BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Şimdi, bu tartışma devam ederken yine, İbrahim Halil Yıldız Bey'le olan bir kısmı var. O da takdir edersiniz, okumak da istemiyorum, sizin, herkesin duyduğu gibi bir kelime sarf edildiğini gördük. Ben buradan da İbrahim Halil Bey'den muhataplarına yapılan bu kırıcı, hakaret edici cümleden dolayı muhataplarından özür dilemesini rica ediyorum. Kırıcı, milletvekillerimizin birbirine yapmaması gereken, buradaki sıralarda görmek istemediğimiz, konu ne olursa olsun sarf etmek istemediğimiz şeyler, kastını aşan bir şeydir. O anki gergin ortamda yapmış olabilirsiniz, hepimiz yapabiliriz ama bunun -kayıtlarda var- bir karşılığının olması gerektiğini düşünüyorum. Ben davet ediyorum, sizden de istirham ediyorum.

İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - Ben çıkayım o zaman.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Hayır, çıkmanıza gerek yok. Ben, sadece yaptığınız konuşmadan dolayı muhataplarınızdan özür dilemenizle alakalı bir davette bulunuyorum. Onlar kendi yaptıklarıyla alakalı özür sürecini işlettiler. Teşekkür ediyorum.

AYHAN BARUT (Adana) - Özür dilemek de bir erdemdir canım.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Sizden de istirham ediyorum.

İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - Neyse, ağır tahrik vardı.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ama olsun, bir erdemdir, bu da erdemdir. Yapabiliriz, insanız ama...

İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - Cumhurbaşkanımıza karşı ağır söz söylenmiştir. Bundan sonra da inşallah böyle bir şeyle karşılaşmayız Başkanım.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Yok, özür dileyelim. Bunu direkt...

İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - Kastını aşan bir ifade. Söylendiği gibi, tamam, kusura bakmayın.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - "Özür diliyoruz." Söyleyin bunu.

İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - O "Özür dilerim." dedi mi ki?

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Dedi, dedi; o, geri aldı; o, sözünü geri aldı.