Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Hazine ve Maliye Bakanlığı b) Sermaye Piyasası Kurulu c) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ç) Kamu İhale Kurumu d) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu e) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu f) Gelir İdaresi Başkanlığı g) Türkiye İstatistik Kurumu ğ) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı h) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı) Yatırımcı Tazmin Merkezi i) Bankalararası Kart Merkezi Anonim Şirketi |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 31 .10.2023 |
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, başkanları ve basın mensuplarımız; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum. Bugüne kadar vatanı için, bayrağı için, ezanı için canını seve seve veren kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, hayatta olan gazilerimize acil şifalar, sağlık ve afiyetler diliyorum.
Yine, Filistin ve Gazze'de masum çocukların ölmesine neden olan İsrail yönetimini şiddetle kınıyor, bu zulmün bir an önce durması için tüm dünya ülkelerini duyarlılığa davet ediyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, küresel ekonomi son yıllarda tarih boyunca eşine az rastlanır bir dönemden geçmektedir. Covid-19 salgını ve Ukrayna savaşının yanı sıra Orta Doğu'da beliren jeopolitik gelişmeler küresel ekonomiyi olumsuz etkilemektedir. Emtia fiyatlarındaki artışla beraber, tedarik zincirindeki bozulmalarla birlikte jeopolitik belirsizlikler küresel ekonominin yavaşlamasına neden olmuştur. Bu durumun başta enerji ve gıda olmak üzere küresel ekonomide ciddi olumsuzlukları da beraberinde getirmesi beklenmektedir. Son yıllarda yaşanan olumsuzlukların etkisiyle enflasyon küresel bir sorun hâline gelmiştir. Enflasyonla mücadele kapsamında başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel düzeyde son yıllarda görülmemiş parasal sıkılaşma eğilimi gözlenmiştir. Parasal sıkılaşmanın etkisiyle yavaşlayan küresel talep dünya ticaretinin yavaşlamasına neden olurken küresel büyüme de düşüş eğilimine girmiştir. Dünya ekonomisinin 2022 yılında yüzde 3,5 büyüme kaydetmesinin ardından 2023 yılında ise yüzde 3 büyüyeceği öngörülmektedir.
Türkiye ekonomisi, bu dönemde, yaşanan zorlu küresel finansal koşullar ve jeopolitik gerginliklere rağmen büyüme eğilimini sürdürmektedir. Şubat ayında yaşanan depremlere rağmen bu yılın ilk yarısında yüzde 3,9'luk bir büyüme kaydedilmiştir. Ülkemizde güçlü seyreden yurt içi talep, emtia fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinin seyri enflasyonda yukarı yönlü bir baskı oluşturmaktadır. Merkez Bankası, makrofinansal istikrar sağlamak amacıyla politika faiz artışı, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma tedbirleriyle parasal duruşu sıkılaştırmıştır. Para ve maliye politikalarının eş güdümlü yürütülmesi ve fiyat artışlarını beraberinde getiren tüm unsurlarla mücadele edilmesiyle 2024 yılının ortasından itibaren dezenflasyon süreci başlayacak ve fiyat istikrarı yeniden tesis edilmeye çalışılacaktır.
2024 ve 2026 dönemini kapsayan orta vadeli program yayımlanmış ve kamuoyuyla paylaşılmıştır. Programda önümüzdeki üç yıla ilişkin makro ve bütçe hedefleriyle birlikte öngörülebilirliğin artırılması ve kırılganlıkların azaltılmasına yönelik yapısal reformlara yer verilmiştir. Programda yatırım ortamını iyileştirecek, katma değer ve verimlilik artışı sağlayacak kapsamlı yapısal reformlar yer almaktadır. Kalkınma planı ve orta vadeli programda yer alan istihdamı ve iş gücüne katılımı artırıcı politikalar ana ekseni oluşturmaktadır. İş gücü piyasasında gençler ve kadınlar olmak üzere, istihdam ve iş gücüne katılımı artırıcı tüm bu politikaların etkin bir şekilde hayata geçirilmesiyle 2024 yılında istihdamın artış göstermesi, işsizlikteki azalış eğiliminin devamıyla plan ve program döneminde artışı sağlanarak işsizliğin gerilemesi hedeflenmektedir.
