Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu c) Karayolları Genel Müdürlüğü ç) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü d) Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri AŞ (HEAŞ) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 23 .11.2023 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım; Komisyonumuzun değerli milletvekillerine ve heyetimize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.
Ulaştırma Bakanlığımızın bütçesiyle ilgili ben de biraz size görüş vermek istiyorum.
Sayın Bakanım, tabii, hepimizin bildiği üzere, bir projenin başarılı olabilmesi için önce planlamasının doğru olması lazım, AR-GE'sinin vesairesinin iyice doğru yapılması gerekiyor. İktidar, bu anlamda, ne yazık ki biraz sınıfta kaldı. Bakın, mesela, nedenini şöyle izah edeyim, geçmişten başlayarak izah edelim: Örneğin, Karadeniz Sahil Yolu meselesi, yapımı tamamlandı ve şimdi ulaşım sürüyor. Vaktiyle o yol yapılırken biz o yolun yanlış yerden yapıldığını iddia edenlerdeniz -ben inşaat mühendisiyim- ve bu iddiamızı, tabii, sadece benim mühendislik bilgimle değil aynı zamanda ulaştırma ana bilim dalı başkanlığı yapan bir üniversitemizin hocasıyla oturup konuşup müzakere ettiğimizde karar verdik. Neden böyle söylüyorum ve nasıl oldu bu iş? Tabii, bir yol inşaatında en önemli şey hepimizin bildiği "3E" dediğimiz emniyetinin, ekonomisinin ve estetiğinin projeye uygunluğu meselesidir. Karadeniz Sahil Yolu'nda nasıl bir hata yaptık veya ne oldu, biraz kısaca anlatacağım hemen onu. Ben Rize'nin Ardeşen ilçesindenim, buraya bizden temsilci gelmeyeli kırk altı yıl oldu, o yüzden Rizeli beni epeyce donatıp gönderdi.
Şimdi, mesela, bir örnek vereceğim size: Rize'nin Ardeşen ilçesinde hemen Fırtına Deresi'nden -herkes bilir orayı- başlayıp ilçenin çıkışına kadar, Hamidiye'ye kadar olan bölge için proje bittikten sonra, Bilgi Edinme Yasası'na dayalı olarak Karayollarından aldığımız bilgiye göre 8 kilometrelik bir geçkinin 42 milyon dolar civarında maliyeti oldu. Oysa bizim şehrin yerleşim birimlerinin arkasından geçip kıyıların kollandığı bir projeyi çok daha düşük bir maliyetle 33 milyon dolara yapabileceğimizi o zaman ifade etmiş idik ama batimetresi kolay kontrol edilemeyen, kolay dolgu yolu yöntemiyle yapılan ihale sonunda bu yol bize pahalıya mal oldu ve sonuçta -bu yola karşı ilk davayı açanlardan birisi olarak- mahkeme kararları şuna amir hüküm verdi, dedi ki: "Yolun sökülüp eski hâle getirilmesi." Peki, şimdi bu mümkün mü? Tabii ki değil. Artık geriye ne kaldı? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat edip Türkiye'yi tazminata mahkûm etme hâli, yolu. İyi de bizim zaten amacımız bu değildi ki; biz yolun doğru yerden, doğru biçimde, daha ekonomik, estetik, emniyetli yapılmasını sağlamak için bunları söylemiştik. Sizin iktidarınız döneminde de ne yazık ki sizin Bakanlığınızdan başka bürokratlar da bu yolun yanlış yapıldığını kabul ettiler.
Şimdi, planlamayla ilgili size bir küçük örnek daha vereceğim. Sayın Cumhurbaşkanının da ilçesi olan Güneysu'da, 2'nci kilometresinde son üç yılda yapılan yolun 3 defa göçtüğünü biliyor musunuz Sayın Bakanım? Burada oluşan kamu zararının bedelini kim ödeyecek? Hazine. Yani hazine kim? Halk yani biz. İşte planlama, emniyet, estetik demekle kastettiğim şey budur. Ben size bununla ilgili bir soru önergesi de verdim -tarihine bir bakayım ne zaman verdiğime müsaadenizle- bununla ilgili sizden cevap almamak da üzdü; Rize Güneysu yolunun 2'nci kilometresi için 10'uncu ayın 6'sında size bir soru önergesi vermişim ama ne yazık ki süresi içinde buna cevap vermemişsiniz. 2 tane önergem var size verilen; size mi gelmedi, bürokratlarınız mı ulaştırmadı, cevap mı vermediniz, bunu da bilmek isterim. Ama sonuçta o soru önergesinde de yazıyordu. Yine, Sayın Cumhurbaşkanının dere yatakları üzerine yapılanma yapılmaması önerisine uyulmayarak, derenin buradan sel yoluyla, heyelan yoluyla yolu tahrip ettiğini ve maliyetinin hepimize yansıdığını üzülerek söylemek zorundayım. Bundan sonra da o yolda ne yazık ki tekrar çökme olabilecek.
Yine, 7'nci ayın 25'inde size bir soru önergesi daha verdim. Orada da Ovit Tüneli'nin İkizdere ve Ovit arasındaki 22 kilometrelik bölümü başta olmak üzere bağlantı yollarının niçin tamamlanmadığını ve yapılmadığını istiyoruz sizden. Bu, uzun zamandır süren, söylediğimiz, ertelenen ama bölgenin insanının ihtiyacı olan bir yoldur. Bununla ilgili de söylediğim gibi cevap vermemeniz güzel değil, işin doğrusu bununla ilgili sizden bilgi bekliyoruz.
