KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Konuşmama başlarken az önce AKP milletvekilleriyle sizin hakkınızda küçük bir dedikodu mahiyetinde görüşme yaptığımız için, sivil toplumdan geldiğiniz inancıyla, bizi çok daha iyi anlayacağınız duygusuyla hareket edeceğim. Önümde bir sürü, zaten bir çoğunu siz de biliyorsunuz ama sorunlar var, bunları eminim ileride birlikte konuşabildiğimiz zaman karşılıklı daha iyi anlaşabileceğiz. O nedenle ben sizin bire bir bu tabandan gelişinize seslenmek istiyorum burada. Bir kere şunu söylemek isterim: Eski bir baro başkanı ve Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı olarak alandan, sahadan bir sestir bu. Elbette siyaset yapıyoruz ama bunun ötesinde halkla iç içe uygulamaları bire bir gören, sorunları yaşayanlarız.

Şimdi, Sayın Bakan, kadın hakları ve kadın hayatı her türlü siyasetin üstündedir. Dolayısıyla hepimizin bakması gereken yön bu olmalıdır. Elbette bakarken farklı yönlerden bakacağız ama bir başka rehberimiz daha olmalıdır; haklar, din bakış açısı üzerinden yürümez, hukuk üzerinden yürür. Dolayısıyla bununla da anlaştığımız zaman, eminim birçok sorunu sizlerle, sivil toplum örgütleriyle, Millet Meclisimizle birlikte geride bırakabiliriz.

Sayın Bakan, hepinizin bildiği gibi, 6284 sayılı Yasa'yla ilgili bugün "Şahane bir yasamız var." demişsiniz, öyle görebilirsiniz; kanunların metinde ne dediğinden ziyade uygulamada ne olduğu çok önemlidir. Bizler uygulamada bunun yeteri kadar iyi olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla o yüzden kadın hakları savunucuları olarak dediğimiz şu: 6284'ü uygulayın. Baştan beri bunu söylüyoruz. Dolayısıyla burada problem 6284 sayılı Yasa'nın uygulanmasında. Elbette sizin birçok bürokratınız var ama lütfen liyakate önem verin. Bu alanda yetişmiş, bu alanda eğitim almış kişileri yanınızda bulundurun. Dolayısıyla bunu yaptığınız zaman çok daha başarılı sonuçlar alacağımıza inanıyoruz.

Sayın Bakan, bir başka şeyse, defalarca yazdık, sizin kayıtlarınızda da vardır. Barolar, kadın hakları ve çocuk hakları konularında çok iyi yetişmişlerdir. Dolayısıyla biz müdahale taleplerimizin kabul edilmesini talep ediyoruz. Bu, sizle karşı karşıya olduğumuzdan değildir, bu, tam tersi devletle el ele, eğer aynı inançtaysak kadına karşı, çocuğa karşı şiddeti, cinsel istismarı, tecavüzü önleme yolunda o zaman birlikte mücadele edebiliriz. Bunu söylüyoruz, birlikte daha güçlü oluruz. Elbette ki avukat arkadaşlarımız Bakanlığınız bünyesinde ellerinden gelen her şeyi yapıyordur ama çok iyi biliyorsunuz ki son yıllarda çocuk istismarı, kadın tecavüzü ve cinayetleri hızla artmıştır. Dolayısıyla arkadaşlarımız, avukatlarımız burada yetersiz kalabilmektedirler. Suç onlarda değil; yanlış anlaşılmasın ama yıllardan beri bu konuda eğitim almış ve gönüllü olarak hizmet etmek isteyen elinizde çok güçlü barolar ve barolardaki mücadeleci kadınlar var. Dolayısıyla 6284'ün 20'nci maddesine yapılacak ufak bir eklemeyle birlikte bu problemi çözebiliriz yani barolar ve Türkiye Barolar Birliği de eklenirse sizin Bakanlığınızın yanına burada problem çözülür.

Sayın Bakanım, bir de en önemli şey adli yardım problemimiz. Biliyorsunuz barolarımız dezavantajlı gruplara -ki çoğu zaten kadın ve çocuk üzerinden- bu hizmeti veriyor. Adli yardım bütçemiz yoktur, en azından beş yıllık borçlanarak -avukatlara- yürümektedir. Bunları defalarca konuştuk, söyledik, bütçe meselesi... Ama sizin bu konuda ısrarcı olmanızı istiyoruz. Barolar gerçekten bu işi yapabilecek durumda değil, hızla adli yardım taleplerini reddediyor, dolayısıyla en fazla bundan mağdur olacaklar çocuklar, kadınlar ve engelliler hâline gelmiş durumda. Biraz daha birlikte iş birliği yaparsak belki bütçe yönünde bunu artırmamız mümkün olur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Suiçmez, toparlayın lütfen.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Hemen toparlıyorum.

Elektronik kelepçe sayısı artırılmalıdır. GAMER'i gezmiştik, ne kadar önemli olduğunu bizzat canlı bir olayda yaşadık. KADES uygulamasını önemsiyoruz ama akıllı telefonu olmayanlar için yetersiz bir durumdadır.

Bir kez daha sizlere... Sözlerimi bitirirken, lütfen sivil toplum örgütlerine kapınızı kapamayınız, sadece kendi bakış açınızı yansıtan sivil toplum örgütleriyle toplantılar yapmak yerine, bu konuda eğitimleri olan baroları, mücadeleci kadın sivil toplum örgütlerini de lütfen aranıza katınız; hep birlikte güçlenelim ve kadına, çocuğa karşı şiddete, tecavüzü hep birlikte engelleyelim.

Bu duygularımla hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.