KOMİSYON KONUŞMASI

TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Plan ve Bütçe Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, kurumlarımızın değerli yöneticileri ve çalışanları, değerli basın mensubu arkadaşlarım; sözlerimin başında hepinizi saygıyla selamlıyor, çalışmalarımızın verimli ve başarılı olmasını temenni ediyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinin ve kurumlarımızın 2024 yılı bütçelerinin Meclisimize, kurumlarımıza, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Plan ve Bütçe Komisyonunun yoğun ve yorucu çalışmalarının başlangıcında olmanız dolayısıyla hepinize gerçekten bu çalışmalarda üstün başarılar diliyorum, gayretleriniz dolayısıyla siz değerli milletvekili arkadaşlarımıza ve kıymetli çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetimizin 100'üncü yılını idrak etmenin gururuyla toplantımızı başlatmak isterim. Milletimizin istiklal ve istikbal fikri olan cumhuriyet, Kurtuluş Savaşı'nı var gücüyle vermiş milletimizin tam bağımsızlık ve hürriyet ilanıdır. İstiklal Harbi'mizin tüm neferlerini, başta cumhuriyetimizin kurucusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları olmak üzere şükranla yâd ediyoruz.

Cumhuriyetimizin özünde demokrasiyi, hukuk güvenliğini, eşitliği, insan ve millet sevgisini, vatandaşlığa dair sorumluluğu ve millete aidiyeti, birbirimize olan saygıyı, millet kimliğini dünden yarına umutlarımızla birlikte taşıyoruz.

Birey olarak öz güvenimizi pekiştirerek bizi birbirimize sorumluluk bilinciyle bağlayan cumhuriyettir. Teklikten çokluğa, benlikten bizliğe, millet olma yolunu açan cumhuriyettir. Böylece, cumhuriyet hepimizin baş tacı, hepimizi içine alan kuşatıcı bir çatı olmuştur.

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında şeref ve onurla daha nice yüzyıllara taşımak hedefiyle hep beraber omuz omuza vererek çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Akıl, ruh, onur bileşimiyle yarınlara güvenle yürüyoruz. Halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğu anlayışıyla hiçbir ayrım yapmaksızın tüm vatandaşlara hizmet götürme aşkına cumhuriyetimizin verdiği imkânlarla eriştik. Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye idealiyle yürüdüğümüz bu yolda cumhuriyetimizin verdiği ilham ve güçle tüm dünyada adalet ve krizlere karşı insani yaklaşım konusunda da öncülük yapıyoruz.

Büyük milletlerin büyük hedefleri olur. Hele bizim gibi dünyanın en zor coğrafyasında asırlardır güçlü bir şekilde ayakta kalmayı başarmış olan bir milletin öyle gündelik hesaplarla vaktini geçirmesi asla kabul edilemez. Bizim değil yerinde saymak, değil geriye gitmek, iki günümüzün bile eşit olması kabul edilemez. 29 Ekim 2023 tarihi, bu amaçla cumhuriyetimizin 2'nci asrını Türkiye'nin yüzyılı yapabilmek için çıkacağımız büyük koşunun başlangıç tarihidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel işlevi millî iradenin tecellisini sağlamaktır. Milletimizin vermiş olduğu yetkileri milletimiz için en doğru ve maksada uygun şekilde kullanmak tüm vekillerimizin temsil yetkisi ve görevinin dâhilindedir.

Gazi Meclisimizin dünyada bir eşi, benzeri daha yoktur. Hem İstiklal Harbi'ni yönetmiş hem paramparça olmuş bir cihan imparatorluğunun küllerinden yepyeni bir cumhuriyet kurmuş, devlet teşkilatlanmasını bizzat gerçekleştirmiş bir Meclisin mensuplarıyız. Keza, bu Meclis 15 Temmuz 2016'da hain darbe girişimiyle birlikte 2'nci kez gazi ünvanını kazanmış bir Büyük Millet Meclisidir.