2023 yılında merkezî yönetim bütçe giderlerinin 6 trilyon 562,6 milyar lira, merkezî yönetim bütçe gelirlerinin 4 trilyon 929,7 milyar lira, bütçe açığının 1 trilyon 633 milyar lira, faiz dışı açığın 986,8 milyar lira olarak gerçekleşeceği, bütçe açığının millî gelire oranının ise yüzde 6,4 olacağı tahmin edilmektedir. 2023 yılı için öngörülen 762 milyar lira deprem harcamaları hariç tutulduğunda bütçe açığının millî gelire oranı yüzde 3,4 seviyesinde beklenmektedir. Bu yılki gelir performansımız deprem etkisine rağmen beklentilerin üzerinde gerçekleşmektedir. Gelir tahsilatlarımızdaki olumlu performansa göre bu oranın daha aşağı düzeylerde gerçekleşmesi de olasıdır.
Yeni Türkiye Yüzyılı'nın ilk bütçesi olan 2024 yılı bütçesi yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, vatandaş odaklı ve refahı yükselten bir anlayışla hazırlanmıştır. 2024 yılında merkezî yönetim bütçesinde bütçe giderlerinin 11 trilyon 89 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 8 trilyon 437,1 milyar lira olacağı, bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 6,4 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2024 yılı bütçemizde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için 1 trilyon 28 milyar lira kaynak ayrılmıştır. Bu tutarın da gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 2,5 seviyesindedir. 2024 yılında merkezî yönetim bütçe gelirlerinin 2023 yılı tahminlerine göre yüzde 71,1 artışla 8 trilyon 437,1 milyar liraya, vergi gelirlerinin ise yüzde 73 oranında artarak 7 trilyon 407,7 milyar liraya ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bütçe gelirlerinin alt gelir kalemlerine bakıldığında gelir vergisi 1 trilyon 188,9 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 275,7 milyar lira, katma değer vergisi 2 trilyon 497,7 milyar lira, ÖTV 1 trilyon 403,9 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 41,5 milyar lira, vergi dışı gelirler ise 1 trilyon 29,4 milyar liradır.
Bugün üzerinde görüşmelerini gerçekleştirdiğimiz Hazine ve Maliye Bakanlığımızın 2022 yılı toplam bütçesi 1 trilyon 370 milyar 832 milyon 353 bin 741 TL olarak gerçekleşmiş olup, 2024 tahminî bütçesinin ise 4 trilyon 564 milyar 413 milyon 425 bin TL olması öngörülmektedir. 2024 yılında gelir bütçemizde mali disiplinin yeniden tesis edilmesinin yanı sıra para ve maliye politikaları arasındaki uyumu artıracak şekilde yürütülmesi çabaları devam etmektedir. 2023 yılı ve 2024 yılı bütçelerinde depremin yıkıcı etkilerini gidermek ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın normal hayatlarına devam edebilmelerini sağlamak Hükûmetimizin temel öncelikleri arasında yer almıştır. Bu amaçla kamu maliyesi alanında tasarlanan politikaların temelinde deprem kaynaklı ihtiyaçların süratle karşılanması yer almaktadır.
AK PARTİ hükûmetleri döneminde bir taraftan mali disipline kararlılıkla devam ederken diğer taraftan da bütçeyi vatandaşlarımıza hizmet bütçesi hâline getirdik. 2002 yılında millî gelire oranla yüzde 14,3 olan faiz giderlerini oldukça düşük seviyelere indirdik. 2024 yılı bütçesinde ise faiz giderlerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranının yüzde 3 seviyelerinde olması öngörülmektedir. Diğer taraftan, merkezî yönetim yurt içi borç stokunun vadeye kalan süresinde de iyileşme sürmektedir. 2021 yılında 3 yıl olan iç borçlanmanın ortalama vadesi 2022 yılında 3,6 yıla, 2023 yılının Ağustos ayı itibarıyla 3,8 yıla yükseltilmiştir. Ülkemizin AB tanımlı genel yönetim borç stokunun millî gelire oranı oldukça düşük seviyededir. 2021 yılı sonuna göre 10,1 puan düzeyinde bir gerilemeyle 2022 yılında yüzde 31,7 seviyesinde gerçekleşen AB tanımlı genel borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2023 yılının ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 34 seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu oran AB ülkelerinde 2023 yılının birinci çeyreğinde yüzde 83,7 olarak gerçekleşmiştir.
