KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, çok değerli bürokrat arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, güzel, bütün konuları kapsayan kısa kısa sunuş hazırlamışsınız; o anlamda, başlıklar itibarıyla güzel. Nasıl ki dönüşüm programında güzel başlıklar, alt başlıklar, alt hedefler, alt programlar varsa tespitlerde çok fazla bir sorun yok. Eskiden o da oluyordu, bunu önemli bir gelişme olarak görüyoruz çünkü biz söyleyince "Muhalefet söylüyor." diye arkadaşlarımız katılmıyordu, şu anda en azından birtakım tespitlerin ortak olabildiğini görüyoruz ama dün Ekonomi Bakanlığımızın bütçesi vardı, orada da, onların hedeflerine de baktığımız zaman sorun şurada: Hedefler var, öncelikli projeler var, "Stratejiler hazırlanacak, belgeler hazırlanacak, eylem planı hazırlanacak." ya da "Öngörmekteyiz, önceliğini almaktayız." gibi başlıyor. Şimdi, temel sorun -onun için çok ayrıntı konuşulabilir, ben birkaç şey söyleyeceğim ama- neyi nasıl yaptığımızı bilmemiz gerekiyor.

Bir tane örnek söyleyeyim. Sayın Kuşoğlu Sayıştay raporlarıyla ilgili söyledi. Şimdi, KOSGEB'inkine bakıyoruz, diyor ki: "Bir taraftan devlet desteği alan kurum gelmiş buradan da almış, kurumların kendisinin dahi diğer kamu kurumundan alıp almadığını tespit edecek hâli yok." Özetini söylüyorum, Sayıştayın raporundaki son bulgu. O ne demek? 6,5 milyon -onların tespitiyle- hem KOSGEB desteği almış hem diğer devlet yardımlarından, teşvikten, örnek, Ekonomi Bakanlığından almış. Şimdi, bunu örnek olarak söyledim, şey olsun diye söylemiyorum. Demek ki bu bilgi çağında... Bilgi toplumuyla başlıyorsunuz, onun için onu söylüyorum yani girizgâhtan sonra birinci başlık "bilgi toplumu" diye geliyor. Şimdi bilgi toplumuna geçeceğiz, yenilikçilik, girişimcilik, AR-GE, hepsini söylüyoruz ama elimizdeki verileri işte sanayi stratejisinde söylüyorsunuz, girişimci altyapısıyla ilgili söylüyorsunuz, "Bütün verileri topluyoruz." diyorsunuz, biz o sanayi envanterini beş senedir konuşuyoruz, on seneye yaklaşıyor, 7-8'inci bütçeyi yapıyoruz. Dün de söyledim. İşte, yerli girdiyle ilgili sizin burada yer alan, sizin sorumluluk alanınızda olan, Enerji Bakanlığımızın sorumluluk alanında olan konularda henüz daha somut bir şey göremiyoruz. Şimdi, onun için, biraz daha bunları hızlandırmamız gerekiyor, onu söylüyorum; tespitlerin çoğuna katılıyoruz, eksikler olabilir, farklı ifadeler olabilir, genel olarak bizim de söylemekte olduğumuz ama "Ya, biz yapıyoruz, sizin söylemenize gerek yok." dediğiniz şeylerin çoğu... Biraz daha genel olarak söylüyorum, sadece sizin Bakanlığınızla ilgili değil. Siz yeni Bakan olarak burada başlamış olabilirsiniz ama sizden önce de Adalet ve Kalkınma Parti hükûmetleri vardı, biz de sekiz senedir burada bunları söylüyoruz, tutanaklar da elimizde var, ayrıntısına zamanımız yok diye girmiyorum, ana tespitleri söyleyeceğim.