Değerli arkadaşlarım, gazilik ünvanı sadece bir övünç vesilesi değildir. Gazilik ünvanı bu Meclise aynı zamanda millî olma özelliğini de bahşeder. Millî iradenin mesafesiz yansıması olarak kurtuluştan kuruluşa, kuruluştan muasır medeniyetlerin üstüne çıkma, aşma davasına giden süreklerde Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında her zaman milletimizin aynadaki sureti olmuştur. Ülkemizin her alanda gelişmesi, milletimizin refahı, vatandaşlarımızın huzuru ve mutluluğu için çalışan Türkiye Büyük Millet Meclisi bundan sonra da mübarek vatanımıza ve aziz milletimize hizmet etmenin verdiği gururla çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir.

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında devlet olma bilinci ve gururuyla demokrasinin değerini en iyi şekilde bilen, demokrasi mücadelesini bileğinin gücü kadar ruhunun özüyle de vermiş olan bir milletin Meclisiyiz.

Yüz yıllık süreçte cumhuriyetimizi ilan edip onu değerler dünyasında yaşatarak, demokrasiyi hayata geçirerek, milletin iradesinin üstünlüğüne inanarak ve koruyarak bugünlere geldik. Bu arada, millet olarak nice mücadeleler verdik, nice badireler atlatıp nice sıkıntıları hep birlikte göğüsledik. Cumhuriyetimizin ilk asrı bu anlamda nice badirelerin, nice zorlukların, nice yoklukların, nice yoksunlukların yaşandığı bir asır oldu. Şimdi cumhuriyetimizin güçlü bir çınar gibi, ilk yüzyılında kökleri sağlamlaştırılmış, 2'nci yüzyılda ise sağlam gövdesi ve güçlü dallarıyla boy atıp yücelecek bir umudu geleceğe doğru taşımakta olduğunu görüyoruz. Bu kutsal çatı altında görev yapan milletvekilleri olarak en büyük şevk kaynağımız milletimizin Meclisimize duyduğu güven ve bu sene 100'üncü yılını kutladığımız cumhuriyetimizi sonraki asırlara daha güçlü bir şekilde taşıyabilme arzusunun verdiği heyecandır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada bütçeyi konuşmak üzere bulunuyoruz. Takdir edersiniz ki, bütçeyi konuşmak birtakım rakamların, sayıların, matematiksel işlemlerin toplamından ibaret değildir. "Bütçe" dediğimizde milletimizin tek tek her ferdinin hayat hikâyesinden de aynı zamanda bahsetmiş oluyoruz çünkü "bütçe" dediğimiz şey, kısaca, bizim hikâyemizdir yani halkımızın hayat hikâyesidir. "Bütçeyi konuşmak" demek her biri ayrı bir kamu hizmetini ifa etmek suretiyle vatandaşlarımıza hizmet etme yükümlülüğünde bulunan kamu kurumlarımızın yıl içerisinde milletimizin fertlerine somut olarak hangi hizmetleri sunacağını, onların ihtiyaçlarını ve beklentilerini ne ölçüde karşılayacağını konuşmaktır.

Sayısal verilere geçmeden önce bazı hususlara da temas etmek isterim. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 28'inci Dönem, Türkiye Cumhuriyeti'nin 2'nci asrına girmesi dolayısıyla tarihsel öneme sahip olan bir Meclis dönemidir. Onun için bu Meclis döneminde üzerimize çok büyük sorumlulukların düştüğünü, bir kez daha, altını çizerek ifade etmek isterim. Hiç şüphesiz bunlardan biri cumhuriyetimizin 2'nci asrını yeni bir anayasayla karşılama görevidir. Bildiğiniz gibi önce 61 Anayasası, arkasından 82'de gelen darbe anayasası, her biri millet iradesine göre değil, milleti yöneten zadegânın taleplerine göre şekillenmiş anayasalardı. Dolayısıyla Türkiye'nin artık sivil, tam manasıyla çoğulcu, katılımcı, milleti esas alan, bireyi esas alan, hak ve özgürlükler temelinde yeni bir anayasa yapmak mecburiyeti vardır.

