| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Kültür ve Turizm Bakanlığı b)Radyo ve Televizyon Üst Kurulu c)Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç)Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d)Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı e)Vakıflar Genel Müdürlüğü f)Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı g)Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ğ)Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu h)Atatürk Araştırma Merkezi ı)Atatürk Kültür Merkezi i)Türk Dil Kurumu j)Türk Tarih Kurumu k)Kapadokya Alan Başkanlığı l)Uludağ Alan Başkanlığı m)Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .11.2023 |
MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 40'ıncı kuruluş yıl dönümünü en kalbî duygularımla kutluyorum. Kahraman şehitlerimizi saygıyla anıyorum, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye'nin turizm sektöründe istenilen seviyeye ulaşamadığı görülmektedir. Günümüz koşullarında hâlihazırda görülen zorlukların aşılması ve belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için geçmiş uygulamaların dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Siyasi iktidarın özellikle ülkemize ziyarette bulunan yabancı sayısı ve bu kişilerin bıraktıkları gelir üzerinde durması gerektiği açıktır. Ülkemizde turizm gelirlerinin yeteri kadar artmadığı ve kişi başı turistik harcamanın düşük kaldığı ortadadır. Gelip geçici politikalar yerine kalıcı çözümler bulunmalı ve belirli bir sisteme oturtulmalıdır. Turist sayısı üzerinden slogan oluşturduğumuzda, sayıca hedeflenen turistten yüksek turizm geliri elde edileceği düşünülmektedir. Hâlbuki aynı geliri elde edebileceğimiz daha az sayıda ve daha çok para harcayan turistlerle ülkemizdeki sınırlı kaynaklara ve çevreye daha az zarar verilebilir. Ziyaretçi sayısının artmasına rağmen turizm gelirlerinin düşük olmasını engellemek için yüksek konaklama harcaması yapan ve uzun süreli konaklayan turistlerin ilgisini çekmek gerekmektedir. Ülkeye gelen turist sayısından ziyade asıl önemli olan niteliğiyle bağlantılı olarak harcadığı paradır.
Turizm yatırımlarından yeteri kadar kazanç elde edilememesinin en önemli nedeni "her şey dâhil" sisteminin fiyatlama bakımından ucuz olması ve düşük gelir seviyesindeki turistleri ülkemize çekmesidir. Kitlesel turizmin temeli olan ucuz paket turlarını satan tur acenteleri, satış sayısından yüksek kâr sağlamak amacıyla düşük fiyatlarla tesislerle anlaşma yapmaktadır. Tesisler doluluk oranını artırmak için bu fiyatları kabul etmektedir. Bu nedenle, yıllar itibarıyla turist sayısı artsa bile ucuz pazarlamadan dolayı elde edilen gelir oranı az olmaktadır. "Her şey dâhil" sistemiyle ülkemize gelen turistler sadece tesis sınırları içerisinde tatillerini geçirmekte ve ülkemizin sahip olduğu doğal, kültürel ve sosyal zenginliklerden mahrum kalmaktadırlar. Tesis içinde kalıp ekstra harcama yapmamaları bölge esnafı ve diğer bağlantılı sektörleri de olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, ülkemize gelen turist miktarı rakamsal olarak yüksek çıksa da yaptıkları turistik harcama miktarı düşük kalmaktadır. Dolayısıyla ulusal ekonomide, gayrisafi millî hasıla içinde turizmden elde edilen gelir de düşük çıkmaktadır.
Kaliteli turisti ülkemize çekmek ve turizmden daha fazla gelir elde edebilmek için kitlesel turizmin yanında bireysel turizmin gelişimine de imkân veren yatırımlar ve teşvikler yapılmalıdır. Orta ve düşük gelir seviyeli turist kitlesinin ülkemize gelmesinin sadece turizmden elde edilen gelirin düşük olmasına neden olmadığı gibi, aynı zamanda doluluk oranını artırdığında doğal kaynakların tüketiminin de hızlı arttığı yani doğal çevreye zarar verildiği gözlemlenmektedir.
Kaynakların verimli şekilde kullanılabilmesi, çevre tahribatının az olması, bölgesel düzeyde kalkınmanın sağlanması ancak sürdürülebilir turizm sayesinde gerçekleşebilir. Sürdürülebilir turizm için de alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. İktidarın, alternatif turizm çeşitlerine önem vermesi, reklam ve pazarlamayı etkin bir araç olarak kullanarak ülkemizin deniz turizminden ibaret olmadığını dünyaya göstermesi gerekmektedir. Yüksek gelir grubundaki turistlerin kültür turizmine, kış turizmine ilgisi daha fazla olabilmektedir. Bu nedenle, politika olarak alternatif turizm çeşitlerine önem verilmesi gerekmektedir.
