KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN YEGİN (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, bütün ekibinizle beraber hoş geldiniz. Sizi, ekibinizi, salonda bulunan herkesi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Az önce Sayın Karakaya Vekilimiz bahsetti, gerçekten biz de Genel Müdürlüğünüz döneminde Ankara'da ki başka illerde de gayretli çalışmalarınızı gördük. Bütün ekiple beraber Ulaştırma Bakanlığımız, iktidara geldiğimiz günden beri gerçekten yaptığı işlerle, dokunuşlarla milletimize, şehirlerimize yaptığı dokunuşlarla, hayatımıza yaptığı dokunuşlarla ilk günden bugüne kadar hep gerçekten gururlandığımız işler yapan, bizi, memleketimizi hakikaten ilklerle karşılaştıran bir bakanlık. Buna, bu dönem siz öncülük ediyorsunuz; Allah yardımcınız olsun. İnşallah, dünden çok daha başarılı olacağınıza inanıyoruz.

Şimdi, bugün yine böyle "sermaye", "burjuva" tartışmaları üzerinden siyaset yapan arkadaşlar oldular. Bizi "Sermayenin partisi, sizin önceliğiniz vatandaşın hayatının kolaylığı değil sermayenin kârlılığı." diye itham ettiler yine. Burada, bakanlık bütçelerinde bize hep böyle bir burjuva havası vermeye çalışıyorlar ve şimdi gitmişler ama...

Şimdi, burada, sunumunuzda size "Şov yapıyorsunuz." dediler, "Şovunuzda da gördük ki ülkeyi böldüğünüz ortaya çıktı. Sonra biz bölücü oluyoruz, siz vatansever." diye bizi suçladılar; biz ülkeyi bölmüyoruz. Bizim bu Bakanlıkta bir sloganımız var, dedik ki: "Yolları böleceğiz, gönülleri birleştireceğiz." Yolları böldük ve gönülleri birleştirdik. 6 bin kilometre olan Türkiye'nin bölünmüş yol uzunluğunu bugün 30 bin kilometreye ve üzerine inşallah hep beraber taşıdık ve hep millete dokunacak işler yaptık. Bize "Sermayenin partisi, sermayenin kârını düşünen parti, vatandaşı düşünmeyen parti." diyorlar ama bakınız, biz "Uçmayan kalmasın." dedik, "Havayolu, halkın yolu." dedik. Bugün neredeyse eğer bir hafta, on gün, on beş gün, yirmi gün önceden gideceğiniz yerin planlamasını yapıp biletinizi alırsanız şehirler arası otobüs firmalarının, bu otobüslerin taşıdığı yolcu ücretlerine uçabileceği bir hava yolu ulaşım imkânı getirdik vatandaşa. Milyonlarca insanın uçtuğu ve havalimanı sayımızın 26'dan 57'ye, 50 ülkede 60 noktadan, 130 ülkede 343 noktaya uçan bir hava yolu ağı, bir dış ilişki, bir vatandaşın erişimini kolaylaştıran bir ağ ördük.

Aynı zamanda, hava meydanlarının standartlarını yükselttik yani biz 26'dan 61'e çıkardık havalimanı sayımızı ama mevcut havalimanlarının da terminallerini yenileyerek, pistlerini yenileyerek vatandaşın oraya gelip gittiğinde daha nitelikli, daha kaliteli bir hizmet almasını sağladık. Mesela, "Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Ferhat olduk, dağları deldik." diye sloganlarımız oldu. Ve bakın, cumhuriyet tarihi boyunca, AK PARTİ'den önce Türkiye'de yapılan tünel uzunluğu toplamda 50 kilometre, Türkiye'nin her tarafında yapılan tünel uzunluğu 50 kilometre.

Değerli arkadaşlar, biz, AK PARTİ'nin kendisinden önce Türkiye'de yapılmış toplam 50 kilometre tünel uzunluğundan daha fazla bir uzunlukta tüneli, 56 kilometre tüneli; yapımı, inşaatı üç yıl süren ve üç yılda tamamlanan Artvin Barajı'nın etrafındaki bağlantı yolları üzerinde yaptık. Bugün 725 kilometre, Türkiye'nin değişik yerlerinde, doğusunda da batısında da kuzeyinde de güneyinde de tünel uzunluğuna ulaşmışız; Allah'a sonsuz şükürler olsun. Bunları, bunların hepsini takdir etmek lazım ve yaptığımız otoyollarla Türkiye'deki ortalama hızı -işte, Bakanımız da sabah bahsetti- 40'tan 88'e çıkarmışız ve buna rağmen yani 2 katından fazla bir hız ortalamasına gelmemize rağmen kazalarda ölümlü kaza oranlarını da, Allah'a sonsuz şükürler olsun, bu yolların kalitesiyle, güvenliğiyle yüzde 80 azaltmak nasip olmuş. Bunun öncülüğünü sizler yaptınız ama bu memleketin başarısı, hepimizin başarısı. Bunun öncülüğünü Cumhurbaşkanımız yaptı ama bu, sevinmek isteyen herkesin başarısı, hepimizin başarısı, milletimizin, memleketimizin, ülkemizin başarısı.

