Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | Karabük Milletvekili Cem Şahin, İstanbul Milletvekili Şengül Karslı ve 124 Milletvekilinin Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2023) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 20 .02.2024 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, ben de benden önceki konuşmacıların, arkadaşlarımın görüşlerine katılıyorum. Şimdi böyle bir düzenlemeye, sekizinci yargı paketine niye ihtiyaç duyuldu? Yani bu düzenleme var zaten, niye ihtiyaç duyuldu, niçin bu düzenlemeyi yapıyoruz? Anayasa Mahkemesinin kararı var; Anayasa Mahkemesi süre verdi, dört aylık süre verdi ve 8 nisanda dolacak o süre. Yani bu maddeyi iptal etti ve yasama organına yeni bir düzenleme yapana kadar da işte dört aylık süre verdi, o yüzden gündemimize geldi. Dolayısıyla yani bu düzenlemeyi yaparken Anayasa Mahkemesinin gerekçesine bakacağız, hangi gerekçeyle o iptal hükmünü verdiğine. Anayasa Mahkemesinin gerekçesinden önce, kararından önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına bakacağız ki sonuçta Anayasa Mahkemesi o kararları da referans gösteriyor kendisine. AGİT Demir/Türkiye, Işıkırık/Türkiye kararları aynı zamanda, onların gerekçesine bakacak ki Anayasa Mahkemesi bu kararları da gerekçe göstererek sonuçta iptal kararı verdi.
Yine bununla birlikte Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliğinin 10 Ocak 2012 tarihli raporu var, yine bu konuda raporu var ve Avrupa Konseyinin danışma organı olan Venedik Komisyonunun bu maddeyle ilgili görüşleri var. Şimdi, bizim önümüze gelen bu metinde Anayasa Mahkemesi kararı yok sayılmış, oradaki gerekçeler dikkate alınmamış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararında ortaya koyduğu gerekçeler dikkate alınmamış, üyesi olduğumuz Avrupa Konseyinin danışma organı olan Venedik Komisyonunun önerileri dikkate alınmamış; bu düzenlemeyi niye yapıyoruz? Yeni ihlaller ortaya çıkacak, yeniden çıkacak, o insanlar mağdur olacak. Yani şimdi bu heyetin görevi ve Meclisin görevi yeni mağduriyetler, yeni hukuksuzluklar mı yaratmak yoksa hukuksuzlukları gidermek mi? Bizlerin eliyle böyle bir düzenleme niye yapılıyor yani bunu bize anlatabilir misiniz gerçekten? Yani yazan arkadaşlar bize anlatsınlar, biz ikna olmadık, bizi ikna edin yani yazıldığı tarihten bu zamana kadar binlerce insan mahkûm oldu. Peki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu ihlal kararını niye verdi, bununla neyi murat ediyorsunuz yani hiç ihlal kararı çıkmayacak mı, Anayasa Mahkemesi bundan dolayı ihlal kararı vermeyecek mi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar vermeyecek mi bu düzenlemeden dolayı? Ben eminim verecek. Bir insan hakları hukukçusu olarak söylüyorum aynı zamanda ve bu başvuruları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine zamanında götürmüş bir hukukçu olarak söylüyorum, kesinlikle verecek ama siz diyeceksiniz ki: "On yıl sonra verecek, bizim iktidarımız olur mu, biz aynı görevde kalır mıyız kalmaz mıyız?" Ama sonuçta bu yurttaşlar bizim yurttaşlarımız.
Bir de gerçekten yani şunu ben o zaman da anlamıyordum, şimdi de anlamıyorum, ne demek ya "örgüt üyesi olmamakla birlikte" bir insan ya örgüt üyesi olur ya da olmaz. Yani böyle bir ceza tanımı olur mu? O zaman yazanlar gerçekten dâhiyane bir şey bulmuşlar "örgüt üyesi olmamakla birlikte..." Ya, bir toplantıya katılıyor, binlerce kişi katılmış, kalabalığı görüyor gidiyor. Polis yakalıyor onu "Efendim, bu toplantı örgütün toplantısıydı, örgütün talimatıyla yapıldı, işte sosyal medyada böyle paylaşıldı. Sen de demek ki bu toplantıya katıldığın için örgüt üyesisin." Hem toplantı ve gösteri yürüyüşlerinden ceza hem de örgüt üyeliğinden ceza. Sadece örgüt üyesi olsa yani örgüt bir mektup yazsa kendisine "Bu bizim üyemizdir." dese daha az ceza alacak. Yani örgütün bir kütüğü olsa, kayıtlı bir kütüğü olsa yani o kütükten devlet baksa, mahkeme baksa daha az ceza alacak çünkü örgüt üyesi, toplantıya da katılmış, sadece örgüt üyeliğinden ceza alacak ama diğeri ise hem örgüt üyeliğinden hem toplantıdan ceza alacak. Yani Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında bu da var yani örgüt üyesinden daha fazla ceza alan insanlar var örgüt üyesi olmadığı hâlde. Peki, bu sonuç gideriliyor mu? Hayır, giderilmiyor. O zaman ne yapacağız yani niye bunu yapıyoruz gerçekten? Burası sonuçta Adalet Komisyonu, hukukçulardan oluşuyor yani Genel Kurul gibi de değil yani bizim ikna olmamız lazım ilk önce. Ben bilmiyorum, arkadaşlarımız o Anayasa Mahkemesi kararlarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını gerçekten okudular mı? Gerekçeyle birlikte değerlendirdiğinizde hiçbirisi karşılanmıyor, hiçbirisi. Sonuçta yani tamam, biz yaptık görevimizi, işte Anayasa Mahkemesinin kararının gereğini yerine getirdik, 8 Nisana kadar karar çıkarttık; böyle bir şey olmaz ya, kendi kendimizi kandırmayalım yani.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.