| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, ç) Devlet Personel Başkanlığı d) Avrupa Birliği Bakanlığı e) Türk Akreditasyon Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 13 .02.2016 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, Sayın Çalışma Bakanım ve değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle Sayın Bakanım, yeni görevlendirildiniz Çalışma Bakanı olarak, sizi en içten dileklerimle kutluyorum, tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum.
Tabii, siz çalışma hayatından gelmediğiniz için size, bize dağıttığınız kitapçıkta olmayan bazı bilgiler vereceğim ve görüşler sunacağım.
Sayın Bakanım, "2012 yılında çıkan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu AKP iktidarının yüz akıdır." dediniz. Elbette bu kanunun çıkması son derece önemli ve doğrudur ama eksiktir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nu 2012 yılında çıkardınız. Buna göre ortak sağlık ve güvenlik birimleri oluşturdunuz. Kitapçıkta 2.096 ortak sağlık ve güvenlik birimi olduğu ifade ediliyor, gayet güzel. Yine A, B ve C sınıfı olmak üzere toplamda 91 bin iş güvenliği uzmanı olduğu ifade ediliyor. Bu da gerçekten güzel bir rakam ama bu kanun yeterli mi, yeterli olmuş mudur Sayın Bakanım, amacına ulaşmış mıdır? Bir de buna bakmak gerekir.
Şimdi, ben size bu kitapçıkta olmayan, bürokratlarınızın koymadığı bu bilgileri vereceğim, iş cinayetleri rakamlarını vereceğim. Kanun çıkmadan önce, 2011 yılında, AKP döneminde 1.710 işçimiz yaşamını yitirmiş. Kanunun çıktığı yıl, 2012 yılında 744 işçi yaşamını yitirmiş. 2013 yılında -rakam yukarılara doğru tırmanmış- 1.356 işçi yaşamını yitirmiş. 2014'te tam 1.886 işçi yaşamını yitirmiş Sayın Bakanım. Bu bir rekordur, cumhuriyet tarihinin rekorudur. İki rekor vardır burada: Hem sayı olarak rekor vardır hem de bir iş kazasında en fazla ölen işçi sayısı vardır burada 301 işçiyle. Soma'da 301 işçi arkadaşımız yaşamını yitirmiştir. 2015'e geldik, rakam yine: 1.730 işçi yaşamını yitirmiş. Yani baktığımız zaman on üç yıllık AKP iktidarında toplamda 16 bin işçi iş cinayetine kurban gitmiş. İş kazalarında Avrupa 1'incisi olmuşuz, dünyada 3'üncüyüz.
Peki, Sayın Bakanım, bu acı tablo 2016 Türkiyesi'ne yakışıyor mu? Elbette yakışmıyor. Yani Sayın Bakanım, 6331 sayılı Kanun'u çıkarmışsınız ama işçi ölümleri durmamış, hatta rekorlar kırmış. Sayın Bakanım, bu şekilde bunları değerlendirmenizi talep ediyoruz. Bunlar bu kitapçıkta yok Sayın Bakanım. On üç yılda 16 bin iş cinayeti yüz akı değildir Sayın Bakanım, yüz karasıdır.
Yine şunu ifade etmek istiyorum: Taşeron sistemiyle iş cinayetlerini durduramazsınız.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Rakamları nereden aldınız? Ona göre cevap vereceğim.
BAŞKAN - Sayın Demirtaş, Sayın Bakan rakamları nereden aldığınızı soruyor ki cevap kısmında "Ona göre cevap vereyim." diyor.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Rakamlar çok açık. Bu her yerde var, İnternet'ten de girip bulabilirsiniz; işçi sağlığı, iş güvenliğiyle ilgili birçok veri var. Kayıt dışılar hariç bunlar gerçek rakamlar.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Özür dilerim, ben de vereceğim de. Nereden aldığınızı sordum.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Tamam olur, sizin rakamlarınıza da bakarız Sayın Bakanım.
