Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı c) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Kalkınma Ajansları (Ahiler, Batı Akdeniz, Bursa Eskişehir Bilecik, Dicle, Doğu Anadolu, Kuzeydoğu Anadolu) f) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı g) Türk Standardları Enstitüsü ğ) Türk Patent ve Marka Kurumu h) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ı) Türkiye Bilimler Akademisi i) Türkiye Uzay Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 07 .11.2023 |
ERSAN AKSU (Samsun) - Evet, Başkanım, teşekkür ediyorum.
Plan ve Bütçe Komisyonumuzun Değerli Başkan ve üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımız, Bakan Yardımcılarımız ve kurum müdürlerimiz, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum öncelikle.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın 2024 yılı bütçesinin ülkemize ve aziz milletimize hayırlı olmasını bu vesileyle temenni ediyorum.
Sayın Bakan, fevkalade doyurucu ve kapsamlı bir sunumunuz gerçekleşti, bu vesileyle de özellikle teşekkür ediyorum.
Sunuma başlamadan önce birkaç hususu da yine belirtmek istiyorum. 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan başlayan Millî Mücadele'nin 29 Ekim 1923'te cumhuriyet rejimiyle taçlanmasının üzerinden tam yüz yıl geçti. 2'nci yüzyıla, tam bağımsız ve güçlü Türkiye'nin tesisi anlamında emin adımlarla yol aldığımız Türkiye Yüzyılı'na büyük bir coşku ve heyecanla, 85 milyonun kardeşliği, birlik ve beraberliği içerisinde girmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu vesileyle, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu cennet vatanın bağımsızlığı için mücadele etmiş olan şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yâd ediyorum.
7 Ekimde başlayıp bir aydır aralıksız devam eden ve hâlen devam edecek yatkınlığı da gösteren, çocuklar, masum kadınlar ve yaşlılar başta olmak üzere on binleri aşan can kaybına sebep olan, tarihin akışının güya bu medeni çağında tüm insanlığın, tüm dünyanın gözleri önünde artık bir soykırıma dönüşen İsrail zulmünü lanetliyor ve bütün hesapların üzerinde Rabb'imizin hesabının olduğunu, zulümle abat olunamayacağını ve dökülen kanda siyonizmin boğulacağını buradan ifade etmek istiyorum. İbni Haldun'un Mukaddime'sinde "Salâhaddin Eyyubî el-Kürdî" olarak ifade edilen, Haçlı Seferleri'yle işgal edildikten sonra Kudüs'ün 2'nci kez fethinin kardeşlik ruhuyla tarihte tesis edildiğini ve bu coğrafyadaki beraberlik ve kardeşliği kuvvetlendirmeye hepimizin her zamankinden çok daha büyük ihtiyacı olduğunu özellikle belirtmek istiyorum.
Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, ülkemizin rekabet gücünü ve refah seviyesini artırmak için toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde faaliyet göstermekte, yüksek katma değerli, orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerin yerli imkân ve kabiliyetlerle üretimine destek vererek ülkemizi dünyanın güçlü ekonomilerinden biri yapmak hedefine doğru sağlam adımlarla ilerlemektedir. Desteklemeleri ve teşvikleri yaparken Türk sanayisinin küresel rekabette daha güçlü hâle gelmesini sağlamak, inovasyon ve AR-GE çalışmalarını artırıp ülkenin yenilikçi kapasitesini artırmak ve teknoloji geliştirmeyi teşvik etmek, sanayi ve teknolojiye dayalı sektörlerde istihdamı artırmak, yatırımları teşvik etmek ve yabancı yatırımcıları teknoloji transferini de sağlayacak şekilde ülkemize çekmek ve bunları yaparken de endüstriyel süreçlerin çevresel etkilerini azaltarak sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla çalışmalarını yürütmektedir. Bu kapsamda, katma değerli üretimin artırılması amacı doğrultusunda Bakanlık ve bağlı ilgili kuruluşları tarafından sağlanan destek ve teşviklerin tek pencereden yönetilerek orta yüksek ve yüksek teknoloji seviyeli sektörlere yoğunlaştırılmasına yönelik özel bir program olan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı hayata geçirilmiş olup programla, teknolojik ürünlerle ilgili fikir, proje, tasarım, AR-GE, yatırım ve tanıtım aşamaları bütün yönleriyle desteklenmektedir. Bakanlık ve bağlı, ilgili kuruluşları, AR-GE faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan teknolojik ürünlerin yatırımı ve pazarlanması faaliyetlerinin yanı sıra sanayide istihdam edilecek personelin yetkinliğinin artırılmasına ve bu sayede nitelikli iş gücünün istihdamına, bölgesel kalkınmaya yönelik destekler sağlamakta, sayıları hızla artan endüstri bölgeleri kurmakta ve proje yatırım teşvik mekanizmasıyla da ülkemiz açısından oldukça önemli olan yatırımları destekleyerek küresel rekabetteki konumumuzu güçlendirmektedir.
