İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; önce, seçim bölgem Kars'ta iki hukuksuzluğu dile getireceğim. Sayın Bakanım, şehrimiz için önemine binaen bunu da not alırsanız çok memnun olurum.

Sayın Bakanım, Kars Belediyesi biliyorsunuz kayyumla yönetiliyor. Kayyum da göreve gelir gelmez çok sayıda işçinin görevine son verdi. Bu işten çıkarmalar da herhangi bir siyasi saikle değil, iş hukuku mevzuatına göre gerçekleşti. Bu işçilerin tamamı, Sayın Bakan, işe iade kararı aldılar fakat hiçbiri işe iade edilmedi. Mahkeme kararlarının uygulanmadığı bir dönemin Adalet Bakanı olarak anılmak istemiyorsanız, Kars'ın bu çocuklarına yapılan haksızlığın, Sayın Bakanım, giderilmesini Kars halkı adına talep ediyorum.

İkinci olarak, Kars Belediyesinin mülkiyetinde olan ve değeri 100 milyon liranın üzerinde olan ve halk arasında "Aynalı Köşk" olarak anılan bir bina var.

Sayın Bakanım, Sayın Bakan...

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ - Ben dinliyorum sizi, yazıyorum ya.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Resmi gösteriyor da ona bakın.

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Evet, evet, dikkatinizi...

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ - Bak, "Belediye", "taraflar", "işçiler", "iş hukuku" hepsini not aldım.

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Evet, çok iyi.

Sayın Bakan, şimdi, bu Aynalı Köşk binasının değeri 100 milyon liranın üzerindedir.

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ - Aynalı Köşk, değil mi?

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Evet.

MHP'li bir Belediye Başkanı -gerçi Devlet Bey onu attı partiden, ihraç etti- partiden ihraç edildikten sonraki bir dönemde, bir hukuki sebebe, bir gerekçeye dayanmayan bir icra takibine zamanında itiraz etmediği ve bu gayrimenkul hakkında haczedilmezlik şikâyetinde bulunmadığı için, değeri 100 milyon liranın üzerinde olan bu mülk, değerinin yüzde 1'i oranında icra yoluyla satıldı. Sayın Bakanım, bu, Kars halkına ait bir binadır; bu bir talandır ve ben bunun hakkında suç duyurusunda bulundum, soruşturma da çok yavaş ilerliyor, bu konuda hassasiyetinizi rica ediyorum ve bu mülkün Kars halkına iadesinin sağlanmasını talep ediyorum.

Sayın Bakanım, üçüncü olarak, Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast 15 Kasım günü tahliye edildi. Bu tahliyeden dört gün sonra yeni bir iddianameyle hakkında tekrar bir dava açıldı. Bu iddianamede Ogün Samast'ın FETÖ'nün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiği; Dink cinayeti sonrası örgütün önce, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesini ele geçirdiği, daha sonra bu şubenin imkânlarıyla Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Askerî Casusluk, Cizre, Devrimci Karargâh, Tahşiye, Selam Tevhit, 17-25 Aralık gibi operasyon ve davaları ve devamında 15 Temmuz hain darbe girişimine giden süreci başlattığı; Samast hakkında ele geçirilen bir kısım delillere göre şahsın örgütün yönetici ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğu, bu irtibatla Ogün Samast'ın Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğinin anlaşıldığı belirtilerek Ogün Samast'ın silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan hapsi talep edildi.

Sayın Bakan, bu davanın açılması için zaman aşımı süresinin geçmesinin beklenmiş olması, 2016 yılında gerçekleşen hain darbe girişimi sonrası Dink cinayetiyle ilgili kamu mensupları çok önceden yargılanıp mahkûm olurken kamu mensuplarıyla irtibatlı bir şekilde bu cinayeti işleyen Ogün Samast hakkında örgüt suçundan zamanında dava açılmaması suretiyle FETÖ'yle mücadelede zafiyet gösterilmesi -az önce MHP sıralarından Pensilvanya göndermesi yapan arkadaşlara da duyuruyorum, FETÖ'yle mücadelede hangi noktalarda zafiyet gösterildiğini de yeniden takip edelim bu olay vesilesiyle- ve Bakanlığınız döneminde buna sebep olan hâkim ve savcılar hakkında bugüne kadar gereğinin yapılamaması nedenleriyle Adalet Bakanı olarak görevin gereklerini yerine getirmemiş bulunuyorsunuz. Bu nedenle Sayın Bakan, bu süre zarfında görevini yapmayan sizden önceki Adalet Bakanlarıyla beraber, Ogün Samast gibi bir katilin elini kolunu sallayarak dolaşmasındaki sorumluluğunuz nedeniyle istifa etmenizi Cumhuriyet Halk Partisi adına talep ediyorum.