Ben şunu ifade etmek istiyorum Sayın Bakanım: Bu taşeron sistemiyle iş cinayetlerini durduramazsınız yani bunu lütfen göz ardı etmeyin. Yine gündeme getirdiğiniz esnek çalışma modeliyle iş cinayetlerini durduramazsınız. Sizden önceki bakanlarımız, Enerji Bakanımız ve Çalışma Bakanımız çok işçi cenazesine gittiler, çok cenaze namazı kıldılar, işçilerin cenaze namazlarını kıldılar. Sayın Bakanım, bu zihniyetle iş cinayetleri devam eder. Daha çok işçinin cenaze namazına siz de gitmek zorunda kalırsınız. Siz de daha çok işçi ailelerin feryatlarını duymak zorunda kalırsınız. Biz burada tabii iyi niyetli olarak bunları söylüyoruz. Sizin iktidarınızda daha çok iş cinayetinden sorumlu olursunuz diye düşünüyoruz. Allah katında bunun hesabını hiç kimse veremez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen Sayın Demirtaş, toparlar mısınız.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Temennim, bu anlayışı en kısa zamanda değiştirmeniz.
Yine Sayın Bakanım, kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemeleri çıkaracağınızı ifade ediyorsunuz. Bu, gerçekten çok önemli bir durum. Kıdem tazminatı 1936 yılında Atatürk döneminde CHP tarafından 3008 sayılı Kanun'la çıkarılmıştır. Kıdem tazminatı için fon kurulması konusu ısıtılıp ısıtılıp iktidarınız döneminde, sizden önceki bakanlar döneminde de gündeme getirildi. Son günlerde bütün bakanlarınız koro hâlinde "Kıdem tazminatı fona devredilmelidir." şeklinde söylemlerde bulunuyorlar. Sayın Bakanım, kıdem tazminatının fona devredilmesine DİSK karşı çıkıyor, TÜRK-İŞ karşı çıkıyor, işçiler karşı çıkıyor ve hatta ve hatta -belki bilginiz yoktur- işverenler de karşı çıkıyor ama siz niye karşı çıkmıyorsunuz veya bu fonu, kıdem tazminatı fonunu ısrarla gündeme getiriyorsunuz? Bu anlaşılır bir şey değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız Sayın Demirtaş.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Seksen yıldır işçinin ve işçi ailelerinin güvencesi olan kıdem tazminatını fona devrederek neden ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz?
Sayın Bakanım, kıdem tazminatı aynı zamanda işçinin de iş güvencesidir. Bunu da lütfen özellikle not almanızı rica ediyorum. Gerçekten kıdem tazminatı işçinin iş güvencesinin bir parçasıdır. Kıdem tazminatı nedeniyle işverenler işçiyi rahatlıkla işten çıkaramamaktadırlar. Getirdiğiniz modelde işçinin hiçbir iş güvencesi kalmayacaktır.
Yine işte şunu söylüyorsunuz: "Kıdem tazminatlarını işçiler büyük ölçüde alamıyorlar." O hâlde kıdem tazminatını fona devretmenin dışında başka formüller bulabiliriz. Örneğin, kıdem tazminatını alamayan işçilerin çoğunluğu bir yıldan az çalışan işçiler. "Kıdem tazminatını bir yıldan az çalışan işçiler için de verelim." diyebiliriz, başka bir kanuni düzenleme yapabiliriz. Mesela, iflas eden iş yerleriyle ilgili ayrı bir fon oluşturabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Demirtaş, son sözlerinizi alayım lütfen. Son sözününüz lütfen.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Bir iki cümle söyleyeyim, tamamlıyorum.
Kıdem tazminatı garanti fonu gibi birtakım fonlar çıkarabiliriz. Neden bunları yapmıyoruz da fona devretmeye çalışıyoruz kıdem tazminatını? Bu da bize göre açık. Çünkü İşsizlik Sigortası Fonu'nda olduğu gibi, hazineyi işçinin kıdem tazminatından fonlamaya çalışacaksınız çünkü işçi iş akdi feshedildikten sonra on yıl-on beş yıl bu kıdem tazminatını alamayacak. Ne yapacaksınız? On yıl-on beş yıl biriken kıdem tazminatını iktidarınız için bedava fon kaynağı olarak, kaynak olarak kullanacaksınız. Biz bunu lütfen sizden rica ediyoruz: İşçinin kıdem tazminatından elinizi çekiniz Sayın Bakanım.