KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkanım, bu maddeyi burada görüşmemizin nedeni nedir? Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu iptal kararı. Peki, biz burada oturduk, şimdi ne yapıyoruz? İptal kararı gerekçelerine uymayan bir madde düzenlemesi üzerine görüşme yapıyoruz. Bize düşen görev, Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki gerekçelere uygun bir düzenlemeyi yerine getirmekti. Baktığımız zaman, bu düzenlemenin de diğer maddelerin çoğunda olduğu gibi Anayasa Mahkemesinin gerekçeli iptal kararlarını ihtiva etmediğini görüyoruz. Yani, yarın öbür gün tekrar Anayasa Mahkemesinde iptal edilecek şekilde bir maddeyi düzenlemenin gerçekten mantığını anlamam mümkün değil, Meclise bu yakışmıyor diye düşünüyorum. Dolayısıyla ben de kısaca birkaç söz söyleyip zabıtlara geçsin diye konuşacağım.

Bir kere öncelikle önerilen düzenlemenin üçüncü cümlesinin yani "Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır." kısmının isabetli ve Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihadıyla da uyumlu olduğunu vurgulamak isterim. Ne var ki "örgüt adına işlenen suç" kavramının önerilen düzenlemenin ilk cümlesinde muhafaza edilmesi, düzenlemeyi suç ve cezaların kanuniliği ilkesine yani Anayasa'nın 38'inci hükmüne aykırı kılmaktadır. Anayasa Mahkemesi 2023/183 sayılı Kararı'nda şu tespitlere yer vermiştir: "28. Kuralda yer alan örgüt adına işlenen suç kavramından ne anlaşılması gerektiğine dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği ve işlenen suçlar arasında bir ayrım yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yargı makamlarının da örgüt adına işlenen suç kavramını her somut olayın özelliklerine göre farklı yorumladıkları ve belirliliğin yargısal yorumla da sağlanamadığı anlaşılmaktadır."

33 "Ayrıca kuralın bir temel hakla bağlantısı olmayan suçlar bakımından da uygulanması mümkün olmakla birlikte işlenen suçun temel hakların kullanımıyla ilgili olması durumunda kuralda yer alan örgüt adına kavramının belirsizliğinden kaynaklı geniş yorumu nedeniyle kuralla ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ya da örgütlenme veya din ve vicdan özgürlüğü gibi temel haklar üzerinde güçlü bir caydırıcı etki yaratılmaktadır." demektedir.

Önerilen düzenlemenin ilk cümlesinde silahlı örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler için öngörülen cezanın iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası olarak TCK 220/3' de silahlı örgüte üye olanlar için öngörülen cezayla aynı olması da yine Anayasa Mahkemesinin 2023/183 sayılı iptal Kararı'nın gerekçesiyle de ters düşmektedir. Anayasa Mahkemesi belirtilen kararında şu tespitlere yer vermiştir: "Buna karşın itiraz konusu kural uygulandığında silahlı örgüte üye olma suçu bakımından aranan belirli şartlar, örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç işleyen bir kimse yönünden aranmamakta ve her iki kategorideki kimseler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın, örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç işleyen bir kimse örgüt üyesi olarak cezalandırılmaktadır. Bu itibarla bir kimse, silahlı örgütle zayıf da olsa bir şekilde bağlantısı bulunduğu iddia edilen bir suç işlediği gerekçesiyle, örgütle bağlantısı açıkça ortaya konulmaksızın, işlediği suçun yanı sıra gerçek içtima hükümleri uyarınca ayrıca örgüt üyeliğinden de cezalandırılmaktadır. Bu durum, örgüt adına suç işleyen kimsenin örgüt üyelerine göre daha ağır cezalarla karşılaşmasına neden olmaktadır."

Anılan sebeplerle kanun teklifine konu düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin soyut veya somut norm denetimine takılması ve aynı gerekçelerle yeniden iptal edilmesi kuvvetle muhtemeldir. Düzenlemenin Anayasa'nın 38'inci maddesine uygun hâle getirilmesi için "örgüt adına işlenen suç" kavramından ne anlaşılması gerektiği TCK 220 hükmünde açıklanmalı ve örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler için öngörülen ceza, suç örgütüne üye olanlar için öngörülen cezadan daha az olmalıdır.

Her ne kadar ikinci cümlede "İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilir." denmiş ise de ceza indirimini zorunlu kılmayan ve hâkime geniş takdir yetkisi tanıyan bu cümle ilk cümledeki sorunları bertaraf edememektedir. Dolayısıyla elbette ki daha sonra önerimiz olacaktır ama bu hâliyle ya madde geri çekilmelidir ya da yeniden düzenlenmelidir.

Teşekkür ediyorum.