Diğer yandan GAP, DAP, KOP ve DOKAP Bölgesel Kalkınma İdareleri ve Bakanlık koordinasyonunda faaliyet gösteren kalkınma ajansları, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi kapsamında Bakanlıklarımızın yeniden yapılandırılması sürecinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ilişkilendirilmiş kurumlardır. Bölgesel kalkınmaya yönelik planlama çalışmalarıyla proje ve faaliyetlere destek vererek yerel dinamiklerin harekete geçirilmesi yoluyla bölgesel kalkınmanın ülke geneline yayılması gerek bölgeler arası gerekse bölge içi gelişmişlik düzeyi farklılıklarının azaltılması açısından yine büyük önem arz etmektedir.
Teknolojik bilginin üretilmesi, üretilen bilginin ticarileştirilmesi, üründe ve üretim yöntemlerinde ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesi, verimliliği artıracak ve üretim maliyetlerini sürdürecek yeniliklerin geliştirilmesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunun sağlanması, araştırmacılara iş imkânlarının sağlanması ve ileri teknoloji yatırımları yapacak yabancı sermayenin ülkeye girişinin hızlandırılmasıyla sanayinin rekabet gücünün artırılması amacıyla uygulamaya konulan teknoloji geliştirme bölgeleri Bakanlığın önemli faaliyetleri arasındadır. Gelinen noktada teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısı 101'e, bölgelerdeki firma sayısı 9.800'ün üzerine; bu firmaların ihracatıysa 10 milyar dolara ulaşmıştır. Bölgelerde istihdam edilen personel sayısı 105 bine, tamamlanan proje sayısı ise 55 bine dayanmıştır; devam eden proje sayısı da yine 15 bine yakındır.
Teknolojinin küresel rekabetin merkezinde olduğu bu çağda bilgi üretimi ve bilginin ekonomik değere dönüştürülmesi esastır. Tabii ki biraz önce Sayın Temelli'nin özellikle kapitalist sistemin teknoloji yarışına katılmasıyla ilgili sorgulamalarını açıkçası bir miktar takdirle karşıladığımı da özellikle ifade etmek istiyorum ancak kendi medeniyet değerlerimizle üreteceğimiz teknolojinin mevcut konumu muhafaza ettikten sonrasında değerlendirilebilecek bir yön olduğunu da özellikle bu noktada ifade etmekte fayda olacağı kanaatindeyim.
Günümüzde en değerli 10 global şirketin 7'si teknoloji odaklıdır; bu yüzden, teknoloji ve inovasyon ekosistemimizi güçlendirme adımlarını atmak durumundayız. Millî Teknoloji Hamlesi'yle girişimcilik kültürünü yaygınlaştırıyor ve girişimciler için gerekli olan tüm destek ve altyapıları sağlıyoruz. Finansman bu süreçte kritik bir rol oynamaktadır. Bakanlığımız destekleriyle Tech-InvesTR, Teknoloji ve İnovasyon Fonu, Bölgesel Girişim Sermayesi Fonu, Bilişim Vadesi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu gibi yatırım fonları hayata geçirilmiştir. Bu destekler sayesinde 1 milyar dolar değerlemeyi aşan teknolojik girişimlerimizin sayısı 7'ye ulaşmıştır. 2030'a kadar ülkemizde 100 bin teknoloji girişiminin oluşmasını öngörüyor ve bu hedeflere ulaşmak için Bakanlığın Turcorn 100 Programı'nı başlattığını ve girişimcilerin ölçeklenmesi, girişimlerinin ölçeklenmesi için destekler sunmaya devam ettiğini belirtmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlık bağlı ve ilgili kuruluşlarıyla ülkemiz için çok kıymetli faaliyetler sunmaya devam etmektedir. TÜBİTAK, bilim ve teknoloji alanında yaptığı çalışmalarla faaliyete geçtiği 1963 yılından beri ülkemizin önemli kurumlarından biri olmaya devam ediyor; yürütülen araştırmalar, bilim ve teknoloji alanında sağladığı katkılar oldukça büyük. Bilim merkezleri, popüler bilim yayınları ve fuarlarla bilime olan ilgi sürekli hâle getirilmektedir. Ayrıca, TÜBİTAK, ülkemizin ihtiyaç duyduğu araştırmacıların yetiştirilmesinde, ortaokul ve lise çağındaki başarılı öğrencilerin tespit ve teşvik edilmesinde burs araştırma desteği, staj imkânı, bilimsel etkinliklere katılma desteği gibi desteklerle öğrencilerimizin teknolojik gelişimlerine katkı sunmaya devam etmektedir. TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'yla tersine beyin göçünün sağlanması teşvik edilmekte ve bu noktada ciddi mesafeler alınmaya devam edilmektedir.