12 Eylül darbesinin bu millete çok acılar yaşattığını hep beraber hatırlıyoruz. Yaşanan siyasal acıların, toplumsal acıların, kapatılan Meclisin, kapatılan partilerin ve yepyeni birtakım siyasal dengelerin ortaya çıkarılmasını, hep birlikte, maalesef büyük bir kısmını da Türkiye'nin kara günleri olarak hatırlıyoruz ama 12 Eylülün Türkiye'ye bırakmış olduğu, maalesef, en kötü miras 12 Eylül darbesinden sonra gerçekleştirilen 82 Anayasası'dır. Şimdi, 82 Anayasası'nın bütünüyle değiştirilmesi, tam manasıyla sivil, özgürlükçü, katılımcı ve Türkiye'yi ileriye taşıyacak; Türkiye'nin 2'nci yüzyıl hedeflerine yani sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye Yüzyılı hedeflerine götürecek çalışmaları gerçekleştirmek zorundayız. Bunun için bu çalışmalara başlarken hiçbir ön yargı olmadan, bütünüyle, müktesebatımızdaki bilgileri, Türkiye'nin anayasa yapma tecrübesini, bütün siyasi partilerin son derece ciddiyetle ve büyük bir olgunlukla yansıtacağından hiç şüphem yoktur; eminim. Ayrıca bu tartışmaların doğru zeminde ve doğru yöntemlerle gerçekleştirilmesi de sonuç almak bakımından önemlidir. Bunun için işin sahibi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi başından sonuna kadar Türkiye'nin anayasa yapma iradesine sahip çıkmalı ve bunu gerçekleştirecek siyasal olgunluğu ortaya koymalıdır. Ayrıca başta üniversitelerimiz ve hukuk camiamız olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının tamamının işin içerisine girdiği ve herkesin kendi fikrini yapıcı bir şekilde gündeme getirdiği bir anayasa yapım sürecinin 28'inci Dönemde önemli sorumluluklarımızdan biri olduğu kanaatindeyim.

Ayrıca, yine, yıllar içerisinde çeşitli değişiklikler yapmış olduğumuz ve her zaman böyle ikili olarak ya da gruplar olarak bir araya geldiğimizde eleştirdiğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin İçtüzüğü meselesi... Türkiye Büyük Millet Meclisinin de, Mecliste bulunan partilerin, hatta grubu bulunmayan bağımsız milletvekili arkadaşlarımızın da sözlerinin ciddi şekilde çoğaltılarak ifade edilebildiği, tam bir demokrasi platformu hâline Türkiye Büyük Millet Meclisinin getirildiği, işleyişini hızlı ve etkin bir şekilde yapmasını sağlayacak, yasama kalitesini artıracak, milletvekilinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarını artıracak yeni bir İç Tüzük çalışmasının da Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde olmasının önemli olduğu kanaatindeyim.

Ayrıca, bu süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, özellikle Misakımillî anlayışımızda yeni bir döneme girdiğimizin de farkında olarak hareket ediyor, bununla ilgili çalışmaların da önümüzdeki dönemde yer alacağını görüyoruz. Bunlardan -başında ifade etmek gerekirse- artık Türkiye'de "mavi vatan", "siber vatan", "uzay vatan" ve "yeşil vatan" gibi kavramların yeni Misakımillî anlayışımızın da çerçevesini oluşturmak üzere genişletilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi bakımından da çalışma alanlarımızdan bir kısmını teşkil ediyor.

Değerli arkadaşlarım, yine Türkiye Büyük Millet Meclisinin dünyada sözü dinlenen bir ülkenin Parlamentosu olarak üzerine düşen bir büyük sorumluluk da özellikle son yıllarda dünyanın birçok ülkesinde artan ve artık tamamıyla sistematik bir insanlık suçu hâline gelen İslamofobiya karşısında da gerekli adımların atılması için bütün parlamenter diplomasi imkânlarını kullanarak bu mücadelede etkin bir şekilde yer almasını temin etmemizdir.

