Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Türkiye Büyük Millet Meclisi b) Kamu Denetçiliği Kurumu c) Sayıştay Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 27 .10.2023 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Meclis Başkanım, Değerli Komisyon üyelerimiz; 2024 bütçesinde 8 trilyon 437 milyar lira gelir, 11 trilyon 89 milyar gider öngörüyorsunuz yani 2024 yılına daha girmeden 2 trilyon 652 milyar lira bütçe açığıyla başlayacağız. Bu bütçe açığı şu anlama geliyor: Yıl içinde her şeye zam, zam üstüne zam, mevcut vergilere zam, ek yeni vergiler vesaire. Bu bütçe açığı, milletimizin sırtına daha fazla yük yükleyeceğiniz anlamına geliyor; bu bütçe açığı, milletimizin zaten zor olan hayatını daha da zorlaştıracağınız anlamına geliyor.
Sorun ne biliyor musunuz arkadaşlar? En büyük sorun; iktidarın plansız programsız, hesapsız kitapsız hareket etmesi. Kıyaslamayı her vatandaşın anlayabileceği tarzda yapmak gerekirse; bir vatandaş düşünün, yaptığı iş ne olursa olsun, o da yıllık kendi bütçesini hazırlasın, her yıl ev ekonomisi açık versin. Ne yapmak zorunda kalır? Önce atadan babadan kalan herhangi bir arsa, tarla vesaire varsa bunu satar, iki üç yıl bununla idare eder, o da bittiğinde bankalardan kredi alır, üstüne bütçeye faiz gideri eklenir. Hâlâ devam ederse açık, bankalar da kredi vermez hâle gelir. Eninde sonunda bölgesindeki tefecinin eline düşer. Sonuç mu? Böyle devam ederse dükkânını kapatır. Hiçbir vatandaş böyle bir duruma düşmek istemez. Dolayısıyla, hesabını kitabını bilen ya tasarruf yapar ya gereksiz olan harcamalarından vazgeçer ya da daha çok çalışır, daha çok üretir ki bütçesi ekside kalmasın, bütçesini tamamlayabilsin. Ama ne yazık ki yıllardır bütçemiz hep açık veriyor. Bir vatandaş bile kendi çapında bunu planladığı hâlde, yıllardır sizler bu planlamayı yapamıyorsunuz.
Diğer bir sorun da iktidarın, projeleri hayata geçirirken bu projeleri ihtiyaçlara göre değil, propaganda malzemesi olabilmelerine göre yapıyor ve planlıyor olması. Bunu nereden mi anlıyoruz? Örnekleriyle açıklayalım: 2024 yılı Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçe teklifi 9 milyar 536 milyon 586 bin lira. Teklifin detayına baktığımızda giderlerin büyük bir kısmını personel giderleri oluşturuyor, yüzde 70'e yakını. Tamam, kabul.
Peki, soru sormak gerekirse yaklaşık 10-12 tane soru soracağım. 28'inci Dönem milletvekili genel seçim sonuçlarına göre Türkiye Büyük Millet Meclisine kaç milletvekilinin geleceğini bilmiyor muydunuz ki TOKİ'ye yeni milletvekili odası yaptırıyorsunuz? 28'inci Dönem başladığında kaç milletvekiline uzun bir süre oda tahsisi yapamadınız? Oda tahsisi yapamadığınız için Türkiye Büyük Millet Meclisi binalarında ne gibi değişiklikler yaptınız? Bu değişiklikler için ne kadar para harcadınız?
Geçmişte eski halkla ilişkiler binasının alelacele yıkılmasının gerekçesi neydi?
Milletvekili, bürokrat ve personel sayısı belliyken yeterli otopark yapamamanızın sebebi ne? Hele ki dışarıdan gelen misafirler oldukça sıkıntı daha da artıyor. Neden yeni otopark yapma ihtiyacınızı bütçenizde planlamıyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi kampüsü dışında kurumun kaç hizmet binası var? Meclis dışındaki hizmet binalarında çalışan personel sayımız kaç? Son beş yıl içinde istisnai kadroyla işe alınan personel sayısı kaç?
Sözleşmeli olarak çalışan danışmanlarımıza sözleşme bitiminde kıdem tazminatı vermenizi kim ya da kimler engelliyor? Devletimizin parası mı yok?
Kadrolu çalışan sayısının çok çok altında lojman mevcut. TOKİ'yle protokol yapıp Meclisin kadrolu çalışanlarına ilave lojman yapmak, çalışan personelin memnuniyetini artırmak hiç mi aklınıza gelmiyor? Yaklaşık 240 lojman var, aktif çalışmayan, istisnai kadrodan geçmiş, Meclis Başkanlarının vasıtasıyla çalışıyormuş gibi görünen kişiler bu lojmanları işgal ederken Meclisin kadrolu çalışanı olduğu hâlde... Dışarıda kira bedelleri bu kadar fahiş artmışken ek lojman yaptıramaz mısınız? Hâlâ TRT'ye katkı payı veriyorsunuz ki -tek televizyon döneminden kalma, siyah beyaz televizyon döneminden kalma- bütçenin yüzde 2,8'ini, 267 trilyon lirayı burada harcıyorsunuz, bu parayla lojman yapmak daha vicdani değil mi? Gibi sorular uzar gider.
Bu sorulara muhatap olmanızın ana nedeni öngörüsüz, plansız ve programsız olmanız. Bir projeyi hayata geçirirken, o projenin muhataplarının ve uzmanlarının görüşlerini almıyorsunuz; bırakın görüş almayı, fikirlerini sormuyorsunuz bile. Sonra da "Bu sorularla neden muhatap oluyoruz?" diye bizlere kızıyorsunuz. Ne yapalım, sebep olduğunuz kamu zararının hesabını sormayalım mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Öztürk, toparlayalım; bir dakika veriyorum size, toparlayın.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hata riskini en az tutmanın yolu belli arkadaşlar. AK PARTİ'si, dışarıdan gelen fikirlere de eleştirilere de açık olun. Görüş almak, soru sormak ayıp değil, bir eksiklik hiç değil. Eksik ya da hatalı yapılan bir işin düzeltilmesi inanın hem çok zor hem de daha masraflı. "Ben yaptım, her şeyin en iyisini biz biliriz." demekten artık vazgeçin diyorum.
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçesini görüşüyoruz, önümüzdeki günlerde diğer kurumların bütçelerini görüşmeye devam edeceğiz. Amacımız açıklarınızı bulup sizi küçültmek değil, bir tek amacımız var; milletimizin layık olduğu güzel günleri görebilmesi. Bizler milletin umudu olmak için geldik. Her şeyi bildiğini sananlar mutlaka yanılırlar. Siz hata yaptıkça bedelini tüm Türkiye ödüyor. Bu sorumluluğu artık lütfen hatırlayın ve asla unutmayın diyorum.
Teşekkür ediyorum.