Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye'nin dijital dönüşümüne ve 28'inci Yasama Dönemi'nde Komisyonun yapacağı çalışmalara, izleyeceği yol haritasının belirlenmesine ilişkin görüşmeler |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 13 .07.2023 |
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ben de yeni bir milletvekili ve bu Komisyonun yeni bir üyesiyim. Öncelikle, Dijital Mecralar Komisyonunun bence en önemli komisyonlardan biri olduğu kanaatindeyim çünkü dünyanın nasıl bir dijital dönüşüm içerisinde olduğunu bundan önceki on yılımıza bakıp bugünkü on yılımızı değerlendirdiğimizde değişimin büyük bir logaritmik değişim olduğunu ve 2030 yılında da bu değişimin büyük bir kırılım yani tüm sektörleri etkileyen, tüm yaşamı etkileyen yeni bir dünya olduğunu ve yeni bir dünya yaratıldığını konuşuyoruz zaten. Bu dünyanın içerisinde bu dünyayı kullanmayla ilgili daha çok bugün konuştuğumuz noktalar. Bu dünyayı kullanırken ortak verinin, ortak paylaşımın, bunun yanında da kişisel verilerin korunmasıyla ilgili konuların etkileşimi üzerine genelde konuşmalar oldu. Tabii, burada siz Değerli Başkanımızın bir önceki komisyon döneminde ortak akıl ve ortak yönetişim ve herkesin düşüncesine duyduğunuz saygıyla ilgili değerli milletvekilimin söylediklerinin gerçekleşmesi de bizim için en önemli ve en çok değer verdiğimiz konulardan biri. Sonuçta, dijital dönüşümün içerisinde, dünyanın dijital dönüşümü içerisinde Türkiye'nin dijital dönüşümünün hangi noktada ve nerede olacağı bence en önemli konu. Bugün dünyanın yarattığı, bizim ülkelerimizin yaratmadığı, dünyanın yarattığı dijital dünyayı kullanırken bu kuralları ve bu konuları nasıl koyabileceğimizi konuşmaktayız. Bunun yanına Türkiye'nin dijital dönüşümüyle ilgili, Türkiye'nin bu dijital dünyada nasıl bir inşa ve neresinde olacağını ve bizim şirketlerimizin de bizim ülkemizin de bu dijital dünyayı yaratan parçalardan birisi olmasını konuşmamız gerektiğini daha fazla önemseyenlerden biriyim. Bir bilgisayar mühendisi olarak bunu söylüyorum.
Türkiye'de özellikle son on yılda ciddi bir beyin göçü olduğu aşikâr. Özellikle nitelikli çocuklarımızın özellikle ucuz emek ve ucuz istihdamla birlikte Türkiye'de kalma hayallerinin ve Türkiye'de olma hayallerinin gittikçe azaldığı, 2021 verilerine göre 287 bin kişinin ülkeden göç ettiği ve bunların büyük bir çoğunluğunun eğitimli, genç, 20-29 yaş arası bizim çocuklarımız olduğunu ve bu çocukların da bizim doğdukları günden hayata, iş hayatına atıldıkları güne kadar en çok emek verdiğimiz, en çok katkı koyduğumuz, en değerli varlıklarımız ve gençlerimiz olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Bu, Dijital Mecralar Komisyonu olarak ortaya çıkartacağımız dijital eylem planıyla ya da yaratacağımız çalışmalarla bu gençlerimizin dijital dünya ekonomisiyle birlikte Türkiye'de kalmaları ve bunları burada tutacak devlet-özel sektör iş birliğiyle iş gücü olarak kullanabileceğimiz meslek ve meslek dallarının da geliştirilmesi ve bunun Millî Eğitim Bakanlığıyla etkileşimli olarak geliştirilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
Dezenformasyon konusu: "Deepfake" hepimizin bildiği bir gerçek ve "deepfake"i herkesin kullandığı da bunun kullanabilme ihtimali de bir gerçek. Buğun dijital medyanın dışında, mevcut medyanın durumu da ortada. Yani dolayısıyla kişisel hakların özgürlüğü, demokrasi ve bunların kullanımıyla ilgili endişelerin bugün ülkemizde olması da bence hiç şaşırtıcı olmamalı. Bunlar hepimizin yaşadığı gerçekler.
2025 yılında 3,7 trilyon dolarlık bir dijital dünya ekonomisinin içerisinde bizim ülkemizin aldığı pay on binde 8,5. 2030 yılında dünyanın etrafında 50 bin uydunun LEO teknolojisiyle olacağı tahmin ediliyor. 2025'te yaklaşık 27 milyar cihazın on-line olarak bu dünyada var olacağı ve dolayısıyla ülkemizin bir an evvel 5G teknolojisini hayata geçirmesi, fiber optik ağları yeniden gündemimizde tutmamız, ChatGPT gibi yapay zekâ teknolojileriyle mesleklerin, şu andaki mevcut mesleklerin yüzde 19'unun yapay zekâdan etkileneceği ve bu meslek sahiplerinin yüzde 50'sinin işsiz kalma ihtimalinin olduğu bir dijital dünyayla 2030 yılında karşılaşacağımızı ve buna karşılık da bizlerin Türkiye Büyük Millet Meclisi mensubu olarak, bu ülkenin temsilcileri olarak ülkemiz ve gençlerimizi buna hazırlamakla ilgili bir dijital eylem planı hazırlayacak bir alt komisyon oluşturmamız gerektiğini düşünüyorum Sayın Başkan.