Yine aynı şekilde, özellikle çevremizde gelişen olaylara karşı Türkiye Büyük Millet Meclisinin büyük bir hassasiyetle tavrını ortaya koyduğunu görmekten de duyduğum memnuniyetin altını çizmek isterim. Son günlerde, bugün 21'inci gününe girdiğimiz İsrail-Filistin çatışmasında özellikle Gazze'de yaşanan insanlık dramının, büyük katliamın, hatta artık "etnik soykırım" anlamına gelebilecek olan bu vahşetin durdurulması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk günden itibaren büyük bir duyarlılıkla hareket ettiğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisimizde grubu bulunan 6 siyasi partimizin ilk önce müştereken, hiç tereddüt etmeden, sorunun çözümü için siyasi konuların halledilmesi gerektiği konusuna da dikkat çekerek ama bir an evvel ateşkesin sağlanması ve insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması konusunda ortak olarak yayınladığı bildiri sadece Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel Kurul Salonu'nda kalmamış, sizi temin ederim ki dünyanın bütün parlamentolarında ve dünyanın bütün siyaset merkezlerinde de etkili olmuştur.

Ayrıca, o ilk bildiride 1967 sınırlarında egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış, başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti var olmadan Orta Doğu'da barışın sağlanamayacağı konusundaki kararlılığınız dolayısıyla bütün siyasi parti gruplarımızı ve Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün arkadaşlarımızı yürekten tebrik ediyorum.

Ayrıca yine Gazze'deki El-Ehlî Baptist Hastanesinin bombalandığı akşam, burada Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarına devam ederken 6 partimizin Grup Başkanları ve Başkan Vekilleri bir araya gelerek önce Meclis oturumu tatil edilmiş ve eş zamanlı olarak da 6 partinin bu insanlık suçuna karşı çok açık kınaması dünya kamuoyunda yer almıştır.

Ayrıca, 11 Temmuzda, bu yılın 11 Temmuzunda yine yakın dönem insanlık tarihinin en büyük yüz kızartıcı suçlarından biri olan Srebrenitsa katliamıyla ilgili olarak Mecliste bütün partilerin ortak bir şekilde görüşlerini ifade etmesi, bir bildiri yayınlaması da her türlü takdirin, her türlü övgünün üstündedir. Bir kez daha, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir ferdi, bir milletvekili olarak, bu gösterdiğiniz tavır dolayısıyla Mecliste grubu bulunan bütün partilerimizi ve aynı zamanda 600 milletvekilimizin tamamını yürekten tebrik ediyorum.

Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; bu çatı altında bulunan her bir milletvekilimiz bilir ki Türkiye Büyük Millet Meclisi, cumhuriyetimizin, demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin teminatıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkenin istisnasız bütün sorunlarının temel çözüm yeridir ve bu kutsal çatı altında sağduyu, vicdani özen, ortak akıl, diyalog ve uzlaşı kanallarını kullanarak çözemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Elbette Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında siyasi partilerimiz farklı farklı görüşlere sahip olacaklardır. Hiç kuşkusuz, arkadaşlarımızın dile getirdiği bütün farklı görüşler temelde milletimize en iyi şekilde, en güzel şekilde ve en doğru şekilde hizmet edebilmenin çabasını yansıtmaktadır. Bizim medeniyet değerlerimizde şöyle bir söz vardır: "İhtilafta rahmet vardır." İhtilafta rahmet vardır ancak tefrikada azap vardır yani ihtilaf, fikirlerin farklı olması bizim için bir kötülük değil, tam tersine "Barikayıhakikat, müsademeyiefkârdan doğar." fikri gereğince farklı fikirlerin bir araya gelmesi hakikatin kıvılcımlarını ortaya çıkaracak bir gerçektir, kıvılcımdır ve bu kıvılcımı ortaya çıkaracak farklı fikirler içerisinde ortak hareket edebilme becerisini sağlayabilecek bir dönemde olduğumuzu ifade etmek isterim.