Türkiye Uzay Ajansı, ülkemizin uzay alanındaki faaliyetlerini düzenlemek, yönlendirmek ve geliştirmek amacıyla kurulmuş olup Cumhurbaşkanlığınca belirlenen uzay havacılık bilimi ve teknolojileri kapsamında kendisine tanımlanan görevleri yerine getirmektedir. Türk astronot ve bilim misyonu kapsamında ilk astronotumuzun Uluslararası Uzay İstasyonu'na gidecek olmasından da büyük onur duyuyoruz. Elbette ki biraz önce Sayın Temelli'nin bahsettiği anlamda, Sayın Bakanımızın sunumunda belirttiklerini hayal olarak dinlediğini söylediği ifadelere katılmak mümkün değil; biz geldiğimiz noktada uzayda hızlı adımlarla yol alacağız, bir yandan da terör örgütlerinin ortaya koyduğu çukurları kapatmakla meşgul olduğumuzu da özellikle ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; millî ve özgün teknolojik ürün ve sistemler geliştirilmesine yönelik çalışmalarla Türkiye'nin küresel rekabet gücünün artırılması, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızın sağlanması amacıyla yola çıkan Millî Teknoloji Hamlesi'yle ülkemiz, pek çok dünya ülkesine örnek olmanın yanı sıra sadece birkaç küresel şirketin ve ülkenin menfaatleri yerine küresel ortak menfaatin ön plana çıkarılmasına katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını yürütmektedir; hülasa, daha adil bir dünyanın inşası için çalışılmaktadır.
Bu kapsamda, 2018 yılından bu yana, TEKNOFEST Havacılık Uzay ve Teknoloji Festivali, Türkiye'nin Millî Teknoloji Hamlesi'ni gerçekleştirmesi ve teknoloji geliştiren bir topluma dönüşmesini temel hedef olarak benimseyen ülkemizin önemli kurum ve kuruluşlarıyla birlikte düzenlenmektedir. Geçtiğimiz yıl Samsun'da düzenlediğimiz TEKNOFEST Karadeniz'i 1 milyon 250 bin kişi ziyaret etti. TEKNOFEST, Samsun'a kalıcı eserler de bıraktı. TEKNOFEST'in sağladığı doğrudan faydaların beraberinde ülkemiz insanına ve özellikle gençlere yüklediği öz güven bu ülkenin geleceği açısından çok büyük bir anlam ifade etmektedir. Ayakları yere basmayan tek festival olan TEKNOFEST cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 3 büyük şehrimizde gerçekleştirildi; İstanbul, Ankara ve İzmir'deki TEKNOFEST etkinliklerini 4,5 milyondan fazla kişi ziyaret etti. TEKNOFEST'in ilki 2018 yılında İstanbul'da düzenlendiğinde 14 teknoloji yarışmasına 20 bin genç katılmıştı yarışmacı olarak, bu yıl ise 337 bin takım, 1 milyon yarışmacıyla dünyada eşi benzeri olmayan rekorlara imza attı. TEKNOFEST'in iyi bir şov olarak nitelenmesini asla ve kata kabul etmiyoruz. Özellikle, ülkemiz gençlerinin gidip bu alanlarda bir İHA'ya, bir SİHA'ya, bir uçağa dokunması sürecinin gerçekten de ülkemiz gençliğinin yarınları açısından büyük bir öz güveni temsil eden ve bu noktada da başarıdan başarıya koşacak yarınki nesillerimizin hazırlığı açısından son derece önemli olduğunu bir kere daha ifade etmek istiyorum.
