Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
Konu | : | Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta, Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Bayburt Milletvekilili Orhan Ateş ve 106 Milletvekilinin Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1980) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 08 .02.2024 |
ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri; sayın meslektaşıma cevaben olacak bu sözlerim.
Şimdi, tıp eğitimi dinamik bir süreç yani çağın gereksinimine, çağın ruhuna göre sürekli gelişen bir eğitim, müfredat olarak, pratik uygulamalar olarak. Acil tıp uzmanlığı bir otuz sene önce Türkiye'de olmayan bir branştı yani yeni yeni servisler oluştu, hocalar oluştu, klinikler gelişti. Dolayısıyla çağın ruhuna uygun olarak acil tıp içinde kendisinin de spesifikleşmesi, burada yoğun bakım ünitelerinin kurulması dünyada örnekleri olan, benzer servisleri olan bir çağın gerçeği.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Bunu anlamak için soruyorum: Siz "Acil servislerde yoğun bakım üniteleri kurulsun." mu diyorsunuz?
ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Zaten onu da söyleyeceğim, bir saniye.
Amerika'da Tıbbi Uzmanlık Kurulu tarafından acil tıp uzmanlığı için 11 yan dal programı açılmıştır. Bakın, dünyada örnekleri var. Kanada'nın yine birçok üniversitesinde acil tıp uzmanlarının birçok yan dal uzmanlığı var. Amerika'da ve Kanada'da yaklaşık 50 üniversitede acil tıp uzmanlığı için, kritik hasta yönetimi için yan dal uzmanlık programları var, İngiltere'de ve İrlanda'da yine öyle. Ki dünyada gelişmiş ülkelerin birçoğunda örnekleri olan bir şey acil tıp uzmanlarının yoğun bakım ihtisası yapması ve o kliniklerde çalışması. Birincisi bu.
İkincisi, ülkemizde birçok acil servisin içinde zaten yoğun bakım üniteleri var ama bunlar değişik branşlara tanımlanmış; enfeksiyona tanımlanmış, göğse tanımlanmış veya dahiliyeye yani resmî olarak adı konulmamış, acillerde var olan yoğun bakım ünitelerimizde acilcilerimiz çalışıyor zaten. Bu, onlara bir özerklik, spesifik bir alan açacak. Bu, dünyada var olan örneklerin Türkiye'de müfredata resmî olarak girmesini sağlayacak.
Bir diğer konu, acil uzmanın asıl müdahale etmesi gereken konu, acile gelen hastaların yoğun bakımlı kısmı yoksa acile gelen tonsilite, konjonktivite ya da deride bir döküntüsü olan hastaya acil uzmanının birincil yaklaşımı o değil; birincil yaklaşımı acil uzmanının yoğun bakım ile o acil müdahale arasındaki etkinliği, yetkisidir yani acil uzmanının birincil müfredattaki tanımı budur. Tabii, bu var olan fiiliyattaki yapının resmiyette de yoğun bakım uzmanı olarak ihtisasının önünü açmaktır. Bu yasanın temeli budur.
Diğer bir konu, sizin bahsettiğiniz, her birinin yoğun bakım müdahalesiyle ilgili farklı bir yaklaşım olduğuna dairdi. Tıbbın dili ortaktır yani bir yoğun bakım hastası geldiğinde -ben göz doktoruyum ama kıymetli hocalarımın belki bu konuda daha deneyimlilerdir- nasıl müdahale edileceği, takibinin nasıl olacağı müfredatta da tıp eğitiminde de sonraki eğitimlerde de bellidir yani ortak dili vardır. Farklı branşların bir araya gelip yeni bir yoğun bakıma müdahale algoritması geliştirmesi ihtiyacının olduğunu düşünmüyorum. Bunu da dile getirmek istedim.
Bir diğeri, şunu söyleyeyim son olarak: Bu konuyla ilgili uzmanlık dernekleri geldi, bizlerle görüştüler. Bu konuda uzmanlık derneklerinin çok da olumsuz ifadeleri olmadı, yalnızca hani "Bu yoğun bakım ünitelerinin çalışmasına ne derece katkı sağlayacak?" diye o konuda bir endişeleri vardı ama bir acil uzmanının yoğun bakım uzmanı yan dalı yapmasının tıbben ve hastane işleyişi açısından bir sıkıntı oluşturabileceği konusunda bizi ziyaret eden hiçbir uzmanlık derneği öyle bir ifade kullanmadı. Onu da söylemek istiyorum.
Teşekkür ederim.