LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler.

Sayın Bakan, 2007 yılından bu yana yasal değişiklikle İİBF mezunlarının yani iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarının idari hakim olma oranını yüzde 20'yle sınırlandırmış bulunuyorsunuz. Yani bu kanun sizin zamanınızda çıktı ve pek çok İİBF mezunu mağdur oldu. İdari hakimlikte aldıkları misyon ve vizyon itibarıyla idari hakimliğe hukuk fakültesi mezunları kadar yakışan bu mezunlar için 6352 sayılı Kanun Tasarısı'yla teşebbüs edilen ama kanunlaşmayan yüzde sınırını siz kaldırıp bu mağdurlara müjde vermeyi düşünüyor musunuz. Çünkü Adalet Komisyonunda kaldırılmıştı, kanun tasarı metninde 48'inci maddede varken.

Başka bir sorum: Yeni dönemde sulh ceza mahkemeleri kaldırıldı, sulh ceza hakimlikleri oldu. Anayasa Mahkemesi bunu Anayasa'ya uygun görüyor ancak Anayasa Mahkemelerinin bağımsızlığını öngörüyor aynı zamanda ve "mahkeme" terimini kullanıyor. Hakim mahkemeye bağlı olmak durumunda. Hâlbuki "hakimlik bağımsızlığı" denilen bir terim Anayasa'da yok. Buna göre, sulh ceza hakimliklerinin Anayasa'ya uygunluğunu düşünüyor musunuz? Mahkemeye çevrilmesi gereken bu kuruluşları neden hakimliğe dönüştürdünüz? Çünkü hukukçuların özellikle bu konuda çalışan akademisyenlerin "tabii hakim" ilkesini de göz önünde bulundurarak bu konuda eleştirileri var. 16 Haziran 2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun'da sulh ceza mahkemelerinin kaldırılarak sulh ceza hakimliklerinin kurulması konusundaki eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Son olarak bir cümle: Birimlerinizdeki engelli kontenjanları şu anda eksik, onları doldurma konusundaki düşünceniz nedir acaba?

Teşekkürler.