Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 26 .10.2023 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, çok Değerli Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın temsilcileri, basın mensuplarımız; ben de sizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle bütçemizin hazırlanmasında emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Strateji Bütçe Başkanlığımız olmak üzere tüm bürokratlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Tabii ki en büyük teşekkürü de bize 22'nci kez bütçe yapma hakkını veren ve Türkiye Yüzyılı'nın ilk bütçesini sunmamıza fırsat tanıyan aziz milletimize yapmak istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ olarak yirmi bir yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hizmetler üreterek hizmet kalitemizi ve eser kalitemizi vatandaşlarımızın menfaatinde kullanmak için çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Ülkemizi geliştirmek, büyütmek, güçlendirmek, vatandaşımızın refahını arttırmak için, hayatını kolaylaştırmak için, aynı zamanda güvenliğini sağlamak için çalışmaya da devam edeceğiz. Dolayısıyla 2024 yılı bütçemizi de bu anlayışla vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına odaklanan cumhuriyetimizin 100'üncü yılında daha da güçlü bir Türkiye'yi inşa edecek bir atılım bütçesi olarak da hazırlamış bulunmaktayız. Aynı zamanda dirençli şehirler, dirençli ekonomi ve dirençli toplum özelliklerini esas alan bir bütçe; Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız da sunumunda altını çizmişti bu noktanın.
Bugün hepimizin bildiği üzere bütün dünya belki bugüne kadar sınanmadığı zor bir süreçten geçiyor. Salgını iki yıl boyunca işte en ağır şekilde yaşadık. Yine, bununla birlikte savaşlar, bunların beraberinde gelen fiyat artışları, enerji krizi, ekonomik krizler; tüm insanlık dar bir boğazdan geçti ve geçmekte, hâlâ etkilerini görüyoruz. Krizlerin devamında ekonomik istikrarsızlıklarla da yüzleşmekteyiz. Dünya aynı zamanda demokratik süreçlerin de tehdit edildiği, sosyal barışın sağlanamadığı, insanların da bir arada yaşama iradesini yitirdiği bir dönemin de üstesinden gelmeye aslında çalışıyor. Tabii ki ülkemiz de tüm ülkelerde olduğu gibi gerek coğrafi konumu sebebiyle gerekse dış politikadaki rolü itibarıyla bu süreçlerden etkilenmekte. Bölgemizdeki kriz ve çatışmalar, maalesef bugün Filistin'de yaşananlar, masumların canını yitirmesi, dünyanın ikiyüzlülüğüne de en canlı bir şekilde maalesef şahitlik etmek durumunda kalıyoruz. Dünyanın ekonomik ve sosyal açıdan türlü zorluklarla sınandığı bir dönemde hükûmetlerimizin de hayata geçirdiği önemli ve bu noktada isabetli politikalar ve icraatlarımızla ülkemiz de pek çok alanda, gelişmekte olan ülkelere kıyasla olumlu bir şekilde ayrışmayı da başarmıştır. Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının ardından küresel toparlanmanın yavaş seyrettiği 2022 yılında yüzde 3,5 oranında büyüyen dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3 ve önümüzdeki yıl da 2,9 büyümesi öngörülmektedir. Özellikle son on yılda yaşanan küresel finansal kriz, Covid küresel salgını ile jeopolitik gerilimler ve savaşların yanı sıra ülkemizin içeride ve dışarıda karşı karşıya kaldığı saldırılara, darbelere, terör olaylarına rağmen ülke ekonomisi son on üç yıldır kesintisiz bir şekilde büyümeye devam etmektedir. 2021 yılında yüzde 11,4 oranında büyüyen ülkemiz, son elli yılın en yüksek büyüme hızına ulaşmasının ardından 2022 yılında da kesintisiz bir büyüme ivmesiyle birlikte yüzde 5,5 büyümüştür. Şubat ayında 11 ilimizde yaşanan depreme rağmen ilk yarısında yüzde 3,9 büyüyen ülke ekonomimizi yıl sonu yüzde 4,4 büyümeyle kapatmayı öngörmekteyiz. Yine, 2024 yılı için öngördüğümüz büyüme oranımız da yüzde 4 oranında.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Covid salgını, jeopolitik gerginlikler ve küresel parasal sıkılaşma dönemleri yaşanması ve en önemli dış pazarımız olan Avrupa ülkelerindeki zayıf görünümüne rağmen ihracatımızı da 2023 yılı sonu itibarıyla 255 milyar doların üzerine çıkarmayı beklemekteyiz. 2024 yılındaki ihracat rakamı hedefimiz de 267 milyar TL'dir. Biliyorsunuz, Türkiye 2021 yılında ilk defa küresel mal ticaretinden aldığı yüzde 1 payı yüzde 1'in üzerine çıkarmıştı -ki 2000'li yıllarda bu oran yüzde 0,40'tı- 2024 bütçemizde de küresel mal ticaretinden aldığımız oranı yüzde 1,30'a çıkarmayı hedeflemektedir. Seyahat gelirlerimizin de salgın ve jeopolitik gerilimin olumsuz etkilerine rağmen bacasız sanayi olarak adlandırdığımız turizm sektörümüzün olumlu performansıyla 2023 yılı sonunda 55,6 milyar dolara çıkmasını hedeflemekteyiz.