Değerli arkadaşlarım, Meclisimiz, tarih boyunca Türkiye'nin güvenliği, milletimizin ali menfaatleri söz konusu olduğunda -demin örneğini gösterdiğim üç konuda olduğu gibi- millî menfaatler çerçevesinde birleşebilmeyi, ortak ses çıkarabilmeyi hep becerebilmiştir ve inşallah, bundan sonra da fikirlerimiz farklı olsa da ortak hedeflerimizde birleşebilmeyi başarabileceğimizi ümit ediyorum. Bu vesileyle, Meclisimizin yeni yasama yılında da önemli çalışmalar gerçekleştirileceğine inanıyor, yeni dönemde bu anlayışla Meclis çalışmalarına katkı verecek bütün milletvekillerimize şimdiden teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, elinizdeki sunumda -herhâlde dağıtıldı zannediyorum- burada çok detaylı olarak rakamlar var, onların üzerinde çok fazla durmayacağım, sorularınız olursa açabiliriz ama şunu ifade etmek isterim, çok kısaca bir iki noktanın altını çizeceğim. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, biliyorsunuz, milletimiz adına iki temel fonksiyonu görüyor; bunlardan biri yasama, diğeri denetimdir. Özellikle son yıllarda artan bir şekilde bir üçüncü fonksiyonun da gündeme geldiğini hatırlatmak isterim, bu da parlamenter diplomasi meselesidir. Artık günümüzde parlamenter diplomasi, geleneksel dış politikanın imkânlarının yanında, onlara ilaveten, belki zaman zaman onların da üstünde önemli bir diplomasi aracı olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla, bu üç konuyla ilgili birkaç temel hususu, rakamı sizlerle paylaşmak isterim.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama faaliyetleri çerçevesinde, 28'inci Dönemde 1.700 kanun teklifi Meclise sunulmuştur. Bu kanun tekliflerinden 26 tanesi Mecliste yerini almış, 9 tanesi yasalaşmıştır. Bu teklifler, milletvekillerimizin talepleri doğrultusunda Teklif Destek Büromuzda... Bunu milletvekillerimizin bir kısmının çok iyi kullandığını biliyorum, özellikle bazı gruplar çok iyi kullanıyor, bütün milletvekillerimizin de bu Meclis destek grubundan yararlanabileceğini bir kere daha ifade etmek isterim. Burada istediğiniz konularda hazırlanacak olan bir yasa çalışmasıyla ilgili gerçekten Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok nitelikli bir destek bürosu var. Burada 105 kanun teklifi hazırlanmış ve talep eden milletvekili arkadaşlara sunulmuştur. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan 5 uluslararası anlaşmanın uygun bulunmasına dair kanun teklifi için inceleme raporu verilmiştir; 283 kanun teklifi için 6 inceleme raporu verilmiş ve 25 kanun teklifi kanun yapım tekniğine uygunluk açısından incelenmiştir.

Değerli milletvekilleri, demin de ifade ettiğim gibi, yine Meclisin önemli faaliyetlerinden biri, ortak deklarasyonlar, ortak bildiriler ve ortak kararlardır. Bu konuda da Meclisimiz son derece aktif bir şekilde çalışmaktadır. Diğer yandan, 28'inci Yasama Döneminde çeşitli konularda Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24 kararı vardır, bu kararlar da Meclisimiz tarafından gündeme getirilmiş ve kararlaştırılmıştır.

28'inci Yasama Döneminde Başkanlığa verilmiş ve işleme alınan -denetim faaliyetleri bakımından söylüyorum- 5.265 önerge söz konusudur. Bunlardan 1.610'u cevaplandırılmış, 1 tanesi talep sahibi tarafından geri alınmış, 2.941'i henüz cevaplandırılmamış, bunun 713'ü de on beş günlük cevaplandırma süresi içerisindedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına da verilen soru önergeleri var İç Tüzük'ün -malum- 100'üncü maddesi gereğince. Bu kapsamda, 28'inci Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yönelik soru önergelerinin sayısı 30'dur. Bunlardan 1 tanesi sahibi tarafından geri alınmış, 29 soru önergesinden 26 tanesi cevaplandırılmış, 3 önerge ise süresini beklemektedir.

Görüşme ve Meclis araştırması önergelerine bakacak olursak, 28'inci Dönemde 5 araştırma önergesi söz konusudur. Bunlardan bir tanesi Mecliste kararlaştırılarak kurulmuştur, o da bildiğiniz gibi balıkçılık ve su ürünleri sektöründe yaşanan sorunların tespit edilmesiyle ilgili araştırma önergesidir.

Yine, dış denetim raporları, Sayıştay tarafından çok titizlikle incelenmiş, 226 Sayıştay raporu Başkanlığımıza sunulmuştur.