Kaliteli turisti çekmenin en önemli yolu nitelikli iş gücüyle verilen kaliteli hizmetten geçmektedir. Turizmin gelişmesi ve sürdürülebilir olması için sadece turizm meslek liseleri yeterli kalmamaktadır, turizm eğitimi veren üniversiteler çoğaltılmalıdır. Ayrıca, turizm sektöründe çalışacaklar için belge ve sertifika uygulamalı, kalifiye çalışanların sayısı artırılmalı, özellikle turistik mal ve hizmet sunan tesislerde çalışanlar için yabancı dil sorununun üzerine gidilmelidir. Turizm eğitimi veren üniversitelerin teori ve uygulama arasında gerekli bağlantıyı kuramaması mezun olduktan sonra kişilerin iş hayatında zorluklar çekmesine sebep olmaktadır. Turizmde emek temel yapı taşı olduğu için emeğin bilgisi, bildiği yabancı diller, becerileri, kısacası sahip olduğu bütün donanımlar niteliğinin yüksek olduğunu göstermektedir. Yılın on iki ayına yayılan bir turizm sektörü olmaz ise nitelikli iş gücünün sektör değişikliği yapması kaçınılmaz bir sonuçtur.
Yüksek gelir grubunun ilgisini çekebilmek için alınması gereken diğer bazı önlemler şunlardır: Yurt dışından yüksek gelir gruplu müşterilerle çalışan tur şirketleriyle temas kurarak iletişim içinde olmak; dünyaca ünlü sanatçıları ülkemize davet ederek ülkemizin adının duyulmasını sağlamak; bazı sanatsal faaliyetlerin ülkemizde de gerçekleşebilmesi için gerekli imkânların sunulması; tur operatörleri ve acentelerin üst gelir grubundaki kişilere göre tur düzenlemesi; ülkemizin deniz, kum, güneşten ibaret olmadığını göstermek için festivallerin, sanatsal faaliyetlerin, spor faaliyetlerinin sayısının artmasını sağlamak; özellikle turizm harcamaları yüksek ülkeleri belirleyip bu ülkelerde reklam ve tanıtım çalışmalarını artırmak. Nitelikli turist için güvenlik problemi son derece önemlidir. Sınır komşularımızdaki iç karışıklıklar ülkemiz üzerinde olumsuz etkiye neden olmaktadır. Bu nedenle yaşanabilecek risklere karşı seyahat acentelerinin ve tur şirketlerinin sigortayla bu güvensizlik duygusunu azaltması gerekmektedir.
Yapılan incelemelerde iç turizme gereken önemin verilmediği görülmektedir. Ülke vatandaşlarımız ülkemizin güzelliklerini görmek ve kendi ülkelerini tanımak konusunda yeteri kadar fayda sağlayamamaktadırlar. Bu nedenle iç turizmle ilgili iktidar çeşitli önlemler almalıdır. Bunlardan bazıları şöyle: Turizmin on iki aya yayılması için çeşitli önlemlerin alınması; kitle iletişim araçlarının en önemlisi olan görsel medyadan faydalanmak adına özellikle dizi, film, kamu spotları ve reklam filmlerinin turizm potansiyelinin yüksek olduğu yerlerden seçilmesi; gelir seviyesi düşük olan insanlarımızın turizmden faydalanması için sosyal turizme önem verilmesi; okullarda Anıtkabir, Çanakkale gibi önemli tarihî mekânlara yapılan turların zorunlu hâle getirilmesi; fiyatlama konusunda tur operatörleri ve tesislerin yerli turistleri düşünerek kararlar alması; tur operatörlerinin bazı uygulamalarında tüketiciyi koruyan düzenlemeler getirilmesi gerekmektedir. İç turizme gereken önem verildiğinde ve nitelikli turistin ülkemize gelmesi sağlandığında turizmden daha yüksek ekonomik katkı elde edilecektir. Nitelikli turistin ülkemizi ziyaret etmesi için de yurt dışındaki tanıtım ve reklam çalışmalarının artırılması ve ülkemize yapılan hava yolu direkt sefer sayısının tüm yıla yayılacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Sınırlı olan turizm kaynaklarını tüketmeden ve bunlara zarar vermeden, bunların uzun vadede gelir getirecek şekilde kullanılmasıyla turizmde istenilen seviyeye gelinecektir.