Önümüzdeki dönemde de mal ve hizmet gelirlerindeki artış eğiliminin enerji fiyatlarındaki normalleşmenin de desteklemesiyle birlikte cari işlemler dengesinde iyileşme eğilimi yaşamayı beklemektedir. Özellikle enerjide dışa bağımlılığımızı azaltarak daha katma değerli ihracat ve dünya piyasasından aldığımız payı artırarak, hizmet gelirlerimizi de çeşitlendirmek suretiyle cari dengemizde güçlü ve kalıcı bir iyileştirme sağlayacağımıza da inanıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin büyüme performansındaki güçlü eğilime paralel olarak istihdamda da önemli artışlar yaşanmaktadır. İstihdamımız yaşanan deprem felaketine rağmen 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüksek bir seviyeye ulaşmış, yılın ilk yarısında net 220 bin istihdam artışı sağlanmıştır. 2023 yılı için istihdamdaki yıllık artışın 900 bin kişi olması, işsizlik oranının da yüzde 10,1'e gerilemesini beklemekteyiz. Yine 2024 yılı için istihdam hedefimiz 32,4 milyon kişidir.
Küresel salgın dönemiyle beraber tüm dünyada olduğu gibi tabii ki ülkemiz de zor bir enflasyon süreçten geçmekte, bu eğilimin devamında kur gelişmelerinin birikimli etkileri, savaşın etkileri, aynı zamanda yüksek oranda artan enerji ve gıda fiyatlarının yansımaları ve tedarik zincirindeki aksamalar belirleyici olmuştur. Haziran ayından itibaren devreye alınan makroihtiyati tedbirler çerçevesinde uygulanan parasal sıkılaştırma ve sadeleştirmeyle birlikte parasal aktarım mekanizması güçlendirilmekte ve atılan adımların makrofinansal istikrarı daha da sağlamlaştırmasını amaçlamaktayız. Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken yatırımlarımızı, istihdamımızı, üretim ve ihracatımız ile büyümemizi önceliklemeye devam edecek, hayat pahalılığının yol açtığı zorlukları, telafi edecek gerekli politikaları da uygulamaktan vazgeçmeyeceğiz. Daha önce de başardığımız gibi akılcı adımlarla enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirmeyi başaracağımıza inanıyor ve halkımızın alım gücünü de artıracağız.
Ülkemiz kamu borçluluğunda da hâlâ hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülke ortalamalarının oldukça altında bir orana sahiptir. Uluslararası Ödemeler Bankası verilerine göre 2023 yılı ilk çeyreği itibarıyla kamu borç stokunun millî gelire oranı Türkiye'de yüzde 31,1 iken gelişmekte olan ülkelerde yüzde 64,4, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 105,6 olarak gerçekleşmiştir. Yine benzer şekilde hane halkı ve reel sektör borçluluğu bakımından da ülkemiz uluslararası ortalamaların altında düşük riskliliğe sahiptir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hedefli ve selektif kredi yaklaşımımızla ihracatçı sektörleri destekleyerek ekonomik aktivitelerin sürdürülebilirliğini ve ekonominin büyüme potansiyelini desteklemeye devam edeceğiz. 2024 bütçemizde de devam edeceğiz, On İkinci Kalkınma Planı'nda da bunu öngördük. Kredililerin elverişli şartlarda üretken alanlara kanalize edilmesi için, bir yandan güçlü ekonomik büyüme performansımızın sürdürülmesini sağlarken, diğer yandan da oluşturacağı verimlilik artışıyla makroekonomik ve finansal istikrara ve fiyat istikrarına katkı sağlayacağına inanıyoruz. 2023 yılında yüzde 6,4 olarak gördüğümüz kamu kesimi borçlanma gereği yüzde 6,4'tür. Merkezî yönetim bütçe açığının ise yüzde 2'ye gerileyeceğini öngörmekteyiz.
