KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben konuşmamda turizmden ziyade Radyo ve Televizyon Üst Kurulu hakkında konuşmak istiyorum çünkü turizm konusunda birçok arkadaşımız gerekli, gereken şeyleri söyledi. Kanuna baktığımız zaman, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kanununa baktığınız zaman "Radyo ve televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek, denetlemek amacıyla kurulmuş, idari, mali özerkliğe sahip tarafsız ve bağımsız kamu tüzel kişiliği..." denmekte ancak eylemlerinize ve vermiş olduğunuz kararlara, idari cezalara baktığımız zaman tarafsızlık ve bağımsızlıktan bahsetmek imkânsız.

Şimdi, kararlara bakıldığı zaman iktidara yakın medya kuruluşlarının yayınlarında yayıncılık ilkeleriyle ne kadar çelişirse çelişsin bu yayınların görmezden gelindiğini ve ceza verilmediğini, âdeta cezasızlığın olduğunu görmekteyiz ancak muhalif kimlikleriyle bilinen, bağımsız yayın yapmaya çalışan bir avuç yayın kuruluşu için durum ne yazık ki tam tersi.

Şimdi, 2023 yılının ilk altı ayında, muhalif yayın çizgileriyle bilinen, bağımsız yayın yapan Halk TV, KRT, TELE1, FOX TV ve Flash Haber'e toplamda 20 milyon 649 bin lira idari para cezası kesilmiş olmasına rağmen iktidara yakın televizyon kanallarından sadece Beyaz TV'ye, o da 342 bin lira para cezası verilmiş.

2022 yılındaysa muhalif, bağımsız medya kuruluşlarına toplamda 54 kez ceza kararı verilmiş ve toplam ceza tutarı 17 milyon 335 bin lira, tam tersi, iktidara yakın, bizim "yandaş" diye tabir ettiğimiz kanallara ise sadece 4 ceza kararı verilmiş, toplam ceza tutarı ise 1 milyon 674 bin lira.

2021 yılında da benzer durum var, oraya baktığımız zaman da iktidara yakın medya kuruluşlarına hiç ceza verilmemiş, sıfır ceza verilmiş, muhalif kanallara 71 ayrı yaptırım kararıyla toplamda 21 milyon 500 bin lira idari para cezası verilmiş yani bunlar yalnızca idari para cezaları, bunun yanında ekran karartma, program durdurma cezaları da var.

Ayşenur Arslan'ın "Medya Mahallesi" diye çok izlenen bir programı var ve Ayşenur Arslan'ın bugün televizyonculuk, yazarlık hayatındaki 50'nci yıl dönümü. Bütün meslek hayatında gazetecilik yapan Ayşenur Arslan'ı sadece mimikleriyle terörle ilişkilendirmiş ve programın yapıldığı kanala, Halk TV'ye en üst sınırdan para cezası verilmiş, programa toplamda 5 defa durdurma cezası vermişsiniz. Bu, herhâlde o güne kadarki RTÜK'ün rekoruydu ancak rekorunuzu kırmakta çok fazla zaman geçmedi, benzer kararı Tele1 kanalında Merdan Yanardağ'ın ifadeleri nedeniyle yedi gün yayın durdurma -yani yedi gün ekran karartıldı- beş gün program durdurma ve 2 kez de para cezası verildi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun ölçüsüz, orantısız ve Anayasa'ya aykırı almış olduğu bu kararlar iktidarın özgür medyayı susturmak ve mümkünse yok etmek için RTÜK'ü bir araç olarak kullandığının bir kanıtıdır. Bugün yapılan araştırmalarda basın özgürlüğü konusunda 180 ülke arasındaki yerimiz 155'incilik.

Şimdi, bizim Turizm Bakanımız istediği kadar çalışsın, Bakanlık çalışanları istediği kadar çaba sarf etsinler, gayret sarf etsinler bu ülkede ekranlar sırf muhalif olduğu için karartılıyor ve bunu sizin Kurulunuz yapıyor. Bu kadar çaba boşa gider, ekranların karartıldığı bir ülkede turizmde hedeflenene ulaşmamız imkânsız.

Peki, bağımsız ve eleştirel medya kuruluşlarının ekranları karartılırken Türk halkı yandaş medya ekranlarında neler seyrediyor? Mesela, ATV'de bir sabah kuşağı programı "İki elti birlikte yufkacıya kaçtı." Bakın, Türk halkı bunu izliyor.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Ceza verilmedi.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Gazetecilerin ifadeleri yüzünden televizyon kanalları, ekranları karartılırken 2 elti birlikte yufkacıya kaçmış. Hani nerede millî değerler?

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bir de 7 kocalı bir kadın var.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Nasıl, nerede aile? Mesela, başka bir şey söyleyeyim, bu çok enteresan: "Altı aylık bebeğin babası Cengiz değil mi?" Cengiz herhâlde bu beyefendi, hanımefendi de bu. "Cengiz çocuk bendense...' dedi. Peki, neyi kastetti? Kafaları karıştıran büyük şüphe." Altı aylık çocuk söz konusu biliyor musunuz, altı aylık çocuk.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Netflix'te yayınlanmıyor problem o, Netflix'te yayınlansa...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ve bu altı aylık çocuğun biyolojik babasının kim olduğu tartışılıyor, DNA testi yapılıyor ATV ekranlarında. Ayşenur Arslan ceza alıyor, cezalandırılıyor ama bunlar ekranlara devam ediyor.

