ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Sayın Bakanın birkaç hafta önce Adana'ya yaptığı ziyarette bir sözünü hatırlatmak isterim: Hasarlı okullarla ilgili bir soruya "Büyükşehir Belediyesini bize teslim edin, ondan sonra gereğini yaparız." sözünü esefle kınadığımı bildirmek isterim.

Türkiye'nin eğitim sistemi, çocuklar ve gençlerin mutlu gelecekleri, umutlu olacakları bir eğitim ortamını sunmaktan maalesef çok uzaktır. Yıllardır okulların fiziki altyapı ve donatım eksikliklerini, öğrencilerin yurt meselesini tartışıyoruz. Öğretmenlerimizin atama sorununu, öğretmenler arasındaki "ücretli" "sözleşmeli" "kadrolu" ayrımının kalkması gerektiğini hatta ve hatta zincir marketlerde Millî Eğitim Bakanlığındaki kadar öğretmenin çalıştığını defalarca dile getirdik.

Eğitimin temelinde olmazsa olmaz öğretmenlerimizin acil çözüm bekleyen bazı sorunlarını dile getireceğim:

Öğretmene ve genelde kamu görevini yürüten çalışanlara yönelik saldırılar bu toplumun ayıbıdır. Geçen hafta yine Adana'da birçok okulda öğretmenlerimize saldırı oldu. Özellikle son zamanlarda artış gösteren şiddet hadiselerinin önüne geçebilmek için önleyici tedbirleri ve caydırıcı müeyyideleri getiren yasal bir düzenleme kaçınılmazdır artık.

Ayrıca "atanamayan" "ücretli" "sözleşmeli" "mülakatta elenen" "kadrolu" "kadrosuz" gibi söylemlerle sınıflandırılan ve her geçen gün ekonomik çarkın altında ezilen tüm öğretmenlerimize 24 Kasımda 1 maaş Öğretmenler Günü ikramiyesi verilmesi gerekmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutladığımız bu yılda herhâlde kendisine yakışanı yapacaktır diye düşünüyorum.

Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına 1 maaş tutarında ödenmesi, tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılması gerekmektedir. Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi; tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile, çocuk yardımı tutarlarının enflasyona göre yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi; öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması öğretmenlerimizin çözüm bekleyen sorunları arasındadır. Eğitimde yaşanan ve yapısal hâle gelen sorunlar her ne kadar iktidarınız ve MEB tarafından görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu ekonomik krizden sonra halkımızın en önemli ve öncelikli gündemi olmayı sürdürmektedir. Yaşanan ekonomik krizle birlikte ülkemizde halkın büyük bölümünün asgari ücret ya da asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştığı dikkate alındığında velilerin öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı, özellikle de birden fazla çocuğu okula gidecek olan dar gelirli velilerin zorunlu ihtiyaçları dahi gidermesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Bakanlığın bu gerçeklere göre mutlaka önlem alması gerekmektedir.

Eğitim öğretimde öne çıkan en önemli sorunlardan biri de öğrencilerin okullardaki beslenme sorunudur. Türkiye'de çok sayıda öğrenci okula maalesef kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir. Bu duruma da acilen çözüm bulunması gerekir.

Ayrıca, Sayın Bakan, Adana ilim, Pozantı Cumhuriyet İlkokulu üç dört yıldan fazladır yapılmayı bekliyor. Yıkılmıştı, bırakın yeniden yapılmayı ne yazık ki ihalesine bile giren olmuyor. Çocuklar maalesef Şehit Sefa İzbudak Ortaokulunda 2 okul birleştirerek ders görüyor. Ayrıca Adana'da kış şartları Pozantı, Aladağ, Karaisalı, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli ilçelerinde çok çetin geçiyor. Burada elimde de ailelerin beraber yaptığı yazışmalar var. Maalesef daha kış gelmeden hemen para toplamaya, yakıt parası, yardım parası diye ciddi anlamda sorun var. Millî Eğitim Bakanlığı okullardaki yakacak ihtiyacını karşılamayacak durumda mıdır?

Ayrıca, Adana'da kaç tane köy okulu kapalı hâlde, kaç tanesinde açılmak için düzenleme yapılmakta ve açılacak köy okullarında kaç öğretmen çalışması planlanmaktadır? Ayrıca, Adana'daki önceki dönem İl Millî Eğitim Müdürünün de içinde bulunduğu, 200 kişinin gözaltına alındığı, devleti de 60 milyonun üzerinde zarara uğratan konuyla ilgili soruşturma hangi aşamadadır?

Ayrıca son iki sene içerisinde ekonomik nedenlerle kaç öğrencinin okulu bırakmak zorunda kaldığı, öğretmen atamalarında uygulanan mülakat sistemini ve yapılan usulsüzlükleri yazılı soru önergemde 2 defa belirttim, maalesef 1 tanesine bile cevap gelmedi. Bu sorunlar özellikle ilim Adana'yla ilgili olduğundan cevaplarını bekliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın Sayın Sümer, buyurun, bir dakika süre veriyorum.

ORHAN SÜMER (Adana) - Ayrıca, ilim Adana, Suriyeli nüfusunun Türkiye içerisinde en yoğun olduğu 5 il konumunda. Bu durum eğitim ve öğretime de yansıyor. Adana'da maalesef bazı okullarda Suriyeli öğrencilerin Türk öğrencilerden sayı olarak daha fazla olduğu iddia ediliyor ve birkaçına da ben gittim, bizzat şahit oldum. Bu sorun hem öğrenciler hem öğretmenler arasında çeşitli problemlere yol açıyor. Adana'da son iki sene içerisinde kaç tane yabancı uyruklu çocuk eğitim öğretim görmeye başlamıştır? Bunlardan kaçı erkek, kaçı kız çocuğudur? Yabancı uyruklu öğrencilerin Türk öğrencilerinden fazla olduğu okul var mıdır, varsa hangileridir, öğrenci sayısı kaçtır? Yabancı uyruklu ortaöğretim öğrencilerinin entegrasyonu için Bakanlığınızın uyguladığı projeler var mıdır?

Teşekkür ederim.