KOMİSYON KONUŞMASI

EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli Komisyon üyeleri, çok değerli katılımcılar; öncelikli olarak memleketim Zonguldak ve Ereğli en fazla hasar olan bölge olmak üzere, Batı Karadeniz Bölgemizde özellikle ciddi hasarlara neden olan bir hafta sonu yaşadık. Özellikle balıkçılık ve su ürünleri adına ciddi problemler yaşadık, maalesef can kayıplarımız oldu. Batan geminin 12 Türk mürettebatının sadece 2'sinin naaşına ulaşabildik, hâlâ arama çalışmaları devam ediyor, aileler kıyıda bekliyor.

Neden böyle bir faciayı yaşadık? Evet, normalin çok üzerinde şiddetli rüzgâr oldu, tam fırtına oldu, çok yağış oldu fakat şöyle bir gerçeklik var -Sayın Başkanımızın da sunumunda anlattığı gibi- Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ağırlıklı olarak çok sık bulunan balıkçı barınakları maalesef Batı Karadeniz Bölgesi'nde yeterli sıklıkta yok. Zaten balıkçılık faaliyetlerinin -daha önceki toplantılarda da hepimizce malum olduğu üzere- çok büyük bölümü Karadeniz'de yapılıyor ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde böyle tehlikeli havalarda balıkçıların barınabileceği maalesef yeterli korunaklı barınaklar mevcut değil.

Ben şimdi şöyle bir düşünüyorum, Karasu bölgesinden Zonguldak'a kadar gidiyorum, Karasu ile Zonguldak arasında bulunan balıkçı barınaklarını değerlendiriyorum; böyle bir havada gırgırları geçtim, küçük voli teknelerinin bile barınabileceği ciddi barınaklar maalesef yok. Şimdi, Karasu'da bir liman var, özel bir şirket tarafından işletiliyor. Akçakoca'da bir balıkçı barınağı var, kapasitesi son derece yetersiz ve yeterli korunak sağlamıyor, büyük teknelerin girmesi maalesef mümkün değil. Oradan devam ediyorum, Alaplı bölgesinde devletin yaptığı, iyi düşünülerek, lokasyon olarak iyi düşünülerek yaptığı bir liman var aslında, balıkçı barınağından daha büyük bir liman; her türlü şey yapılabilir yani gerekirse bir tersaneyi bile çevirerek her türlü tamirat işlemi yapılabilecek alan var fakat -artık bir mühendislik hatası olarak mı değerlendirmek lazım, iş bilmemezlik olarak mı değerlendirmek lazım, işin teknik yönüne çok hâkim değilim ama- bu balıkçı barınağı kullanılamıyor. Niye kullanılamıyor? Doluyor, tıkanıyor, teknelerin girip çıkması mümkün değil ki ben de birkaç kere kendi teknemle saplandım orada, öyle söyleyeyim. Geliyor işte -slaytlarda gösterdiniz- tarama tekneleri, çamur teknesi geldi en son, geldi, liman ağzını taradı, taşıdı dışarı biriken alüvyonları, kumları fakat çok kısa süre içerisinde tekrar burası kullanılamaz bir hâle geliyor.

Oradan devam ediyoruz, böyle şiddetli havalarda barınılabilecek Ereğli Limanı ve balıkçı barınağı var fakat burası da mendirek yapısı itibarıyla, hem iç mendirekler hem de dış mendirekler itibarıyla maalesef yeterli olmuyor. Her sene mutlaka özellikle lodos olan havalarda ciddi problem yaşıyoruz ve bu gemilerin karaya vurması bizim için hiç böyle sürpriz bir şey değil, çok sık yaşadığımız şeyler ama şu son havada o kadar büyük hasar oldu ki gelip o balıkçı barınağını keşke gözlerinizle görebilseydiniz. Yani belki 100'ün üzerinde amatör balıkçı teknesi hasar aldı, battı, 19 veya 17 civarında ruhsatlı, yeşil ruhsatlı teknede hasar var, çok ciddi ağ kayıpları var yani her teknenin, trol teknelerinin, diğer büyük teknelerin ciddi ağ kayıpları var, mağazalarda ciddi hasarlar var. Burası da yeterli bir koruma sağlamıyor.

Buradan devam ediyorum kuzeye doğru, Kozlu bölgesine geliyorum; Kozlu Balıkçı Barınağı da aslında planlı olarak büyük bir şekilde planlanmış fakat yeterli dayanıklılıkta değil. Bir önceki havada mendirek orada da ikiye ayrıldı, şu an hiçbir şekilde koruma sağlamıyor, bu havada da aynı şekilde problemler yaşanıyor.

Bu noktada özellikle dikkat çekmek istediğim nokta Batı Karadeniz Bölgesi'nde yeterli korunak sağlayabilecek balıkçı barınağının olmaması. Ve özellikle en çok kullanılan, hamsi zamanında da gırgırlar tarafından en çok kullanılan bölge Ereğli Balıkçı Barınağı'dır. Ereğli Balıkçı Barınağı'nın mutlaka bir revizyona tabi tutulması, iç mendirek ve dış mendireklerde uzatma çalışmalarının yapılarak buranın korunaklı bir hâle gelmesi gerekiyor. Ereğli Limanı'nın bir tarafını askerî mendirek olarak kullanıyoruz. Askerî mendirek olarak kullanılan bölgedeki son batan gemi de mendireğe çarparak, parçalanarak battı ve can kayıpları orada gerçekleşti. Bu mendireğin üzerine geçen sene biten bir yükseltme çalışması yapıldı ve bu ilk havada hiçbir şey kalmadı, yapılan bütün onarımın hepsi tekrar denize gitti, hiçbir şey kalmadı. Bunların mutlaka daha iyi planlanarak yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Yine slaytlarda gördük, balıkçı barınaklarının büyük bölümünde restoranlar var. Bunların da büyük bölümü şehir merkezinde olduğundan ve çekim merkezi hâline geldiğinden, turistik merkezler hâline geldiğinden burada belki yönetmeliklere aykırı olarak restoran olan yerler de var; bunları bir şekilde çözüme kavuşturmamız gerek diye düşünüyorum çünkü bu insanlar hem orada ekmek parası kazanıyorlar hem balıkçının getirdiği ürünlerin vatandaşa çok hızlı ve taze bir şekilde buzhaneye girmeden sunulmasını sağlıyorlar hem orada istihdamı sağlıyorlar hem de her şehre turistik bir özellik katıyorlar. Siz bahsettiniz sunumda balıkçılarla beraber aynı bölgenin kullanılmasının sıkıntılarının olduğunu fakat ben size şöyle söyleyeyim -gene çok hâkim olduğum bölge adına konuşacağım bununla ilgili- Ereğli'de çok rahat birlikte bir kullanım söz konusu; ne balıkçılar diğer üst taraftaki kullanımdan rahatsız oluyor ne restoranları kullanan aşağıdaki balıkçılardan rahatsız oluyor; bunlar birbirinden rahatça, tamamen ayrılmış durumda. Bir şekilde, bu mendirek üzerinde veya balıkçı barınakları içerisinde yer alan bu tür kuruluşların yönetmeliklere uygun veya yönetmeliğin bunlara uygun hâle getirilerek bence şehrin sosyal yaşamına kazandırılmalarında fayda var. Bu, balıkçı kooperatiflerine de ekstra gelir sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bu noktada bir çözüm sağlamanın bu Komisyonun çok önemli bir görevi olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum Başkanım.