Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Millî Savunma Bakanlığı b)Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 16 .11.2023 |
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar ve basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, aslında sizden önceki Bakan Bey de buradaydı, geçen dönemdeki Millî Savunma bütçesinde özellikle sormuştum. Çorlu Belediyemizin Çorlu'daki askerî alanla ilgili bir talebi vardı ama ne yazık ki... Yeniden söyleyeyim, Ağıltepe... Şu anda Ağıltepe boşaltıldı, o zamandan beri içerisindeki ağaçlar kuruyor, otlar yanıyor, artı, alkolikler orada ve uyuşturucu kullananlar orada yaşıyorlar, bulunuyor insanlar. Belediyemiz sosyal amaçla çok güzel bir proje çizmişti oraya, hem Ergene ilçemizin hem de Çorlu ilçemizin faydalanacağı, aynı zamanda bölgenin faydalanacağı bir sosyal alan ama maalesef bu alanla ilgili soru sorduğumuzda... Özel Kalem döndü daha sonra bize, Hulusi Akar Bey iletmiş, sağ olsun. İşte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçti, Millî Emlake geçti, ondan sonra askeriye tekrar kullanacak ama o gün bugündür orada daha hiçbir işlem yok, ne gelen var ne giden var. O yer neden Türkiye Cumhuriyeti'nin belediyesi olan, yerel bir hizmet sunan belediyeye tahsis edilmez, ben merak ediyorum. O atıl alanı biz neden tekrar sosyal alana çeviremiyoruz, merak ediyorum. Yani burası AK PARTİ belediyesi olsa idi acaba verilir miydi diye de merak ediyorum ama şimdi cevap olarak da... Süleymanpaşa ilçemizde askeriyemizin denizin kenarında yeri vardı, millet bahçesi için tahsis edildi ama daha açılmadı Sayın Bakan; ne zaman açılacak, merak ediyorum. İşte, sizin ikiyüzlülüğünüz burada ortaya çıkıyor; Cumhuriyet Halk Partili belediye almak istediği zaman, talep ettiği zaman yok, bizim işimiz, ihtiyacımız var ama AK PARTİ'li bir belediye olduğu zaman ise kapılar sonuna kadar açık; maalesef sizin yapmış olduğunuz yönetim sistemi bu. Bunun bir an evvel düzeltilmesini, Çorlu Belediyemizin talep etmiş olduğu o Ağıltepe'nin Tekirdağlı hemşehrilerime açılması konusunda direktifinizi bekliyoruz Sayın Bakan.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Başkanım, temiz bir dil kullanmaya davet ediyoruz; beceremez de kullansın yani.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yine, bakınız, S-400'lere 2,5 milyar dolar para verdi bu ülke. Sayın Hazine Bakanı ülke ülke geziyor, Araplara ve birçok ülkeye avuç açıyor; 2,5 milyar dolarlık S-400'ler ise orada çürüyor; yazıktır, günahtır. Ülkenin kaynaklarını bu şekilde heba edemezsiniz Sayın Bakan.
Şimdi, F-35'lere geleceğiz. F-35'lerle ilgili de ortak olduk, hissedardık, hem kazanacaktık hem de bizim savunma sanayimiz, Millî Savunma Bakanlığımızın askerî gücü artacaktı. Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olduk; hem parayı verdik hem de projeden dışarıda kaldık. Şimdi 2,5 milyar dolar S-400'lere, 1 milyar dolar F-35'lere gitti. Ya, biz bu kadar zengin miyiz? Ondan sonra Bakan çıkıyor, ülke ülke geziyor, para arıyor.
Yine, Sayın Bakan, Tuzla'da bir cip fabrikası vardı, "Bu fabrika açılacak." denildi geçtiğimiz dönem ama hâlâ daha fabrikadan ses seda yok. Ya, neden açmıyoruz? Yine, bakınız, Sakarya Tank Palet Fabrikası'nı gittik, peşkeş çektik Katar'a; bugüne kadar ortada bir şey yok. Otokar eğer olsaydı, bizim şu anda tank paletimiz ordumuzun emrindeydi. Sayın Bakan, bunlar burada belki size iğneleyici olarak geliyor ama gerçekler acıdır. Gerçekler hiçbir zaman çuvala sığmaz, mızraklar hep bize saplanıyor. Bu acı; 3,5 milyar dolar parayı heba ettik. Bakınız, askerlerimizin; ya subayımız, astsubayımız, uzman çavuşlarımızın özlük haklarını vermiyoruz ama götürüyoruz elin yabancısına birçok parayı harcıyoruz.
