KOMİSYON KONUŞMASI

ERSAN AKSU (Samsun) - Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli Başkan ve üyeleri, Sayın Millî Savunma Bakanımız, Bakan Yardımcılarımız, basınımızın değerli temsilcileri; öncelikle hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Millî Savunma Bakanlığımızın 2024 yılı bütçesinin ülkemize ve aziz, necip milletimize hayırlı olmasını şimdiden temenni ediyorum.

Bugün, tabii, Kıbrıs, Doğu Akdeniz'de, mavi vatanımızda Türkiye için fevkalade önemli bir stratejik konuma sahiptir. Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelerle tarihî önemi bir kez daha anlaşılan ve 1974'te "Ayşe tatile çıksın." parolasıyla başlatılan Kıbrıs Barış Harekâtı'nın başarıyla tamamlanmasından sonra 16 Kasım 1983'te ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 40'ıncı kuruluş yıl dönümünü bir kez daha kutluyorum.

Edebiyat ve fikir dünyamızın kıymetli değeri, diriliş şairi üstat Sezai Karakoç'u vefatının 2'nci yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum ve Kudüs'le ilgili bir şiiriyle ifade etmek gerekirse "Ve kudüs şehri Gökte yapılıp yere indirilen şehir/Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri/Altında bir krater saklayan şehir/Kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi/Ne diyor, ne diyor Kudüs bana şimdi." 7 Ekimde başlayarak kırk günü aşkın süredir aralıksız devam eden, ağırlıklı olarak çocuklar, masum kadınlar ve yaşlılar başta olmak üzere 15 bine yaklaşan can kaybına sebep olan, tüm insanlığın gözleri önünde artık bir soykırıma dönüşen İsrail zulmünü lanetliyoruz. Dün grup toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, olayın artık bir haçlı-hilâl savaşına dönüştüğü izlenimini verdiğini ve amaçlarının bu olduğunu görüyoruz. Tarihte döktüğü kanla abat olmuş bir medeniyet yoktur ve siyonizmin de döktüğü kanda boğulacağını ifade etmek istiyorum.

Savunma ve güvenliğin devletimizin ve milletimizin bekası açısından hayati önemde olduğu hepimizin malumu. Bu nedenle de günlük tartışmaların ötesinde tutulması gereken bir konu. Jeostratejik ve jeopolitik konumumuz nedeniyle tarih boyunca savaşların ve çatışmaların eksik olmadığı bu coğrafyada bugün de en önemli gündem savunma ve güvenliktir şüphesiz. Elbette ki yüz yaşını tamamlamış cumhuriyetimiz Gazi Mustafa Kemal'in ifadesiyle "Yurtta sulh, cihanda sulh." ülküsüyle hareket etmiş ve etmeye de devam etmektedir. Barışın her türlü tedbiri almak ve her an savaşa hazır olmakla ancak mümkün olabileceğini hepimiz biliyoruz.

Dinamik ve aktif nüfusumuz, iki bin iki yüz elli yıla varan köklü tarihiyle güçlü ordumuz, ürettiğimiz millî ve yerli envanterimizle dosta güven veren, düşmana korku salan bir ülke konumundayız. Geçmişten günümüze yedi iklim üç kıtada barış, huzur ve güvenliğin sağlanması adına gittiği her yere adalet götüren atalarımızın izinde bugün de yürümenin kararlılığı içerisindeyiz. Ülke olarak çevremizde yaşanan tüm sorunların farkında olup önlemler alarak geleceğe güvenle bakıyoruz. Etrafımızda yaşanan savaşların oluşturduğu olumsuz etkilerin azaltılması, sınır güvenliğinde etkinliğin artırılması, devam eden uluslararası düzensiz göç hareketlerinin önlenmesi, yasa dışı giriş çıkış, kaçakçılık başta olmak üzere sınıraşan suçların engellenmesi ve muhtemel terör faaliyetlerinin gerçekleşmeden önlenebilmesi amacıyla 2016 yılında başlatılan Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi Projesi, Ekim 2023 itibarıyla 2.949 kilometre olan kara sınırlarının yüzde 39'luk kısmını oluşturan 1.141 kilometre güvenlik duvarı ve yaklaşık yüzde 41'lik kısmını oluşturan 1.215 kilometrede devriye yolu çalışmaları tamamlanmış durumda.