Değerli arkadaşlarım, tabii ki üçüncü alan, parlamenter diplomasi alanındaki gelişmeler; bu alanı çok daha sıkı bir şekilde takip edeceğiz. Şunu, yine, gayet güzel bir şekilde ifade etmek, paylaşmak isterim: Mecliste grubu bulunan dostluk gruplarımızın, ayrıca bazı parlamenter asamblelerinin üyesi olan milletvekili arkadaşlarımızın güçlü bir şekilde çalıştığını ve bu çalışmaların önümüzdeki dönemde artırılarak, daha etkin hâle getirilerek sürdürülmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Tüm dünyada parlamenter demokrasi en etkin yumuşak güç olarak son yıllarda işlerlik kazanıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz de bu parlamenter diplomasi faaliyetlerini en uygun şekilde ve küresel olarak en etkin biçimde sürdürmek durumundadır. İkili ve çok taraflı görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Meclisimizin asıl üyesi olduğu 12, gözlemci üyesi olduğu 3 parlamenter asamble mevcuttur. Ve Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonuyla yürütülen faaliyetlere ek olarak, ihtisas komisyonlarımız ve dostluk gruplarımız da parlamenter diplomasiye katkıda bulunmaktadırlar. Bu anlamda Türkiye'nin dostluk grubu üyesi olan ülke sayısı 147'ye ulaşmıştır, önümüzdeki dönemde dostluk grupları henüz kurulmamış olan ülkelerle ilgili de dostluk gruplarının kurulmasını temenni ederiz.

Yine, bu anlayış çerçevesinde, bendeniz Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı görevine seçildikten sonra parlamenter diplomasi alanında yaptığımız faaliyetlerden birkaç tanesini sizlerle paylaşmak isterim: Tabii, öncelikle usul gereği Türkiye Cumhuriyeti'nin göreve gelen bir yetkilisi önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve Azerbaycan'a seyahat ediyor. Biz, Kuzey Kıbrıs'ı ve Azerbaycan'ı ziyaret ettik. Aynı şekilde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclis Başkanı Zorlu Töre ve Azerbaycan Meclis Başkanı Sayın Sahibe Gafarova Hanımefendi, onlar da iadeiziyarette bulundular. 27 farklı ülkenin ve 4 uluslararası örgütün üyeleriyle 53 ikili görüşmeyi de bu süre içerisinde gerçekleştirdim.

Yine, son zamanlarda, bu ay içerisinde, 3 önemli uluslararası toplantıya Türkiye Büyük Millet Meclisini temsilen katıldım. Bunlardan birincisi, İrlanda'daki Avrupa Parlamento Başkanları Toplantısı; ikincisi, Hindistan'daki G20 Parlamento Başkanları Toplantısı; üçüncüsü de bu haftanın başında -pazartesi-salı günü- Çekya'da gerçekleştirilen Kırım Platformu İkinci Parlamento Zirvesi'ydi. Burada da hem ikili görüşmeler hem de buradaki genel kurullarda Türkiye'nin görüşlerini anlatarak, özellikle dış politika alanındaki Türkiye'nin sesini dünyaya duyurabilme imkânına kavuşmuş olduk.

Ayrıca, İSİPAB yani İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği parlamento başkanlarıyla birlikte Filistin topraklarındaki gelişmeler ve Gazze'deki insanlık dramının sonlandırılmasıyla ilgili on-line ve çok verimli bir görüşmeyi de yaptık.

Diğer taraftan, hâlihazırda iki parlamenter asamblenin dönem başkanlığı görevini Türkiye olarak biz yürütüyoruz. Bunlardan biri APA yani Asya Parlamenter Asamblesi, bir diğeri de Türk Devletleri Parlamenter Asamblesidir. Bu iki asamble çerçevesinde de faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz.

Süreyle ilgili bir kısıtımız var mı?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Başkanım, şu an beş dakikanız var. Konuşmanıza ilave bir beş dakika daha ekleyebilirim, sonra sonlandıracağız.

Buyurun lütfen.

TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ - Tamam, peki.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, 28'inci Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen tören ve etkinlikleri de hatırlatmak isterim. Milletvekili ve Cumhurbaşkanı ant içme töreni, cumhuriyetin 100'üncü yılı bisiklet turu, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri, 1 Ekim yasama yılı açılış töreni ve aynı zamanda İkinci Yasama Yılı açılış resepsiyonu, ayrıca 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma törenleri ve 15 Temmuz resim sergisi gibi etkinlikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerçekleştirdik. Çok sayıda etkinlikler var, bunları sizlerle paylaşmıyorum, zaten yazılı olarak bunlar verilmiştir.