Sayın Bakan, askerî hastaneleri soruyoruz, GATA'yı. Ya, savaş alanlarında yaralanan askerlerimiz için işi bilen doktorlara ihtiyaç var, o hastaneler özel hastaneler; savaşı bilen, savaş yaralanmasını bilen doktorlar varken gittiniz, yanlış bir uygulamayla Sağlık Bakanlığına verdiniz askerî hastaneleri, GATA'yı.
Şimdi, sizden istirham ediyoruz Sayın Bakan, savunma sanayisinin ve Millî Savunma Bakanlığının askerî hastanelerini bir an evvel geriye kazandırın; Sağlık Bakanlığından alın. İşte, gördük, Hatay'daki patlamada devlet hastanesinde, Reyhanlı Devlet Hastanesinde müdahale edecek doktor yoktu çünkü askerî yaralanmalar farklı yaralanmalar. O yaralananlara hizmet verecek özel hastaneler gerekiyor.
Yine, bakınız, ya, askerî okulları kapattınız; yazıktır günahtır. Ya, ne istediniz bu askerî okullardan? Bizim savunmamız, Millî Savunma Bakanlığımız, askerî okullarımız medarıiftiharımızdı ama çocuklarımızı kapattık. Şimdi, kalktınız, Millî Eğitimde olduğu gibi her şeyi kuşa çevirdiniz. Bir an evvel bu yanlışlardan dönün. Bizim güçlü Türkiye'ye...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aygun, mikrofon kesildi.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - İki dakika demiştim Başkan, bayağı uzun oldu; kusura kalma, toparlıyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Hayır yani biz de daldık, çok akıcı gitti iş, bir dakika veriyorum herkese, biliyorsunuz.
Buyurun.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tamam Sayın Başkanım.
Sayın Bakan, yol yakınken bu yanlışlardan vazgeçin. Bir an evvel millî olduğunuzu unutmayın, yerli olduğunuzu unutmayın. Askerimize biz güveniyoruz, ordumuza güveniyoruz ama gelin, bırakın dışarılarda dolaşmayı, kendi askerinize sahip çıkın, kendi kurumunuza sahip çıkın. Askerî hastaneleri bir an evvel tekrar açın. Yine, aynı şekilde askerî hastaneleri açın diyor, saygılar sunuyorum.
VEYSAL TİPİOĞLU (Kocaeli) - Bu nasıl bir üslup!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, bir tutanakları al oku, sonra bir...
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Yakışıyor mu ya!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Değerli arkadaşlar, gerçekler acıdır. Askerî hastaneleri...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hayır, tutanaklara bir bak, ondan sonra...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Kötü bir üslupla konuşma olmaz.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, ben dün sizi dinledim, merak etmeyin.
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Hayır, kötü bir üslup. Aşağıda bile, Genel Kurulda bile böyle konuşmuyoruz.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Gerçekler acıdır. Bakınız, AK PARTİ'li Süleymanpaşa Belediyesine yapılanı söyledim, Cumhuriyet Halk Partili Çorlu Belediyesi...
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Çok yanlış konuşuyorsun, yakışmıyor!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Bu tür konuşmalar yakışmıyor!
VEYSAL TİPİOĞLU (Kocaeli) - Temiz bir dil kullanmak lazım.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben Tekirdağlı hemşehrilerimin oyuyla buradayım.
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Bırak Tekirdağ'ı ya, ben de Iğdırlıyım.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben Tekirdağlı hemşehrilerimin oyuyla buradayım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, hepimiz Türkiyeliyiz, lütfen...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben Tekirdağlı hemşehrilerimin hakkını savunuyorum. Orada bir ayrımcılık varsa, oradaki ayrımcılığı anlatmam gerekiyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aygun, değerli milletvekilleri... Sayın Ayrım...
Teşekkür ediyorum.
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Sayın Başkan, müdahale edin yani bu tür konuşmalar... Ben ilk defa geliyorum, ohoo!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ayrım...
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Böyle bir tavır olur mu?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Peki, size mi soracağım ne konuşacağımı?
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Son yıllarda en başarılı olduğumuz bir alanda kalkıp böyle bir konuşma yapamazsın!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Size mi soracağım ne konuşacağımı? Burası Parlamento!
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Olmaz böyle şey!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ayrım...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ne demekmiş ya, size mi soracağım? İsterseniz önceden konuşma metnimi vereyim de siz ona göre seçin!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Tutanakları al, bak bir neler konuştuğuna!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben biliyorum ne konuştuğumu.
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Hep hakaret içeren bir konuşma!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ayrım, Sayın Aygun, bir saniye.
ŞAMİL AYRIM (İstanbul) - Hep hakaret içeren bir konuşmaydı.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ya, öyle, tabii gerçekler...