Yine, 2024 yılı bütçemiz, depremin yaralarını sarmaya hızla devam etmesinin yanında eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, enerjiden ulaştırmaya kadar ülkemizin kalkınması için yatırımlarımızın sıçrama yaptığı güçlü bir bütçedir. Bu çerçevede, 2024 bütçemiz küresel risk ve belirsizlikler ile artan jeopolitik gerilimlere karşı ülkemizin güçlü ve sağlam bir yapıya, kalkınma sürecini ileriye taşımasına hizmet edecektir.
11 ilimizi ve 20 milyona yakın insanımızı etkileyerek büyük bir yıkıma neden olan "asrın felaketi" olarak tanımladığımız depremin yaralarını sarmak 2024 yılı bütçemizde de en önemli önceliğimizdir. Depremin yol açtığı hasarların süratle giderilmeye devam edilmesi ve deprem bölgesindeki yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması, afet risklerinin azaltılması amacıyla 2023 yılı bütçemizden biliyorsunuz, 762 milyar TL, 2024 yılı bütçemizden de 1 trilyon 28,3 milyar TL kaynak aktarmış bulunmaktayız. Bu tutar 2024 yılı millî gelirinin yüzde 2,5'una karşılık gelmektedir. Depremle birlikte, 50 binden fazla canımızı yitirdiğimiz depremlerde 850 bini konut, 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hâle geldi. Depremlerin ekonomimiz üzerindeki yüküne baktığımızda yaklaşık 104 milyar doları geçeceğini hesaplamaktayız. Şu ana kadar afet bölgesinde 200 bin konutun inşaatına başladık. Ayrıca, 210 bin konut için de yerinde dönüşüm kararı alınmış bulunmakta. Yine, yerinde dönüşüm projemizde deprem konutları için 500 bin lira olan hibe miktarını 750 bin liraya, 500 bin lira olan kredi miktarını 750 bin liraya, iş yerleri için verilen 250 bin lira olan hibe miktarını 400 bin liraya ve 250 bin olan kredi miktarını yine 400 bin liraya çıkardık. Köy evleri için de 750 bin lira hibe ve 1 milyon lira kredi imkânı, sağlıyoruz. Bugün itibarıyla yerinde dönüşüm için yaklaşık 230 bine yakın vatandaşımız başvuru yapmış durumda. Yine, kira yardımlarından ise 1 milyon 310 bin vatandaşımız yararlanmış, bugüne kadar 6,5 milyar liraya yakın kira yardımı ödemesi gerçekleştirdik. Devletimiz tüm kurumları ve görevlileriyle deprem bölgesindeki hayatın süratle normale dönmesi için 2024 yılında da çalışmalara aralıksız olarak devam edecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kalkınmanın en önemli unsurlarından olan eğitimi 2002 yılından beri bütçelerimizde en öncelikli alan olarak gördük ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan yatırımı yıllar içinde katlayarak 2003-2023 döneminde 714 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik. Yine, 2024 yılında, yükseköğretim de dâhil edildiğinde eğitim bütçemizi 1 trilyon 615,2 milyar liraya yükselterek merkezî yönetim bütçesinden yüzde 14,6'lık oranla en büyük payı almasını önemsiyoruz. Yine, 2002 yılında 510.469 olan öğretmen sayısını 2 kat arttırarak 2023 yılında 1 milyon 53 bine çıkardık. 2023 yılı Mayıs ayında 45 bin öğretmen atamasıyla cumhuriyet tarihinin bir defada en yüksek öğretmen atamasını gerçekleştirdik. Yine biliyorsunuz, öğretmenlerimizin ek göstergelerini 3600'e yükselttik.
Sağlıklı bir toplumun temelinde vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden de iyi bir şekilde yararlanmasını sağlamak için yine 2024 merkezî yönetim bütçesinde sağlık için 779,6 milyar TL ayırıyoruz. Sağlık alanına ilişkin Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile sosyal güvenlik kurumlarından yapılacaklar da içerisine alındığında toplam kaynak 1 trilyon 650 milyar liraya çıkmaktadır. Bugün iftiharla söyleyebiliriz ki sosyal güvenlik sisteminden ve sağlık hizmetlerinden Türkiye Cumhuriyeti'ndeki tüm vatandaşlarımızın yüzde 99'u yararlanabilmekte ama bu oran, biliyorsunuz, 2002 yılında yüzde 46 civarındaydı. Öyle ki biz belki dünyada birçok ülkeden önce olarak diş tedavisini de dental tedaviyi de sağlık hizmetlerine aldık.
