| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 01 .02.2024 |
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Sayın Başkan, Sayın Bakan Yardımcım, değerli milletvekilleri, değerli katılımcılar; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifi detayına geçmeden önce, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının da görev alanına giren kanun teklifiyle alakalı birkaç noktaya dikkat çekmek isterim.
Tabii, ben Bütçe Komisyonunda bu konuyu dile getirdim, bir de Mecliste konuyu dile getirdim. Özellikle EÜAŞ 2023 yılı öncesinde hiçbir zarar ödemesi almamış, bu yıl toplam 77,8 milyar lira görev zararı ödemesi yapılmış. Deprem nedeniyle toplanan ek MTV vergisinin tam 2 katı. Gerekçesi nedir? Enerji Bakanına sorduk: "Cumhurbaşkanı kararıyla sübvansiyon yapıyoruz kararı alındı." Bakan Yardımcımıza sorduk: "Bu karar neden Resmî Gazete'de yayınlanmadı? Kime ne kadar sübvanse edildi?" diye sorduk, yine yanıt alamadık. "YEKDEM ödemeleri nedeniyle bu zarar çıkıyor." diye düşündük. Çünkü dövizle alım garantisi verilen santraller var, döviz kurundaki artış inanılmaz. Bu zararın nedeni ne, öğrenmek istiyoruz. 2023 yılına ait veriler de yok, hazır Enerji Bakanlığı bürokratları buradayken bir yanıt almak isteriz. 2023 yılında YEKDEM'e ne kadar ödeme yapıldı, onun bilgisini de almak isteriz. YEKDEM'in de verileri, 2022 yılında böyle bir değer veriliyor ama -hassas- altında bir rakam, numerik yazı yok, sadece grafiklerle belirlenmiş bir şey. Biz buradaki değerleri mesela, skala "6 milyon ile 8 milyon" diye koyabiliriz, onun arasındaki toplam rakam belli değil yani biz onu sadece grafiklerden belirleyerek çıkarıyoruz.
Kanun teklifinin 7'nci maddesinde YEKA ödemelerinden taban uygulaması kaldırılıyor. Bunun gerekçesi maliyete nasıl olacak? Bunlar da görev zararı olarak hazineye mi kalacak; bilmek isteriz.
Görev zararı sorularının işaretleri doğrultusunda bir de kurum BOTAŞ... Doğal gaz fiyatları çok yüksek seviyeye çıktı, 2022'de kurum görev zararı 5 milyar lira, bu yıl yüzde 1.380 artmış, 74 milyar liraya çıkmış. "Ücretsiz doğal gaz" diyemezsiniz, elimizde Enerji Bakanının yanıtladığı önerge var. Ücretsiz doğal gazın maliyeti 8 milyar lira. Bu zararın 2023 yılında ortaya çıkması çok enteresan çünkü geçtiğimiz yıl doğal gaz fiyatları dolar bazında beş yıl öncesi fiyatların dahi altında seyretmiş. Kamu tekliflerinde LNG'ye dönük düzenlemeler de var, bu yüzden BOTAŞ'ın görev zararı meselesine de açıklık getirmek gerekebilir. "Tüm fiyatlara sübvansiyon uygulanıyor." deniliyor, bu açıklıklar geçirilemez. Bu rakamlar gerçekten hazine üzerinde çok büyük birer yüke dönüşmüş durumda. Sübvansiyonun tüm tüketicilere yapılması bir anlam ifade etmez; sübvansiyon dezavantajlı gruplara yapılmalıdır.
Ayrıca, yerli gaz üretimiyle ilgili bir konu geçti, bu yerli gazla ilgili... Zonguldak bölgesinde -olan yerli gaz- iktidar ve Bakanlığın verdiği takvime göre gaz üretiminin günlük 10 milyon metreküpe çıkması gerekiyor ancak günlük üretim miktarı 2,7 milyon metreküp seviyelerinde kalmış. Uzmanlara göre bunun nedeni basınçlı kum sorunu. Bu basınçlı kum meselesi nedir? Biz de aydınlanmak isteriz.
