| Komisyon Adı | : | AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİSYONU |
| Konu | : | Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay'ın, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ve Filistin meselesi hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 25 .10.2023 |
MERYEM GÖKA (Konya) - Öncelikle bu toplantı için hem bütün vekillerimize hem de Sayın Başkanıma teşekkür ediyorum.
Ben de belki soru olarak değil ama soruya doğru geliriz. Bu "18 Mart 2016 Eu-Turkey Deal"ın öncesinde ocakta, biz de buradan bir heyetle, farklı partilerden yine vekillerle birlikte Almanya'ya gitmiştik. CDU'yla, o zaman Merkel'in partisiyle CDU genel merkezlerinde de görüşmeler yapmıştık ve o zaman da tabii, bu geri kabulle alakalı konular konuşuldu. Bütün bu vize serbestîsi, özellikle, tabii, gümrük birliğinin güncellenmesi, bizim de bu belirli kriterleri yerine getirmemizle alakalı vesaire, bu konu üzerinde çok konuşuldu ve tabii, 2015 mülteci krizi Avrupa'da yüksek bir seviyeye çıkmıştı. Türkiye'yle ilgili biz de kazan-kazan ilkesini -her zaman yaptığımız gibi- ve zaten Avrupa Birliği de bizim stratejik hedefimiz olduğu için her zaman "Biz bu konularda nasıl bir çalışma yapabiliriz?"i konuşuyor idik. Yani bu marttan önce, biz ocakta gitmiştik. Şöyle bir şey denildi o zaman bizlere de; tabii ki bu aslında Hristiyan Demokrat Partisi tarafından, CDU'dan en yüksek seviyedeki siyasilerin bize söylediği şeydi: Türkiye ile AB konusundaki "beteiligungsprozess" dediğimiz katılım süreciyle alakalı, Almanya'nın da görevini yerine getirmediğiyle alakalı "Biz de size itiraf etmek istiyoruz ki biz bu süreci daha önce hızlandıracaktık fakat bizim yüzümüzden de bu süreç sürekli çok 'low level'da yani çok aşağı 'level'da kaldığı için, biz bunu da bir fırsat bilip bu 'Eu-Türkiye Deal' dediğimiz AB anlaşmasını, Türkiye-AB anlaşmasını, mülteci anlaşmasını imzalamak istiyoruz ve biz de çok hızlı bir şekilde Avrupa Birliği katılım müzakerelerini hızlandırmaya, bu konuda size söz veriyoruz." demişlerdi. Özellikle ilk başlanacak konular da yine, bu Avrupa Birliği gümrük birliğinin güncellenmesi ile vize serbestîsi. Tabii, bunlar hemen olabilecek ve üstünde çok daha rahat çalışabileceğimiz konular. İşte, bu geri kabul, tabii, özellikle kaçak mültecilerin gidiş gelişini durduracak bir şey. Biz, tabii, bu konuları çok da önemsedik ve şunu da söylemek istiyorum: Genel olarak, tabii, siz burada çok önemli çalışmalar yapıyorsunuz Dışişleri olarak. Tabii ki teknik konular var. Tabii ki bütün iletişim kanallarının ve diyalog kanallarının da açık olması gerekiyor. Ben son dört senede Almanya'da partimizin temsilcisi olarak da görev yaptığım için ağırlıklı olarak bu konuları, Türkiye-Almanya ilişkileri ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini siyasilerle veya think-tanklerle görüşmüş biri olarak da söylüyorum. Tabii, sonuçta siyasi kararlar veriliyor yani karar verildiğinde veya acil bir durum olduğunda bunun siyaseten yolunun açılması çok mümkün. Yani o yüzden, biz -bu, stratejik hedefimizdir; daima öyle oldu, Avrupa'nın zaten bir parçasıyız- kazan-kazan ilkesi ve bizim tabii "göz