"AR-GE, inovasyon ve girişimcilik" en önemli başlık. Yenilikçi ekonomi diyoruz, girişimcilik... Hem girişim hürriyeti açısından hem onların desteklenmesi açısından hem yerli sanayi hem de yerli girdiyi arttırmak açısından bütün stratejilerin kesişme noktası oluyor öncelikli projelerin ama burada beni ürperten bir şeyi dikkatinize sunacağım, bir terim gördüm: "Bakanlık hassasiyetle üzerinde duruyor." diyor. "Bu çerçevede bir taraftan teknolojik derinliğimizi..." Ya, biz "jig derinlik", stratejik derinlik vardı, hâlâ Orta Doğu'da, orada, içeride yani bunu başka bir şekilde söylesek bu yani şey gibi oldu. Biz finansal piyasalarda derinlik ve genişlik deriz finansçılar, iktisatçılar olarak ama teknolojik derinlik deyince...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - O dünyanın kullandığı bir tabirdir.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - ...biraz yani stratejik derinlik aklımıza geldi, aynı sonuçla karşılaşırsak sıkıntı olur gibi geliyor, lafını edip sonra...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Dünyanın kullandığı bir terim, yalnız bizim değil.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani, bir çağrışım yaptı, "Yaşı, yazısı benzemesin." derler Anadolu'da, ona benzemesin yani. İnşallah...

SADIK BADAK (Antalya) - Kötü bir şey değil, yanlış bir şey değil.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bize göre kötü sonucu çıkmadı, farklı yerlere gitti. Biz istiyoruz ki Sayın Bakanın söylediği hedefler -şimdi tek tek, birer birer söyleyeceğim ama- burada olsun. Yani, güzel bir bilimsel tarafı var. TÜBİTAK'ın, TÜBA'nın bağlı olduğu Bakanlıkta tabii daha bilimsel bir sunum yapılması... "AR-GE çalışmalarına odaklanmak üzere -daha doğrusu yani ekonomik getiriyi dikkate almayan başında söyleyeyim de, sonra yanlış söylüyorsun Hocam demeyin, hızlı olsun diye öyle söylüyorum- ihracat odaklı, stratejik ve öncelikli bir yaklaşım benimseyerek paradigma değişikliği yaptık." diyorsunuz. Yani, lafları güzel de bizim onu icraatta görmemiz lazım.

Aşağıya bakıyorum, "Yapıyoruz, hazırlayacağız, şu tarihte bitireceğiz." diyor. Şimdi, strateji belgelerinin ve eylem planlarının en kötü tarafı izlemesinin yapılmamasıdır. Daha önceki sanayi strateji belgesinin sonuçlarını bize sunarsanız, başlangıçtakiyle sonuçtaki hedefleri mukayese edersek -ben zamanım olmadığı için söylemiyorum ne olduğunu bilerek söylüyorum- başlangıçta koyduğumuz hedeflere, örneğin Orta Asya'nın orta ve yüksek teknolojili üretim üssü olabildik mi? Şimdi de "Afro-Avrasya" demişiz ama güzel, hedefte sıkıntımız yok ama onun için o ara hedefleri takip etmemiz gerekiyor, alt tedbirleri uygulamaya koymamız gerekiyor Sayın Bakan. Onun için, böyle odaklı yaklaşımlar, hedef odaklı, ihtiyaç odaklı... Laflar güzel, onda sorun yok ama bu yaklaşımların gereyi olan, sizin söylediğiniz, ekosistemle entegre etmek olsun, diğer markalaşma, yerli üretim... Örnek: Benim en çok önemsediklerimden birisi, Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği (KÜSİ). Hep de söylüyoruz, burada Araştırma Merkezleri Projesi çıkarken de ilgili kanun taslağı, hatta tasarı taslak hâlindeyken ben ilgili bakanlarla, sizlerle de konuştum, sizden önceki bakan arkadaşımıza da söyledim "Hep beraber çıkaralım." diye. Hızlı bir şekilde, zorla, belli bir süreden sonra çıktı, gündemde bayağı bekledi. Şimdi, diyorsunuz ki: "Bu Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği Strateji Belgesi hazırlanmış olup çalışma grubu oluşturuldu." Peki, ne zaman toplanacak, ne olacak? Bir an önce bizim... Hâlâ konuşuyoruz yani bu bugünün değil, uzun süredir konuşuyoruz Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği diye...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Bilgim dâhilinde, evet, toplanacak.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bu çalışma grubu bize bir an önce sonuçlarını getiriyor olmalı, şunu topladık, şunu yapmaya başladık, şu eylemleri aldık gibi söylüyorum.

