.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - "Yok bu hoca, falanca hoca bak sen ondan daha mı çok bilgilisin?" diyor.
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Ona güveniyor, size güvenmiyor.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İşte Hocama da aynı şeyler...
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Yani hepimize aynı şeyler yani fark etmiyor maalesef. Aile hayatı farklı bir şey. Ama biz bu şekilde bir çalışma yürütüyoruz. Şimdi, bunu İstanbul'un geneline yaymamız gerekiyor bu şekildeki sınıflandırmayı.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kayda geçmiyorsunuz değil mi bu özel şeyleri?
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Yani sonuç olarak şunu görüyoruz ki İstanbul'u...
Bir de şu var Sayın Bakanım...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Düzeltiyorum.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Benimkini yazabilirsiniz, sıkıntı yok.
Şimdi bir de mesela, ben Maraş'ta, Adıyaman'da şunu gözlemledim ki gerçekten doğru yapılan binalar yıkılmamış. Bir binanın... Ben bir şeyi daha tavsiye edeceğim, şu anda aklıma geldi, özür dilerim. Bir binanın görevi depremde hayat kurtarmak yani yıkılmamasını sağlamak. Ha, orada patlaklar, çatlaklar olabilir ama eğer hayatı kurtarıyorsa o bina görevini yerine getirmiştir diye düşünüyorum.
Şimdi geçenlerde bir inşaat mühendisi ve bir müteahhit arkadaşım -çok dürüst bir müteahhittir- dedi ki: "Ya, ben bunun patentini alacağım." dedi. Bakın, bu çok önemli bir nokta, çok hoşuma gitti. Şimdi bizim binalarda şey çıkarıyorlar ya televizyonlarda, Instagram'da falan ben giriyorum. İşte depreme dayanıklı yatak, pat kapanıyor falan, şimdi bu akla ziyan bir şey. Her insanı korunaklı olarak bir yere de koyamazsınız. Bir binayı tamamen böyle depreme dayanıklı yapmanız da korkunç bir maliyet, şöyle bir şey düşünmüş Sayın Bakanım. Diyor ki: "Ben banyoyu diyor komple belki çelik kaplayacağım ya da C60 betonla kaplayacağım. O banyonun içinde böyle depremde ihtiyaç duyacağı malzemeleri koyacağı yerleri koyacağım oraya ve bir binanın tam ortasında bir sütun gibi bir yer yapacağım." diyor. Yani çok dayanıklı bir kolon yapacağım yani kolon demeyelim de siz bunu görmeyeceksiniz ama.
RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - Asansör kulesi gibi.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Yani onun gibi ama siz bunu görmeyeceksiniz, gene normal banyo zannedeceksiniz ama banyonun duvarlarının içi belki çelik olacak, belki diğer binanın 2 katı dayanıklılığında bir betondan yapılacak, içinde de her türlü malzeme olacak. Allah vermesin, bir deprem esnasında her yer yıkılsa bile orası yıkılmayacak ve insanlar orada toplandıklarında belki yan yatar, belki... Hatta o diyor: "Öyle bir şey olur ki binanın belki sağa sola oynamasını da önler." şeklinde bir proje geliştiriyor, vallahi benim çok hoşuma gitti. Gerçekten bir binanın içinde gizli bir bölüm "-deprem tüneli" diyorum ben buna hatta "sığınağı" diyorum- 10'uncu kattaki insan da aynı güvenlikte olacak, 1'inci kattaki insan da aynı güvenlikte olacak, yıkılsa bile orası yıkılmayacak. Böyle bir projeleri de var Sayın Bakanım, gündeme de getirdiler, ben bilginize sunmak istedim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet ortada bir kule şeklinde betonarme şey de olabilir Hocam.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Aynen öyle.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ben de onu düşündüm.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Çok haklısınız yani kaliteli bir betonarme binanın yıkılmasını da önler.