Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 26 .10.2023 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Teşekkür ederim.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyelerimize; bütçe görüşmeleri nedeniyle verdiği emek için herkese teşekkür ediyorum.
Evet, cumhuriyetimizin 100'üncü yılının kutlamalarıyla ilgili bizim hazırlığımız devam ederken ne yazık ki iktidarın afişlerinde Atatürk'e ait herhangi bir şey görmemiş olmak bizi işin doğrusu çok üzdü. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye'nin her yerinde görkemli bir biçimde bu kutlamayı sürdüreceğiz. 100 yıl her zaman gelmez ve bu gelen dönemde de bunu çok iyi kullanmak gerekir.
İşte 100'üncü yılını kutlayacağımız cumhuriyetimizin doksan beş yıllık tarihi boyunca bizim 1 trilyon TL olan kamu borcunu, sizin döneminizde beş yılda 4 trilyon TL'si döviz olmak üzere toplam 6 trilyon 70 milyar TL'ye çıkardınız. Yani doksan beş yıllık borcu beş yılda siz 6'ya katladınız. Kötü ekonomi yönetiminiz ne yazık ki bu sonucu getirdi. Hazırladığınız orta vadeli program ve On İkinci Kalkınma Planı'nda konulan hedefler gerçekten uzak, gerçeklikten uzak Türkiye halkının beklentisini karşılamamaktadır. Daha öncekilerde olduğu gibi bu hedefler ne yazık ki tutturulamayacaktır. Hedeflerimiz sürekli sapıyor, her yeni programla, planla buralarda yaptığınız her revizyonla toplumun bütün sınıflarına ağır yükler getiriyorsunuz, artık bütün ülke yoksullaştı.
Bununla birlikte bütçenin kaynağını oluşturan, temsil hakkı bulunan milyonlarca emekçiyi, sendikaları, emek örgütlerini, odalarımızı bu hazırlık süreçlerine dâhil etmemek yapılan büyük hatalardan bir tanesiydi. Hazırlanan bütçe, getirilen kanun teklifleri kaynakları iktidardan yana olan sermaye sahiplerine aktarma amacını taşıyor. Sizden önce kamu hizmetlerine ayrılan pay yüzde 42 iken bugün bu pay yüzde 28'e düşmüştür. Özelleştirme uygulamalarınızla bu oranı iyice azalttınız, ne var ki özelleştirmeyi de eşit koşullarda adil ve rekabetçi olarak yapmadınız. Eğitimde, sağlıkta, daha pek çok alanda kamucu politikaları terk edip eşit olmayan şartlarda ticarileştirilmesine meydan verdiniz.
2023'te net gelirleri 4,3 trilyon TL iken 2024 bütçesinde 7,5 trilyon öngörülmektedir yani yüzde 74 artış beklemektesiniz. Bu bütçe bu yükün tamamını yine dar gelirli vatandaşın sırtına yüklüyor. 2024 bütçesinde sermaye sahiplerine, iş dünyasına 376,5 milyar TL kaynak aktaracaksınız ama aynı dönemde 2 trilyon TL'lik istisna ve muafiyeti de yine onlar için yapacaksınız. Yani hem patronlara kaynak ayırıyorsunuz hem de onların vergi borçlarını siliyorsunuz, bütçenin yükünü ücretliye, emekliye, dar gelirliye yüklüyorsunuz.
Bütçemizde toplam 11 trilyon 89 milyon TL'lik bir gidere sahip olup 8 trilyon 437 milyar TL de gelir öngörüyorsunuz. Yani 2 trilyon 652 milyar TL cari açığınız var. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım dedi ki: "Bütçede aslan payını eğitime verdik." cümle olarak yanlış değil. Burada ayrılan bütçe miktarı kalemler arasında tam hatırlamıyorum ama 1 trilyon 1 milyon civarında ile ilk sıralarda geliyor ama orada ayrıntı olan ve halkın gözünden kaçırılan bence şudur: Bu ayırdığınız bütçenin, bunun yüzde 81'i personel harcamasına ait yani eğitim yatırımlarıyla ilgili kısımlar çok az. Bunu nereden anlıyoruz? Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, atamayan öğretmenlerimizin varlığı, geçinemeyen öğrencilerimizin varlığı, barınma zorluğu, burs miktarının azlığı, hâlâ bazı üniversitelerimizde öğrencilerin kendi kaynaklarıyla yemek yediği bilgisi bunları destekleyen şeylerdir. Eğitim yatırımlarına geçen yıl yüzde 9,18 ayrılmıştı, bu yıl ayrılan oran ise yüzde 9,16 yani aslında aslan payı aynı. Sadece "Personel giderleri için hak edileni verdik." diyorsunuz, aslında bu övünülecek bir durum değildir.
