ŞEBNEM BURSALI (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok Değerli Komisyon üyeleri, milletvekili arkadaşlarım; öncelikle ben de böyle önemli bir Komisyonda bir üye olarak yer aldığım için memnuniyetimi dile getirmek isterim kendi mesleğimle ilgili bir Komisyon olarak ilk başta bakmıştım ama işin içine girdikçe aslında bütün alanlar itibarıyla çok doğru bir yerde olduğumu da kendi adıma her seferinde gördüğüm için ayrı bir memnuniyet içindeyim. Ve açıkçası, bu üçüncü kez bir araya gelişimiz, her seferinde çok Değerli Başkanımız ve tabii ki bütün üyelerin sözlerinden -hangi partiye mensup olursa olsun- bütün milletvekili arkadaşlarımın da kendi alanlarında çok etkin olduklarını da gördüğüm için günün sonunda, dönemin sonunda hem kendi adıma hem Komisyonumuz adına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ve tabii ki milletimiz adına da çok faydalı sonuçlar çıkacağına olan inancım her seferinde artıyor.

Ben tekrara girmek istemiyorum Sayın Başkanım çünkü çok değerli konuşmacıların ve sizlerin söylediği her şey üç aşağı beş yukarı benim de katıldığım ve tabii ki dillendireceğim şeylerdi. O yüzden çok fazla kıymetli vaktimizi almak istemiyorum ama benim konuşulanların dışında bir önerim olacak. Kurban Bayramı sırasında -hatırlayacaksınız- İsveç'te bir olay yaşanmıştı kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in yakılmasıyla ilgili. O olayla ilgili Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak gerekli tepkimizi hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem de gerekli bütün mecralar itibarıyla verdik ve daha sonra da İsveç'in yetkilileri de zaten Sayın Cumhurbaşkanımıza da bu konuyla ilgili üzüntülerini de ilettiler fakat şimdi, buradan yola çıkarak... O dönemde ben kendim gazeteci arkadaşlarla sohbetimizde de seçim bölgem İzmir'de konuşurken böyle bir açıklama da yapmıştım; şimdi "İslamofobi" dediğimiz, bu, İslam'a yönelik Müslümanlığa yönelik olan tepkinin aslında küresel boyutta geldiği noktayı da bir anlamda çok çarpıcı ortaya koyan bir örnek olduğunu düşündüğümü söylemiştim ve bu konuda aslında tam da bizim Komisyonumuz nezdinde ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi nezdinde ya da devlet nezdinde, İslamofobiye yönelik bir izleme ve izleme merkezi kurulabilir şeklinde bir önerim olmuştu. Bunu geçen kahvaltılı toplantımızda ben sohbet olarak iletmiştim ama bir kez de resmî olarak kayıtlara girmesi anlamında tekrar etmek isterim. Bu konuda bütün Komisyon üyesi arkadaşlarımın da fikirlerini almak isterim ama eminim, herhâlde üç aşağı beş yukarı aynı görüşteyizdir diye düşünüyorum çünkü İslam'a yönelik tepkilerin geldiği boyutun küresel boyutta bir kurumsal boyuta erişmesinin sakıncalarının hepimiz farkındayız eminim. Yani toplumsal barışı, insan haklarını artık olumsuz yönde etkiler hâle geliyor olmasının... Bu konuda daha kurumsal bir yapının oluşturulması yönünde adım atılması gerektiğini düşünüyorum. Benim önerim budur Sayın Başkanım.

Çok teşekkür ediyorum.