"Yerli üretimde de hâlâ büyük bir çaba sarf etmekteyiz. Kamu alımlarını kaldıraç olarak kullanacağız." demişsiniz ama düzenleme çıkmış, sonucunda ne olacak, bilemiyoruz. Artı yeni iş birliğiyle ilgili yönetmelik taslağının Bakanlar Kuruluna sunulduğunu duyduk ama o ne zaman çıkar bu sanayi iş birliğiyle ilgili?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - 1/1/2015'te devreye girecek.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Devreye girecek de inşallah bir an önce çıksın ki yoksa hep hedeflerde kalacak gibi.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Yok, hepsi hazır. 1/1/2015'te devreye girecek yani kanun çıkarken yürürlük tarihi...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Asıl bu Girişimci Bilgi Sistemi çok uzun süredir beklediğimiz bir şeydi. Sanayi envanteri diye başladık. Sizden önceki bakan arkadaşlarımız, Ekonomi Bakanlığı da aynı şekilde ortak bir çalışma yapıyordu. Bunun açıkçası çok etkin bir şekilde kullanılmasını bekliyoruz.

Şöyle söyleyeyim: Yani MR'ını çekmeye başladık demişsiniz, biz bir an önce ameliyata geçin diyoruz. Hastanın durumu iyi değil. Yani elimize MR cihazı aldık diyorsunuz, eyvallah. Hastayı da MR çekmeye razı ettiniz. Hasta uzun süredir bekliyor, zorla tedaviye sokmamız lazım, bir an önce yapalım. Niye diyeceksiniz? Şimdi bunları özellikle söylüyorum Sayın Bakanım. Burada elimizde bir öncelikli dönüşüm programları, birinci eylem grubu, sizin de sorumlu olduğunuz alanlar var. Birinci sıradan açtım dün, arkadaşlara okudum, bir tanesi size de söyleyeyim, oradan sizinkilerle devam edelim. Yani daha birincisi "Üretimde Dönüşümün Gerçekleştirilmesi. GİTES, 2013-2015 tamamlanmasını müteakip..." Daha tamamlanmamış, 2013-2015 diyor. Şimdi, o zihniyetle yaparsak... 1'inci maddesi.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Ama o Eylem Planı'nın tamamlanması, belgenin tamamlanması değil, eylemlerin tamamlanması.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakanım, anlatmaya çalıştığım şu: Eylem Planı 2013-2015. 2014 bitiyor, bakın, diyorum ki GİTES'i, Eylem Planı'nı daha tamamlayacağız diye uğraşıyoruz. Biz onu başlatalı...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Hayır, uygulamanın tamamlanması diye o. Yanlış anlama oldu.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, yok. Eylem planıyla ilgili. Yanlış anlamadım, burada yazıyor. Zaman kaybetmeyelim, bir şey anlatmak için örnek söyledim. Size vereyim, siz de bakın, beraber okuyalım biraz sonra. Konuşmam bitsin, arada bakalım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Yok. Ben sizin için söyledim.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Şunu söylüyorum: Yani oraya koyuyoruz bu lafları. Daha Eylem Planı'nı hazırlama, 2013-2015. 2015 geldi, daha onun bir de uygulamalarına bakacağız, onu anlatmaya çalışıyorum. Burada şimdi birkaç örnek vereceğim, o zaman daha net anlaşırız.

Başında 9 tane alt başlık var, onun arkasında tekrar bileşenler var 4 tane, onun altında bir 4 daha, politikalar var; böyle gidiyor. Ya, kardeşim, şu kadar yapacağız, yüzde 10 olan teşviki yüzde 15'e çıkaracağız, yüzde 60 olan bilmem ne vergisini işte şuraya çıkaracağız, ekstradan organize sanayiye -işte endüstri bölgelerinde olduğu gibi- KDV istisnası... Yani bir şeyler görmek istiyoruz aşağıya doğru ararken... "Şunu yapacağız, bunu yapacağız." Yani bu plan çıkalı bir buçuk yıl oluyor. Bu yazdığımızın tamamı 25 dönüşüm programı. Sayın Bakanım, onu anlatmaya çalışıyorum. Kalkınma Planı çıkalı bir yılı geçti. Bunun içindeki dönüşüm programlarını ve bunun eylem planlarını hâlâ çalışıyorsak peki ne zaman bitecek? Seçim geliyor zaten. Yani bunu arkasından... Evet, süreklilik... Bu devletin projesi, bir an önce hepsinin çıkması lazım da lafta kalmadan bunların tamamını eyleme dönüştürmemiz lazım, eylem planına değil, eyleme dönüştürmemiz lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.