Çiftçi ve esnafımıza, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla 2023 yılında yaklaşık 1,1 milyon üreticiye 227 milyar lira tutarında Hazine faiz destekli kredi kullandırılmıştır. 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle afet bölgesi ilan edilen yerlerde zarar gören tarımsal üreticilerin kredileri faizsiz olarak bir yıllığına ertelenmiştir. Halk Bankası aracılığıyla 2023 yılında 383 bin esnaf ve sanatkâra yaklaşık 140 milyar lira tutarında hazine faiz destekli kredi kullandırılmış ve kredilerimizden faydalanan esnaf sayımız yaklaşık 850 bin olarak gerçekleşmiştir. Deprem nedeniyle işleri veya işletmesi zarar gören esnaf ve sanatkârlara Halk Bankasınca kullandırılan Hazine faiz destekli kredi ödemeleri altı aylığına faizsiz olarak ertelenmiş, depremde ağır yıkıma uğrayan il ve ilçelerimizde bu süre altı ay daha uzatılarak bir yıla çıkartılmıştır. Hayata dönüş kredisiyle, afet bölgesi ilan edilen yerlerde zarar gören esnaf ve sanatkârlara 250 bin liraya kadar altmış ay vadeli hazine faiz destekli kredi kullandırılması sağlanmıştır.
Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin aylık ve ücretlerinde enflasyonun üzerinde önemli artışlar yapılmış, 2023 yılı Ocak ve Temmuz aylarında dönemsel zamma ilave olarak yapılan oransal ve seyyanen artışlarla birlikte en düşük devlet memuru aylığı 22 bin lira seviyesine yükseltilmiştir. Emeklilerimize 2023 yılı Ocak ve Temmuz aylarında dönemsel zamma ilave oransal artışlar yapıldı. 2022 yılı sonunda 3.500 lira olan en düşük emekli aylığını yüzde 114,3 oranında artırarak nisan ayında 7.500 liraya yükselttik, ayrıca emeklilerin bayram ikramiyelerini 1.100 liradan 2.000 liraya yükselttik. Emeklilerimize kasım ayında da yine tek sefere mahsus olmak üzere 5.000 lira ilave ödeme yapacağız. Asgari ücreti de 2023 yılındaki enflasyonun üzerinde yüzde 107,3 oranında artırdık. Özetle, çalışanlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona karşı ezdirmedik ve bundan sonra da ezdirmeyeceğiz. Bununla birlikte, öğretmen, hemşire, polis, din görevlisi, şube müdürü, avukat gibi birçok kamu görevlisi 3600 ek göstergeden yararlanmaya başladı. AK PARTİ hükûmetlerimiz bütçe imkânları ölçüsünde her zaman geniş toplumsal kesimlerin yanında oldu, Türkiye Yüzyılı'nda da yanında olmaya devam edecek.
Ayrıca, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik uygulaması getirilerek öğretmenlerimizin mali haklarında önemli artışlar yapıldı. Millî Eğitim Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim kurumlarında görev yapan ücretli öğretmen ve usta öğreticilerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışla birlikte aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapıldı.
2022 yılında başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık personelimizin sabit ek ödemeleri merkezî yönetim bütçesine alındı ve "taban ödeme" adı altında yeni bir ödeme unsuru getirildi. Hekimlerimizin mali haklarının yanında emekli aylıkları da önemli oranda artırıldı. Sağlık çalışanlarının döner sermaye ek ödeme uygulamasında köklü değişiklikler yapılarak özlük haklarında önemli iyileştirmeler sağlandı.
Sakarya gaz sahasının devreye alınmasıyla birlikte mayıs ayının sonuna kadar vatandaşlarımıza ücretsiz doğal gaz sağlandı, sonraki on bir aylık dönem için ise vatandaşlarımızın 25 standart metreküpe kadar olan kullanımları ücretsiz hâle getirildi.
2016 yılından bu yana ortalama 1,6 milyon iş yerine asgari ücret desteği verildi. 2023 yılında da işçi başına aylık 500 TL asgari ücret desteği sağlanmakta.
Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin teklif ettiğimiz düzenlemenin yasalaşmasıyla yaklaşık 2 milyon 250 bin vatandaşımızı 2023 yılı içerisinde emekli olma hakkına kavuşturduk.