Tüm bunlar gösteriyor ki Türkiye artık tüketen ve satın alan bir ülke olmak yerine üreten ve ihraç eden bir ülke olarak küresel rekabette ön sıralarda yerini almaya geri dönülmez surette başlamış durumdadır. Bu vesileyle, alfabede harf bırakmayan "X" "Y" "Z" ve "alfa kuşağı" gibi gençlik tanımlarını da reddediyor ve eğer bir tanım getirilecekse "TEKNOFEST kuşağı" tanımının daha yerinde olacağını ve bu neslin Türkiye Yüzyılı'nı inşa eden nesil olacağına inancımızı vurgulamak istiyorum.
Gençlerimizin yeterli imkânlar ve doğru yönlendirmeyle çok büyük işler başarabilecek potansiyele sahip oldukları ve tüm Türkiye'de geleceğin bilim insanları, araştırmacıları, girişimcileri olabilecekleri inancındayız. Bu anlamda, Millî Teknoloji Hamlesi'nin itici gücünü oluşturacak teknoloji üretme yetkinliği yüksek, genç bireyler yetiştirmek üzere yurt genelinde deneyap teknoloji atölyeleri kurulmaktadır. Tasarım ve üretim, robotik ve kodlama, elektronik programlama ve nesnelerin interneti, malzeme bilimi ve nanoteknoloji, yazılım teknolojileri, enerji teknolojileri, siber güvenlik, mobil uygulama, ileri robotik, yapay zekâ, havacılık ve uzay teknolojileri olmak üzere 11 farklı teknoloji alanında otuz altı ay boyunca ücretsiz eğitimin verildiği deneyap teknoloji atölyeleri bugün 81 ilimizde faaliyet göstermektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkeler arası rekabetin ve açık gizli enerji savaşlarının yaşandığı, güçlünün haklı kabul edildiği bir dönemde adil bir dünyanın inşası için medeniyet değerlerimizden ve inancımızdan aldığımız güçle soydaş ve dindaş coğrafyaların da umudu durumundayız. Bundan yüz elli yıl önce Şair Abdülhak Molla'nın dediği gibi "Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh/ Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh." Günümüz Türkçesiyle belirtmek gerekirse bütün devletler kurtuluş başarısını bu ibretlik sözde bulur: Şayet barış istiyorsan savaşa hazır olacaksın. Zira silaha karşı olmak bize doğrultulmasına engel olamamaktadır.
Bu çerçevede, son dönemde ortaya koyduğumuz yerli ve millî savunma sanayisi ürünleriyle, İHA ve SİHA'larla otuz yıla yakındır işgal altındaki Karabağ kurtarılmış ve asli hüviyetine kavuşturulmuştur. Ülkemizin güneyi terörden arındırılmış ise yerli ve millî teknolojilerimiz sayesinde bu durum gerçekleşmiştir. İHA ve SİHA'ların toplumsal barışı dinamitlediğiyle ilgili hususu Sayın Temelli'den duymak bizi gerçekten üzdü. İHA ve SİHA'lar, toplumsal barışı tesis eden ama terörü dinamitleyen unsurlar olarak gurur kaynağımızdır, özellikle belirtmek isterim.
Yine, Libya'da verdiğimiz destek ve ortaya konulan irade sayesinde Libya'yla yapılan münhasır ekonomik bölge anlaşmasıyla mavi vatandaki ülke çıkarlarımız da korunmuştur.
Millî projelerimiz saymakla bitmiyor; tabii, bunlardan birisi de tamamen yerli ve millî patentli, lisansı bize ait olan dev projemiz Togg. Ülkemizde başka ülkelere ait markaların yedek parça üretiminde çalışan binlerce vatan sevdalısı vatandaşımızın hep sorduğu soru "Biz ne zaman kendi araçlarımızı üreteceğiz?" noktasında idi ve 2017'de "Bir babayiğit arıyorum." ifadesiyle Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade, 29 Ekim 2022'de ilk üretilen otomobilin banttan indirilmesi ve 2024 Mart ayından itibaren de bugün 10 bine yaklaşan sayıda vatandaşımızın kullanımına sunulmuş durumda olduğunu hepimiz biliyoruz.