Çok fazla konu olduğu için Sayın Bakanın... Teknoloji, üretim, patent kısmı, standardı, KOSGEB'le ilgili olanlar...

Artı bir de burada şöyle bir sıkıntımız var -şimdi tespitlerle zaman kaybetmeyelim- sanayiciler diyor ki: "Bize bir KOBİ bankası olsun, KOBİ bakanlığı olsun." Ama elimizdeki Halk Bankasının kıymetini bilemiyoruz. Bir taraftan "Onu özelleştirelim, bunu yapalım." Bankacılıkla ilgili kanun geldi, bunun arkasından onları konuşacağız. Size kalsaydı çoktan satıp gitmiştiniz. Konjonktür karıştı, Allah'tan kaldı. Yani KOBİ bankası olsun diye kurulan bir banka var. Öncelerde girdi çıktı, bilmem ne oldu, program içinde duruyor. Bunu rehabilite edip -esnafın da katılacağı- gerçek amacına, kuruluş amacına uygun bir şekilde çalışacak hâle getirmemiz lazım. Artı, Kredi Garanti Fonu'nu daha rahat kullanılabilir hâle getirmemiz lazım. Ortaklık yapısı, o ayrı ama... Şimdi, gidiyoruz, adam zaten sıkıntıda. "Mülkiyetini ipotek et." diyorsun. Zaten onu ettirse gidip özel bankadan alacak. Yani orada bir sürü şey konuştuk; risk sermayesi, benzeri. Geçen sene kanun çıkarırken burada birçok şeyi içine koyalım dedik; işte Meleklerden bahsettik, girişimcilikten. Sizin burada alanınızda girişimcilik olduğu için söylüyorum. Bunların bir paket hâlinde, hepsinin birden, hem finansman kısmını hem girişimciliğin teşvik edilmesini hem de organize olarak hepsinin birbiriyle bağlantılı bir şekilde çalıştırılmasını sağlama görevimiz var. Sanayi ile teknoloji ve bilimi birleştiren bir şeye kavuşturmamız lazım. Ama şunu da kabul etmek lazım: Burada bakıyorum, sanayinin aldığı kredide yüzde 50 düşüş var, inşaat sektörünün aldığı kredide yüzde 100 artış var; on yıllık geriye bakıyorsunuz, 2004-2005'ten bu tarafa. O zaman burada bir temel sorun var demektir. Sorunu kabul ediyorsunuz şu anda, teşekkür ediyorum ama bir an önce çözelim. Artık bu orta gelir tuzağından nasıl çıkacağız diye yazdığımız şeyler...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Başka çaremiz yok. Doğrudan üretime, yerli üretime doğru... Hele hele o ara malın, sanayi malının içerisinde ürettiğimiz ham madde ve ara mal daha önce Türkiye'de üretilen ama kurdaki yanlışlardan ve yanlış dış ticaret politikalarından dolayı kaybettiğimiz sektörler var. Bunları yeniden canlandırabilir olmamız lazım. Aksi takdirde söylenir dururuz. Büyüme oranını yüksek yazarsınız ama istihdam artmaz, reel anlamda üretim artmaz. İnşaatla, finans sektörüyle, girdi çıktı... Böyle ittir kaktır gider. Onun için bizim bu yapısal önlemleri bir an önce almamız lazım. İnşallah bunların sözde kalmaz çoğu, takibi yapılır. Önümüzdeki sene de inşallah hep beraber burada onun olduğunu görürüz. Hükûmetlerde devamlılık olur çünkü kalkınma planları devletin planları, arkasında beş yıllık bir strateji var. Onların da şimdi önlemlerini alırsanız 2015 seçiminden sonra biz kaldığınız yerden devam ederiz diyorum.

Bütçeniz hayırlı olsun.