6 Şubatta meydana gelen depremde çevre illere gönderilen arama kurtarma ekipleri ve araç, makine, teçhizat malzemeleri yanında bölgenin güvenliğinin sağlanması için yoğun bir çaba harcandığını hepimiz biliyoruz. Başta sınır güvenlik sistemleri olmak üzere depremden etkilenen güvenlik hizmetleri unsurlarının yeniden yapım, bakım ve onarım çalışmaları hızla başlatılmıştır.

TCG Sarucabey gemimiz yardım malzemelerini Sahil Güvenlik botlarıyla Hatay'a ulaştırmış, muhtelif unsurlarla ilk günden itibaren Türkiye'nin dört bir yanındaki iş makineleri Silahlı Kuvvetlerimizin de desteğiyle deprem bölgesine ulaştırılmıştır. Deniz Kuvvetlerimizin çıkarma gemileri de deprem bölgesinde kullanılacak iş makinelerini İskenderun'a intikal ettirmiştir.

Değerli milletvekilleri, sadece isim değiştirmek suretiyle, asıl yapısı ve düşüncesi aynı olan -ve bu coğrafyaya, bu coğrafya insanına- yabancı ülkelerin maşası durumundaki terör örgütleriyle mücadelemiz kırk yıla yakındır devam ediyor. Kimi zaman eli silahlı kimi zaman sivil görünümlü bu kabîl oluşumların bu coğrafyada yaşama imkânı bulunmadığını bir kere daha ifade ediyoruz. PKK-PYD, DAEŞ ve FETÖ gibi yapılanmaları tamamen yok etmek için tüm güvenlik unsurlarımız hep beraber hareket ediyor. Son terörist yok olana kadar, son yapılanmalar da çökene kadar içeride ve dışarıda hedefleri yok etmeye de devam edeceğiz.

Değerli milletvekilleri, geçmişte ve günümüzde hiçbir etnik yapı gözetilmeksizin bu ülkede yaşayan insanlar kardeşlik şuuruyla bir ve beraberlik içinde olmuşlardır. Bizim gücümüz de birliğimizden gelmektedir. Bu beraberlikten korkanlar içimizde 80'li yılların başına kadar sağ-sol fitnesi ektikleri gibi, Alevi-Sünni, laik-muhafazakâr ve etnik anlamda da Kürt-Türk ayrışmaları oluşturmaya çalışmıştır. "Suni sosyal fay hatları" diye tanımladığımız bu alanlarda ülke insanını birbirine düşman etme çabalarını yıllardır görüyoruz. Bir sağdan bir soldan yaklaşımları Madımak ve Başbağlar örnekleriyle devam ettirilmiş, ülkenin huzurunu hedef alanlar, aslında, güçlü tarihî köklerimizden de bizi kopartarak etkisiz ve kukla bir devlet hayali kurmaktadır. Buna bu necip millet, bu aziz millet geçmişte de bugün de fırsat vermemiş ve vermeyecektir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu güçlü iradeyle mezhebî fay hattında toplumsal zemin bugün hiç olmadığı kadar sağlamdır. Milletin inanç değerleriyle mücadele edilen 90'lı yıllar geride kalmış ve katı laiklik anlayışı ve uygulamalarının açtığı derin yaralar da son yirmi yılda kapatılmıştır. Etnik temelli ayrışma ve ayrıştırma çabaları da toplumsal zeminde çözülmüş ve ortaya konulan sağlam iradeyle terör örgütü mensuplarının silah bırakması yönünde ortaya konulan çözüm süreci bu sosyal zeminin oluşması yönünde büyük katkı sağlamıştır. Bugün 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Çanakkale Harbi'nde, kurtuluş mücadelemizde dedelerimiz birlikte savaşmış ve kucak kucağa yatmaktayken ayrılık ve fitne tohumları ekilmesinin bu ülke insanına bir faydası asla olmayacaktır. Kendi içimizde de silahsız ve kavgasız çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz bulunmamaktadır.

