KOMİSYON KONUŞMASI

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım, değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdi, biz, burada bir süredir yaşadığımız bir sıkıntıyla bugün de tekrar karşı karşıyayız. HEDEP'li vekilimizin söylediklerinden hareketle... Genel Kurulda da sürekli olarak bazı kavramların övücülüğünü yapıp sonra da işte "Bu konuyu burada konuşmak için yeterli vaktimiz yok. Bu, bugünün konusu değil." ya da "Bu, bu mecranın konusu değil." deyip konuyu kapattığınızda iş farklı bir noktaya gidiyor. O yüzden, madem başladınız, hani ben de bu vesileyle şunu özellikle söylemek istiyorum: Beyoğlu saldırılarının 1'inci yılını geçirdik, 13 Kasım 2022'de yapılan ve birçok vatandaşımızın hayatını kaybettiği PKK-YPG terör örgütü... Bu vesileyle bir kez daha tekrarlamak isterim, PKK-PYD/YPG, IŞİD, DEAŞ, bizim de kanunlarımız çerçevesinde hepsi bir terör örgütüdür. Ben biraz sonra, Avrupa Birliğinin ortak terör çerçeve yasasında belirttiği kavramları da özetleyeceğim; hangi örgütün, kimin terör örgütü olduğunu ya da terör faaliyeti yaptığını orada en azından tekrar konuşabiliriz.

Ben bu arada kaçırmış olabilirim ama tekrar söylemek istiyorum, bu Beyoğlu saldırıları mesela sizin tarafınızdan, partiniz tarafından kınanmış mıydı?

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Beyoğlu saldırısını partimiz kınadı. Beyoğlu saldırısının kimler tarafından yapıldığını sizler de çok iyi biliyorsunuz.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - PKK ve YPG tarafından talimatı verilen bir saldırıdan bahsediyoruz.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - En son 6 kişinin tahliye olduğunu da belirtmek isterim.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Devam ediyor o, devam ediyor.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Biraz da o dosyanın içeriğine bir bakarsanız gerçeğin ne olduğunu çok iyi anlarsınız.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Sizin gerçekleriniz ile bizim gerçeklerimiz bazen örtüşmüyor olabilir ama...

SERHAT EREN (Diyarbakır) - İşte, tam da bunu söylüyorum.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Hayır, siz tam da bunu söylemiyorsunuz. Gerçek ve doğru, adalet, hak tektir. Sizin gerçekleriniz bazen çarpıtmaya dayanıyor. Neyse, ben söyleyeyim...

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Bizim gerçeklerimiz şudur: Bu ülkede...

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Bu konuşmaya devam etmek istemiyorum.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Bakın, bu ülkede...

BAŞKAN FUAT OKTAY - Komisyona konuşursanız...

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, eğer olayları başka bir şeye yani çekiyorsa şunu söylerim...

BAŞKAN FUAT OKTAY - Bir dinleyelim, Sayın Bölük'ü dinleyelim, size ben sonra söz veririm.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Bu ülkede 34 insan uçakla bombalandı Roboski'de; bunu izah edebilir misiniz?

BAŞKAN FUAT OKTAY - Sonradan size söze veririm.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Tek bir soruşturma açtınız mı, söyler misiniz?

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Sıranız gelince siz de konuşabilirsiniz.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Bu ülkede...

BAŞKAN FUAT OKTAY - Sayın Eren...

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Bu ülkede 65 belediye halk tarafından seçildi, hepsine kayyum atadınız, halkın iradesini yok saydınız, bunu izah eder misiniz? O zaman...

BİLAL BİLİCİ (Adana) - Böyle yapmayın...

ZAFER SIRAKAYA (İstanbul) - Böyle bir usul mü var Dışişleri Komisyonunda ya?

BAŞKAN FUAT OKTAY - Sayın Eren, bu şekilde devam edemeyiz.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, ben de bu ayrıntılara girmeyelim diyorum.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Bu şekilde devam edemeyiz ama. Bakın, size müdahale edildiğinde söz veririm.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Ben de bu ayrıntılara girmeyelim diyorum.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Bu, sizin alışık olduğunuz bir hak ihlali olabilir. Siz insanların haklarını ihlal etmeye alışıksınız.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Ben de bu ayrıntılara girmeyelim diyorum ama ısrarla buralara çekmeye çalışıyorlar.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Müsaade edin, sözünü bitirsin, vereceğim söz size.

SERHAT EREN (Diyarbakır) - Sınır içerisinde kalalım diyorum.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Arkadaşlar, şurada üç beş kişiyiz.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - İstemediğiniz şeyler konuşulunca sözünüzün, sesinizin şiddetini arttırmaya alışık olabilirsiniz ama biz de korkmamaya alışığız yani onu özellikle belirtmek isterim.