1960'ta büyük bir heyecanla üretilen Devrim otomobiline takoz koyanlar aslında milletin ümitlerine ve yarınlarının önüne takoz koymuşlardı. İstanbul Sütlüce'deki silah fabrikasıyla birlikte 1949'da bombalanarak 27 arkadaşıyla birlikte şehit edilen Nuri Killigil'in ve soyadını bizzat Atatürk'ün verdiği ve uçak fabrikası 1944'te kapatılan Nuri Demirağ'ın önüne konulan takozlar gibi Devrim otomobilinin önüne de takoz konulmuş idi. Artık, milletiyle bütünleşmiş ve çeyrek asra yakındır ülkenin makûs talihini geride bırakan bir liderin milletimizle ortaya koyduğu iradeyle takozlar konulamıyor ve Togg otomobili, hamdolsun, yerli ve millî marka olarak Anadolu yollarında arzıendam ediyor.
Türkiye ekonomisi, 2022 yılı genelinde yüzde 5,5 büyüme kaydederek dünya genelinde ortalama büyüme oranının üzerinde bir performans sergilemiştir. Bunda imalat sektörünün çok ciddi bir payı olduğunu hepimiz biliyoruz. İmalat sanayi ihracatı 2002 yılında 34,1 milyar dolar iken 2022 yılında 240,4 milyar dolara yükselmiştir. Bakanlıkça sicil verilerek tüzel kişilik kazanan OSB sayısı 355'e, kredi desteği verilen sanayi sitesi sayısı 493'e ulaştı. Organize sanayi bölgelerimizde hızlı bir şekilde istihdamın arttığını ve artmaya devam ettiğini özellikle belirtmekte fayda var. 2002 yılına kadar Türkiye'deki OSB'lerde toplam 48.381 hektar alan kullanılmakta iken 2023 yılı Ekim ayı itibarıyla bu alan toplam 113.400 hektar büyüklüğe ulaşmış durumdadır. OSB'lerdeki üretimde bulunan parsel sayısı da 11.395'ten 58.155'e ve bu sayede 5 katına ulaşmış durumdadır. Organize sanayi bölgelerimizde 65 adedi 2023 yılı içerisinde olmak üzere faaliyette olan AR-GE merkezi sayısı 1.296'ya, bu merkezlerde çalışan AR-GE personel sayısı 79.528'e ve tamamlanan proje sayısı da 58.913'e ulaşmıştır.
Değerli hazırun, sadece son bir yıl içinde gerçekleştirilen kimi çalışmaları kısa başlıklar hâlinde arz etmek istiyorum. Avrupa'nın bir numaralı ticari araç üreticisi Türkiye'dir. Türk mühendislerinin geliştirdiği yüzde 100 elektrikli kamyon Avrupa'da son bir yıl içinde sergilendi. Yerli hassas güdüm kiti HGK-82 kahraman ordumuza teslim edildi. MİLGEM korvet gemisi Pakistan'a teslim edildi. TÜBİTAK tarafından Türkiye'nin ilk yerli tasarım lokomotif motoru yapıldı. 2000'li yıllarda başlayan Millî Teknoloji Hamlesi ve kurulan AR-GE inovasyon ekosistemi sanayimizin yapısal dönüşümüne vesile oldu. TÜBİTAK ve ASELSAN iş birliğiyle geliştirilen yerli ve millî sinyalizasyon sistemini İstanbul Havalimanı metrosunda devreye aldık ve tam otonom yüksek güvenlikli sistem sayesinde ülkemize 350 milyon avro kadar katma değer sağlandı. ASPİLSAN Enerji Avrupa'nın ilk silindirik lityum iyon pil üretim tesisinde üretime başlandı ve 1,5 milyar TL yatırım 24 bin adet günlük üretime ulaştı. TCG ANADOLU, Türk donanmasının en büyük savaş gemisi ve dünyanın ilk SİHA gemisi özellikleriyle mavi vatanımızda dosta güven, düşmana korku salıyor. Yerli ve millî gözlem uydumuz İMECE 15 Nisan 2023'te uzaya fırlatıldı ve İMECE uydusu sayesinde Türkiye kendi elektrooptik kamerasıyla metre altı çözünürlüklü görüntüler elde edebilmektedir ve İMECE uydusu, hâlen gözümüz, durumunda devam ediyor. 25 Nisan 2023'te yerli ve millî ilk insanlı süpersonik jet uçağımız HÜRJET ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi, testleri yine başarıyla devam ediyor.