2021 yılında salgının etkilerini sınırlandırmak ve enflasyonla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla 154,2 milyar TL vergi gelirinden, yine 2022 yılında da enflasyonla mücadele kapsamında 290,4 milyar TL vergi gelirinden vazgeçildi. Esnaf muaflığı sistemi geliştirilerek yaklaşık 580 bin esnafımızın kazancına vergi istisnası getirildi. Tarımsal destek ödemelerinde tevkifat kaldırıldı, geçmişte yapılan kesintiler iade edildi. 2022 yılında asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisinden istisna tutulmasına yönelik düzenleme hayata geçirildi. Aynı şekilde, kamu görevlilerimiz dâhil diğer tüm çalışanlarımızın ücretlerinin asgari ücrete kadar olan kısmı hem gelir hem de damga vergisinden istisna tutuldu. Böylelikle kamu görevlilerimiz dâhil olmak üzere tüm çalışanlarımızın üzerindeki vergi yükü önemli ölçüde azaltıldı hatta bir çoğu için tamamen kaldırılmış oldu. Gelir vergisi tarifesinde en alt dilime uygulanan vergi oranı yüzde 22'den yüzde 15'e düşürüldü.
Sağlıkta hastane yatak sayımız 2002 yılında 164 bine, 2023 yılında ise 268 bine yükseltildi. 2002 yılında 92 bin hekime sahipken 2023 yılında 190 bin hekimle vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz.
KYK yurtlarımızda 1 milyon öğrenci barındırır hâle geldik.
Birleşmiş Milletler dünya turizm örgütü verilerine göre en çok ziyaretçi ağırlayan ülkeler sıralamasında ülkemiz dünya 4'üncüsü olmuştur. Turizm gelirlerimiz 2023 sonu itibarıyla 56,7 milyon ziyaretçiyle 55,6 milyar dolar olarak öngörülmektedir.
Ulaştırmada kara yolu mesafemiz 2002'de 63 bin kilometre iken bugün ise otoyollarla beraber 71 bin kilometreyi bulan uzunluğa sahip kara yolu ağına sahibiz. Bugün, 2.032 kilometresi hızlı tren hattı olmak üzere 14 bin kilometreye ulaşan modern demir yolu hatlarını milletimizin hizmetine sunduk.
Yerli ve millî savunma araçlarımızla, İHA'larımızla, SİHA'larımızla helikopterlerimizle, TCG ANADOLU uçak gemimizle savunma sanayimizi güçlendirdik.
Enerjide ülkemizin kurulu gücü, yüzde 55'i yenilenebilir enerji kaynaklarından olmak üzere toplam 106 bin megavata yükselmiştir.
Yine "Yapılamaz." denilen yerli ve millî Togg aracımızı yollarımızda vatandaşlarımızla buluşturduk.
Büyümeye baktığımızda 2022 yılının ilk çeyreğinde yıllık yüzde 7,8 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı enflasyonist baskıların, bölgesel tedarik zincirlerinde yaşanan bozulmaların küresel iktisadi faaliyeti olumsuz etkilemesi ve baz etkisinden kaynaklı hafif ivme kaybederek yüzde 7,6 oranında gerçekleşmiştir. Savaşın enerji ve emtia fiyatlarını artırarak küresel ölçekte enflasyonun tetiklemesi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde parasal sıkılaştırma adımlarını beraberinde getirmiştir. Bu durum yılın ikinci yarısından itibaren dünya çapında durgunluk endişelerine yol açarak iktisadi faaliyetleri olumsuz etkilemiştir. Diğer taraftan, savaşın yol açtığı belirsizliklere bağlı riskler Türkiye ekonomisinin büyüme performansını sınırlı düzeyde etkilemiş, böylelikle yıl genelinde gayrisafi yurt içi hasıla artış hızı yüzde 5,5 oranında gerçekleşmiştir. Yine, 2024 yılında kalkınma planı ve orta vadeli program kapsamında hedef yüzde 4,0 olarak belirlenmiştir.
İstihdama baktığımızda 2022 yılında pozitif seyrini devam ettiren iktisadi faaliyetlerin etkisiyle istihdam 2021 yılına göre 1 milyon 955 bin kişi artarak 30 milyon 752 bin kişi olarak gerçekleşmiş. İş gücüne katılma oranı 1,7 puan artarak yüzde 53,1 olarak gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, işsizlik oranı 1,6 puan azalışla yüzde 10,4 seviyelerine gerilemiştir. 2023 yılının ikinci çeyreğinde önceki yılın aynı çeyreğine göre istihdam 742 bin kişi artmış, işsizlik oranı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre 0,9 puan azalarak yüzde 9,2 olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında öngörülen büyüme oranı çerçevesinde istihdamın bir önceki yıla göre 774 bin kişi artması beklenmektedir. Yıl genelinde iş gücüne katılım ve nüfus artışı etkilerinin istihdam artışına baskın gelmesi sonucunda işsizlik oranının yüzde 10,3 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının 2023 yılında reel olarak yüzde 8,3 oranında artması beklenmektedir. Bu dönemde kamu kesimi sabit sermaye yatırımının yüzde 53,2'sinin merkezî yönetim bütçe kapsamındaki idareler, yüzde 28,3'ünün yerel yönetimler, yüzde 17,5'inin KİT'ler, yüzde 1,1'inin döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşları tarafından gerçekleştirileceği tahmin edilmektedir. 2024 yılında cari fiyatlarla kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının yüzde 52,9'unun merkezî yönetim bütçe kapsamındaki idareler, yüzde 26,1'inin yerel yönetimler, yüzde 19,9'unun KİT'ler, yüzde 1,1'inin döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşları tarafından gerçekleştirileceği öngörülmektedir. Yine 2024 yılında kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının ulaştırma, diğer hizmetler, eğitim, tarım, madencilik ve sağlık alt sektörlerinde yoğunlaşması beklenmektedir.
2022 yılı sonunda yüzde 64,3 olarak gerçekleşen TÜFE yıllık artış hızının bir önceki yıla göre 28,2 puan artmasında gıda, hizmet ve enerji fiyatlarındaki artışlar belirleyici olmuştur. 2023 yılında enerji fiyatlarındaki yüksek baz ve gıda fiyatlarındaki yatay seyir enflasyonu olumlu yönde etkilerken hizmet fiyatlarında gözlenen katılık TÜFE yıllık artışındaki düşüşü sınırlandırmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - İki dakika ilave süre veriyorum.
Toparlayın lütfen.
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Söz konusu gelişmeler neticesinde Eylül 2023 itibarıyla yıllık enflasyon 2022 yılı sonu seviyesine göre 2,7 puan azalarak yüzde 61,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. 2023 yılının ilk çeyreğinde TÜFE yıllık artış oranı enerji ve temel mallardaki yüksek baz ve gıda fiyatlarındaki olumlu seyirle birlikte mart ayı itibarıyla yüzde 50,5'e gerilemiş, ikinci çeyreğinde ise TÜFE yıllık artış oranı enerji ve gıda fiyatlarındaki olumlu görünümün devamıyla yüzde 38,2 seviyesine gerilemiştir. Üçüncü çeyrekte ise kurlarda yaşanan yükseliş, ücret ayarlamaları ve vergi düzenlemelerinin etkisiyle TÜFE yıllık artış oranı ivme kazanmış ve eylül ayı itibarıyla yüzde 61,5'e yükselmiştir.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; AK PARTİ olarak "Millete efendilik yoktur, hizmet vardır." inancıyla tam yirmi bir yılda adaletten eğitime, ulaşımdan sanayiye, tarımdan enerjiye, spordan sağlığa ve sosyal desteklere kadar her alanda hizmetler üreterek, hizmet kalitemizi ve eser siyasetimizi vatandaşlarımızın menfaatleri doğrultusunda kullanmak için dev adımlar attık, çalıştık ve çalışmaya da devam edeceğiz.
Yine geçen hafta burada görüştüğümüz On İkinci Kalkınma Planı'mız ve 2024 bütçemizde en temel önceliğimiz milletimizin dayanışmasıyla deprem felaketinin üstesinden gelmek, Türkiye Yüzyılı'nı inşa yolculuğumuzda güçlü ve müreffeh bir ülke olma vizyonuyla toplumumuzun tüm fertlerinin refahını arttırmak, ülkemizin dünyadaki konumunu güçlendirmek esas amaç olacaktır. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında daha güçlü bir Türkiye inşa edecek bir bütçenin hazırlanmış olduğu görülmektedir.
Ben burada sözlerime son verirken Hazine ve Maliye Bakanlığımızın bütçe hazırlıklarında emeği geçen başta Sayın Bakanımız olmak üzere tüm bürokratlarımıza teşekkürlerimi sunuyor, Bakanlığımız bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.