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tabii, bir de ben şöyle bir kayda girsin diye söylüyorum. Ya, biz mühendisler belli bir emniyet katsayısı alırız. Yani diyelim ki kalkıp da 9 büyüklüğünde bir deprem için bina yapılmaz, o zaman maliyeti çok yüksek. Bunu biz dere ıslahlarında da dikkate alıyoruz. Derede siz on bin yılda geçecek bir debiyi alırsanız o zaman her tarafı dere olarak kaplamanız gerekir. Dolayısıyla bunun için belli bir risk dikkate alarak alır. Biz, mesela, derelerde beş yüz yılda bir tekerrür eden debiye göre dikkate alıyoruz ama altı yüz yıl gelince elbette hasar olacak. Binalarda da bu böyledir yani bakın. Mühim olan, binada büyüklükten sonra tamam birtakım hasarlar olsun ama yıkılmasın, mühendis budur, yoksa öbür türlü ekonomik olmaz yani. On bin yılda bir olacak olan depreme karşı bir bina yapılabilir ama bunun maliyeti, astarı yüzünden pahalı olur. Mühendislikte böyle bir şey vardır, belli bir riske göre hesap yapıyoruz, milletin de bunu bilmesi lazım yani. Ama aslolan yap, hasar görsün ama yıkılmasın, can kaybı olmasın.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Sayın Bakanım, benim son bir tavsiyem de yatırım yapacaklar bundan sonra Güneydoğu'ya yapsınlar çünkü iki yüz elli sene orada rahatlık var. Yani ben iş adamlarına da söylüyorum.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hocam, şimdi orada da bir yanlışlık var. Millet diyor ki: Şimdi, ya deprem olmuş, belki dört yüz yıl sonra tekrar olacak değil mi o deprem?
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Yani tahminen.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi diyorlar ki buraya bir şey yapmayın.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Tam tersine, yapsınlar.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bilakis ben diyorum ki... Geçenlerde ben deprem bölgesindeydim, vatandaşın birisi sordu. "Ya, burası 2 defa deprem geçirdi, artık burada bir sıkıntı olmaz, belki üç yüz, dört yüz yıl sonra, senin buradan kaçmana gerek yok, bilakis burada kal." dedim. Tabii, insanları ikna etmek mümkün değil, burası deprem bölgesi.
Hocam bir de şunu yapmanız lazım.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Buyurun efendim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Depremi geçirmiş, tarih olarak üç yüz, dört yüz, belki beş yüz yıl, bin yıl sonra tekrar deprem olacak yerlerde orada bir tedbir almaya gerek yok yani.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Kesinlikle haklısınız, oralar artık sakin. Hoca çok daha iyi bilir bizden yani ukalalık yapmayayım Hocanın yanında yani iş adamları oraya yatırım yapsınlar yani çünkü sanayiyi oraya kaydırın çünkü dediğiniz gibi en az iki yüz, üç yüz sene rahat orası.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hocam, yanlış bir kanaat var. Allah aşkına, ilim adamı olarak sizden bunları düzeltmenizi rica ediyoruz. Sizin her birinizden, sizlerden şunu bekliyoruz özellikle deprem, fay, jeoloji, jeoloji mühendisi vesaire diğer arkadaşlardan, jeofizikçilerden: Ya, bu deprem geçiren bir yerde tarihî sürece bakarak ve ölçümlere bakarak kaç yüzyıl sonra deprem olur? Onu geleceğe not tutarız. Üç yüz yıl sonra burada bir deprem bekleyin, ona göre yapın diye söyleyin. Ama şimdi oraya bir şey...
PROF. DR. ÇAĞLAR ÖZKAYMAK - Çok doğru Sayın Bakanım, şu an Türkiye'nin en güvenli yeri Kahramanmaraş.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Evet.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama bunu bir zahmet söyleyin. Ben söylersem ya bu siyasi olarak söylüyor der ama sizler ilim adamı olarak söylerseniz tamam. Ama milletvekilliğinden sonra onu söyleyebilirim ben artık siyasi kimliğim olmayacağı için diyelim.
Evet teşekkür ediyoruz.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Saygılar sunuyorum efendim, çok teşekkür ederim bizi dinlediğiniz için.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Soru vardı...
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. MUSTAFA KUMRAL - Buyurun efendim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim Gaziantep Milletvekilimiz Sayın Derya Bakbak Hanımefendi'ye söz veriyorum.
Buyurun.