MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim, Sayın Başkanım.

Efendim herkesi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

Yani burada kiraya verenin oy birliğiyle kısıtlanması -biraz önce konu tartışıldı ama hemen sonunda söyleyeceğimi başta söyleyeyim- bu, Anayasa'mızın 35'inci maddesi uyarınca mülkiyet hakkına aykırıdır. Burada ikinci cümle geçiyor. "Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir." Burada hangi kamu yararı var ki sözleşme sınırlanabiliyor yani bir kamu yararı söyleyeceksiniz ki ancak o şekilde bu, Anayasa 35'inci maddedeki mülkiyet hakkına aykırı olmasın; aksi takdirde Anayasa 35, mülkiyet hakkına aykırıdır, bu şekliyle bu Anayasa Mahkemesinden döner.

İki: Şimdi, siz "oy birliğiyle" diyorsunuz. Size çıplak bir örnek vereceğim. Ben öldüm, benim mirasçım yok ve yurt dışında yaşıyorum. Siz nasıl oy birliği sağlayacaksınız?

CAVİT ARI (Antalya) - Ölüp yurt dışında nasıl yaşayacaksın?

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Yurt dışındayım ve mirasçılar da yurt dışında, 50 mirasçı var. Bunu nasıl sağlayacaksınız oy birliğiyle? Sağlayamazsınız. Bunu sağlayamadığı için kentsel dönüşümle ilgili 2/3 oy, yarısından 1 fazlasına indirgendi. Siz vatandaşın mülkiyetini alıyorsunuz, yok ediyorsunuz, yıkıyorsunuz, ortadan kaldırıyorsunuz, çoğunluğun 1 fazlası yani 50+1 ararken kiraya verilecek, oy birliği arıyorsunuz. Bu, düpedüz mülkiyet hakkının ihlali, bu uygulanamaz.

Bununla ilgili hüküm istiyor musunuz? Kanunda düzenleme yok mu? Kanunda bal gibi düzenleme var. "Nerede var?" diyeceksiniz, hemen... Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 45'inci maddesinde oy birliğiyle istenen hükümler var arkadaşlar, burada var. İki: Aynı şekilde, burada bizim Borçlar Kanunu'muzun 322'nci maddesinde alt kiracı var. Burada siz alt kiracıyı da yasaklıyorsunuz. Anayasa'mızda girişimci özgürlüğü var arkadaşlar, siz kalkıp burada alt kiracı olayını da yasaklıyorsunuz. Peki, ben mal sahibi olarak Hüseyin Bey'e taşınmazlarımı kiraya verdim, onun da bir başkasına kiraya verme yetkisini veriyorum ben ona, ona o yetkiyi de o hakkı da veriyorum, siz bunu da kısıtlıyorsunuz. Yani bu neye gelir? Sözleşme özgürlüğüne, Anayasa'daki sözleşme özgürlüğüne de aykırılık teşkil eder. Yani bu anlamda, Kimlik Bildirme Kanunu, evet, doğru; vergilendirme, evet, doğru ama bununla ilgili bu sıkıntılar var değerli arkadaşlar.

Gelelim idari para cezasına. Biraz önce -ben teşekkür ederim- Orman Genel Müdürlüğünden arkadaşımıza "Ormanla ilgili bir maden ruhsatı alınırken, kömür arama ruhsatı alınırken siz bunun rehabilitasyon olması için ne kadar teminat arıyorsunuz?" dediğimde, dediler ki: 2023, 1 hektar, 10 bin metre için 131.462 TL alınıyor. Biz bunu 10'a böldüğümüzde yani 1 dönüm için... Yani 1 dönüm ormanı yok edeceksiniz, eski hâle getirmek için siz 13 bin TL vatandaştan ceza keseceksiniz, teminatı yakacaksınız ama burada yüz bir gün kiraya verdi, 100 bin lira para cezası vereceksiniz. Bir yandan ormanı yok ediyorsunuz, bir yandan yüz bir gün kiraya verdi diye 100 bin lira ceza... Bir: Ceza, Anayasa 13; orantılılık, ölçülülük ilkesine aykırı. Yani "Ceza kanunlarımız, o ondan bağımsız, o ondan bağımsız." diyemeyiz; makinenin o çarkları nasıl birbirini çeviriyorsa, nasıl o şekilde düzenli olarak makine çalışıyorsa kanunlar bir bütündür değerli arkadaşlar. Kanunlar bir bütündür değerli arkadaşlar, birbirlerinin arasında geçişkenlik vardır. Siz bu makası, idari para cezasını bu kadar yükseltemezsiniz. Trafik cezasında vatandaşın kusuru nedeniyle, ihmali nedeniyle ceza keserken böyle bir ceza yazabiliyor musunuz? Böyle bir ceza yazın, trafik kazalarını biz engelleyelim; uyuşturucuyla ilgili böyle yüksek cezalar kesin, uyuşturucuyu engelleyelim biz. Uyuşturucuya vermiş olduğunuz para cezası bu kadar değil, bu kadar değil. Onun için sizden istirham ediyorum... Yani bunun fikir babası veya fikir anası hangi öğretim üyesi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Özür diliyorum Başkanım yani önemli bir şeyden bahsediyordum, özür diliyorum sizden.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen, buyurun.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim.

Şimdi, bu konuyla ilgili, bilemiyorum, hangi üniversiteyle çalışıldı? Burada borçlar hukuku hocalarımızdan kimin görüşü var? Yani hiçbir borçlar hukuku hocasının bu şekilde bir görüş beyan etmesi hukuken imkânsız ve bu yanlış bir olay.

Şimdi, burada daha ötesi olaylar var. Siz kalktınız, eve... 10 kişi oturuyor, ben yalnız oturuyorum. Peki, oranın sosyal tesislerinden yararlanmayla ilgili, kısıtlamayla ilgili bir şeyiniz var mı? Yok. Oranın aynı şekilde servisi var, hizmeti var, onunla ilgili giderlerde bir sorun var mı, bir açıklama veya bu yükü hafifletecek bir şey var mı? Yok. Hüseyin Bey tek başına oturuyor, ben evi 10 kişiye kiraya vermişim. Daha ötesi, evi kiraladım, odanın bir tanesini kiraya verdim. Burada onu engelleyen bir hüküm var mı? Yok. Yani arkadaşlar, sizden istirham ediyorum, benim Komisyon Başkanından...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Başkanım, bitiriyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Tanal, toparlayın lütfen, buyurun.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Ben Komisyon üyesi değilim, Komisyon üyesi arkadaşlardan, herkesten ayrı ayrı özür diliyorum. Bence, bu işin mutfakta iyi pişmesi için gelin bunu alt komisyona gönderin, alt komisyonda biz de hukukçu olarak üstümüze düşen bu katkıları vermeye çalışalım. Yani bu şekilde bana beş dakika vermeyle vereceğim katkılar ancak bu şekilde sözlü konuşmanın ötesine geçmiyor arkadaşlar. Sizden istirham ediyorum; acelemiz yok, Genel Kurulda bekleyen kanun da yok, bunu alt komisyona gönderin Başkanım, alt komisyonda bunu tartışalım. Yani "katılımcı" diyoruz ya, hiç olmazsa Parlamentoda muhalefetin de görüşlerinden istifade edin, burada yapıcı önerilerde bulunuyoruz.

Teşekkür ederim, saygılarımı sunarım.