Devam edeceğim ben.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Burada üç beş kişiyiz arkadaşlar ya. Hatibi dinleyelim, sonrasında gerekirse size söz vereceğim, ya, bu şekilde şık...

SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Başkanım, öyle olmaz, biz de söz almak istiyoruz, lütfen...

BAŞKAN FUAT OKTAY - Evet, aynı şekilde...

Sayın Bölük, buyurun lütfen, tamamlayın.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Yani sanırım, öyle kısıtlı bir süre değil Komisyonun süresi.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Yok yok, rahat olun lütfen, söz sizin.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Evet, o yüzden, ben bunu belirtmek istedim çünkü Genel Kurulda da birçok komisyon toplantısında da hep aynı şey tekrarlanıyor. Karşınızdaki insanı susturmak için bazı kavramları değiştiremezsiniz, değiştirmemelisiniz; ısrarla biz bunu söylemeye devam edeceğiz.

AB'nin 2002 senesinde ortak kabul ettiği bir terör tanımı var, bundan bahsetmek istiyorum, bu önemli bir şey, 2002 senesinde kabul ediyor; hani bizim dışımızda hiç kimse kabul etmiyor ya bazı örgütleri terör örgütü olarak, öyle diyorlar ya. AB diyor ki: "Ölümle sonuçlanan saldırıları yapan örgütler, kişinin bedensel bütünlüğünü yok edecek saldırılar, çocuk kaçırma, rehin alma, hükûmet veya kamu binaları, altyapı, bilgi iletişim sistemleri, taşımacılık faaliyetlerinde insan hayatını tehlikeye atacak şekilde yapılacak saldırılar, uçak, gemi, diğer taşıma araçlarını ele geçirme, patlayıcı, nükleer, biyolojik, kimyasal silah üretimi, tesis edilmesi, taşınması veya kullanımı ve kimyasal veya biyolojik silahların geliştirilmesi, yangın, sel ve patlamaya sebep olacak insan hayatını tehlikeye atan maddelerin salınması, su kaynakları, güç ve diğer doğal kaynaklara insan hayatını tehdit edecek şekilde müdahale etmek fiilen terör saldırıları olarak tanımlanmıştır." Ve biraz önce bahsettiğimiz örgütler, PKK-PYD/YPG de bu saldırıları gerçekleştirmiş örgütlerdir; bunu tekrar ve tekrar ifade etmek istiyorum.

Ayrıca Kafkasya'da savaşa yol açmak kısmına da gelelim. Bir kere Kafkasya'da bir savaş yok. Kafkasya'da olan, Azerbaycan'ın işgal edilmiş topraklarını tekrar geri almasıdır. Evet, doğru, bir savaşla alınmış olabilir ama -bir önceki Komisyon toplantısında da bu tip şeyler söylendi- Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği tarafından özellikle gerekli araştırma ve çalışma yapılmıştır ve orada da hiçbir insani sıkıntı olmadığı raporlanarak belgelenmiştir; bunu da ifade etmek isterim.

Bu noktada, İsveç'in şöyle bir durumu var: Haziranda kabul edilen bir terör yasası var İsveçle alakalı, İsveç haziran ayında bir terör yasası kabul ediyor. Bakın, bizim, Türkiye'nin ısrarlarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu görüşlerle İsveç'in terör yasasını kabul etmesini, özellikle, burada biz neyi başarmışız, onu ifade etmek için söylüyorum. Avrupa Birliği, 2021'de İsveç'e, üye ülke hakkında kuralları ihlal prosedürü başlatıyor. Ne sebebiyle? Terör yasasını AB kurallarına göre gerçekleştirmediği sebebiyle, uygulamadığı ve yapmadığı sebebiyle. Diyor ki; İsveç'in terör yasasıyla ilgili doğru yansıtmadığı şeyler neymiş: "Terör suçu işlemek üzere yurt dışına gidilmesi, bu tür bir eylemden sonra AB'ye geri girilmesi, AB içinde bu tür faaliyetler için dolaşım yapılması, terör eğitimi alınması ve terörün finanse edilmesi." 2021'de AB'nin açtığı ihlal prosedüründen tam iki sene sonra İsveç, NATO'da gerçekleştirilen toplantı sonucunda, işte, bu gerçekleştirilen üçlü mutabakatla 2023 Haziran ayında terör yasasını kabul ediyor.

Bunu da ayrıca ülkemizin diplomatik bir başarısı olarak görüyorum, devletimizin diplomatik bir başarısı olarak görüyorum ve sözlerime burada diğer arkadaşlarımın da hakkını ihlal etmemek için son veriyorum.

Çok teşekkürler.