KOMİSYON KONUŞMASI

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Vekilim, gerçekten teşekkür ediyorum bu soru için.

Türkiye'de çok uzun yıllar belki beyin göçünden bahsetmek mümkündü ama son yıllarda artık tersine beyin göçünden bahsediyoruz. Şu ana kadar TÜBİTAK'ın uyguladığı geriye dönme programları sayesinde -en son 686'ydı rakam- akademisyenimiz, bilim insanımız Türkiye'ye döndü. Ancak, biz burada Hükûmet olarak ikili bir politika izliyoruz. Birincisi şu: Dünyanın neresinde olursa olsun, Türkiye'ye dönmek isteyen bilim insanlarımızı destekliyoruz, ister Amerika'da olsun ister Japonya'da ister Güney Kore'de ister Güney Afrika'da, bunların Türkiye'ye dönüşünü destekliyoruz. Buna yönelik de TÜBİTAK'ta Türkiye'ye adaptasyon süreçleriyle ilgili hem nakdi desteklerde bulunuyoruz hem de farklı destekler veriyoruz, yeter ki bu insanlarımız Türkiye'ye gelsin. Şu ana kadar, TÜBİTAK'ın bu sağladığı destekler sayesinde Türkiye'ye gelen akademisyenimizin sayısı 686'ydı en son bir ay kadar önceki bizim yabancı bilim insanlarıyla yaptığımız buluşmada bana verilen bilgi, bu sayı şu anda muhtemelen 700'ü geçti ama bu bizim tek politikamız değil. Özellikle, bilim ve teknolojinin çok gelişmiş olduğu ve gerçekten çok çok iyi şartlarda çalışan Türk bilim insanlarına da "İlla Türkiye'ye dönün." demiyoruz. Burada, evet, "Size biz belki bu imkânları sağlayamayabiliriz, siz eğer kalmak istiyorsanız bulunduğunuz yerde, kalın ama gelin, Türkiye'yle ortak proje yapın, biz de sizi destekleyelim..."

Şimdi, Türkiye Ufuk 2020, Horizon 2020 Programı'na -biliyorsunuz- 450 milyon avro katkı verdi ve bu programda 80 milyar avroluk proje bütçesi var. Bizim proje kalitemiz çok arzu ettiğimiz noktada da değil. Şimdi, bizim bu sene hedefimiz, inşallah, bu altı yıllık süreçte -2014-2020'yi kapsıyor bu Horizon 2020'nin süresi- yurt dışındaki beyin gücümüzü de kullanarak, onlardan da istifade ederek, faydalanarak en azından 1 milyar avroluk projeyi Türkiye'ye kazandırmak istiyoruz. Bunun için "Arzu ederseniz buyurun, dönün, her türlü imkânı size sağlamanın gayreti içerisindeyiz ama 'Hayır, buradaki imkânlar daha iyi, ben burada kalmak istiyorum.' diyorsanız da o zaman gelin, Türkiye'yle, Türkiye'nin üniversiteleriyle, Türkiye'nin sanayisiyle, Türkiye'nin araştırma merkezleriyle, kurumlarıyla ortak çalışma yapın ve biz de bunu TÜBİTAK olarak ve diğer kurumlar olarak ilave destekleyelim..." ve bu noktada da inşallah, önümüzdeki süreç başarılı bir süreç olacak. Şu anda elimizdeki bilgiler son derece umut verici, bir taraftan geri dönüş var, bir taraftan da Türkiye'yle çalışma arzusu ve isteği fazla ama günümüz dünyasında bu iletişim, gidiş geliş mutlaka olacak ve çok sık olacak. Artık, üniversitede -biliyorsunuz- üniversite öğrencileri bile bir yılını, iki yılını dışarıda okumayı çok önemsiyor. Dünyanın bu kadar küçüldüğü bir dönemde, biz bu gidiş gelişleri, bu iletişimi Türkiye'nin bir gücü olarak göreceğiz. Ama Türkiye'ye dönmek isteyen her bir akademisyenimiz için şu anda bütün imkânlarımızı seferber etmiş durumdayız.