Depremde iş yerleri hasar gören ve zorlu şartlara rağmen işlerine devam eden KOBİ'lere KOSGEB aracılığıyla işletmelerimizin bakım, onarım, personel gibi ihtiyaçlarına destek sağlandı. Deprem bölgesindeki KOBİ'lerimize finansman desteği sağlamaya devam ediyoruz. İlk iki yılı geri ödemesiz, otuz altı ay vadeli faizsiz krediyle KOBİ'lerimizi destekliyoruz. 6 Şubat depremlerinden sonra Gaziantep'te 22,7 milyon metrekare büyüklüğünde 11 sanayi alanı ilan edildi. Yine, Hatay'da 1,9 milyon metrekarelik 3 yeni sanayi alanı tesis edildi. Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'da toplam 2.826 hektarlık yeni sanayi alanları kuruldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, ilave süre veriyorum, toparlayın lütfen.
Değerli milletvekilleri, Sayın Aksu'nun konuşmasından sonra yemek arası vereceğiz; bunu, bitirdikten sonra söyleyeceğim.
Buyurun lütfen.
ERSAN AKSU (Samsun) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sel felaketinden etkilenen illerimizdeki KOBİ'lerimiz için acil destek kredisini hızla devreye aldık, 300 bin TL'ye kadar desteğin kâr payı ve faizinin tamamı KOSGEB tarafından karşılandı.
İlk millî haberleşme uydumuz olacak TÜRKSAT 6A'nın güneş paneli açma testi başarıyla gerçekleştirildi. Yeryüzünden 36 bin kilometre mesafede görev yapacak yaklaşık 4,5 ton ağırlığındaki haberleşme uydusunu yerli ve millî imkânlarla üretebilen 10 ülkeden biri durumunda olacağız ve önümüzdeki aylarda bu uçuşunu gerçekleştirecek. Milletimiz için ve milletimizle beraber daha fazlasını üretmenin çabası ve gayreti içerisindeyiz.
Değerli hazırun, yeri gelmişken vekili olmaktan gurur duyduğum Millî Mücadele şehri, kuzeyin merkezi Samsun'umuzdaki Bakanlığımız faaliyetlerinden de kısaca söz etmek arzusu içerisindeyim. 1'i gıda ihtisas ve diğeri tarıma dayalı ihtisas olmak üzere Samsun ilimizde toplam 9 organize sanayi bölgemiz bulunmakta. OSB'lerde ağırlıklı olarak makine sanayisine yönelik yedek parça, enjeksiyon ürünler, cerrahi el aletleri ve medikal ürünlerin imalatı, mobilya imalatı ve gıda sektöründe faaliyet gösteren işletmeler yer almaktadır. Samsun Çarşamba yeni OSB, Kavak, Bafra, Havza, Samsun Gıda İhtisas ve Bafra tarıma dayalı OSB'lerinde yatırımcılar için arsa tahsisleri bir yandan devam etmektedir. Vezirköprü OSB, tüzel kişiliğini yeni kazanmış ve talep alma aşamasında olan OSB'lerimizdendir. Bu noktada -aynı zamanda, Komisyon Başkanımızın da Samsun Milletvekili olduğunu- gerçekten Sayın Bakanımızın bu zamana kadar yaptığı çalışmalar yanında Terme ve Alaçam OSB'lerimizle ilgili talimatlarından dolayı da son derece müteşekkir olduğumuzu kendisine arz etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Marifet iltifata tabidir, her ne kadar iltifat yerine hakaret edenler olsa da milletimiz 3 Kasım 2002'den bu yana yirmi bir senedir iltifat ederek desteğini devam ettirmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, süreniz bitti.
ERSAN AKSU (Samsun) - Bitiriyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Samsun Milletvekili olmanızdan dolayı bir dakika daha veriyorum, ben de Samsun'danım ya.
ERSAN AKSU (Samsun) - Başkanım, teşekkür ediyorum.