| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1264) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 07 .07.2023 |
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Kamu kurumlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, basınımızın değerli temsilcileri, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, devletimize, milletimize yararlı çalışmalar yapacağına inandığım Komisyon üyesi arkadaşlarıma başarılar diliyorum.
Tabii, torbanın içiyle ilgili düşüncelerimi maddelere geçince açıklamak üzere torbanın geneli hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanunun genel gerekçelerine ve madde gerekçelerine baktığımız zaman 6 Şubat tarihli depremlerin yarattığı büyük enkazı giderebilmek amacıyla ilave vergilerin getirildiğini görüyoruz. Tabii ki depremin yarattığı felaketin farkındayız, tabii ki acımız büyük ama bilinmesi gereken gerçeklerin olduğunu düşünüyoruz. Mesela, vergiye ne kadar ihtiyacımız var, bilmiyoruz. Vergi depremin yarattığı enkazı ortadan kaldırmak için mi, yoksa memur maaş zamlarını finanse etmek için mi, bilmiyoruz. Yoksa ekonominin kötü gidişini bir an durdurmak için geçici bir çözüm mü, bilmiyoruz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında yirmi bir yıldır yönettiğiniz devletimiz memurlarımızı enflasyonun kötü etkilerinden korumak için yeni vergiler getirmek zorunda mı, ekonomi gerçekten bu kadar kötü mü, bilmiyoruz. "Yeni vergiler depremler için mi, memur maaşları için mi?" diye sorduğumuzda, eğer deprem için ise bu vergi bugüne kadar niye beklediniz? Bütçe bu hâle nasıl geldi? Sorumlusu kim? Öncelikle bütçeyi şeffaf bir şekilde paylaşmanız gerektiğini düşünüyoruz.
Yaklaşık üç ay önce ek vergi getirdiniz, gerekçesini "deprem" olarak açıkladınız; şimdi yine "Deprem." diyorsunuz. Her üç ayda bir deprem nedeniyle vergiler mi gelecek? Bunu net olarak bilmemiz gerekmiyor mu? Gelin, kalıcı çözümler üretmek için hep beraber kafa yoralım. Bu ülke artık yoruldu, torba yasalardan yoruldu; ülkemizin reformlara, kalıcı çözümlere ihtiyacı var. Şimdi ÖTV'yi artırıyorsunuz ve enflasyon oranına bağlıyorsunuz, MTV'yi 2 misline çıkarıyorsunuz ama yeteceğini ya da yetmeyeceğini bilmiyoruz. Bu yetecek mi?
Özellikle belediyelere pay verilmeyen vergilerde artış yapıyorsunuz. Düşünüyoruz, amaçlarınız arasında, gerçekten deprem süresinde elini taşın altına koyan, çalışan 11 büyükşehir belediyesini -ki bunların içinde deprem bölgesinden de belediyeler var - mağdur etmek var mı?
Ne yaptığınız belli değil. Servetten mi vergi alıyorsunuz, kazançtan mı vergi alıyorsunuz, harcamadan mı vergi alıyorsunuz, belli değil. Aslında, hepsinden alıyorsunuz. Bu çerçevede, öncelikle vergi politikalarının tekrar belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz ve burada yine davet ediyoruz: Gelin, reformlar yapalım ve kalıcı çözümler üretelim.
Yeni Maliye Bakanımız hepimizi rasyonel olmaya davet etti. Sizce bu kanun teklifi rasyonel midir, yoksa sadece günü kurtarma politikalarının bir gereği mi? Nasıl bu duruma geldik? Nasıl bir günde unuttunuz? Faizler bir günde yüzde 9'dan 15'e çıktı, süreç içinde daha ne kadar çıkacağı belli değil. Nasıl bu duruma geldik? Faiz sebep, enflasyon sonuç değil miydi? Getirdiğiniz bu vergilerin enflasyona etkisini hiç hesapladınız mı? Bunları paylaşmanız gerekiyordu.
Ek vergi aldınız, ÖTV'yi artırmak istiyorsunuz, MTV'yi artırmak istiyorsunuz, kurumlar vergisini artırmak istiyorsunuz, vergi almayı istemediğiniz tek yer kur korumalı mevduat. Neden bu ülkede yüksek kur kazançlarından vergi almıyorsunuz? Alırsanız döviz kurunu gerçek seviyesinde tutamayacağınızdan mı korkuyorsunuz? Bunu daha ne kadar tutacaksınız?
Evet, pandemiyle mücadeleye IBAN göndererek başladık, depremin etkileriyle mücadeleyi IBAN'la devam ettirdik. Yetmedi, kampanya yaptınız, üstelik kampanyayı yandaşlarınızın şovuna çevirdiniz. Kampanyanın yaklaşık 1/3'ünü alamadınız, Merkez Bankasından bile bağış topladınız ama ne gariptir ki topladığınız bağışların nereye harcandığını açıklamadınız. Üstelik dönemin İçişleri Bakanı çay ve şekere ihtiyaç olduğuyla ilgili kamuoyuyla paylaşım yaptı. Gelinen noktada yine deprem gerekçesiyle vergi artışına gidiyoruz. Düşünüyorum, artık IBAN göndermeye yüzünüz kalmadı mı? Kötü yönetiyorsunuz, bu ülke hepimizin, bu devlet hepimizin. Maliye Bakanımızın dediği gibi, rasyonel olalım, gelin, şeffaf olun, sizlerin ülkemizi soktuğu bu büyük bataklıktan kurtarabilmek için kalıcı reformlara hep beraber çalışalım.
Evet, memurlar çok zor durumda. Yüzde 17,55 artı 8.077 TL; değil yüzde 17,55 artı 18.077 TL yapsanız bile memurlar geçinemiyor. Bu artışlarla, varsayalım Antalya'da bir vergi dairesi müdürünün maaşı 30-35 bin lira civarında olacak ama ev kirası 20 bin lira; gelin de geçinin.
Aynı zamanda, diğer önemli bir konu, gelir artışlarıyla birlikte gelir vergisi diliminde de yeniden düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer yeniden düzenleme olmazsa üçüncü ya da dördüncü ayda yaptığınız zammın yüzde 5'ini geri alıyorsunuz.
Tabii, bu arada seçim bitti, emeklileri hemen unuttunuz. Emeklilere sadece yüzde 17,55. Sanırım -ben unuttuğunuzu düşünüyorum- onların da seyyanen zamla ilgili talepleri var.
Tabii, seyyanen yapılan zamla ilgili de memurlar artık hak kaybına uğruyor ve bunu şeffaf bir şekilde açıklamıyorsunuz. Seyyanen zamlar emekli ikramiyelerine ve emekli maaşlarına yansıyacak mı? Yansımayacak ama bunu da açıklamıyorsunuz.
Her şey bitti, dün gece Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle pek çok ürüne vergi zammı yapıldı, KDV oranlarında artışa gidildi. Yapılan zamlar daha maaşlara yansımadan vatandaşın cebinden geri almayı çok çabuk başardınız. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle getirdiğiniz zam paketinin yürürlük tarihi 10 Temmuz. Sadece KDV oranlarını yazar kasalarda değiştirme süresi uygulayıcılar açısından en az on gün. Bu süre içinde insanlar ticari faaliyetleri nasıl sürdürecek? Burada da görüldüğü gibi, yaptığınız her iş plansız ve günü kurtarmaya yönelik.
Düze çıkmanın tek yolu kalıcı reformlardır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.