Yine, 2024 yılı bütçemizden tarıma ayrılan toplam kaynağı 384 milyar liraya çıkartıyoruz. Bu kapsamda bütçemizin tarımsal destek programları için de 91,6 milyar lira, tarım sektörü yatırımları ödenekleri için 100,6 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonlu müdahale alımları için ve KİT finansmanı ve ihracat destekleri için 191,8 milyar TL'dir.
Tabii, bütçemizde de reel sektörü desteklemeye devam ediyoruz. EXIMBANK kredileriyle birlikte, işte, esnaf kredi sübvansiyonları, özel sektör destekleri, teşvikler, proje bazlı teşvikleri de öngördüğümüzde bu yıl için reel sektör desteğimiz bütçeden 376,5 milyar TL olarak ödenek ayrılmaktadır; bu rakamı da önemsiyoruz.
Tabii, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşma yolunda son yirmi bir yılda hayata geçirdiğimiz yatırımlara hız kesmeden devam edilecek. 2024 yılı bütçemizde okullardan hastanelere, sulama projelerinden demir yolu, kara yolu, havalimanı ve deniz yolu yatırımlarına kadar daha birçok alanda yatırımlarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz. Yatırımlara 2024 yılı bütçemizden yüzde 14,4 oranında kaynak ayırarak 1 trilyon 592,9 milyar TL'ye yükseltiyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son yirmi yılda bölgesinde ve çeşitli coğrafyalarda istikrar sağlayan ve güven veren bir ülke konumuna gelen bir ülkemiz var. Hız kesmeden devam eden tasarım, AR-GE, inovasyon gibi çalışmalar yerli ve millî savunma sanayimizin terörle mücadelede kuvvet çarpanı olmaktadır. Tüm bu gelişmeler sayesinde savunma sanayi ihracatımızı da 2024 yılında 4,4 milyar dolayına yükseltmiş bulunmaktayız.
Tabii, bize burada bugün söylediler ki: "Militarist ve savaş bütçesi..." Hayır, değil; tüm dünya savunma sanayisine pay ayırırken Türkiye olarak tabii ki bu süreçte elimiz kolumuz bağlı vaziyette bunu izleyecek durumda değildik. Bugün savunma sanayisini yüzde 80 millîleşerek aynı zamanda aslında biz ülke olarak yüzde 40 olarak da savunma sanayisine harcadığımız tutarları düşürmüş durumdayız. Çünkü bunda neyin etkisi oldu? Yerlileşme ve millîleştirmenin. Amerika'ya baktığımızda, son on üç yılda mesela Amerika yüzde 13 artırmış. Yine, Pakistan'a baktığımızda yüzde 67 savunma sanayi harcamalarını artırmış. Çin'e baktığımızda yüzde 178, Hindistan yüzde 76, Suudi Arabistan yüzde 67, yine, İngiltere'nin yüzde 50 gibi oranlarında artış var ama Türkiye'de bakın bu oran yüzde 40 düşmüş. Nasıl düşüyor? İşte, yerli, millî üretimle düşüyor. Tabii ki bizim bütçemiz asla savaş bütçesi değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın savaşlara karşı duruşu bellidir, bunu Rusya-Ukrayna savaşında görüyoruz, en son yanı başımızdaki Filistin savaşındaki duruşunda görüyoruz. O yüzden böyle adlandırmayı reddediyorum. Ayrıca Türkiye'nin asla Kürtlerle ilgili, Kürt düşmanlığıyla ilgili bir şey bizim için söz konusu değildir. Biz asla Türk'ü, Kürt'ü diye değil, Türkiye'yi bir bütün olarak görüyoruz. Kurtuluş Savaşı'nda da biz Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Yörük'ü hep beraber bu ülkeyi kurtardık ama bunu ayrıştıran, bunu söyleyen sizlersiniz. Kürtlerin, Kürt kardeşlerimizin duygularıyla bir şekilde oynayıp onları kaosa çekmeye çalışan sizlersiniz. Ama şunu da söylemek, ifade etmek istiyorum: AK PARTİ olarak terörle yaptığımız mücadelede bizim vatandaşlarımız, Kürt kardeşlerimiz de gerçeği gördü. İşte, sizin de aslında bunu söyleme acınız şundan kaynaklanıyor: Artık eskisi gibi onları kandıramadığınız için, müdahale edemediğiniz için, evet, kız çocuklarını dağa çıkaramadığınız için...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ya, bu nasıl bir ifadedir ya! Başkanım, bu nasıl bir ifadedir; kız çocuklarını kim dağa çıkarıyor ya!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - ...Diyarbakır Annelerini görmezden geldiğiniz için o yüzden böyle rahatsız oluyorsunuz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Böyle bir cümle bu Mecliste kullanılabilir mi ya?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama asla buna müsaade etmeyeceğimizi de buradan ifade etmek istiyorum.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bu nasıl bir dil, nasıl bir ithamdır yani?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Kız çocuklarını IŞİD'e teslim ediyorsunuz, IŞİD'e!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Aynı zamanda bu bütçe için dendi ki...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanınız götürdü, IŞİD'e teslim etti!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Lütfen, müsaade eder misiniz, sıranız gelince konuşursunuz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sen bize "Kız çocuklarını dağa kaçırıyorsun." diyemezsin!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bağırmaz mısın! "Sen" deme, bana "sen" deme! Sesini kapat, tamam mı!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Böyle bir şey diyemezsin!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ne yaptığınızı biliyoruz, oradaki anneleri biliyoruz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Biz kimseyi dağa kaçırmıyoruz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben Hakkâri'ye gittim, Hakkâri'de çocuğu kaçırılan annelerle beraber oldum.