KOMİSYON KONUŞMASI

LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sayın Komisyon üyeleri ve milletvekilleri, değerli bürokratlar ve basın emekçileri; önce şunu sormak istiyorum: Polis Akademisinde Güvenlik Bilimleri Fakültesi kaldırıldı, sonra oradaki öğretim üyelerini başka üniversitelere gönderirken acaba hangi ölçüm kriteri ele alındı, neye göre dağıtıldı? Sonra yerlerine yeni atamalar oldu, bu konuda bilgi alabilir miyim? Tabii, bu atamalar tartışılır niteliğe geldi, bu konuda bilgi almak istiyorum.

Bir başka nokta, aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede başarılı olunmadığını düşünüyorum ve aslında nasıl etkili olunabilir, bu konudaki görüşünüzü almak istiyorum çünkü kesinlikle başarı sağlanmadı; 2013'te 237, 2014'te 294 ve 2015'te 262 sayıdan sonra, 2016'nın Şubat ayı itibarıyla da sayıların oldukça arttığını görüyoruz. Yine, Belediyeler Kanunu'na göre açılması gereken sığınmaevi sayısı mevcut durum hakkında birtakım rakamlar var raporlarınızda ama ben şunu sormak istiyorum: İhtiyaçlarla kıyaslandığında acaba yeterli mi? Bu konudaki yeni projeleriniz acaba bu ihtiyaçlara göre nasıl planlandı? Bunu öğrenmek istedim.

Yine, Emniyet teşkilatında 6638 sayılı Kanun'la emekli edilen emniyet müdürlerinde hangi ölçüm esas alındı? Kamuoyunda şöyle bir algı vardı: "Eğer emekli olmazsan doğuda görevlendirilirsin." gibi bir haberler filan çıktı. Bu, ne kadar doğru değil bilemiyorum ama o konuda da hani bir aydınlatırsanız iyi olur. Tabii, bu emekli edilen emniyet müdürlerine özellikle ikramiyeler verildi. Bu ikramiyeler, acaba birdenbire verilen bu ikramiyeler bütçeyi nasıl etkiledi? Böyle bir etki analiziniz var mı, yapıldı mı? Bir de mahkemeye gittiklerini biliyorum. Hani, çok net rakamlar herhâlde sizde daha iyi vardır. Bunların, peki, mahkeme kararıyla görevlerine döndüklerinde acaba nerelerde istihdam edilmesi düşünülüyor, ne yapılacak? Bu konuyu da merak etmiştim.

Evet, yine sokağa çıkma yasağı konusuna geldiğimizde, Sayın Bakan, 12 Eylül de bile yedi saatle ifade edilen sokağa çıkma yasakları vardı, hani en fazla 29 Eylül 1980'de, Malatya'da meydana gelen patlama sonucunda otuz üç buçuk saatlik bir sokağa çıkma yasağı olduğunu biliyoruz tarihe baktığımızda. Yani, demokrasilerin rafa kaldırıldığı darbe ortamlarında bile bu kadar süre uygulanmamıştı. Acaba bunlar, tabii, kanuna uygun mu? Bu konuda biraz açıklama gerekecek diye düşünüyorum.

Yine başka bir nokta, ülke genelinde operasyon sayıları, evet, arttı, Narkotim Projesi'yle müdahaleler arttı ama olay sayısı da artıyor, tutuklu sayısı da artıyor, şüpheli sayısı da artıyor, tabii, kullanıcı sayısı da artıyor. Bu artışın sebepleri konusunda aslında çalışmalar hem Sağlık Bakanlığıyla birlikte ortaklaşa... Tabii, birtakım suçların artışında meydana gelen birtakım sebepler olması lazım. Bu konuda bir çalışmanız vardır diye düşünüyorum. Yani, önce kaynağı belirleyip, sorunların kaynağını belirleyip, Narkotim'in projesinin de burada faydalı olacağı tabii ki kesin ama bu sorunların kaynağına inildiği zaman neden bu kadar arttı? Siz de, ben de Bursa vekiliyiz, Bursa'da da bu konuda birtakım sıkıntıların olduğunu, had safhada bu bonzaiyle ilgili sıkıntıların olduğunu biliyoruz.

Yine, bir başka nokta Bütünşehir Yasası. 30 Martta yürürlüğe giren Bütünşehir Yasası'yla toplamda 30 ilin sınırları belediye sınırları olmuştu. Nüfusun yüzde 75'inin yaşadığı bütünşehirlerde belde belediyeleri kapatıldı, köyler mahalle oldu, il genel meclisi seçimleri yapılmadı ve bu 30 ilin büyüklüğü aslında Türkiye'nin yüzde 52'si.

Bütünşehir olan illerde 1.022 belde kapatıldı, köyler mahalle olurken kır-kent ayrımı da ortadan kalktı, hatta nüfusu 2 binin altında olan 559 belediye de kapatıldı.

Şimdi bunları biliyoruz ve bu seçimde meydanlardaydık, sahalardaydık. Siz de gördünüz, biz de gördük ki geri bildirim hiç iyi değil yani köyler mutsuz. Muhtarın yetkisinin olmaması, köylerin ortak mallarının satılmış olması... Herkes bu konudaki sıkıntıları dile getirmişti. Hatta, ben burada birkaç örnek vermiştim muhtarlarla ilgili bir madde geçtiği sırada torba yasada. Muhtarın yetkisi olmadığı için, maddi imkânı da olmadığı için, köyde caminin bozulan musluğunu bile tamir etmeye elinde para yoktu, olanağı yoktu. Küçük örnekler vermiştim, beldelerin artık belediyesi olmadığı için, orada bulunan itfaiye bile ellerinden alındığı için, yangın olduğunda şehirden de yetişilemediği için sokakta böyle zincirleme yangın meydana geldiğinin örneklerini vermiştim.

Yani Sayın Bakan, geri bildirimler iyi değil, köyde oturan vatandaşlarımız mutsuz ve daha da büyük vergilerle karşılaşıyorlar, artık, maliyetler üzerlerine biniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, bu mutsuzluk devam edecek mi, bunu da yine öğrenmek istiyorum.

Bir başka nokta, ben geçenlerde Mecliste dile getirdim ama cevap alamadım, daha sonra da bana yazılı olarak verilmedi ama ilgili Bakanlığın siz olmanız sebebiyle size sorabilirim diye düşünüyorum Sayın Bakan.

Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Kaddafi'den bir ödül kazanmıştı 250 bin dolar ve bunu bir sivil toplum kuruluşuna bağışlayacağını ifade etmişti. Hangi sivil toplum kuruluşuna bağışlandığını ben sordum, o gün Mecliste olan Sayın Bakan cevap vermedi, hatta sinirlendi.

AHMET YILDIRIM (Muş) - TÜRGEV.

LALE KARABIYIK (Bursa) - Ama ben bunun yersiz bir soru olduğunu düşünmüyorum yani biz merak edebiliriz hangi sivil toplum kuruluşu diye. Sizin alanınızda olduğu için şimdi bu soruyu size yöneltmek istiyorum, yanıtını da alacağımı düşünüyorum.

Konuşmam ve sorularım bu kadar olacak.

Çok teşekkür ederim.