KOMİSYON KONUŞMASI

SERKAN SARI (Balıkesir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Değerli milletvekillerim, önümüze gelen kanun teklifi aslına bakarsanız hani güncel olarak toplumumuza en derinden yarayan, aile bütünlüğü ve gençlerimizin beklentilerine çözüm üretmek için yapılmış bir çalışma ama amacından çok uzağa düştüğü kanaatindeyiz. Sonuç itibarıyla, bu konuyla ilgili uzmanlaşmış bakanlıklar ve kadrolar varken mevcut kaynağın başka bir yapı içerisinde, Meclisin, kamunun denetimden uzaklaştırılarak bir çözüm aramaya çalışılmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz.

Tabii, önce AKP iktidarının aile birliğini bozan, aile birliğini dağıtan, birbirinden koparan yanlış politikalarının olduğunu da görmemiz lazım. Bu bütünlüğün gelişimine, döngüsüne, dünden bugüne nerelere geldiğimize bir bakmamız gerekiyor. Kısaca anlamaya çalışırsak ve bunu da sayılarla ifade etmemiz gerekirse boşanan çiftler 2021 yılında 175.779, 2022 yılında 180.952 olmuş. Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden kaba boşanma hızının 2022 yılında 2,13 olarak gerçekleşmiş olduğunu görebiliriz. Bunu 2001 yılından 2021 yılına yani yirmi yıllık bir döngüye taşıdığımızda da öncelikle kaba evlenme hızına baktığımızda evlenme hızımız yüzde 20 düşerken aynı sürece baktığımızda da boşanma hızımızın yüzde 47 oranında artmış olduğunu görüyoruz. Aslında bakarsanız hani aile kurulması çabası çok doğru, çok yerinde bir hedef ama bu ailelerin bir arada kalabilmesini sağlamak öncelikli hedeflerimizden biri olmalı. Hâlihazırda boşanan ve dağılan aile gerçeğini de göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu yirmi yıl içerisinde boşanma sayısının yüzde 90 artış gösterdiği gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız. Boşanma sayısı, özellikle son on senede belirgin bir artış gösteriyor ve sonuç itibarıyla da 2019 yılında boşanan aile sayısı 157 bin, 2022 yılında da 180 binleri bulmuş.

Boşanmanın nedenleri arasında sorumsuz ve ilgisiz davranma ilk sırada yer alırken esas vurgulamamız gereken konu başlığı olan ekonomik kriz evlilik krizlerindeki birlikteliği, aile bütünlüğünü bozmadaki en önemli gerekçe ve dayanak olmuş durumda. Bu anlamda da odağımızın aslında, şu anda içinde bulunmuş olduğumuz ekonomik krizin çözülmesine yönelik alınacak tedbirler, aile bütünlüğünün ve gençlerimizin geleceğe dair de atacağı adımların önceliği olacaktır. Ailenin yoksullaşması, aile içi rolleri ve ilişkileri değiştirerek eşler arasında ilişkiyi bozuyor ve ilişkileri boşanmayla sonuçlanıyor. TÜİK verilerine göre -yararlanılarak yapılan hesaplamaya göre- mevsimlerin etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Ağustos 2023 itibariyle 8 milyon 839 bin kişi olmuştur. Bu çaresizlik ortamında aile kurulması ve ailenin, kurulan ailelerin de bütünlüğünün sağlanması çok mümkün gözükmüyor. Öncelikle ülkemiz içerisindeki gelir adaletinin sağlanarak, işsizlik sorununa çözüm üreterek ve eğitim seviyesini artırarak aile bütünlüğünün, hâlihazırda kurulmuş ailelerin bütünlüğünün sağlanmasına odaklanmamız gerektiği kanaatindeyim.

Yaratılacak Fonla ilgili bize ulaştırılan kanun teklifini incelediğimizde, Türkiye Petrolleri Kanunu kapsamında tahsil edilen devlet hissesi ve Maden Kanunu kapsamında tahsil edilen devlet hakkının yüzde 20'si, kanun ve kararnamelerle kurulu bulunan ve kurulacak olan Fon gelirlerinin Cumhurbaşkanı kararıyla yüzde 10'una kadar da artırılacak tutarları ve değişik kalemlerde tahsilatlar öngörülüyor. Bunların da -tahminî bütçede baktığımızda ulaşılacak Fon miktarının- yaklaşık 3 milyar 110 milyon lira gibi bir rakama ulaşacağı öngörülüyor ki bu yüzde 20 arttırma yetkisiyle birlikte 6 milyar lirayı bulacak bir Fon. Bu Fon, aslına bakarsanız ilgili bakanlıklar bütçesi içerisinde... Hâlihazırdaki bakanlıklarımız bu ve benzeri projelere nasıl katkı sunamıyor? Neden engel oluyor? Bu kaynağı niye dışarıya, başka bir Fona ve başka bir yapıya aktarma ihtiyacı duyduğumuz büyük bir soru işaretidir. Hâlihazırdaki bakanlıklarımız mı yetersiz, kadroları mı yetersiz? Yoksa bütçeleri eğer yetersizse kullanılacak, kurulacak olan kamu bütçesinin ilgili bakanlıklara aktarılarak sorunların çözümüne odaklanabileceğimizi düşünüyorum.

Gelecek nesillerin sağlıklı aile ortamında hayata hazırlanması ve toplum refahının devamının sağlanması amaçlanmış; çok güzel ama bu amaca bugüne kadar hizmet edemediğimiz ne eksiğimiz vardı da bu Fon üzerinden yeni bir yapılanma ihtiyacı hissettiğinizin de meraklı içerisindeyim.

Sonuç itibarıyla, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamı bugün hem aile kurulamamasının, aile birliğinin kurulamamasının hem de aile bütünlüğünün sağlanamamasının en önemli sebebidir ve bu sebebin de gerekliliğini iktidar partisinin temsilcilerinin sağlamış olması gerekirken şu anda enflasyon altında her gün fakirleşen halkımız ne yazık ki bu hedeflerimizden çok çok uzaklara düşmüştür.

Teşekkür ediyorum.

Saygılarımı sunarım.