| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman Genel Müdürlüğü c)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç)Türkiye Su Enstitüsü d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 13 .11.2023 |
HİLMİ DURGUN (Antalya) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcılarımız, sayın milletvekillerimiz, Bakanlığımızın bürokratları ve kıymetli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, hem üretici hem tarımsal girdi tedarikçisi ve Ziraat Mühendisi, Antalya Milletvekili olarak seçim bölgemden bir miktar bahsetmek istiyorum. Daha önceki sayın vekillerimizin de konuşmalarında ifade ettiği gibi, ülkemizi ve dolayısıyla en çok da Akdeniz Bölgesi'ni olumsuz yönde etkileyen iklim değişikliği ve küresel ısınma vardır. Yaşanan iklim değişiklikleri sebebiyle dünya, örtü tülü altında meyveciliğe başlamıştır. Ülkemizde de örtü altı meyvecilik yatırımlarının artırılması gerekmektedir. Örtü tülü altı meyveciliğe geçiş, yine devamında tüm ekim alanlarında basınçlı su sistem yatırımları ile damla sulama yönteminin yaygınlaşması teşvik edilmelidir. Bu noktada da daha önceden uygulanan ve çok başarılı olan damla sulama proje bazlı sübvansiyonlu çiftçi yatırım kredisi uygulamalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Sayın Bakanım, katma değeri yüksek olan özel gübre ve tohum üretimi Türkiye'de artık çok üst seviyelere ulaşmış; yerli ve millî firma çeşitlerimiz gün geçtikçe dünya pazarında yer bulmaya başlamıştır ve bu noktada da birçok Avrupa ülkesine göre daha iyi kalite ve standartlarda ürünler üretilmektedir. Ancak, bu firmaların kendilerini daha iyi seviyelere taşıyabilmeleri için mutlak suretle AR-GE destekleri, ihracat faaliyetlerinde kullanılmak üzere pazarlama destekleri, yapacak oldukları yatırımlarda sübvansiyonlu krediler, yerli ve millî tohum türlerimizin daha iyi seviyelere gelmesi için ise teşviklerin artırılması 2024 yılı bütçemizde değerlendirilmelidir. Sizin de sunumunuzda ifade ettiğiniz üzere, "Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarındaki destekler artırılmalı." demiştiniz, lakin organik gübre üretici firmalarımıza daha önceden Ziraat Bankasından sübvansiyonlu kredi kullandırılabiliyor iken 2020/2015 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve daha önceki Bakanlar Kurulunun 2018/11188 sayılı Kararı'yla bu destek maalesef kalkmıştır. Organik tarımın gelişmesini de olumsuz yönde etkileyen bu konunun tekrar değerlendirilerek organik gübre üreticilerimiz ve tarım paydaşlarımız adına çözüme kavuşması temennimizdir.
Sayın Bakanım, değinmek istediğim bir diğer önemli konu ise çiftçilerimizin en önemli maliyet girdileri olan tohum, fide, gübre, ilaç ve plastik gibi girdi kalemlerinin satışlarının maalesef piyasa koşulları, alışkanlıklar ve ekonomik sebeplerden dolayı çok uzun vadelerle yapılıyor olmasıdır. Tüm bu ham madde girdileri üretici firmalar tarafından döviz bazında ön ödemeli şekilde temin edilmektedir. Piyasaya arzında da daha önceki dönemlerde hasat vadeli olan ödeme şekilleri, son yıllarda, bir yıl gibi, ticareten çok da mantıklı olmayan seviyelere ulaşmıştır. Üç ay ham madde temin süreci, bir ay üretim süreci ve on iki ay vadeli satış sürecini göz önünde bulundurursak tarımsal girdi üreticisi firmalar tüm ürünlerini on beş, on altı aya varan finans maliyetleriyle birlikte üretip satmak zorunda kalmışlardır. On beş, on altı aylık sürenin de finans maliyeti, bugünkü şartlarda ortalama yüzde 60-70 seviyelerinde bir finans yükü getirmektedir. Bu durum ise doğrudan çiftçilerimize yansımakta ve çiftçilerimizin üretim maliyetlerini çok yukarıya taşımaktadır. Bu sorunla ilgili kısa vadede çözüm olarak, başta çiftçilerimiz olmak üzere sanayi sicil belgesine sahip gübre, tohum ve fide üreticilerimiz ile zirai ilaç bayi ve toptancılarına verilecek olan sübvansiyonlu veya KGF işletme kredileri büyük önem arz etmektedir. Bu sayede hem ürünler üzerindeki finans yükü minimum seviyelere indirilecek hem de bitkisel üretim yapan çiftçilerimiz daha kolay bir şekilde kendi maliyetlerini ve borçlanmalarını kontrol altında tutabileceklerdir.
Çiftçilerimizin üretim maliyetini arttıran diğer bir önemli husus ise gübre fiyatlarını direkt olumsuz yönde etkileyen gübre takip sistemi; kısaca GTS'dir. Gübre takip sisteminin kendisi değil fakat uygulamasıyla ilgili sıkıntılar mevcuttur. Gübre üreticilerinin kanayan yarası olan GTS, uygulama zorluğu, üretim tesislerindeki kapasitelerimizin yüzde 50'ye yakın düşmesi, çok yüksek maliyet ve tek el üzerinden satışının yapılması münasebetiyle oluşan maliyetler maalesef yine çiftçilerimize yansımakta ve çiftçilerimizin üretim maliyetlerini de yukarıya taşımaktadır, ayrıca tek el üzerinden satışının yapılmasının rekabet yasasına aykırı uygulamalar olduğu değerlendirilmektedir. Sektör paydaşlarımızın bu problemlerinin, yine Bakanlığımızın kıymetli bürokratlarıyla görüşerek çözümü noktasında, karşılıklı olarak yapıcı bir şekilde ilerlediğini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - İlave bir dakika veriyorum.
Buyurun lütfen.
HİLMİ DURGUN (Antalya) - Bu problemin takibi ve çözümü noktasında ivedilikle desteklerinizi bekliyor, emektar çiftçilerimizin mutlak suretle korunması noktasında tüm tarım ürünlerinde taban fiyat uygulaması konusunun enine boyuna tartışılması gerektiğini düşünüyoruz.
Sözlerime son verirken, 2022 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV'yi yüzde 8'e indirmesi çiftçilerimizin maliyetlerini düşürmüş ancak maalesef yeterli olmamıştır. Tarımsal üretimin sürdürülebilmesi ve çiftçilerimizin bu sorununun çözülebilmesi için elektrik ve mazottaki ÖTV ve KDV'nin kaldırılması gerektiğini ifade ediyor, 2024 yılı Tarım ve Orman Bakanlığı Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.