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Kim, kim; söyle!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - 5 çocuğu varmış 4'ü gitmiş, 1'ini evin altına taşımış.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bir tane ispatla!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir müsaade eder misiniz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu hiç doğru bir şey değil.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - İftira atarak bir yere varamazsın.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - İftira atmıyorum, gerçekleri söylüyorum. İftira atmıyorum, siz de atmayın; sıranız gelince konuşursunuz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ne kadar ayıp ya!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir saniye...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bu nasıl bir terbiyesizlik ya!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ne demek "terbiyesizlik" ya! Siz ne diyorsunuz ya!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sözünü geri alsın, böyle bir şey olmaz!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Böyle bir ithamda bulunamazsınız.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ök, sayın milletvekilleri; bir saniye...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Lütfen kendinize gelin; bana parmak sallama, otur!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sayın Başkan, kimse bize, bizim konuşmacımızın konuşmasına ithafen "Kız çocuklarını dağa kaçırıyorsunuz." diyemez.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sizin konuşmacınıza ben hakaret etmedim.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bu sözü geri alacak.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bakın, Sayın Başkan; ben hakaret etmedim, öyle demedim.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bu sözü geri alacak, bunu kabul etmiyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir müsaade edin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Kendisi lütfen sözünü geri alsın, ben hakaret etmiyorum.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Böyle bir sözü kabul etmiyoruz, kimse bize bakarak...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir müsaade edin.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, Sayın Başkanım...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Biz milletvekiliyiz Sayın Başkan...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye, bir saniye...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Parmağını indir bir kere, otur!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Milletvekiliyiz yani...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Parmağını indirip otursun yani.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir sakin olun.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben gayet seviyeli bir şekilde görüşlerimi ifade ettim, siz nasıl görüşlerinizi ifade ediyorsanız...
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Hakaret edemezsiniz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Neyin seviyesi ya, neyin seviyesi; hangi seviyeyi söylüyorsun?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben asla hakaret etmedim, asla!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir sakin olun.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Terbiyesiz" diyerek hakaret eden asıl sizsiniz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Dağa kaçırmak ne ya, dağa kaçırmak ne! Kim kimi dağa kaçırıyor ya, kim kimi dağa kaçırıyor ya!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben kimseye öyle bir şey demedim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir saniye...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Kim kimi dağa kaçırıyor?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Siz kaçırdınız.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sen ne söylüyorsun ya!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Lütfen, kendinize bakın, oturur musunuz.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir saniye...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, hakaret etmiyorum, ne dedim de hakaret ettim?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Siz ne söylüyorsunuz farkında mısınız?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hakaret etmiyorum, hayır. Siz küfrediyorsunuz "Savaş bütçesi." diyerek.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Senin Aile Bakanın Ankara'nın göbeğinde IŞİD'liye çocuk teslim ediyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, Sayın Koçyiğit...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Kürt düşmanlığı, Kürt düşmanlığı" diyerek Türkiye'ye hakaret...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sen gelmişsin bana laf söylüyorsun ya!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Kürt düşmanlığını" diyen kim?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Koçyiğit, Sayın Koçyiğit...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Böyle bir dil olabilir mi!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Koçyiğit, bir saniye.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Süre istiyorum Başkanım.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Ayıp ya!