VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Müsaadenizle şunu demek isterim: Hepimiz görmüşüzdür fakat dikkatimizi çekmemiş olan bir konu vardır. Avrupa'yı dolaşanlar bilir, limanlarda -soğuk yerlerdir de oralar, biliyorsunuz yani buz gibi yerler- limanların içi, marinaların içi yelkenli tekne doludur. Bizde motoryatı çok severler ama esas tekneci yelkendir yani. Mesela, ben oraya ilk gittiğimde şaşırdım, ya, bunların ne alakası var, bu kadar yelkenli; İngiltere'nin değişik yerlerinde, yukarıda, Norveç'te. Şimdi orada yaşıyorlar, yeni nesle denizi biraz daha tanıttığımızda, sevdirdiğimizde... Bu gördüğün Karadeniz'de bir tane yelkenli gördük mü, görmedik değil mi? Bak, on beş yirmi sene sonra... Ben onu üniversiteler üzerinden şu anda teşvik etmeye çalışıyorum. Birçok üniversitede kulüp var, sizde de var, Giresun'da, Trabzon'da da var ama yelken kulübü yok. Bu insanlar ona bir alıştıkları zaman -biz bugün adına "barınak" diyoruz ya- o barınaklar çok farklı teknelerle dolacak. Onun için, çocuğun adını koyarken hani, tip proje, bu liman mı olsun, barınak mı olsun, ne olsun? Yani on beş yirmi sene, elli sene sonrasını da hesaba katarak bu işin içerisine girmek... Ve inanıyorum bu olacak. Bu, sonuçta, kültürel bir dönüşümdür, ülkenin refahıyla alakalı bir şeydir, eğitimle alakalı bir şeydir. Dolayısıyla, bizim, o tarifi yaparken bir daha ama bir daha gözden geçirmemiz gerekiyor ve sahiplik konusu da çok önemli.

BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Yani balıkçı barınakları sadece balıkçılara has mekânlar olmayacak belki bundan on beş yirmi sene sonra.

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Tabii, kesinlikle olmayacak.

BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Dolayısıyla ona uygun da bir tanımlamanın yapılması daha doğru olabilir.

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Kesinlikle. İşte, örnekleri var, Batı'da var. Bugün İtalya'ya gidin veya Yunanistan'a gidin... Bir gezmeye gidelim, bir de öyle yapalım ya, bu Komisyon bir de bir yurt dışı şey yapsın.

BAŞKAN İSMAİL EMRAH KARAYEL - Başkanım, süremiz nihayete erdi.

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Bak, göreceksiniz, Marmara'nın içerisinde... Başka bir program vesilesiyle... Orada bizim temsilciliklerimiz var, adamlara iki resim çekip gönderiyoruz... Şimdi Google'dan bile görürüz, şu anda gir şeye, İtalya'da herhangi bir "x" limanı aç, bak göreceksin.

YUSUF ZİYA ALDATMAZ (Bartın) - Ege'deki limanlar da aynı şu anda.

VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Hâlen var, bizim güneyimiz de şu anda o duruma geldi, güney öyle; kavga da oradan çıkıyor zaten, kılıçkalkan işi güneyde bu yüzden oluyor "Buranın sahibi kim? Hasılatı kim alacak?" Kuzeyde yok ama kuzeyde olacak, olacak yani. Ne zamanki çocuklar...

Şimdi, bakın, bu kültürel bir eğitim; tek kişilik aile, çift kişilik aile. Şimdi tek kişilik aileyi biz yadırgıyor muyuz, yadırgamıyoruz değil mi? O hâle geldik, bir kişi tek başına yaşayabilir veya iki kişi bir yerde yaşayabilir. Yarın bir gün, bugün konutlarda tek yaşayanlar yakın gelecekte teknelerinde tek yaşayacaklar, bunların evi artık tekneleri olacak; yaşıyorlar, üç yüz altmış beş gün yaşıyorlar, evleri onların. Bir yelkenli teknenin içinde de yaşanır mı? Harbi yaşanır, hiçbir sıkıntı yok.

Teşekkür ederim.