Şimdi, Sayın Gürer, az önce dediniz ya "Algıyı başarıyorsunuz." Diye; güzel adamsın, sana çatacak değilim, seviyoruz sizi Sayın Gürer ama bak, biz şöyle bir şey demiyoruz: "Yani buradan yol şuraya gidiyor, şu kadar kısmını biz yaptık ama işte, Yılmaz döneminde de bilmem kim döneminde de yapılanları biz yaptık algısı vermiyoruz." Aksine, altını çizerek söylüyoruz: "Bizden önce 6 bin kilometreydi, taş üstüne taş koyandan Allah razı olsun, biz 30 bin kilometreye getirdik." "26 havalimanı vardı bizden önce, yapanlardan Allah razı olsun. Kıt kaynaklarla, zor imkânlarla, siyasetin o parça parça olduğu dönemlerde, vesayetin yoğun olduğu dönemlerde her şeye rağmen bunu yapanlardan Allah razı olsun ama biz bunu 61'e çıkardık." diyoruz. Onları da anıyoruz, onlara da teşekkür ediyoruz; onların geçmişlerine rahmet okuyoruz, geleceklerine hayırlı ömür diliyoruz. Ama biz burada aynı tabloyla karşı karşıya değiliz, onun altını özellikle çizmek istedim.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - On yılda yaptığımızı siz yirmi yılda yapamadınız.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Eyvallah.

Dolayısıyla buradan devam edelim.

Şimdi "Bize ülkeyi bölüyorsunuz." dediler, işte, "Bizim bölgemizde, Muş'ta şunu yapmıyorsunuz, bunu yapmıyorsunuz." dediler. Mardin'e gitseler, Siirt'e gitseler, Diyarbakır'a, Batman'a, Van'a, Yüksekova'ya, Tunceli'ye gidip baksalar aslında bu cümleleri burada kurmaya bence utanırlardı. Mesela Hasankeyf Köprüsü'nü görselerdi, Zarova Köprüsü'nden, Beğendik -Botan- Köprüsü'nden, Singeç Köprüsü'nden bir kere geçmiş olsalardı bu cümleleri burada kurmazlardı. Evet, Kuskunkıran Tüneli'nden, Karabet Kar Tüneli'nden, Cudi ve Ortabağ Tüneli'nden, 8 Ağustos Tüneli'nden Bitlis'te geçmiş olsalardı burada bu cümleleri kurmazlardı. Burada olsalardı kendilerine bir sormak isterdim "Pertek nerede, Pertek?" diye. Maalesef böyle ithamlarla bizi suçluyorlar. Biz ayrım yapmadan hizmet yaptık bu ülkeye, tıpkı siyasetimiz gibi; ayrım yapmadan siyaset yaptığımız gibi. Biz vatandaşın verdiği oya bakmadan, mezhebine bakmadan, etnik kimliğine bakmadan; namaz kılıyor mu, kılmıyor mu bakmadan; içki içiyor mu, içmiyor mu bakmadan; yaşam tarzına, giyim kuşamına bakmadan siyaset yaptığımız gibi hizmetimizi de vatandaşımıza götürdük.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çok vergi koydunuz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz ihtiyaca baktık, imkâna baktık ve bu ihtiyaç ile imkânlar arasındaki öncelikleri oluşturarak hizmet ettik. Yirmi küsur yıldır böyle yaptık, Allah'a sonsuz şükürler olsun, böyle yapmaya devam edeceğiz.

Şimdi KÖİ'lerden çok bahsedildi. KÖİ'lerle ilgili aslında söyleyeceğim uzunca şeyler var ama süremiz daralıyor, Başkan da birazdan kesecek. Ben özellikle şunu söylemek istiyorum arkadaşlar: Şimdi, yapılan işler içerisinde elbette isabetsizlikler olur, hepimiz kuluz, Tanrı değiliz, yaratıcı değiliz. Yaptığımız işlerde isabetsizlikler olur, binlerce iş yaparız, yüzlerce iş yaparız, bunların yüzde 99'u tutar, 1'i tutmaz; yüzde 90'ı tutar, 10'u tutmaz. Şu kadar yapılan yap-işlet-devlet projeleri içerisinde, KÖİ projeleri içerisinde ya bir tane bir örnek yakalamışsınız, o da neden? Orada bir hedef konulmuş "3 tane şehrin ortası, termal su var, turizm burada artar, ilerleyen zamanlarda şöyle olur, turizm tesisleri yapılır; Türkiye'nin dört bir tarafından, yurt dışından buraya gelen olur." diye bir öngörü yapılmış, ona göre bir liman yapılmış oraya, havalimanı; tutmamış, eyvallah.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Birçoğunda sapmalar var ama.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama bu bir örnek üzerinden, bütün yapılan işler için "Ütopik işler yapıyorsunuz, fizibiliteden anladığınız yok." diye böyle suçlamalara, ya gerçekten buna biz üzülüyoruz mesela.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sefer koysunlar Ankara'dan, arada gidip gelelim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Gürer, buna biz üzülüyoruz yani hakkı teslim edip de "Ya, şu işte yanlış olmuş. Bu yanlışı da yapanlar kimse çekin kulağını -nasıl çekiliyorsa hukukla, mevzuatla şunla bununla- ondan sonra işler doğru olsun. Bu bir tane de olmasın, hep beraber göğsümüzü gerelim." deseniz keşke.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Çekmediniz mi?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ama o bir örnek üzerinden her şeye "yanlış" deyince "Ütopik işler yapıyorsunuz." deyince "Fizibilitesi yanlış işler yapılıyor." denince; bunca işin içerisinden, bir örnek üzerinden yapılan her hayırlı işi karalayınca, değerli arkadaşlar, insan üzülüyor.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Verin bir araştırma önergesi. On bir yıldır vermediniz bir araştırma önergesi.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Siz böyle konuşunca "fizibilite" "fizibil" gibi kavramları kullanınca aklımıza bugün kapasitesi 2 katına çıkarak ikinci pistinin inşası tamamlanmış ve hepinizin kullandığı "Sabiha Gökçen Havalimanına, uçak inmeyen yere havalimanı yapılan başka bir ülke var mı?" sorusunu soran fizibilitede zirve kişiler ve cümleleri getiriyorsunuz. Allah aşkına yapmayın.

Sizleri saygı ve hürmetle selamlıyorum.