Hani nerede olmuş asıl artış? Asıl artış Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinde görülüyor. Diyanetin bütçesi 6 bakanlığımızın bütçesinden daha fazla olup yaygın din eğitimi hizmetleri için 2023'te 31 milyar 495 milyon ayrılmışken 2024'te bu rakamın 2,5 katlık bir artışla 79 milyar 718 milyon TL'ye yükseldiğini görüyoruz. Sorun şu: Seçimden önce vatandaşa hiç bahsetmediğiniz bütçe açıkları çıkardınız. Mesela, seçimden önce "Biz Somali'ye 30 milyon dolar hibe vereceğiz." deseniz sizce bu vatandaş size kızar mıydı yoksa bunu destekler miydi? Kadro sözünü verdiğiniz mevsimlik işçilerimizin, özellikle ÇAYKUR'da çalışan yıllarca "Kadro vereceğiz." diye avuttuğunuz bizim mevsimlik işçilerimizin, Rize Belediyesinde çalışan belediyenin işçilerinin, enerji şirketlerinde çalışan oradaki işçilerin ücretlerinde bir artış olmuyor, kadroları için kaynak bulunamıyor, emekliler için kaynak yok ama seçimden önce söz verdiğiniz hiçbir şeyi yapmadığınız gibi başka bir ülkeye kaynak ayırabiliyorsunuz; bu doğru değildir, bu yanlış bir uygulamadır.
Şimdi, bugün sabah saatleri itibarıyla başlayan çalışma sürüyor ve geç saatlere kadar da sürecek. Biraz da latifeyle Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım -herkes de bilsin bir sakınca yok- bizi yemeğe davet etti, "Bingöl fasulyesi ile pilavını ikram edeceğim." dedi, çok da övdü, biz de indik yedik. Şimdi ben de buradan bir meydan okuyayım, Rize'nin tereyağıyla yapılmış, Çayeli'ndeki kuru fasulye ile pilav sizin ikram ettiğinizin en azından 4 katı kadar lezzetli olur. Dolayısıyla bu yanlışı düzeltelim diye bir de latife yapmış olayım.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Tadanlar karar versin.
RESUL KURT (Adıyaman) - Haftaya görelim o zaman.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - İspata da davet ediyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir saniye... Arkadaşlar, Komisyon Başkanıyım, şimdi bir iddia var, onu ben realize edeceğim, merak etmeyin.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bir şeye bağlamanız lazım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Onu uygun bir zamanda organize edeceğiz arkadaşlar.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Şimdi, zaman zaman geriliyoruz, elbette sesler yükseliyor, tansiyonlar yükseliyor, ben bunu biraz da latife olsun diye söyledim.
Gerçekten bir dert var benim içimde. Seçildiğim seçim bölgemden, beşte 2'sinin oyunu alarak geldim Rize'den. O beni seçen insanlar hatta oy vermeyenler de dâhil Rize'nin sorunları için konuşmamı, çayı anlatmamı, çalışanın sorunlarını anlatmamı; tarımdaki zorluğu, çiftçinin zorluğunu, hayvancılıktaki zorluğu, balıkçılıktaki zorluğu, özellikle kaynakların buralara aktarılmasını istemek üzere beni görevlendirdiler ve ben de geldim. Şimdi, ben günlerdir onlar için verdiğim mücadeleyle, verdiğim önergelerle, kanun teklifleriyle onlara yarar sağlamaya çalışıyorum. Ama geldiğimiz noktada ne çay ücretlerine -kuru çaya zam yapıldığı hâlde- herhangi bir ilave ücret verildi ne de işçilerimizin sorunu çözüldü. Dolayısıyla bir üzüntüm var, bana gelen talepleri karşılayamadığım için ben kendi seçmenlerimden ve size oy veren AK PARTİ'li seçmenlerden özür diliyorum ama bizim görevimiz onların ihtiyaçları olan şeyleri söylemektir, tespitleri yapmaktır ve bunu yapmadığınız için sizi eleştirmektir. Vakti geldiğinde elbette ben Rizeli ya da Karadenizli hemşehrilerimin söylediklerini yapamamış olursam bundan dolayı üzüleceğim. Ben bundan dolayı dertleniyorum ama size de şu kadarını söyleyeyim, siz de söylediklerinizi yapmadığınız için dertlenin. Niye dertlenin? Çünkü Rize'de bir vatandaşın benim yanıma gelip, şeker hastası oğlunun sensörünü karşılama sözü veren Sayın Cumhurbaşkanının bu sözü yerine getirmemiş olmasını hatırlatması beni üzüyor, sizi üzüyor mu bilmiyorum; kadro sözü verilen insanların kadro sözlerinin yerine gelmemiş olmasını bana söylemeleri beni üzüyor, sizi üzüyor mu bilmiyorum. Ama şu kadarını söyleyeyim: Biz önce Rize Fındıklı'da bir Belediye Başkanlığı kazandık, sonra Rize'de bir milletvekilliği kazandık, şimdi de Rize'nin yarısında belediye başkanlıklarını kazanacağız. Eğer bu yanlışlarınızdan dönerseniz Rizeli tekrar Sayın Cumhurbaşkanına sahip çıkar ama bu yanlışlar sürerse ki sürecek, mayıs ayında bunun farkını göreceksiniz.
Umuyorum iktidar bu bütçeyle Genel Kurula indiğinde bazı düzenlemeleri yapıp kamu yararına olacak sonuçları tekrar gözden geçirip getirir.
Ben de hazıruna saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.