Dijital eylem planı içerisinde de özellikle -arkadaşlarımız da bahsetti- otomotiv ve mobilite, üretim, enerji, sağlık, tarım, hizmet sektörümüz, medya ve eğlence, finans, doğal afet ve bunun için de bilgi teknolojileri konusunda ciddi bir etkileşim, bu meslekler ve bu sanayilerde ciddi bir etkileşim olacak. Bunun için de Türkiye'nin gerçekten dijital teknolojiyi geliştirme ve dijital teknolojiyi kendi ülkemizde üretmeyle ilgili ciddi bir fon hatta gerekiyorsa bu konuda Ziraat Bankası gibi, Halk Bankası gibi bir dijital teknoloji geliştirme bankası oluşturması gerektiğini düşünenlerdeniz.
Aynı zamanda da dijital dönüşümün KOBİ'ler ve ülkemiz nezdinde de tam olarak gerçekleştirilemediği dijital dönüşümü desteklemek amacıyla da yeniden bir fon oluşturmak ve ülkemizin dijital teknolojiyi kullanarak ciddi anlamda maliyet artışlarında, maliyetlerini düzenleme, optimizasyon ve kendi şirketlerimizi dijitalleştirerek dünyayla rekabet etme gücünü yaratmak gerektiğini düşünüyorum. Kişisel verilerin korunması ve dezenformasyonunu konuşurken -vekilimiz söyledi- aslında yapay zekâ ve yapay zekâ teknolojilerini geliştirebilmek için de hangi verilerin ortak ve anonim olacağını belirlemek ve bu kuralları da gündemimize almamız önemli. Dünyanın döndüğü ve baktığı yönün değiştirilebilecek bir konu olduğunu çok düşünenlerden değilim. O yöne ve o doğrultuya ülkemizin çıkarları, ülkemizin kendi spesifik gereksinimleri doğrultusunda o dünyaya doğru hareket etmemiz ve bizim de buna hazırlıklı olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ülkemizdeki şirketlerin yapısına bakıldığında maalesef dünyanın büyük ülkelerinin, büyük şirketlerinin dijital dünya şirketleri dijital dünyayı inşa eden şirketler olduğunu görürken bizim ülkemizin ilk 500'üne bakıldığında bu şirketlerin çok az olduğunu dolayısıyla bu şirketleri yaratabilmek için yüksek teknoloji temelli kümeleşme ve onları bir araya getirme konusunda devletin rolü ve desteği olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da bir alt çalışma yapılabilir. Özellikle, bu dijital dünya ve dijital mesleklere bakarak -bugün az önce bahsettiğim- özellikle nitelikli insanlarımızın ülkemizden göçünü engellemek için, bu meslek kolları ve bu meslek kollarının Türkiye'de var olması için dünya şirketleriyle de gerekiyorsa onlara da burada çalışma avantajları sağlayarak bu mesleklerin Türkiye'de oluşumu, bu meslekler için insan kaynağı yetiştirme konusunda da Millî Eğitim Bakanlığıyla mevcut üniversitelerimiz üzerinde bu bölümlerin, bu fakültelerin açılması konusunda da bir eylem ve öneri bizim Mecralar Komisyonumuzun sunması gerektiğini düşünüyorum. Yine, dijital dönüşüm konusunda organize sanayi bölgeleri ve yüksek teknoloji organize sanayi bölgelerinin geliştirilmesi, mevcut organize sanayi bölgeleriyle de dijital dönüşüm projelerinin altyapılarının çalışmasıyla ilgili Sanayi Bakanlığımıza veya Dijital Dönüşüm Ofisine yön verecek çalışmalar yapılabilir diyorum. Bunun yanında, dünyada 5G fiber optik altyapılarını söyledim ama tarım, akıllı şehirler, dijitalleşen dünya dediğimizde yüksek bantta ama düşük enerji kullanan LoRa Network gibi yeni networklerin oluşumu konusunda da bir çalışma yapılması gerekiyor. Bunlar, bireysel firmalar tarafından Türkiye'de ufak ufak yapılmaya çalışılıyor ama dediğim gibi "nesnelerin interneti" dediğimiz yani tüm cihazların veya hayatımızın içindeki olan unsurların; ev aletlerimizin, sayaçlarımızın, şehirlerimizin sürekli iletişim hâlinde olacağı farklı bir network altyapılarını da incelememiz, bu konunun uzmanlarıyla bir araya gelip bu konuda da bir dijital dönüşüm eylem planımızın içine bir adım eklememiz gerektiğini düşünüyorum.
Ben, Komisyonun öncelikle bu dönem başarılı işler yapması temennisiyle elimizden geldiğince katkı koyacağımızı ve ülkemizin dijital dönüşümünün bence en önemli konuların başında geldiğini bir kez daha ifade ederek tekrar hayırlı olsun diliyorum.