Başka bir şey: "Ali'm beni çok kıskandı." "Ayşe başka bir Ali mi buldu?" Hani millî değerler? Hani aile? Hani aile birliği? Bunlara nasıl izin veriyorsunuz?

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Turkuvaz Medya çünkü, Turkuvaz Medya.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Nasıl yayınlıyorsunuz bunları? Sizin o ceza veren kurumunuzdaki raportörler önünüze bunları getirmiyor mu? Kaç defa ekran karartıldı? Kaç defa bu programlarla alakalı ceza verildi? Yani Palu ailesine hiç girmiyorum bile arkadaşlar. Palu ailesi, böyle bir aile vardı, aylarca Türk ekranlarında bu ailenin yaptıkları konuşuldu; sonuç, cezasızlık.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Üst kat komşuyu da söyle ya.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, daha çok söylenecek şey var yani geçen gene birisi bana bir şey göndermiş, hanımefendinin bir tanesi... Ya, neyse girmeyelim, çok burada tartışılacak konular değil bunlar esasında.

CAVİT ARI (Antalya) - Ahlaksızlık.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, kadrolarınıza bakıyoruz, kadrolarınızda 2019 yılında 522 çalışanınız varken bu sayı 627'ye çıkmış yani son üç dört sene içerisinde kadronuzda ciddi bir artış var. Burası biliyorsunuz ihtisas kurumu, burada mesleki personel 2019 yılında 263'müş, mesleki personel 2023 yılında 282'ymiş yani kadro sayısında artış var ama mesleki personel sayısında artış yok.

Ben şöyle bir araştırma yaptım Google'da: Yazdım "RTÜK" dedim, "eş, dost, akraba" dedim, çok farklı şeyler çıkıyor. Dün, burada Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi konuşulurken akademiden bahsetmiştik, üniversitelerden bahsetmiştik, oradaki aile ilişkilerinden bahsetmiştik, benzer aile ilişkileri sizde de geçerli. Neredeyse herkes birbiriyle tanıdık, herkes hısım akraba. Yani basında çıkanlardan bahsediyorum. "AKP milletvekilinin eşi daire başkan yardımcısı" denmiş, eski AKP milletvekilinin yakını daire başkan yardımcısı, İngilizce öğretmeni daire başkan vekili, RTÜK 1. Hukuk Müşavirinin kardeşi daire başkan yardımcısı", "TRT Genel Müdür Yardımcısının eşine kadro." demişiz, bu konuda Özgür Özel daha önce bir soru önergesi vermiş ancak ne yazık ki Bakanlık bunu cevaplamamış. Sayın Bakanım, sizin danışmanınızın kardeşiymiş, daire başkan yardımcısı olmuş; bu iddiaları sormuşuz, cevap vermemişsiniz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinden daire başkanlığına, Bakan Bozdağ'ın yakını olduğu iddia edilen Güran RTÜK'te, daire başkan yardımcısının hemşire eşinin de RTÜK'te görev aldığı söyleniyor ve bu konularda basın size, basın müşavirliğine sorularını sormuş fakat herhangi bir cevap vermemişsiniz. Bu konuda milletvekillerimizin vermiş olduğu soru önergelerine de herhangi bir cevap vermemişsiniz. Esasında, bu tartışmalar da önceki dönem Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un matematik öğretmeni olan eşinin kurumunuzda üst düzey bir yönetici olduğu iddialarıyla ortaya çıkmıştı. Yani daha önce de böyleymiş, sizin Başkanlığınızdan önce de Konyalı bir Başkanımız varmış, İlhan Yerlikaya, bütün üst düzey yönetim kurulunda yer almak için gerekli olan kriter Konyalı olmakmış. Yani uzun zamandan beri kurumunuz nepotizmin en önemli örneklerini vermekte.

Çok fazla bir sürem de kalmadı. Ben biraz da kendi bölgemden bahsetmek istiyorum. Sayın Bakanım, yapmış olduğunuz sunumunuzda arkeolojik çalışmalara son dönemde ne kadar önem verdiğinizden kazı çalışmalarının ne kadar hızlı gittiğinden bahsettiniz, hatta şöyle iddialı bir kelime kullandınız: "Önümüzdeki dört yılda altmış yılda yapılmayan kazıyı yapacağız."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bakırlıoğlu, bir dakika ilave ediyorum.

Buyurun lütfen.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Manisa Akhisar'da -ki Akhisar'ın antik ismi "Thyateira"dır, İncil'de adı geçen şehirlerden bir tanesidir, 2 defa geçmiştir, Hristiyanlar için önemli bir merkezdir- burada eski Hastane Höyüğü dediğimiz yerde 2011 senesinde bir kazı çalışması başlatıldı; bu, belediye imkânlarıyla 2021 yılına kadar götürüldü ancak o tarihten sonra imkânsızlıklar nedeniyle, bir de kazı çalışmaları sırasında kullanılan binanın deprem dolayısıyla yıkılması nedeniyle ara verildi. Belediyenin kendi imkânlarıyla böylesi önemli bir kazıyı yapma şansı yok çünkü hakikaten beş bin yıl öncesine dayanan bir tarih söz konusu, orada Apollon tapınağına rastlanıldı, tapınağın hemen üzerinde de Bizans Dönemi'nden bir kiliseye rastlanıldı, çok da büyük bir alan değil. Bu konuda, arkeolojik kazılarla alakalı yatırım planına Akhisar'daki kazı çalışmalarını da eklerseniz seviniriz.

Teşekkür ederim.