Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)SBT Sağlık Bilim ve Teknolojileri Anonim Şirketi |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 09 .11.2023 |
EROL KELEŞ (Elâzığ) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, Sağlık Bakanlığının bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İnsan hayatının odağında yer alan ve Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözleriyle kutsiyeti ve değeri vurgulanan sağlık, AK PARTİ iktidarının her döneminde temel öncelikler arasında yer almıştır. AK PARTİ iktidarında sağlık sektöründe devrim niteliğinde projeler ve yenilikler hayata geçirilmiş; hastane ve eczane kuyruklarından dünyaya örnek bir sağlık modeline geçiş, sağlık alanında ülkemizi uluslararası bir sağlık merkezi konumuna taşımıştır. "Önce sağlık" ilkesi, sonra "Herkese sağlık" diyerek büyük değişimler gerçekleştirilmiş, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında sosyal güvenlik sistemleri entegre edilmiş ve acil hizmetlere erişim kolaylaştırılmıştır. 2003 yılında ilan edilen Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla başlayan süreç, sağlık hizmetlerinin her vatandaşı kapsayacak şekilde eşit ve erişilebilir olmasını sağlamak, sosyoekonomik ve yapısal sorunları çözmek için insan odaklı bir yaklaşım benimsenmiştir. Sağlık ocaklarındaki aksaklıkları gidermek için 2005 yılında aile hekimliği uygulamasına geçilmiş, 2013 yılında 21.175 olan aile hekimliği birim sayısı 2022 yılında 27.762'ye yükselmiştir. Avrupa'da Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların İzlenmesi Raporu'na göre izlem göstergelerinde en iyi ilerleme kaydeden ülkeler arasında olduk. 2002 yılında 378 bin olan sağlık personeli sayımızı 2022 yılında 1 milyon 350 bin kişiye, 2022 itibarıyla toplam hekim sayısını yaklaşık 194 bine, hemşire sayısını ise 243 bine ulaştırdık.
Gebelik ve yeni doğan taramalarındaki artışla birlikte anne ve bebek ölümlerinde önemli ölçüde azalmalar kaydedildi. 2002 yılında binde 31,5 olan bebek ölüm oranı 2022 yılında 9,1'e, anne ölüm oranı ise yüz binde 64'ten 12,6'ya düştü. Anne, bebek ve 5 yaş altı çocuk ölümlerinin daha da azaltılması konusundaki çalışmalarımız kararlılıkla devam etmektedir.
Türkiye'de gerçekleşen doğumların yaklaşık yüzde 98'ine yakını hastanelerde yapılmakta olup tüm hastanelerimiz bebek dostu sertifikasına sahiptir, Anne Dostu Hastane Programlarıyla annelere daha iyi koşullarda hizmet vermek ve Misafir Anne Projesi'yle ulaşım problemi yaşayan anne adaylarına destek olmak gibi önemli adımları attık.
Çocukluk çağı aşılama oranlarımız yaklaşık yüzde 98'lere ulaştı ve aşıyla önlenebilir hastalıklarda ciddi azalma kaydettik. 2002 yılında 7 olan aşı sayımızı 13'e çıkartarak çocukluk dönemi aşı takvimimizi genişlettik.
Bu bağlamda sağlık altyapısındaki gelişmeleri de göz ardı etmemek gerekir. 2002 yılında 10 bin kişi başına düşen toplam hastane yatak sayısı 24,8 iken bu sayıyı 2022 yılında 30,7'ye yükselterek vatandaşlarımıza sunulan hizmet kapasitesini artırdık. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın bir diğer önemli kazanımı da nitelikli hasta yatak sayısındaki artıştır. 2002 yılında 19 bin olan nitelikli hasta yatak sayımızı 2022 yılı itibarıyla 172 bine çıkarmayı başardık. Bu sayede hem nicelik hem de nitelik olarak sağlık hizmetlerimizin erişilebilirliğini ve kalitesini önemli ölçüde iyileştirdik.
Dünyanın dört bir yanından vatandaşlarımızın yanında olduk. Ambulans uçaklarımızla kıtaları aşarak hastalarımızı ülkemize getirdik. Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde uluslararası hizmetlerde lider bir konuma gelmek için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Sonuç olarak Türkiye'deki sağlık sistemi büyük bir dönüşüm geçirmiş ve uluslararası alanda örnek gösterilecek başarılara imza atmıştır. Bu başarı sağlık alanında devam eden çaba ve yatırımların bir sonucudur ve bu başarı hikâyesi devam edecektir.
Bu vesileyle zor günlerde üstün gayret ve fedakârlıkla yanımızda olan tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı iletiyorum.
Kısaca bir şey hatırlatacağım. Ben akademisyenim, Kulak, Burun, Boğaz Profesörüyüm, yaklaşık otuz yılın üstünde bir hekimlik hayatım var ve hekimlik hayatımın son üç yılında belki içinizde hekim olarak şehir hastanesinde başhekimlik yapan herhâlde tek hekimim. Özellikle 2020 ve 2023 yılında şehir hastanesine başhekimlik yaptım ve...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Devam ediniz.
EROL KELEŞ (Elâzığ) - ...çalıştığım dönemde Elâzığ depremi ve Maraş depremlerini bizzat yaşadım, pandemi sürecini şehir hastanesinde yaşadım. İnanın, bir yönetici olarak orada yaşadıklarımı sizler görseydiniz, bilseydiniz asla ve asla şehir hastaneleri için muhalefet yapmazdınız.
ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Biz muhalefet yapmıyoruz zaten, maliyetlerinden dolayı...
EROL KELEŞ (Elâzığ) - Yani gerçekten çok değerliydi. Bakın, biz deprem döneminde, özellikle 6 Şubat depreminde yaklaşık bin hastayı Elâzığ Fethi Sekin Şehir Hastanesinde kabul ettik. Yine pandemi döneminde sadece Elâzığ'a değil bölgeye hizmet ediyordu, Bingöl, Muş, Tunceli'nin hastalarının hepsi Elâzığ'daydı ve bu bölgedeki hiçbir hastayı biz mağdur etmedik ve pandemi dönemini gayet başarılı bir şekilde hizmetle sonuçlandırdık.
Beni dinlediğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum.