KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Her iki konuyla ilgili de tutumunuzu tekrar bildirirseniz ona göre Meclis Başkanına yazımı yazacağım, hep beraber yazalım diye çağrı yapıyorum.

BAŞKAN - Tutumum net ve açık. Bahse konu sorularla ilgili cevapları istedik, bunlar gönderildiği takdirde, elimize ulaştığı takdirde sizlere dağıtacağız.

İkinci meseleye gelince, burası Plan ve Bütçe Komisyonu. Sayın Günal'ın da ifade ettiği gibi, burası teknik bir komisyondur. Sürekli olarak siyasi mülahazalarla... Tabii ki siyaset konuşulacak, bütçeler bir siyaset belgesidir; bunu kabul ediyorum. Ancak, burada, bırakın Parlamento çatısı altında, Komisyon çatısı altında dahi konuşulmamış, dışarıda konuşulmuş, verilmiş birtakım ifadeler, söylenmiş şeyler üzerinden burada birtakım tartışmaları yürüterek bu bütçe görüşmelerinin engelleniyor olmasını da doğru bulmuyorum. Bu konudaki şeyimi de söyledim. Siz bir şey söylediniz, Sayın Bakan bir şey söyledi. Dışarıda Sayın Bakanın söylemiş olduğu bir ifade, yaşananlar buraya taşındı, bunun üzerinden bir tartışmadır burada götürüyoruz.

Burada Başkanlık Divanı olarak biz İç Tüzük hükümlerine göre burayı yürütüyoruz. İç Tüzük'e baktığınızda, 46'ncı maddesine baktığınızda, burada Başkanlık Divanının müdahalelerinin neler olacağı açıktır. Burada disiplin cezalarıyla ilgili olarak yahut da işte, kınamayla ilgili olarak, uyarmayla ilgili olarak sizin bahsetmiş olduğunuz bu uygulamalar Genel Kurulun kararına bağlı olan ve Genel Kuruldaki görüşmeler üzerinde uygulanabilecek olan düzenlemeler olarak, disiplin cezaları olarak orada oluşturulmuştur. Bizim sadece söyleyebileceğimiz, burada hiç kimsenin birbirinin şahsiyatıyla uğraşmaması, şahsiyata yönelik olarak burada hakaretvari sözlerin sarf edilmemesi noktasında uyarılardır. Sayın Bakan da net olarak kasıtlarında sizi...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Uyardınız mı Bakanı? Tek bir kelime uyardınız mı?

BAŞKAN - Müsaade edin...

Sayın Bakanla da tabii ki konuştum, tutanaklar üzerinden konuştum ve Sayın Bakan sizi...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Burada, tutanaklarda...

BAŞKAN - Müsaade edin...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, burada uyarmadınız.

BAŞKAN - Müsaade eder misiniz.

Sayın Bakan sizi kastetmediğini ifade etti ama siz diyorsanız ki ısrarla "Beni kastetti." o zaman size Sayın Cora'nın göstermiş olduğu yol kalıyor, o zaman buradaki hakkınızı savcılıkta, mahkemelerde arayacaksınız.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani sizin bir tutumunuz yok bu konuda, uyarma konusunda, olmayacak.

BAŞKAN - Arkadaşlar, ben tabii ki...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Olmadığı belli ya. İç Tüzük'ün 56'ncı maddesine göre niye işlem yapmıyorsun Başkanım?

BAŞKAN - Bakalım İç Tüzük 56 ne?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bak bakalım 56'da ne yazıyor?

BAŞKAN - Ne yazıyor, söyle.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bir bak bakalım.

BAŞKAN - Okuyalım, bakalım ne yazıyor. Okuyalım beraber.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Niye onu uygulamıyorsun?

BAŞKAN - Okuyalım beraber.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Okuyun Başkanım.

BAŞKAN - "Genel Kurul Çalışmaları", evet, İç Tüzük, 56:

"Genel Kurul Çalışmaları

Başkanlık kürsüsünde Başkan, beyaz kelebek kıravat ve siyah yelek üstüne siyah fırak giyer. Görevli kâtip üyeler de, koyu renk elbise giyerler.

Genel Kurul salonunda yer alan milletvekilleri, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı memurları ve diğer kamu personelinden erkekler, ceket ile pantolon giyer ve kravat takar, kadınlar ise ceket ve etek veya ceket ve pantolon giyerler.

Görevlilerin kıyafeti Başkanlık Divanınca tespit edilir..."

GARO PAYLAN (İstanbul) - 61'i okuyun bir de, düzgün konuşma ifadesini, çağrı.

BAŞKAN - O zaman şöyle yapalım: Şimdi...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Orayı, çağırmadı diye eleştiriyor; burayı, öbür maddeyi niye uygulamıyorsunuz? Onu diyorum, adaletli olun diyoruz işte.

YUSUF BEYAZIT (Tokat) - Evet, Komisyonun itibarı yok mu o zaman Sayın Paylan? Bize saygı olmuyor mu o zaman?

BAŞKAN - Ben "Uygulamıyorum" demiyorum arkadaşlar, siz nereden çıkarıyorsunuz bunu ya?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Genel Kuruldaki kurallar...

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Başkan çağırır." diye bir ifade var, 61.

BAŞKAN - 61 değil, 46'dan bahsediyoruz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - 61 miydi?

HAMZA DAĞ (İzmir) - 3 defa anons eder...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır ama "Uyarır." diyor.

BAŞKAN - Hayır, 61'de öyle bir şey yok.

Şöyle: "Komisyon toplantılarının düzeni

MADDE 46- Bir komisyonda söz kesilir, şahsiyatla uğraşılır ve düzeni bozma hareketlerinde bulunulursa komisyon başkanı düzeni sağlar; gerekiyorsa toplantıya ara verir veya erteleyerek durumu gereği yapılmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına bildirir."

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bildirdiniz mi? Bildirecek misiniz?

BAŞKAN - Efendim?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bildirecek misiniz?

BAŞKAN - Neyi?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Başkana bildirecek misiniz?

BAŞKAN - Neyi bildirmemi istiyorsunuz?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani bu durumu bildirecek misiniz, yapılan tehdidi ve hakareti?

HAMZA DAĞ (İzmir) - O, o anda... Yani iki gün önceki şeyi konuşuyoruz.

BAŞKAN - Ben burada Sayın Bakanın ifadelerinde bir tehdit olduğunu düşünmüyorum, ayrıca da sizi kastetmediğini net olarak ifade etmiştir.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tehdit olduğunu düşünmüyorsunuz, "Değneksiz köy buldun, dolaşıyorsun..."

BAŞKAN - Net olarak da sizi kastetmediğini de ifade etmiştir arkadaşlar.

Teşekkür ederim.

Siz de bir milletvekili, Komisyon üyesi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanıyla da daha önce de konuşmuş olduğunuzu ifade etmiştiniz bu süreçle ilgili olarak, Sayın Bakanla ilgili olarak. Bizim tutumumuzla ilgili olarak da gereken İç Tüzük yolunu işletebilirsiniz.

Teşekkür ediyorum.