OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Başkanım.

Kısacası, ben de NATO PA çerçevesinde İsveç'e giden heyetlerin içerisinde bulundum. Özellikle askerî yetkinlik noktasında parlamenterlerin üstünde etki bırakma adına bizi bir üsse götürdüler ve üste bize üstün askerî teknoloji olan bir Volvo Station, K9 bir köpek ve bununla birlikte G-3 tüfekleri gösterdiler. Doğrusu, o gösteriden sonra benim İsveç'le ilgili intibam çok olumlu yönden gelişmedi. Dolayısıyla, özellikle misafir bir vekil olarak buradaki katkıları çok değerli bulduğumu söylemek istiyorum. Sadece İsveç'i konuşmadığımızı, İsveç'ten öte bir şey konuştuğumuzu düşünüyorum ve -her ne kadar Başkanımız konuları birbirine bağlamama noktasında bir hassasiyet ortaya koyduysa da ki bu da önemlidir ama- çok daha geniş bir perspektiften bakmamız gerektiğine inanıyorum; onun için ben biraz önce özellikle...

BAŞKAN FUAT OKTAY - Hayır, pardon, benim hassasiyetim şu: Bizim gösterdiğimiz hassasiyeti ne yazık ki muhataplarımız bize göstermemekte.

OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) - Ben de onu vurgulayacaktım.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Yani o hassasiyetsizliklerini gidersinler notunu düşüyorum.

OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) - Ben de aynı onu düşünüyorum Başkanım, aynı hassasiyeti paylaşıyorum; onlar bu işleri birbirine karıştırdı ve şu an bedelini büyük bir ihtimalle İsveç ödeyecek çünkü İsveç'in özellikle NATO'ya kattığı meselelerle ilgili Savunma Bakanlığımızın, Dışişleri Bakanlığımızın bilgilendirmesini de değerli buluyorum. Yani, bildiğimiz birçok yüksek teknoloji şirketinin İsveç merkezli olduğunu belki dikkatten kaçırıyoruz, boykotun ve ambargoların bu manada kalkmasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Birçok dünya markası ABB, Atlas Copco, Elektrolux, Ericsson... Yani, reklam yapma adına değil ama bildiğimiz çok yüksek teknolojik şirketlerin birçoğunun İsveç'te olduğunu, ambargoların kalkmasının Türk savunma sanayisinin gelişimi açısından da önemli olduğuna inanıyorum.

Yine, İsveç'le ilgili pek bilinmeyen, özellikle kritik denizaltı altyapısını koruma noktasındaki ihtisasının da gelecekte bizim için de önem arz edeceğine inanıyorum. Dolayısıyla, ben şahsen hem nesnel tartışmalara ihtiyaç duyduğumuzu, İsveç'in bize sunduklarıyla ilgili burada daha somut bir bilgi verilmesi gerektiğine inanıyorum.

Aynı zamanda şunu da sormama müsaade edin lütfen: Anayasal ve yasal değişikliklerin İsveç'te ne anlama geldiği de burada tam olarak anlaşılmadı; kendi paradigmaları var, gelenekleri var, aslında son uygulamalarla birlikte alışkın olmadıkları şeyler yaptılar. Son olarak Kur-an yakan, bunu videoya gösteren bir İsveçlinin yargılanması, mahkûm olması ve iki senelik bir tecil cezasına çarptırılması da İsveç'te bir ilk olarak tarihe geçmiştir. Yani, bunlarla ilgili, İsveç'in kültürüyle ilgili, yasama kültürüyle ilgili, yaptıklarıyla ilgili bilgi verilirse bizim hassasiyet duyduğumuz kutsallarımızı koruma noktasında da belki merakımız bir manada daha da derinden giderilmiş olur.

Uzun lafın kısası, ben özellikle Başkanıma teşekkür ediyorum. Daha geniş bir boyutu tartıştığımızı ama büyük müttefiklerin bizi zora soktuğu meselelerde hesabın bir başka ülkeden, güvenliğini artırmak isteyen bir ülkeden çıkarılmaması gerektiğinin de burada altını çizmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.