KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şu anda gelen son dakika haber, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç Hakk'ın rahmetine kavuşmuş, Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, evet, ben kendi adıma yararlandım, güzel başlıklar gündeme getirildi. Bir dönem bir Millî Eğitim Bakanı "Bu ülkede solcular çok, biz okulları idare edemeyiz ve en iyisi eğitimlere kapatalım." şeklinde demişti. Şimdi, bilgi çağında, sosyal medyada şu oluyor, bu oluyor, evet, ben Sayın Necdet Bey'in düşüncesine katılıyorum yani eğitimle bu işin... Netice itibarıyla eğitim sorumluluk getirir, bilinç getirir, düzey getirir yani eğitimle biz bu sorunu halledebiliriz. Aksi takdirde yarın diyecek ki bu Komisyon "Efendim, bu sosyal medya grubuna biz bu konuda eğer yasaklama getirebilirsek belki bu işleri kısıtlarız." şeklinde, bu çok yanlış bir mecraya doğru girer.

BAŞKAN - Yok, yok, kimse öyle bir şey söylemedi, Necdet Bey söylemedi, biz de söylemedik.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Olsun, değil ama söylüyorum, Necdet Bey eğitimle bu işin olabileceğini... Sorumluluk getiriyor.

BAŞKAN - Medya okuryazarlığı dediğimiz şey çok önemli, hayatımıza ne kadar sokacağımız.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Burada bir de şey hususunu...

NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Hatta şöyle bir şey ilave edeyim: Bizim Komisyonumuzun yetkili bir de Twitter hesabı olsun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Güzel, güzel bir öneri.

NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Adı da "aile bütünlüğü" olsun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir de şunu yapmak lazım: Şimdi, değerli arkadaşlar, biz Türk toplumu olarak her türlü dinden insanlarla bu toplumda yaşıyoruz yani dinî kesimlerin de temsilcilerini çağırmakta yarar var diye düşünüyorum. Yani, aile bütünlüğü derken toplum olarak 78 milyon insanız, 78 milyon insanda her dinden insanlar var, o temsilcileri de çağırmakta yarar var.

SAİT YÜCE (Isparta) - Onlar da farklı bir şey söylemezler herhâlde bu konularda.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir şey diyemiyorum, bence bir çağırmakta yarar var, bir dinlemekte yarar var.

Üçüncü bir konu, hepimiz bu konunun tanığıyız. Dün akşam önümüzdeki torba kanunun 6'ncı maddesinde bir fıkra vardı. Onu Adalet ve Kalkınma Partisinin grup başkan vekilleriyle dün akşam paylaştım. 6'ncı maddede "Evli olan eşler tek başına evlat edinebilir." diyor. Şimdi, arkadaşlar, ben evliyim, bir kira sözleşmesine size kefil olacağım, eşimin muvafakatini almadan kira sözleşmesinde size olduğum kefalet hükümsüz veya bankada size kefil olacağım, banka bana "Git kardeşim, noterden eşinin muvafakatini al, bana getir." diyor. İçimizde yaşayan arkadaşlarımız da olmuştur ama dün akşamki 6'ncı maddedeki fıkra eşin rızasını almadan evlat edinme imkânını getirdi ve bunu dün akşam arkadaşlarla çok fazla da tartıştım. Bazı arkadaşlarımız -Sayın Burcu Hanım'ın da konuşması zaten bu konu üzerindeydi- düşüncemize katıldılar, "Tekririmüzakereyle, işte, İç Tüzük'ün 87 ve 88'inci maddesi olacak, biz bunu tekrar gündeme getirelim, bunu düzeltmeye çalışalım." dediler. Şimdi, arkadaşlar, biz mevcut olan sorunları tespit etmeye çalışırken daha dün akşam taze, daha yeni geçti. Ben sizden istirham ediyorum. Aile bütünlüğü... Eşlerin bir tanesi tek başına evlat edinirse bundan yine kim zarar görecek? Kadınlar zarar görecek, erkek değil. Bu evlatlığın çoğunu yine erkekler yapacak inan ki. Burada neyi getiriyor aslında? Bir, gayriresmî ilişkilere ödüllendirilme getirilmiş olacak. Yani, netice itibarıyla ben bunu düşündüm dün geceden beri, bu niye olsun? Medeni Kanunu'muzun 306 ve 307'nci maddelerinde tarafların müşterek nasıl evlat edinebileceği veyahut da tek başına, evli değilse, evlat edinme imkânı da 307'nci maddesinde düzenlenmiş durumda. Biz niye bu kurumu bu kadar şey yapıyoruz? Sait Bey bu konunun uzmanı, ilahiyatçı yani İslam hukuku açısından da bakarsanız İslam hukukunda evlatlık müessesi de yok. Merak ettim, dün akşam gittim, İslam hukuku da bende var, inceledim. Yani, biz pozitif hukuka bakıyoruz, evet, pozitif hukukta var ama bu kadar da aileyi yıpratıcı... Evli olan çiftlerin tek başına yapabilmesi, bu hangi hukuka sığıyor diye merak ettim. Yani, biraz da geç kalmamın da nedeni o oldu. İslam hukukuna mı dayanıyor, ya, acaba böyle bir şey mi var bu arkadaşlar böyle düşündüler dedim, İslam hukukuna ben baktım, onda da yok.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Hangi vekilin eşi bunu kabul eder?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yani, şimdi, böyle olmayınca...

Şimdi, ben miras hukukuyla ilgili... Mesela, bir dönem rahmetli Yafes Öztürk vardı, İstanbul'da C Motellerinin sahibi. Ben, o dönem Hülya Sözer'in avukatıydım miras hukukuyla ilgili. Yani, o miras hukukunda o kadar çocukların miras davasıyla biz uğraştık ki... Burada şu olur: Ben eşime kızgınım, çocuklarıma kızgınım. Giderim, 3 yaşında bir çocuk bulurum, yeğenim olur vesaire veya gayrimeşru ilişkilerden doğan çocuk olur, onu evlat edinirim. Diğer insanları mağdur etmiş oluruz. Ben, bu vesileyle Komisyon Başkanımız olarak sizin bu konuya hassasiyet göstermenizi istirham ediyorum. Hâlen biz treni kaçırmış değiliz. Önemli bir husus.

Ben teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.