ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli hazırun, 2024 yılı Millî Eğitim Bakanlığı bütçemizin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, başta Başöğretmen, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin gelecek 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.

Tabii, siz unutmuş olabilirsiniz ama yirmi bir yıllık iktidarınızda yitirdiğimiz; atanamadığı için intihar eden, çalıştığı inşaatta iş cinayetlerine kurban verdiğimiz öğretmenlerimizi de saygıyla anıyorum. Belki de bugün en çok, İsmail Öğretmen, FEDAİ öğretmen ve yitirdiğimiz daha onlarca öğretmenimizin sorumluluğuyla, vicdanlarımızda bıraktığı yükle bugüne çözüm üretmeye çalışıyoruz. Ne yazık ki yirmi bir yıllık iktidarınızın politikaları sonucu 24 Kasım, öğretmenler için kutlanacak bir gün olmaktan çıktı, sorunlarının tartışıldığı bir güne dönüştü.

Benim elbette beş dakika içerisinde öğretmenlerin bütün sorunlarına değinmem mümkün değil ancak hazır Sayın Bakanı da bulmuşken şunu özellikle söylemek istiyorum: Sayın Bakan, öğretmenler sizden beyaz önlük değil, yoksulluk sınırı altında kalan maaşlarına çözüm üretmenizi istiyor.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Bir dakika...

Sayın Gergerlioğlu, lütfen... Vekilimiz Bakanımıza hitap ediyor.

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Özel okul öğretmenleri asgari ücreti bile öğretmene çok gören düzene "Dur!" demenizi bekliyor.

Özetle, Sayın Bakan, öğretmenler sizden önlük değil, özlük haklarının ve kazançlarının iyileştirilmesini istiyor. Öğretmenler atama bekliyor, öğretmenler eğitimin ücretli köleleri olmak istemiyor. Sayın Bakan, öğretmenler son dakika kararlarıyla müfredatı güncellemek yerine, böylesi önemli kararlarda öğretmenlerin de sözü olsun istiyor.

Değerli milletvekilleri, iktidar her fırsatta bütçeden eğitime ayrılan payla övünüyor ancak gerçekler tam tersini işaret ediyor; önümüzdeki tablo, eğitime yapılan kamusal yatırımların daraldığını gösteriyor. Şöyle ki: 2016 gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı yüzde 4,21 olan eğitim bütçesinin 2023 yılı içindeki payı 3,48'e gerilerken, yine aynı yıl eğitime merkezî yönetim bütçesi içerisinde yüzde 19,24 olarak ayrılan pay 2023'te yüzde 14,53'e gerilemiş. Benzer biçimde, merkezî bütçe yatırım ödeneğinden 2022'de Millî Eğitim Bakanlığı yatırımlarına yüzde 22 oranında pay ayrılırken bu oran 2023'te yüzde 13'e gerilemiş durumda. İktidarınız ne zaman kemer sıkmaya ihtiyaç duysa aklınıza ne hikmetse ilk eğitim geliyor. Eğitimin maliyeti ailelerin sırtına yüklenmiş durumda; 2020 yılında eğitim harcamaları içerisinde hanelerin yaptığı harcamaların payı yüzde 20 iken 2021 yılında yüzde 22'ye çıkmış. Bu, bize zorunlu eğitimin maliyetinin beşte 1'inden fazlasının ailelerin bütçelerinin üzerinden karşılandığını gösteriyor. Veliler çaresiz; asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığı bir ortamda, artan enflasyon karşısında veliler, çocuklarının en temel ihtiyaçlarından beslenme ihtiyacını bile karşılayamıyor, öyle ki okul çağındaki çocukların en az dörtte 1'i okula aç gidiyor. Peki, siz ne yapıyorsunuz? Seçim öncesi vadettiğiniz ücretsiz 1 öğün yemek vaadinizi hâlen gerçekleştirmediniz. Sayın Bakan, bu ülkede çocukların aç kalmasından daha önemli ne görüyorsunuz? Bu uygulamayı hayata geçirmek için neyi bekliyorsunuz? 1930'lu yıllarda bile, yeterli beslenemeyen öğrenciler için seferberlik ilan eden bu ülke, bugün nasıl oldu da çocuklarını bile besleyemeyen bir ülke hâline geldi? Bugün bizim her şeyi bırakıp uzun uzun bu konuyu konuşup, tartışıp çözüme kavuşturmamız gerekiyor.

Değerli milletvekilleri, iktidar cumhuriyetimizin en önemli kazanımlarından biri olan nitelikli eğitimi yoksul çocuklar için erişilemez hâle getirdi, cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 6-17 yaş grubunda 570.293 çocuk eğitim dışı kaldı. Okul sıralarında olması gereken çocukları ucuz iş gücü olarak inşaatlarda, atölyelerde, sokaklarda çalışmak zorunda bıraktınız.

Tabii, işin bir diğer vahim boyutu da çocuk evlilikleri. Bakan Göktaş'ın son açıklamalarına göre, 2022 yılında, yalnızca bir yılda 11 bin çocuk evliliği yaşanmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Gökçek, bir dakika içinde toparlayalım.

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkürler Başkanım.

Hükûmetiniz bir avuç yandaşa kaynakları akıtırken bu ülkenin çocukları yatağa aç giriyor, okula gidebilenler boş beslenme çantalarıyla okula gidiyor, geleceğimiz dediğimiz çocuklarımız çalışmaya zorlanıyor, okul sıralarından, derslerinden, arkadaşlarından koparılıp evlendiriliyor. Bundan en ufak bir hicap duyuyor musunuz? Ben küçük bir kız babası olarak, okula gönderilemeyen, zorla evlendirilen, okuluna aç giden, okul sıraları yerine sokaklarda, atölyelerde, sanayi köşelerinde, tarlalarda ailelerine destek olmak için çalışmak zorunda kalan bütün çocuklar için herkesi birazcık vicdana davet ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.