Cari açığın azaltılmasındaki en önemli etkenlerden biri turizm gelirleridir. Ülkemizin turizm gelirlerini artırıcı projeler geliştirmesi gerekmektedir. Güney Kore, Japonya, Singapur vatandaşlarının yüzde 75-80'i transit yolcu olarak Avrupa'nın birçok noktasından ülkelerine Türkiye üzerinden gidiyorlar; bu yolcuların ülkemize hiçbir katkısı yok. Göbeklitepe, dünyanın şu ana kadar bilinen en eski tarihî yapısıdır, bazı popüler kaynaklarda tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilmesiyle de anılmaktadır. Uzak Doğu ülkelerinin vatandaşlarının en önemli özelliği, kültür ve tarihe merak salmalarıdır. Buradan gelen turistlerin kişi başı yaklaşık 3 bin dolar üzeri para harcadıkları bilinmektedir. Ülkemizden geçen bu transit yolculara bölgede iki üç günlük turistik programlar oluşturulursa çok ciddi bir turizm geliri kaynağı yaratmış oluruz.
Destinasyonlar ve işletmeler bazında rekabetin her geçen gün arttığı turizm sektöründe teknoloji önemli avantajlar sunmaya devam ediyor. "Metaverse" henüz yeni bir teknoloji türü olmakla birlikte turizm sektöründe sunulan hizmetlerin niteliğini etkileyeceği, yeni bir deneyim olacağı yönünde beklentiler yoğunlaşmaktadır. Bu sebeple sektör profesyonelleri tarafından "metaverse" alanındaki yenilikler takip edilerek gelişmelere uyum sağlanması gerekmektedir. İşletmelerin devamlılığının, pazarlamada daha etkin olmalarının ve daha fazla gelir elde etmelerinin gelecekte buna bağlı olacağı öngörülmektedir. Turizm işletmelerinin öncelikle gerekli teknolojik altyapı yatırımlarını yapmaları, dijitalleşme düzeylerini artırarak kendilerini yenilemeleri günümüzde bu bakımdan kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görülebilir. Gerekli bütçenin yanı sıra yeterli ve donanımlı insan kaynağının oluşturulması, uyum sürecinin ve potansiyel fırsatların değerlendirilmesi bu süreçte kritik öneme sahiptir. Bu noktada "metaverse" konusunun turizm işletmelerinde profesyonel olarak ele alınacağı sorumlu birimlerin oluşturulması ve uzmanlardan yardım alınması önerilebilir. Destinasyon bazında da yerel yönetimler, örgütler ve sektör temsilcileri tarafından turizm sektöründe "metaverse" teknolojisinin kullanımı ele alınmalı, izlenecek yol ve politikalar belirlenmelidir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, bünyesinde bulunan konutları ihale usulüyle kiraya vermektedir. Bu yıl konutlarda ikamet eden mevcut kiracılara "Emsal değerin altında kaldı." bahanesiyle yaklaşık yüzde 700-800'lere varan fahiş zam yapılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Gürban, buyurun lütfen.
MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Oysaki alınan karar doğrultusunda Ocak 2024 tarihine kadar konutlarda yüzde 25'ten fazla zam yapılamaz. Gaziantep'te hayırsever Mahmut Özpekmezci tarafından bağışlanan apartmandaki konutları Gaziantep Vakıflar Genel Müdürlüğü 2020 yılında açık artırma usulüyle günün emsal değerlerine uygun şekilde kiralamıştır. Kiracıların çoğunluğu işçi, emekli ve memurdan oluşmaktadır. Söz konusu taşınmazın 5'inci ve 11'inci kat arası maliklerine tebligat gönderilmiştir. Cumhurbaşkanlığı oluruyla vakıf statüsüne alınan söz konusu taşınmazdaki kiracı vatandaşlarımız çaresiz durumdadır. Kentimizdeki sığınmacılar ve yaşadığımız deprem felaketinden sonra vatandaşlarımız fahiş konut fiyatlarıyla karşı karşıyadır. Okulların da başladığı göz önünde bulundurulduğunda ailelerimiz ciddi anlamda mağduriyet yaşayacaktır. Bu konuda yardımlarınızı bekliyoruz.
Teşekkür ederiz.