KOMİSYON KONUŞMASI

HALİT YEREBAKAN (İstanbul) - Kıymetli Bakanım, değerli milletvekilleri; öncelikle, tabii, emeğe saygı ve değer vererek başlamak istiyorum. Yoğun bakım yan dal hekimlerimizin büyük çoğunluğunu oluşturan, yarıdan fazlasını oluşturan anestezi ve reanimasyon dalı uzman hekimlerimizi unutmamak gerekir. Dün karşılaştığım bir istatistikte aslında gelişmiş olan ülkelerde gelir grubuna bakıldığında doktorlar arasında 2'nci sırada olan, verdikleri emeğe karşı oldukça değer verilen bir grup olan arkadaşlarımızın Türkiye'de değerini, gördükleri saygıyı daha da artırmak gerektiğine inanıyorum. Bunu da dipnot olarak iletmek istiyorum. Ancak kendilerinin büyük oranda yönetiminde bulunmuş oldukları yoğun bakım uzman derneklerinden aldığım bilgi notuna bakıldığında aslında burada acil hekimlerimize karşı onların da bir "İşte, olmasınlar." görüşü yok; burada sadece sistemsel bir modernizasyonun altını çizme gayreti içerisindeler, bunu da hepimizin anlayışla karşılaması gerektiğine inanıyorum. Ancak Orhan Hocamın da bahsetmiş olduğu gibi, bizler sadece söylemde değil eylemde de aslında modernizasyonu ülkemizde gerçekleştirmek üzere yüce Meclisimizde görev yapan milletvekilleriyiz. Bu çerçevede, acil hekimimizin de ifade etmiş olduğu üzere, modern tıp eğitiminin dünyaya örnek gösterildiği örneklerde aslında acil hekimlerimize bu şekilde bir yan dal imkânı tanınmıştır. Bunun da sağlık sistemimizin modernizasyonu, eğitimimizin özgürleştirilmesi, geliştirilmesi adına kıymetli bir açılım getirecek kanun değişikliği olduğunu ifade etmek isterim. Acil hekimlerimizin yetkinliklerine baktığımızda aslında tablo çok net: Kritik hasta eşittir yoğun bakım hastasıdır. Kritik hasta veya yoğun bakım hastası olarak terminolojik kavram karışıklığına gitmeden yapılan uygulamalara bakıldığında hasta başı ultrasondan endotrakeal tüpe yani hastanın bir entübasyon durumuna, göğüs içi kanaması olan durumda göğüs tüpünün konulmasına kadar acil hekimlerimizin birçok yetkinliği zaten var ve bunlar da "overlapping" dediğimiz yani üst üste örtüşen durumlar yoğun bakım hekimleri olarak. Dolayısıyla bu yan dalın açılmasının önünde herhangi bir tıbbi veya eğitimsel olarak engel yok fakat CHP Grubundan gelen öneri oldukça kıymetli. Evet, biz bu yan dalı açalım ancak oldubittiye getirerek doğrudan bir sertifika ihdas etmek uygun değil, gerçekten bu eğitime tabi tutulmaları gerekiyor. Kanunda zaten böyle bir şeyin önü açılmış değil, dolayısıyla müsterih olmaları gerektiğini ifade etmek istiyorum; aynı hassasiyeti biz de paylaşıyoruz.

Diğer taraftan, bu şekilde yan dalların ihdas edilmesi, açılması ve imkân sağlanması meslektaşlarımıza kariyer planlaması açısından oldukça önemli bir açılım da getiriyor, bir genişleme de getiriyor. Bizler, genel cerrahi alanında olsun, kalp damar cerrahisi alanında olsun veya diğer branşlarımızda olsun yaptığımız yan dallarla aslında ulaşabildiğimiz hasta popülasyonunu veya hasta kitlesini geliştirebiliyoruz; mesleğimizi farklı ölçütlere, farklı seviyelere taşıyabiliyoruz fakat acil hekimlerimiz âdeta seçtikleri kariyer planı içerisinde belirli bir alanda sınırlanmış kalabiliyorlar. Dolayısıyla dünyada örnekleri olduğu gibi onlara tanınacak olan bu yan dal imkânıyla da ayrı bir kariyer planlaması ve rotaya gitmelerine olanak sağlanacaktır; onların da gelişimi adına oldukça kıymetli.

Yoğun bakımların işleyişiyle ilgili Kayıhan Hocam çok önemli bir şeyi gündeme getirdi. Bir sağlık hizmeti yöneticiliği yapmış birisi olarak bunu ifade etmek istiyorum. Ben buna bütün mesleğim boyunca hassasiyet gösterdim; acilden veya kurum içinden, başka bir branştan bile yoğun bakıma gelen bir hasta olduğu zaman Sağlık Uygulama Tebliği'nin öngörüsü çerçevesinde bu hastaların herhangi bir maddi yükümlülükle karşılaşmaması için üzerime düşeni birey olarak, bir doktor olarak yapmaya gayret ettim, bir sağlık yöneticisi olarak yapmaya çalıştım. Ancak bizler milletvekiliyiz, karşımıza bu şekilde talepler, bu şekilde şikâyetler gelebilir. Aslında biz milletvekiliyken, yasama faaliyeti yürütürken aynı zamanda denetim faaliyetimizin de, millet adına denetim faaliyetimizin de mutlaka farkında olmamız gerekir. Bu konuda ben üzerime düşeni hâlâ yapmaya gayret ediyorum, tarafıma gelen şikâyetleri gündeme almaya, Sağlık Bakanlığına iletmeye gayret ediyorum; hepimiz bence bu konuda üzerimize düşeni yapalım. Gerçekten karşılaştığınız böyle bir durum olursa Sağlık Bakanlığımızın da temsilcileri burada, gerekirse Çalışma Bakanlığımızın temsilcilerine de ulaşıp bunun üstesinden beraber gelebiliriz çünkü sağlık hizmetinin ulaşılabilir bir hizmet olması gerekir, en doğal insan hakkıdır. Bu insan hakkının karşısına bir maddi yaptırımla çıkılmasının önüne geçmek için aslında Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı Hükûmetimiz 2003 yılında başlatmıştır. Dolayısıyla bugün aslında karşılaşılabilen veya kulağımıza gelen bu gibi şeyleri hassasiyetle gündeme taşıdığınız için ben ayrıca teşekkür ediyorum ancak bunları da ilgili bürokratlarımıza iletmek konusunda da el birliğiyle, birlikte çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu, güzel bir şekilde hazırlanmış, nitelikli bir çalışma sonucunda gündeme gelmiş bir kanun değişikliği olduğu için hepimizi bu kanun teklifini kabul etmeye davet ediyorum.

Teşekkür ederim, sağ olun.