KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Esas itibarıyla soru sormayacaktım fakat az evvelki soruya istinaden Hocamız "Zahmet edip de soru sorduğunuz için teşekkür ediyorum." dedi. Çok nazik, çok latif, dolayısıyla...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hocamız öyledir, beraber çalıştık Hocamızla, çok naziktir.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Sağ olsun. Bugün gerçekten çok latif bir başlangıç yaptık, Meclis kayıtlarında bu letafetin de böyle vurgulu bir şekilde düşmesini istemiştim.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hocamız o kadar nazik ki bir karıncayı incitmez.

Zekai Hocam...

PROF. DR. ZEKAİ CELEP - Efendim, sorudan önce ben şunu söyleyeyim: Öğrencilere bir yalvarmadığımız kalıyor ki "Soru sorun." Neden? Onlara diyorum ki: Ben kusurlarımı sizin sorularınızla anlayabileceğim, sizin sorularınızla açıklamalarımı daha çeşitlendireceğim ama siz bana bir şey sormazsanız bu ne demektir? "Her şeyi anladım." diyorsunuz; bu imkânsız. Ben iyi hocayım ama o kadar iyi hoca değilim diyorum ama bir de şunu söylerseniz: "Hiçbir şeyi anlamadık da ondan soru soramıyoruz." Müsaade edin, onu da ben kabul etmiyorum. Lütfen soru sorun diyorum.

Buyurun efendim.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Sorunuzu sorunuz lütfen.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Benim somut olarak bir sorum yoktu, ben sadece teşekkür etmek istemiştim. O kadar latif bir sunum yaptı ki hocamız, hakikaten aklımda da yer etti bu yönüyle. Teşekkür etmek için sadece söz istemiştim.