Değerli hazırun, sadece ülke topraklarında ve serhat boylarında değil; mavi vatanda, Doğu Akdeniz ve Ege'de vatanımıza gelebilecek tehditler için de gerekli adımları atmaya devam ediyoruz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı olan şahlanış yüzyılının bu ilk yılında, sergilediğimiz donanma ve millî envanterimize eklediğimiz savunma mekanizmalarımızla, ordumuzun kabiliyetini günbegün artırıyoruz. İlk SİHA gemisi olma özelliği taşıyan TCG ANADOLU'nun ordumuza nasıl güç kattığını iftiharla görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında bahsettiği üzere, yeni hedefimiz KAAN Millî Muharip Uçağı ve diğer savaş uçaklarımız için, TCG ANADOLU'nun ağabeyi konumunda yeni savaş gemimizi üretmek için de adımlarımızı atıyoruz.

Bizim atalarımızdan aldığımız mirasla gittiği yere huzur ve barış götüren Türk ordusu, başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost, kardeş ve müttefiklerimizin haklı davalarına destek olmaktadır; NATO, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, AGİT ve ikili anlaşmalar kapsamında Katar'da, Somali'de, Kosova'da, Bosna-Hersek'te, Libya'da ve daha birçok coğrafyada başarıyla görev yaparak bölge ve dünya barışına katkı sağlamaktadır.

Değerli milletvekilleri, 2002 yılında savunma sanayisinde yüzde 80 dışa bağımlılık oranıyla yol alınmakta iken bugün geldiğimiz noktada, atılan sağlam adımlarla, yüzde 80'e varan yerlilik oranına, yine proje sayımız da yaklaşık 13 kat artarak 850'ye ulaşmış durumdadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERSAN AKSU (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen toparlayalım.

ERSAN AKSU (Samsun) - 2002 yılında yaklaşık 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülmekte iken geldiğimiz noktada, ihale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, 90 milyar dolarlık proje hacmine ulaşılmıştır. 2002'de sadece 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatımız, 2023 sonu itibarıyla -iftiharla ifade ediyoruz ki- 6 milyar dolara ulaşacak durumdadır.

Değerli milletvekilleri, geldiğimiz noktada, savaş gemisi tasarımı ve üretimi dâhil, bir zamanlar yurt dışından tedarik dahi edemediğimiz İHA, SİHA, TİHA, ATAK helikopteri, FIRTINA obüsü gibi sistemlerin üretiminde artık dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. Yapılan bu üretimlerle, özellikle İHA ve SİHA'lar sayesinde sınır ve sınır ötesi yaptığımız operasyonlarla güvenliğimiz en üst seviyeye çıkmış durumdadır.

Bugün beşinci nesil savaş uçağı üreten 5'inci ülke konumundayız ve inşallah bu sene sonunda KAAN'ı gökyüzüne göndereceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Toparlayalım, süreniz doldu.

ERSAN AKSU (Samsun) - Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir." sözünü bir slogan olarak telakki etmekten öte, hayata geçiriyor ve ülkemizin mavi vatan, siber vatan ve uzay vatanında güçlenerek sadece kendimiz için değil, umutla bekleyen soydaş ve gönül coğrafyamız için, medeniyet değerlerimiz için yolumuza bir ve beraber olarak devam ediyoruz.

Millî Savunma Bakanlığımızın 2024 yılı bütçesinin tekrar hayırlı olmasını temenni ediyor, saygılarımı sunuyorum.