Şimdi, tabii, önümüzde cumhuriyetimizin şerefle, onurla, gerçekten büyük bir övünçle karşılayacağımız, iki gün sonra kutlayacağımız 100'üncü yıl etkinlikleriyle ilgili davet buradan sizler vasıtasıyla bütün gruplara, zaten herkese, sadece grubu bulunan siyasi partilere değil, son seçime katılmış olan siyasi partilerin tamamının genel başkanlarına da gönderilmiştir. 29 Ekimin çok sembolik değeri var, cumhuriyetimizin 100'üncü yılı; onun için Birinci Mecliste yani cumhuriyetin ilan edildiği, kararın alındığı Birinci Mecliste sembolik değeri çok yüksek bir tören yapmayı planladık. Hepinizi, bütün parti gruplarını oraya davet ediyoruz, inşallah güzel bir etkinlik olacak. Orada bir asır sonra, ilk kuruluşun kahramanlarının evlatları, torunları olarak o ilk günkü onuru ve coşkuyu yaşayacağız ve hep beraber ayakta cumhuriyetimizin kuruluş metninin kararının okunmasını temin edeceğiz ve ümit ediyorum ki güzel bir tören gerçekleştireceğiz. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Şeref Salonu'nda belgelerle cumhuriyetin 100'üncü yılı fotoğraf sergisini açacağız, yine Cumhurbaşkanlığı himayelerinde geçit töreni kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisinin ön bahçesinde TSK Armoni Mızıkası ve mehteran birliği konserlere ev sahipliği yapacaktır. Ümit ederim ki 29 Ekimi Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi burada da Türkiye Büyük Millet Meclisi çerçevesinde, çatısı altında coşkuyla kutlayacağız.

Birkaç tane de önümüzdeki dönemde Meclisin faaliyetleriyle ilgili çoğunuzun zihninde de yer aldığını düşündüğüm konuyu hızla aktarmak isterim. Bunlardan bir tanesi Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında 7 Aralık 2021 tarihinde imzalanan protokol kapsamında, 16 Eylül 2022 tarihinde Florya Atatürk Deniz Köşkü ve Sosyal Tesislerine ait güçlendirme ve tadilat işine başlanmıştır. Ben de bizzat gittim, tek tek oradaki binaların hepsini gördüm; orada kurulla ilgili olan birtakım sıkıntılar çok şükür ortadan kaldırıldı, süratle milletvekili arkadaşlarımızın çoğunun yakinen bildiği oradaki sosyal tesisin ve dinlenme tesislerinin hizmete açılması inşallah kısa bir süre içerisinde bitirilecektir. Yine, bu yazın başından itibaren yaşadığımız büyük bir sıkıntı Meclisteki sıkışıklık dolayısıyla10 milletvekili arkadaşımıza oda verilememesiydi. Burada, yine, TOKİ'yle birlikte 14 Ağustos 2023'te yapılan anlaşma çerçevesinde TOKİ 10 milletvekili arkadaşımıza yeni binada ilave odalar yapmış, ilave odalara dönüştürmüş ve 1 Ekimde açıldığında milletvekili arkadaşlarımıza odaları teslim edilmiştir. Önümüzdeki dönemde sizlerin de destekleriyle, inşallah gerçekleştirebilirsek -Mecliste biliyorsunuz çok ciddi bir yer sıkıntısı var, özellikle yeni grup kurulduktan sonra bu bir kere daha net bir şekilde ortaya çıktı, milletvekillerinin yeterli odasının olmamasıyla ortaya çıktı- Burada, şimdi, kütüphane, sergi ve belki konferans salonu hepsini birlikte ortaya koyabileceğimiz, bu kampüsün içerisinde yeni bir binanın, çok büyük olmayan, buradaki tarihî yapıyla uyumlu, yüksek olmayan yeni bir binanın yapılarak burada bu fonksiyonların oralara alınması, nakledilmesi...

