KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Merhaba.

Öncelikle hepimize verimli bir çalışma dönemi dilediğimi söylemek istiyorum.

Bilgilendirmeler... Sapanca toplantısında ben de vardım, gerçekten uluslararası deneyimleri de elde etmek ve oradan kendi eksiklerimizi ve "Ne yaşıyoruz?"u bilmek çok önemliydi. Takip de ediyoruz.

Yalnız ben şöyle bir vurgu yapmak istiyorum çünkü konuşmalarda "Erkekler de katılsın." ya da "Erkekler arası şiddet de bizim sorunumuz." gibi... Toplumsal olarak o şiddet sorunumuz olabilir ama burası kadın-erkek eşitliğini hedefine alan bir şey. Niye? Bütün uluslararası toplantılarda yapılan sunumlarda da aslında ne diyoruz biz? Bir egemenlik ilişkisi var kadın ve erkek arasında, yüzyıllara dayanan. Biz buna "patriarkal" diyoruz, "erkek egemen sistem" diyebiliriz. Dolayısıyla kadın-erkek arasındaki egemenlik ilişkisi nedeniyle ve bu egemenlik ilişkisinde ezilen, sömürülen kadın olduğu için biz kadınların eşitliğini ve kadınları temel almak zorundayız; diğerlerini başka komisyonlar, başka gruplar ele almak zorunda ancak kadınların eşitliğini sağlayabilecek dolayımla bunları alabiliriz diye fikrimi belirtmek istedim.

Asıl önümüzdeki döneme ilişkin birkaç şey söylemek istiyorum. İşsizlik rakamları geldi; kadın işsizliği, genç kadın işsizliği çok yüksek. Şimdi, bu bir kategori; bir de çalışma yaşamında kadın işçilerin yaşadıkları sorunlar, onlar apayrı bir şey. Burada, çalışma yaşamında hem çok düşük ücret almaları hem güvencesiz çalıştırılmaları çok çok büyük problem; bu da bizim sorunumuz olmak zorunda. Aynı zamanda kadın işçilerin çalışma yaşamında şiddet, taciz meselelerini hemen hemen her gün okuyoruz; bunları da önümüzdeki dönem... Hani girişimci kadınlardan çok söz ediyoruz, artık biraz işçi kadınları da gündemimize almamız gerekir. Önümüzdeki dönem mesela buna ilişkin... Özellikle mesela, ev eksenli çalışan kadınlar meselesi, bakım emeği veren kadınlar meselesinde ciddi problemler var ve bunlar gündemimizde -en azından benim katıldığım şeylerde- biraz arka planda kaldı gibi. Bunları önceliklemeliyiz diye düşünüyorum.

Ev eksenli çalışma meselesinde ayrıca şöyle önemli bir şey var: Ev eksenli çalışan kadınların büyük bir çoğunluğu mülteci göçmen. Dolayısıyla, bizim mülteci, göçmen kadınlarla ilgili de bir politik perspektife sahip olmamız lazım.

Yetmez; mesela, geri gönderme merkezleri var, mülteci kampları var. Orada yaşayan kadınların cinsel saldırı, şiddet meseleleri de bizim problemimiz olmak zorunda, bu Komisyonun problemi olmak zorunda. Bunları gündemimize almalıyız diyorum ben.

Kadın cinayetleri meselesinde, gerçekten birinci derecede yakınları tarafından öldürülüyorlar yani aile öyle güvenli bir yuva falan değil, şiddet yuvası hâline dönmüş vaziyette. Dolayısıyla, burada da bizim kadınları aile içinde tanımlayan değil "Kadınlarda, birey olarak, bağımsız olarak eşit koşullarda barınmasıyla, çalışma yaşamıyla nasıl toplumsal bir değişim yapacağız?" meselesi odaklanmamız gereken bir durumdur diyorum. Burada, bu şiddet meselesinin mesela kadın işçilerle bağlantısı da çok var, kadın grevleri çok fazla biliyorsunuz; kadın grevlerinde kolluk kuvvetlerinin en şiddetli saldırdığı kadın işçiler oluyor, hapishanelerde kadın mahkûmlara çok daha fazla şiddet oluyor. Bu şiddet meselesinde kadın cinayetleri odağımız ama diğer şiddet biçimlerine de mesela LGBTİ+'lara dönük nefret politikaları, onların şiddete maruz kalması meselesi de gündemlerimizde olmak zorunda.

Bir de Karabük'ten bahsederek bitirmek istiyorum: Biliyorsunuz, Karabük -Karabük Üniversitesi- Afrikalı öğrencilerin en yoğun olduğu kentlerden bir tanesi ve Afrikalı öğrenciler, özellikle kadın öğrenciler çok zorluk yaşıyorlar Karabük'te. Dina, Gabonlu kadın öğrenci, 17 yaşında, geçen yıl öldürüldü biliyorsunuz ve alelacele örtbas edilmek isteniyor bu dava, 29 Nisanda duruşması olacak. Biz mesela buradan da aslında buna ilişkin, o davaya ilişkin bir şey yapabiliriz diyorum ve göçmen kadınların, mülteci kadınların, göçmen LGBTİ+'ların problemleri de bizim problemlerimiz. Önümüzdeki dönem bunları alt başlıklar hâlinde değerlendirmemizi tavsiye ediyorum.