hizası" dediğimiz, karşılıklı saygıya dayalı ve iş birliğine dayalı anlaşmalar çerçevesinde yürütüyoruz her şeyi. Benim bu temsilcilik sırasında da gördüğüm şey, tabii, Türkiye'nin eksen değiştirmesini de hiçbir şekilde kimsenin istemediği. "Axis shift"ten sürekli konuşuluyor ama tabii, aynı zamanda bizim de hani, kapıyı kapattığınızda veya bu tarz hareketlerle, işte tekrar fasılları açmamakla veya kapatmamakla... Hani, siz kapıyı kapattığınızda... Ve biz de tabii, zaten 360 derece bir dış politika sergiliyoruz ülkemizde. Yani "Bunun 'axis shift'e doğru belki kaymasından dolayı siz istemiyorsunuz ama bunu da siz nasıl argümanlandırıyorsunuz?" dediğimizde "Tabii, Türkiye'yi kesin olarak kaybetmek istemiyoruz." dediler. Dolayısıyla, aslında, birçok şey... En başta, tabii, bizim burada birçok teknik konular var, bunlar en önemli kısımları, bakanlarımızın vesaire yürüttükleri çalışmalar ayrıca önemli ama her şey bir siyasi karara dayanıyor yani o siyasi kararlar, o ifade özgürlüğü, insan hakları anlamında da biz her yerde onu gördük. Ben son dört sene orada olduğumda, Putin gazı kestiği andan itibaren "Bu demokrasimize bir saldırı." dediler ve sizin artık o andan itibaren Almanya'nın herhangi bir yerinde -bu Avrupa'nın diğer yerlerinde de öyle, ben Almanya'da görev yaptığım için söylüyorum- yani Rusya'yla alakalı, Putin'le alakalı olumlu herhangi bir şey söylemeniz mümkün değildi. SPD yani Sosyal Demokratlar özellikle "Nord Stream 2" dediğimiz Kuzey Akım 2'yi... Yani yapımını da bitirdiler vesaire... Bunu açmak istiyorlardı fakat en sonunda karar da verildi, Amerika da zaten daha önceleri "Bunu size açtırmayacağız" dedi. Yani ben biraz... Tabii, bu belki soruya doğru gidiyor mu bilmiyorum ama siyasi kararlar sürekli devreye girebiliyor. Şu anda da siyasi kararlar alınıyor yani bütün "uluslararası hukuk" "uluslararası insancıl hukuk" dediğimiz -"ifade özgürlüğü" diyebilirsiniz- hepsi şu anda gözümüzün önünde bir yerde, bakıyorsunuz, yok olmuş durumda. Yani bana Almanya'dan bizim arkadaşlar yazıyor. Ne biçim şekilde, vatandaşlarımızın dışında ama yurt dışı kökenli insanların... Bunlara Almanlar çoğu zaman dâhil oluyor ki birçok ülkede bu oluyor, "Pro-Palestinian demonstration" olarak sokağa da iniyorlar ama bir anda, her ne hikmetse, bütün o yasaklamalar devreye girebiliyor. Mesela, o bayrak taşıma konusunda da PKK'nın orada yasak olması da... Dolayısıyla biz çok gördük, bayraklar o anda... "Ya, biz görmedik, yapmadık, etmedik" Ama şu anda siz Filistin bayrağını hiçbir şekilde açamıyorsunuz, o kefiyeyi de hiçbir şekilde taşıyamıyorsunuz ama insanlar tabii, sokağa iniyor. Dolayısıyla bunların hepsi bir siyasi kararla alakalı bir şey, ben size yüzde yüz de katılıyorum o yüzden. Bizim temsilciliği... O zamanki çalışmalar da hani bu diyalog kanallarını açmak, daha da açmak, daha da farklılaştırmakla alakalıydı. Ben o yüzden önemsiyorum buradaki, AB Uyum Komisyonundaki bütün arkadaşlarla birlikteki çalışmayı ve tabii, Dışişlerimizin bu konudaki değerli çalışmalarını. Tabii, belki teknik anlamdaki bu bilgilendirmeler bize çok da yardımcı olacak.
Tekrar teşekkür etmek istiyorum herkese.
Sağ olun.