VELİ AĞBABA (Malatya) - İnşallah Halkla İlişkiler Binası'na benzemez de...

TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ - Yok, yok, bu tarihî bina; Veli Bey, hiç şey yapma, tarihî binaya benzeteceğiz inşallah.

Tabii, şimdi, burada söylemeyeyim, aklımızda başka bir fikir daha var, eğer onu gerçekleştirirsek daha elli sene Meclisin bir bina ihtiyacı olmayacak. İnşallah, bu binayı da yaparsak böylece kütüphane, sergi salonu, konferans salonları gibi çok amaçlı bir binayı oluşturup, burada bulunan o fonksiyonları dışarıya çıkardıktan sonra da Meclis olarak yerimiz daha rahat edecek, daha rahat olacak. Bunun için tabii Türkiye'nin bütçe imkânları çerçevesinde bunları gerçekleştirmeye gayret edeceğiz.

Müsaade ederseniz iki dakikada bitiriyorum. Bu yılki bütçemize baktığımızda, 2023 yılı bütçemiz 5 milyar 480 milyon 588 bin Türk lirası. Yıl içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisine ek bütçe kanunuyla 80 milyon lira eklenmiştir. Bu ödeneğin 19 Ekim itibarıyla 4 milyar 498 milyon 359 bin 585 lirası yani yüzde 80,3'ü harcanmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Başkanım, ilave sürenizi veriyorum.

Buyurun lütfen.

TBMM BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ - Yıl sonu bütçe gerçekleşmesinin ise, bütçenin harcanma oranının yüzde 98 oranında olmasını bekliyoruz.

2024 yılı bütçe teklifi 9 milyar 536 milyon 586 bin Türk lirasıdır ve Komisyonumuza bu şekliyle sunulmuştur. 2024 yılı bütçe teklifinin yüzde 96,4'ü cari giderlerden, yüzde 3,6'sı ise yatırım giderlerinden oluşmaktadır. Görüldüğü gibi 2024 yılı bütçesinin yüzde 69 gibi büyük bir kısmı personel giderlerinden oluşuyor, detaylarda bunları görüyorsunuz.

Öte yandan, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinden 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı Kamu Denetçiliği Kurumuna hazine yardımı olarak 235 milyon 42 bin lira pay ayrılmıştır. Bu tutar toplam bütçemizin yüzde 2,5'idir. Ayrıca, Radyo ve Televizyon Üst Kurumu da yine 6112 sayılı Yasa gereği Türkiye Büyük Millet Meclisinden kamu desteğini almaktadır. Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna hazine yardımı olarak 267 milyon 138 bin TL pay ayrılmıştır. Bu da genel bütçemizin yani Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinin yüzde 2,8'ini oluşturmaktadır.

2024 yılı bütçe teklifimiz 2023 yılı toplam ödeneği olan 5 milyar 598 milyon 588 bin liraya göre yüzde 69,3 oranında artarak 9 milyar 536 milyon lira olmuştur. Global olarak rakamlarını verdiğim Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçemizi bu şekilde size takdim etmiş olduk.

Hiç şüphesiz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarında birinci önceliği, milletvekillerinin çalışmalarının kolaylaştırılmasıdır. Teknolojik imkânlardan en üst düzeyde faydalanarak daha etkin, daha verimli, daha hızlı hizmet üretilebilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilat çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bu kapsamda, 2024 yılı bütçe hedefimiz de yasama ve denetim yetkisini kullanan siz değerli milletvekillerimizin çalışma şartlarını iyileştirerek yasama sürecine ve özellikle yasama kalitesine destek sunmak olacaktır. Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2024-2026 dönemi bütçe teklifiyse 2024 yılı için -demin ifade ettiğim gibi- 9 milyar 536 milyon 586 bin lira; 2025 yılı için 12 milyar 257 milyon 956 bin lira; 2026 yılı için ise 15 milyar 482 milyon 258 bin lira şeklinde öngörülmüştür.

2024 yılı bütçemizin milletimize, Türkiye Büyük Millet Meclisimize, milletvekillerimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Siz, başta Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden bütçemizle ilgili desteklerinizi talep ediyor, hepinize selam ve sevgilerimi sunuyorum.