Sonra, yine, bir başka yolumuz daha var. Güneysu 14 kilometrelik... Düzeltiyorum, o değil, onu söyledim; Ovit'i de söyledim.
Şimdi, bir de Ulaştırma Bakanlığının tapusu Trabzonlulara mı verildi Sayın Bakan; giden Trabzonlu, gelen Trabzonlu. Demin aşağıda Sayın Bakanla da yemek yedik. O geldiğinde şöyle bir şey oldu; 7 Mayıs 2023 tarihinde Sayın Bakan gelir Rize'ye ve demeç verir, der ki: "Merak etmeyin..." Bu arada, on üç yıl önce de il başkanlığı yapan Sayın Ayar da oradadır, şimdi de il başkanıdır. Tam on üç yıl önce başlayan ama tek bir adım dahi atılmayan, bir arpa boyu bile yol alınmayan Derepazarı-Kendirli-İkizdere yolunu hiçbir şey... "Yarın başlayacağız." demiş Sayın Bakan, o bitirememiş; şimdi siz geldiniz, bakalım sizin ne diyeceğinizi de bekliyoruz.
Yani Rize'de ulaşımla ilgili sorunların bir bölümünden size söz etmiş oldum ama bir de tabii, şey var, az zamanım kalmış ama notlarımdan da biraz okumak istiyorum size. 2024 bütçesinde garanti ödemelerine toplam 162,4 milyar TL ayrılmış; KÖİ şeklinde yapılan Avrasya Tüneli'ne de 4,9 milyar TL, otoyol ve köprüler için de 73,8 milyar TL ödenecek. Dün, şimdi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesini görüşmüştük burada ve 22 milyondan daha fazla insanın sosyal yardıma ihtiyacı olduğunu Sayın Bakanın ifadesiyle öğrenmiştik. Geliri 3.800 TL'den daha az olan tam 22 milyon insan var bu ülkede, nüfusun dörtte 1'i yani ve 22 milyon yoksul insanın yaşama tutunması için bütçeden ayrılan pay 497 milyar TL. Dün mesela karşı sıralardan kızdılar bana iktidar milletvekilleri, AK PARTİ milletvekilleri ve MHP milletvekilleri. Niye kızdılar biliyor musunuz? Dün dedim ki: "Şu engellilerin ve yaşlıların bakımı için ek bütçede 5,8 trilyon görülüyor, şuraya 5 milyon TL daha ayıralım." Oylamada "hayır" dediler, ben onların oylamada "hayır" dediklerini çektiğim için bana çok öfkelendiler. Arkadaşlar, kendimizi gizlemeye gerek yok ki, söylediklerinizin, yaptıklarınızın ben kendisini gösteriyorum. Bunu not olarak da söylemek istedim.
Şimdi, KÖİ'yle yapılan köprü, otoyol, tünel ve hastanelere ödenecek olan para normalde bir elin parmakları kadar müteahhitlere seçilerek onlara ödeniyor ve 162,4 milyar TL ödenecek. Cumhurbaşkanı kamu-özel iş birliği projelerini "Hazineden 5 kuruş para çıkmadan yapılacak." diye anlatıyordu. Oysa devlet garantisi verilerek yapılan bu projelere her yıl milyarlarca dolar para aktarılıyor ve yirmi beş-otuz yıl boyunca halkımız bu borcu ödemek için borçlu olarak hayatını sürdürecek ve devam edecek. KÖİ projeleri vatandaşın tepkisini çekmeye başlayınca onun yerine "21/b" diye yeni bir şey keşfettiniz ve davet usulüyle istediğiniz işi istediğiniz şirkete ve firmalara yönlendirebiliyorsunuz. Maliyetlere bakıyoruz: 1,6 milyar dolara 1 tünel, 3 milyar dolara 1 köprü, 4 milyar dolara bir havalimanı... 1973 yılında yapılan Boğaz Köprüsü'nün maliyeti 21 milyon dolar, 1988'de yapılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün maliyeti 400 milyon dolar, 2016 yılında yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün maliyeti 3,5 milyar avro.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir dakika ekliyorum sürenize.
Buyurun.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Hesaplarınızda bir hata var. Devlet kurulacak olan paralarla aslında köprü, yol, hastane yapıyorsunuz ve bunun için de takdir bekliyorsunuz ama edemiyoruz, eleştiriyoruz. Normalde yargının konusu olması gereken işleri burada bütçe konuşmalarında konuşuyoruz.
Yaşadığımız tren kazasıyla ilgili bütün hatiplerimizin söyledikleri ortada. Bu tren kazalarının ilgililerine soruşturma açılmaması ya da cezai müeyyidelerle ilgili herhangi somut bir şey görmememiz hâli Türkiye'de herkesi rahatsız ediyor. Necip Fazıl şöyle söylüyor: "Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul/Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa..." Şimdi siz kuzu musunuz, kurt musunuz yoksa kuzu postuna bürünmüş kurt mu? Onu vatandaş anlayamamış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ocaklı, bitti süre.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Peki, bitiriyorum, süremi aşmayayım, kimsenin süresini de yemek istemem.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.