KOMİSYON KONUŞMASI

GÜLDEREN VARLİ (Van) - Sayın Bakan, sayın vekiller, bugün burada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçesini kararlaştırmak için toplandık. Ben de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesine dair görüşlerimi belirtmeden önce 2024 yılına ait, AKP-MHP ortaklığı tarafından hazırlanan genel bütçeye de değinmek istiyorum.

Bütçenin kalemlerini incelediğimizde bu bütçenin halk için değil sermaye sınıfının çıkarlarını korumak için ve bir avuç yandaşı zengin etmek için hazırlandığını rahatlıkla görebiliyoruz, bu durumu da Türkiye'nin gerçekliğine bakarak çok net bir şekilde görebiliyoruz. Eğer vatandaşlarımız çöplerden yiyecek topluyorlarsa, semt pazarlarının bitiş saatlerini bekleyip pazarcıların atık diye çöpe attığı sebze ve meyveleri toparlayıp evlerine götürüyorsa, iktidarın yamacından geçenler dahi zenginleşiyorsa bu bize açıklıkla bütçenin halkın refahını sağlamayacağını, bu minvaldeki sözlerinin bir aldatmaca olduğunu net bir şekilde göstermektedir.

Sayın Bakan, ekonominin her geçen gün kötüleştiği, tüm dünyanın ekonomik krizden çıkmak adına faiz yükseltmeye başladığı bir dönemde "Nas var, nas." diyerek dramatik bir şekilde faiz indiren iktidar, düşük faizlerle yandaşlara devasa kredi olanakları sağlamıştır. O gün düşük faizlerle çekilen krediler bugün bankalara yüksek faizlerle satılır hâle gelmiştir. Vatandaşlar bugün sadece kredi kartlarını ve kredileri ödemek için çalışır hâle gelmiştir. Bu sebeple, yatırımdan çok faize paranın aktığı bir dönemde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesini görüşmekteyiz. İktidar yandaş kanallarında ekonomisi şahlanmış, tüm sorunları çözülmüş bir ülke profili çizmeye çalışıyor lakin memleketin hâli, Orta Doğu'nun sıcak parası ile Batı'nın tefecileri arasında zikzak çizen Batman'ın yani Elih'in çocuğu Bakan Şimşek hâli gibidir.

Başta sanayi, altyapı, adil gelir dağılımı sorunu çığ gibi büyümektedir, Türkiye'de bölgeler arası eşitsizlik her geçen gün artmaktadır. Sanayi daha çok İstanbul, Bursa, Kayseri, Kocaeli gibi şehirlerde yığılmışken Kürt'ün memleketinin kıyısına dahi uğramamıştır, TÜİK en düşük gelir vergisiyle âdeta Kürt'ün memleketini haritalamıştır. Bunun en büyük sebebi Kürt illerini insansızlaştırma ve mülksüzleştirmeye dair hayallerdir. Kürt'ü yaşadığı coğrafyada işsiz bırakan iktidar Kürt'ü tarım işçisi, inşaat işçisi, otel işçisi olarak sanayi, tarım ve turizm bölgelerine göç ettirmektedir, hatta dahası yurt dışına göç etmesine zemin hazırlamaktadır, Kürt'ün kendi memleketinden uzaklaşmasını sağlayacak politikalar icra etmektedir. Seçim bölgem Van'da bakıyorsunuz sanayi deyince herkesin aklına gençlerimizi saatlerce yok pahasına çalıştırıp fason üretim yapan tekstil kentlerden başka hiçbir şey gelmiyor. Genç nüfusun zirvelerde olduğu bu bölgelerde sanayi kentlerinin fırsatları neden tanınmıyor? Bölgeler arası bu eşitsizliğin başka nasıl bir açıklaması var duymak isteriz.

Sayın Bakan, 2001'den beri dâhilinde olduğunuz bu iktidar Kürt illerinde bölgenin ekonomik altyapısına katma değer sağlayacak yol ve kollar oluşturacak, bölgenin nüfusunun kendi kentlerinden doymasını sağlayacak ne yaptınız, ne yapacaksınız, bilmek isteriz. AKP iktidarı sanayileşmede dev hamleler yaptığını hatta neredeyse sanayi devrimini yaptığını iddia ediyor. Bizler ise seçim bölgemize gittiğimizde bunun tam tersini görmekteyiz, en fazla bölgesel eşitsizlik görmekteyiz, batı ile doğu arasında kapanmayan, aksine daha da artan bir eşitsizlik görmekteyiz. Van'da ekonomik çöküş ve işsizliğin yarattığı tabloyla, yedi ayda en az 17 Vanlı işçi iş cinayetinden öldü, haberiniz var mı? Bölge illerinde yaratılan işsizlikten dolayı kaybettiğimiz sayısız gencimiz varken önümüze getirilen, bölgeler arası eşitsizliği arttıran bu bütçeyi kabul etmek mümkün değildir.

Ve son olarak yurtlarda yukarı çıkan asansörleri sağlıklı bir şekilde indirmiyorken uzaya gidenleri indirmek inşallah asansör pratiği gibi olmaz.