Gelelim maddeler üzerindeki konuşmalara. Grup sözcümüz bu konuda bilgilendirme yaptı, birkaç söz de ben dile getirmek isterim. Dönemin Bakanı Berat Albayrak 2018 yılında "şimdi madenlerde Türkiye vakti" sloganıyla UMREK kodlu raporlarının getireceği olumlu yanları içeren bir açıklama yapıyor. İki gerekçe sunuyor; birinci raporda uluslararası standartlara erişmek, ikincisinde bürokraside devlet sırrı hassasiyetini yok etmek. Soruyorum: Devlet sırrı nedir? Şeffaflık politikalarımız önemli. Bu UMREK'i kaldırdığımız zaman devlet sırrına dönecek mi bu iş; bunu da bir öğrenmek isteriz. Bu UMREK uluslararası akredite olmuş bir çalışma. Özellikle borsaya açılmış firmalar var, bunu arkadaşlarımızla da görüştük. Bu konuda da borsaya etkisi olur mu olmaz mı, firmalar üzerinde bir etkisi olur mu olmaz mı; o konuda bilgi almak isteriz.
İkinci konu: Burada su kaynaklarına geri dönüşümde madde 4'teki GES projeleri. Özellikle GES projeleri... Tabii, biz enerji açığı veren ülkeyiz, GES projelerinin ülkede yaygınlaşması hepimizin olumlu baktığı bir konu ama kaş yapayım derken göz çıkarmamak lazım, bir arada değerlendirmek lazım. Şimdi Almanya'da bir GES projesi var, şu anda bir gölün üzerinde yapılmış bir proje; gölün yüzde 2'sini kapsıyor, izliyorlar daha. Yurt dışı bile bu konuları detaylandırıyor, sizler de biliyorsunuz. Çok kritik bir noktadayız yani çok hızlı bir şekilde, ölçeği büyük tutmadan, yavaş yavaş bu şekilde hareket edersek oranın doğasını koruma noktasında, yaşama alanını en azından içerisindeki tabiatı öldürmeden bu konuda çalışmaları yapmak gerekebilir çünkü bunlar bir kez verdiğiniz zaman sonu olmuyor, açılıyor gidiyor. Az önce organize sanayiden bir mesaj geldi, onu da Bakanım, size okumak isterim ama... Mesela, organize sanayide GES kurulumu yapılmış bir firma var; TEİAŞ'ın kapasite raporuyla ilgili dönüş bekliyor, uzun bir süre bekliyor yani madem bu kadar şeyimiz var, bu kurumların da hızlanması gerekiyor, cevapları çok hızlı bir şekilde vermesi gerekiyor çünkü adamlar krediyi zor alıyor. Krediyi aldığı zaman, biraz geciktiği zaman -biliyorsunuz, kredilerin hepsi zaman aşımıyla yükseliyor alçalıyor-burada problemler yaşıyor. Hele yurt dışı menşeli firmalar kendini ifade edemiyor. Bu konuyu da özellikle dile getirmek isterim.
Denizlerdeki GES projesini özellikle balık çiftliklerinde nereye, nasıl yapacağımız konusunda yaptığımız değerlendirmeler var. Aynı GES projelerindeki gibi, yoğunluğu çok fazla olmadan, bunu da kriterlere bağlamak gerekebilir çünkü bunların çoğu hırçın denizlerin içerisinde olmayabilir yani bunlar turizm kenti olan alanlara, muhtemelen koylara yapılacak. Bu konuda da hassasiyet göstermek lazım. Bizim için bunun da boyutunu, yerini, koordinatlarını değerlendirmek çok çok önemli. Yani bu ruhsatlandırma noktasında da keyfî bir düzenden uzak durmak lazım çünkü önünüzde güneş enerjili bir yer var, denize bakmak istiyorsunuz, boydan boya bir tarla yani denizi görmüyorsunuz, tarlanın içerisindesiniz; orada oturur musunuz, oturmaz mısınız yani tatil yapar mısınız, yapmaz mısınız? Bir yeri düzeltirken bir yeri mutlaka öldürmemek lazım, bu konuya da dikkat etmek lazım.
Enerjiyle ilgili de "sisteme erişim hükümlerinden muaf tutmak" ne anlama geliyor? Bu konuda da detaylı bir bilgi verirseniz, onu da değerlendirin.
Diğerlerinde de zaten arkadaşlarımız görüşlerini bildirdi.
Teşekkür ediyorum.