BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

İki konuya açıklık getirmek istiyorum; birisi, öncelikle, aslında, Sayın Bakan, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Sayın Cumhurbaşkanına yapılan küfürleri, hakaretleri savunuyor anlamında bir şey ifade etmedi. Sayın Ağbaba'nın bu konudaki, Cumhurbaşkanına hakaretten yüzlerce insanın içeride olduğu ve şu an kaç kişinin hüküm giydiği şeklindeki ifadesi üzerine, bunun 8 kişi olduğunu ve buradaki ifadeleri söylemeye kendisinin terbiyesinin müsait olmadığını ifade etmiştir. Sonrasında, tabii ki siz hukukunuza dayanarak kendisine açıklama yaptığınızda ben birleşimi kapatmıştım ve ben tartışmanın... Ki orada kameralar vardı, kameraların içerisinde, benim tamamen görüş alanımın kapalı olduğu bir yerde bir itiş kakış olduktan sonra dikkat ediyorsanız ben sizin yanınıza geldim ve "Sayın Bekaroğlu, sakin olun lütfen." dedim. Onun için, orada kim ne söyledi, söylemedi, birleşim kapalı olduğu için tutanaklara giren çıkan herhangi bir şey yok ama ben de görüntülerde gördüm, televizyonlara yansıyan görüntülerle ilgili söyleyebilirim, tabii, genel manası itibarıyla bunun Parlamentoya asla ve asla yakışmadığını tabii ki düşünüyorum.

Biz genelde birleşimi kapattıktan sonra Sayın Bakanların oradaki bürokrat arkadaşlarımızın yanına gittiğinde zaten bütçeleri oylanmış, tamamlanmış ve birleşim kapanmıştır. Bütçelerin hayırlı olması için gidilir ama oradaki gelişen sürecin ne olduğunu kestiremiyorum. Ama gerek Komisyon çatısı altında gerek Genel Kurul gerekse Meclisin bütünü altında bu görüntülerin Türkiye Büyük Millet Meclisine yakıştığını söylemek zannediyorum hiçbir milletvekili açısından mümkün değildir.