Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c) Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d) Göç İdaresi Başkanlığı e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 08 .11.2023 |
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Plan Bütçe Komisyonuna bu dönem ilk gelişim, sizin de Başkanlığınız hayırlı uğurlu olsun.
Sayın Bakanım, sabah sunumunuzu dinledim. Size iki teşekkürüm var. Birincisi, salona gelir gelmez iktidar-muhalefet demeden bütün milletvekilleriyle tokalaştığınız için size teşekkür ediyorum çünkü biz buna pek alışkın değiliz. Geçtiğimiz dönem Sayın Bakan geldiği zaman sadece iktidar partisinin milletvekillerine "Merhaba." der, selamlaşır ama muhalefete hiçbir şekilde selam vermezdi; gün gergin başlardı, gergin geçerdi, gergin biterdi. Siz konuşmanızda parmak sallamadığınız için size teşekkür ediyorum, had bildirmeye kalkmadığınız için size teşekkür ediyorum.
İkinci teşekkürüm: Son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılarıyla yaptığınız mücadele, mafyayla yaptığınız mücadele, terörle yaptığınız mücadeleden dolayı size, teşkilatınıza, bütün Bakanlık personellerinize teşekkür ediyoruz, emeğinize sağlık; böyle devam edin, biz sizin yanınızda olmaya devam ederiz, sizi desteklemeye devam ederiz. Aslında olması gereken buydu, doğrusu bu. Yani İçişleri Bakanı böyle olur zaten, böyle olmalıydı ama tabii o kadar kötü örnekler görünce özlemişiz, bu nedenle teşekkür ediyorum.
Birkaç teknik konu söyleyeceğim. Birincisi Sayın Bakanım, uzman çavuşlarla ilgili bir sorun var: Yedi yıl görev yaptıktan sonra uzman çavuşların belediyelere zabıta olarak başlayabilme hakkı. Gerçekten buradaki bütün milletvekillerine, iktidar-muhalefet fark etmez herkese çok ciddi bu konuda baskılar geliyor, talepler geliyor. Şöyle bir şey yapamaz mıyız bir kanun değişikliğiyle: Emniyet Genel Müdürlüğü polis memuru alıyor, polis alıyor; yedi yıldan sonra görev yapmış olan uzman çavuşlar zaten bunlar zinde oluyorlar, zaten silah tutmayı biliyor, işte yani meslekle ilgili pek çok konuda hâkim insanlar; uzman çavuşlar, eğer teşkilata, Emniyet teşkilatına personel alınacaksa öncelik bunlara verilirse belediyeler de en azından bu yükten ya da kamu bu yükten kurtulmuş olur diye düşünüyorum.
Bir başka önerimiz, bazı polisler şehit sayılmıyorlar; örneğin, benim Ekinözü'nde bir hemşehrim -Allah rahmet eylesin, bana göre şehit ama devlete göre şehit değil- izinli olduğu gün nişanlısıyla düğün hazırlığı için alışverişe gidiyor, bir hırsızlık vakasına denk geliyor -polise eğitim alırken "Denk gelirse yirmi dört saat müdahale et, izinli de olsan, çalışmıyor da olsan müdahale et." diye talimat verilmiş- müdahale ediyor, hırsız çekiyor bıçağı vuruyor, adamcağız şehit oldu ama şehit sayılmadı, şehit sayılmıyor, bunu düzeltmek gerekiyor. Evet, görevi başında değildi o anda ama buna polis okulunda eğitim verilirken "Kardeşim, sen polis memurusun, yirmi dört saat görev yaparsın; denk gelirse, bir şey görürsen..." Ne yapacaktı yani bir terör olayını gördüğü zaman "Hayır, ben şu anda görevde değilim." mi diyecek? Mecbur müdahale etmek zorunda, bunu da düzeltmek gerekiyor.
Size bir soru sormak istiyorum, ardından milletvekili olduğum için deprem bölgesine ilişkin birkaç öneride bulunacağım. Efendim, bu İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde ilk tur ile 2'nci tur arasında, vali olduğunuz için kayyumdunuz. Hep merak ediyorum...
İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Vekâleten.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Vekâleten; kayyum yanlış oldu, vekâleten siz bakmıştınız. O gün Atatürk posterinin yani devletimizin kurucusu, hepimizin önderi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün posterinin indiriliş görüntüsü var, fotoğrafları var. Bu sizin bilginiz dâhilinde miydi yoksa sizin haberiniz yok muydu?
İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Onunla ilgili basına vermiş olduğumuz açıklamayı biliyorsunuz değil mi?
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Bilmiyorum, o yüzden sordum.
İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Vereyim ben size.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Tamam, olur Sayın Bakanım.
İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Özel eşyayla ilgili bir tasarruf vardı, o alındı yani kendi kişisel eşyası, talep gelince verildi; biz de tekraren Atatürk resmini geri oraya astık. Basın açıklamasını size vereyim.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Tamam, peki.
İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Yani göründüğü gibi kesinlikle değil.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Tamam, ben de öyle olduğunu umuyorum çünkü size yakıştıramamıştık onu. Daha sonra sizi tanıyınca da bunu böyle yapmayacağınızı düşündüm.
Efendim, Kahramanmaraş çok büyük acı yaşıyor, yaşamaya devam ediyor. Maalesef, yüzyılın depremi, evet, doğru, öyle bir şey olmadı bugüne kadar, ciddi sorunlar yaşıyoruz ama geldiğimiz noktada... Depremin ilk gecesi Sayın Jandarma Genel Komutanıyla birlikte Elbistan'daydık, Sayın Mahir Ünal vardı, ben vardım; çok büyük sorunlar vardı, AFAD yoktu, kimse yoktu. Hadi, ilk gün bir şok, ikinci gün de yoktu, üçüncü gün de yoktu, maalesef büyük bir sıkıntı vardı. Üstelik AFAD devletten, vatandaştan aldığı vergiyi bu gün için alıyordu, bu gün yapmak için yapıyordu ama yoktu, olmadı. O günkü hatadan ders çıkartmak gerekir mi? Evet, çıkartmak gerekir. Bugün yapılıyor mu acaba, AFAD belirli bölgelere çadır stokları yapıyor mu? AFAD Kahramanmaraş'ta bina yaparken "Burası fay hattının üzeri, yapmayın." diye o zaman ben açıklama yapmıştım, dinlememişlerdi; ilk yıkılan yer AFAD'ın merkezi oldu, ilk yıkılan yer AFAD merkezi oldu. Bugün geldiğimiz noktada çok büyük bir sorun var Sayın Bakanım Kahramanmaraş'ta, diğer deprem şehirlerinde de...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Son sözlerim, bitiriyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Öztunç, toparlayın lütfen.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Orta hasarlı binalar var, bunlara doğru düzgün bir hasar tespiti yapılamadı. İlk geldiklerinde gece yarısı el fenerleriyle baktılar "Burası orta hasar, burası az hasar, burası ağır hasar." Dediler, gittiler. Orta hasarlı binalara ilişkin maalesef hâlâ sorun devam ediyor. Daha önce 10 kat, 12 kat izni veren belediye şimdi "Burası orta hasarlı, biz buraya 2 kata bile izin vermeyiz, yıkacağız bunları." diyor. Orta hasarlı binaların ki çoğunluğu az hasarlı aslında, doğru denetim yapılmadığı için, doğru tespit yapılamadığı için orta hasarlı görünüyor. Sizden ricamız -çok büyük bir mağduriyet var, on binlerce insan bu işten rahatsız- İçişleri Bakanlığı olarak gerekli talimatı verirseniz, yeniden bir hasar tespitinin Malatya'da yapıldığı gibi Kahramanmaraş'ta da yapılmasını istiyoruz. Bu, vatandaşlarımızı rahatlatacaktır, hemşehrilerimizin bu sorununun giderilmesine sebep olacaktır.
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum anlayışınız için.
Sayın Bakanım, tekrar hayırlı uğurlu olsun.